5 Mart 2021 Cuma

ABDULKADİR KAÇAR ‘IN TELEVİZYON YORUMLARI VE KÖŞE YAZILARI…

 

TABELALAR DA İNİYOR…

    Geçenlerde bir yerde karşılaştığım genç arkadaşım bana şöyle dedi ;

    -Abi,dün dükkanımızdaki 3-4 tabelayı aşağıya indirdik…

    -Neden?

    -Çünkü sen Çukurova Televizyonundaki programında indirilmesini söylüyordun ya ?

   

    Gerçekten de inanamadım,çok ilginç bir konuydu ortaya çıkan…

    -Tabelalarınızı ben istiyorum indirin…demedim..

    -Ya ne dedin ?

    -Kent Konseyi toplantı,Büyükşehir Belediye Başkanına yetki verdi,İlçe Belediye Başkanlarına yetki verdi…

    Hangi konulardaydı bu yetkiler ?

    1.Kaldırımların işgalden kurtarılması…

    2-Tabela kirliliğine son verilmesi…

    3-Apartmanların,arka,ön,yan bahçelerinde kamunun kullanacağı yerlerin gasp edilmesine son verilmesi…

   

    -Tamam abi,sen söyledin bunları?

    -Ben sadece alınan ve uygulanmaya başlanan kararları televizyon aracılığıyla duyurusunu yaptım,halkla konuştum,Adana lıların tepkilerini dile getirmelerini sağladım..

    -Sen tabelalarınızı indirin demedin mi?

    -Ben gazeteciyim,böyle bir yetkim yok,sadece devletle halkın arasında köprü görevi yapıyorum,devlet kurumu olan belediyelerin  uygulayacağı kararı insanlara ilettim..

    -O zaman biz tabelaları geri takalım…

    -Ben indirin demedim,takın da demem,yasaları ve uygulamaları ortaya koyuyorum hepsi bu kadar…Ne yaparsanız yapın…

   

    Bir filozof der ki ;

    -Ölümden korkmam,yanlış anlaşılmaktan korktuğum kadar….

    Ne kadar güzel söylemiş üstat…Ne kadar doğru ve yalın…Kent Konseyinin aldığı(tamamen benim dışında olan,kent konseyi üyesi değilim çünkü),Büyükşehir,Seyhan ve Yüreğir Belediyelerinin meclislerinden geçirdikten sonra uygulayacakları kararların ben kamuoyu oluşturulması aşamasında yer aldım…

    Televizyon kanallarından bunu halkıma duyurma yetkimi kullandım…

   

    Bir özdeyiş vardır ;

    -Lafı söyleyenden,anlayanın uz olması gerekir…

    Yani,lafı söyleyenden daha çok akıllı olması doğru anlaması gerekir dinleyenlerin diyor…

   

    Adana yı herkes gibi bende seviyorum,

    Adana yı herkes gibi ben de uygar istiyorum,

    Adana yı herkes gibi bende çağdaş istiyorum,

    Bunları yaparken de sadece gazetecilik görevimi kullanıyorum…

    Zaten gazetecilerin görevleri de devletle halk arasında köprü görevi yapmaktır…

   

    Olayın başka bir boyutuna bakalım ;

    -Siz büyük caddeler,bulvarlardaki kaldırımlardan rahat rahat yürümekten mutlu musunuz?

    Herkesin yanıtının ;

    -Evet olduğunu duyuyorum…

    Bizim insanlarımız,her şeyin en güzeline,en seçkinine,en değerlisine,en yükseğine layıktır…

   

    Verilecek ve halen verilen cezaları da hatırlamakta yarar var…,

    Kaldırımları işgal edenlere belediyeler üç kez ceza yazıyorlar…Her biri 125 yeni Türk Lirası olan bu paralara karşın hala devletle didişen,tartışan,kaldırım işgalinde ısrar edenlerin dükkanları kapatılıyor…Bunun da böyle bilinmesinde de yarar var…

   

    Zeka özürlü olmayan,

    Halkını seven,

    Adana yı seven,herkesin ;

    -Evet,çok güzel bir uygulama,uyuyorum demesi gereken bir uygulama…

   

    Kaldırımlarda gerine gerine yürümek ne güzel değil mi?

    -Kaldırımdan yürümeyen yayaya,bir araç çarparak ölmesine neden oldu…şeklindeki bir habere konu olmak yerine,bu şekilde olumlu bir davranışta bulunarak,kentin kaldırımlarını yayalara sunanlara teşekkür ediyorum…

    Bu uygulama sürmelidir ve sürdürülmelidir…

    Büyükşehir,Seyhan,Yüreğir Belediye Başkanları hiçbir konuda olmadığı kadar bu konuda kararlılar…Adana mıza hayırlı uğurlu olsun…

ABDULKADİR KAÇAR…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder