23 Nisan 1920 de Türkiye
büyük Millet Meclisi açıldı...
Ve Büyük Atatürk;
Bu özel günü, Türk çocuklarına bayram olarak armağan etti...
...
O günden beri; her 23 Nisan lar ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK
BAYRAMI olarak kutlanmaktadır...
....
Bu önemli tarihi gün yani,
23 Nisan 1920 yılı,
Bir milletin, Büyük Türk milletinin yeniden doğuşunun
adıdır...
23 Nisan 1920
Osmanlının külleri arasından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
doğuşunun adıdır...
23 Nisan 1920
Bir diriliştir,
Bir yükseliştir,
Bir silkinmedir,
Bir ayağa kalkıştır...
23 Nisan 1920
Tarihten silinmek istenen, yok edilmek istenen;
Büyük ve Asil Türk milletinin;
-Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım...
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım, diye dünyaya
haykırması...
Vurulmak istenen zinciri parçalayıp;
Vurmak isteyenlerin yüzüne çarpıp egemenliğini ilan ettiği
günün adıdır...
,,,
23 Nisan 1920
Atatürk demektir,
Büyük Türk milleti demektir,
Özgürlük demektir,
Egemenlik demektir,
Vatan demektir,
Uygarlığa giden aydınlık ve bilimsel ufuklara giden yolun
başlangıcı demektir...
....
23 Nisan 1920 den 23 nisan 2006 ya kadar aradan tam 86 yıl
geçmiş...
Türkiye Büyük Millet Meclisi bu gün tam 86 yaşında...
...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
bu gün itibarıyla; dünyada bulunan 200 devlet arasında ;
İlk on içine giren,
yani birinci ligde yer almaktadır...
Çağdaştır,
Moderndir,
Barışçıdır,
Adaletlidir,
Yurtta barış – cihanda barış ilkesiyle;
Gelişmeye, değişmeye aklın aydınlığında;
Büyük Atatürk ün gösterdiği muasır medeniyetlerin üstüne
çıkma yarışını sürdürmektedir...
...
Aslında;
Bu tür bayramlar;
Toplumların yaşamlarının muhasebesini yaptıkları günler
olmalıdır...
Buradan yola çıkarak şunları da göğsümüz kabararak
sayabiliriz..
86 yıllık sürede İç ve dış düşmanlarımızın tüm
engellemelerine , Türkiye üzerindeki
emellerinden vazgeçmek bir yana,
daha da iştahla, inatla, utanmaz, alçakça, şerefsizce bir şekilde saldırılarına karşın neler başardık?
.Uzayda uydularımız bulunuyor…
.F-16 savaş uçaklarımızı kendimiz yapıyoruz...
.Kahraman ordumuz; insanlık tarihinin gördüğü, en büyük
kanlı terör örgütünü etkisizleştirmeyi başardı...
.Türkiye dışındaki çeşitli ülkelerde 250 den fazla
fabrikamız ülkemiz için gece gündüz demeden çalışıyor...
.İletişim teknolojisi konusunda dünyada ilk on ülke arasına
girmeyi başardık...
.Basın yayın, özel radyo televizyon, yani medya alanında
inanılmaz devrimler gerçekleştirerek;
.Türkiye dünya televizyonlarını; dünya da Türk
televizyonlarını izliyor..
.Demokrasimiz tamamen açık ve Amerika’dan bile saydam bir
demokrasi haline dönüştü...
Dünyanın en özgür, en demokratik, en saydam ülkesi haline
geldik...
.Özel sektörümüz dünyayla yarışıyor ve rakiplerini
geçiyor...
.2007 de milli gelirimiz 441 milyar dolara; kişi başına
düşen gayri safi milli hasılamız da 6 bin dolara çıkıyor...
(Cumhuriyetimizin kurulduğunda kişi başına 50 dolar
düştüğünü iyi hesaplarsak konu daha net biçimde anlaşılır )
.Türkiye futbol şampiyonasında dünya üçüncüsü olmayı
başardı...
.Eurovision yarışmasında birinci olmayı başardık...
.Atletlerimiz dünya çapında başarılar elde ettiler...
.Haltercilerimiz dünyayı kaldırmayı başardı...
.Bilgisayar üretim ve kullanma konusunda dünyada ilk on ülke
arasında yer alıyoruz...
.Fabrika yapan fabrikalarımız gece gündüz çalışıyor...
.Otomobil sanayimiz dünya devi oldu...
.Türkiye de 40 milyon kişi cep telefonu kullanıyor…
.Türkiye dünyaya cep telefon sistemleri kuruyor, iletişimde
inanılmazları başarıyor...
.İnternet iletişiminde Dünyada ilk on
arasına girmeyi başardık...
.Bilgi toplumu olma yönünde bilgisayar devrimimizi
gerçekleştirdik…
.Öğrenci sayımız 24 milyona ulaştı...
.77 tane üniversitemiz bulunuyor; yeni kurulacak olanlarla
bu sayı 100 ü aşacak...
.300 trilyon dolarlık yer altı ve yerüstü zenginliklerimizi
işletmeye devam ediyoruz...
.Bilimde, teknolojide, tıpta, sanayileşmede dünya
ülkelerinden asla geride değiliz...
.Kurduğumuz 17.devlette eğitilmiş insan gücü, teknoloji
birikimi bakımından, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk tarihinin en güçlü
devleti oldu…
Ve her alanda inanılmazları gerçekleştirerek; tarihin altın
sayfasına; başarılarımızı altın harflerle yazdırdık...
....
Bu gün gereksinim duyduğumuz tek şey bana göre ;
BİRLİĞİMİZİ, DİRLİĞİMİZİ, BERABERLİĞİMİZİ BOZMAK İSTEYENLERE
KARŞI TEK VÜCUT VE YUMRUK OLMAKTIR...
Türkiye bu gün; 23
Nisan 1920 ye göre daha çok iç ve dış düşmanların tehdidi altındadır...
Türkiye, güzel ülkem üzerinde oynanan, oyunlar, uygulanan
saldırılar, hain senaryolar;
Her çağda,
Her yıla göre değişmektedir...
Türü, cinsi, niteliği, rengi, her an değiştirilen, yene yeni
senaryolarla; hainler ülkemiz üzerindeki emellerini gerçekleştirmek
için fırsat beklemektedirler....
Savaşta Türkiye yi yenemeyenler,
Uluslar arası rekabette Türkiye’yi yenemeyenler,
Boğazları geçemeyenler,
Kapitalistler;
Çeşitli silahlarla bizi kontrol altında tutmaya, birbirimize
düşürmeye, iç savaş çıkartmaya çalışmaktadırlar...
....
Dünyanın en zor coğrafyasında bulunan Türkiye;
Kendisine yöneltilen her türlü kirli oyunu,
Kendisine yöneltilen her türlü hain senaryoyu,
Kendisine yöneltilen her türlü entrikayı:
Bozarak, yıkarak, yok ederek bu günlere kadar gelmiştir...
...
23 Nisan 1920 den bu güne kadar Türkiye Cumhuriyeti
Devletimiz 86 yıl bu şekilde ayakta durmuştur...
Büyük Türk milleti her zaman yurdunu kanı, canı pahasına
korumuştur;
Şehit kanlarıyla ıslatarak korumaya devam edecektir...
Bize bu günleri Türkiye Cumhuriyetini emanet eden;
Büyük Atatürk’e, onun silah arkadaşlarına, kahraman Mehmetçiklere
binlerce kez teşekkürler ediyorum...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiç şüpheniz olmasın ki sonsuza
kadar yaşayacaktır....
NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE...
Abdulkadir Kaçar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder