Herkes söyler ; hatta
gazetelere bile konu olmuştur..
Türkler 1940 lı yıllara kadar ;
Deniz kültürünü bilmezmiş…
Karataş,Yumurtalık,Mersin sahillerimiz yaz boyunca güneşin
altında yanar dururmuş…
…
Denizin bir ilaç,
Bir şifa kaynağı olduğunu insanlarımız 1940 lı yıllardan
sonra keşfetmişler…
…
Şu anda da dünyanın en büyük turizm merkezi oluvermişiz…
Ne büyük bir başarı,
Ne büyük bir gelişme değil mi?
…
Denizin kurallarını bilmek ; denizden ve onun ürünlerinden
yararlanmak uzun yıllarca süren çabalar sonunda elde edilen bir
kültür…Halkımızın bu konuda fazla bilgisinin olduğunu , deniz kültürümüzün
olduğunu sanmıyor ve inanmıyorum…
…
Deniz varsıllıktır,deniz sınırsız varsıllıktır , açları
doyurur,hastaları iyileştirir, sunduğu sınırsız ürünlerle kendisini anlayana
hazinelerini açan sınırsız varsıllıktır…
…
Denizin dilini anlamak ; onu gözlemlemek ; onu kollamak ;
uygun olduğu zamanda sunacağı sonsuz ürünleri elde etmek gerekir…Tıpkı sevişme
saati geldiğinde reddetmeyen,hatta
koynuna alıp doyumlardan doyumlara
sürükleyen sevgili gibi denizin de eşref saatini bilip ondan yararlanmak
gerekir…
…
Zaten yabancı kanallarda izlediğimiz belgeseller bize bu konuda inanılmaz ipuçları
verip,kaynaklık yapabilir…Ama,iyi gözlemlemek,iyi yararlanmak koşulu vardır…
…
Denizi anlamak bir sanat, sanatın da ötesinde ulusların
kuşaklar boyunca elde ettikleri bilgiler ve uygulamalarla ortaya çıkan sonsuz
bir kültürdür…
…
Balık türlerinden süngerine, incisinden karidesine, kumda
yaşayan ürünlerinden balinalarına kadar sınırsız sayıdaki mahsullerin den
yararlanmak gerçekten uzun yıllarda
oluşan bir ulusal,evrensel kültürdür….
…
Bu konuda en gelişmiş,deniz kültürü Yunan lılara aitmiş…
Bir gazete haberinde okumuştum ;
-Yunan ı denize döktükten sonra kordon boyundaki Rum ların
işlettikleri lokantalar kapanmıştı…O yıllarda denizden 50 den fazla ürünü
çıkartıp halka sunan Yunan lılar ,İzmir den ayrılınca,uzun yıllar deniz ürünü
yiyememekten yakındık…
…
Deniz kültürümüzü geliştirmemiz gerekir…
Yoksa sonsuz zenginlik sunan denizin kenarında acından ölür
gideriz…ABDULKADİR KAÇAR…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder