FRANSA ERMENİ YALANINI

 

Fransız Parlamentosu, sözde Ermeni Soykırımını yok diyenlere bir yıl hapis ve 45 bin Avro Para cezası verilmesini ön gören yalan yasasıyla dünyaya rezil oldu...

         Dünya Basını Fransa’nın bu tavrını,

         SAÇMALIK,

         ÇİFTE STANDARNT,

         ZORBALIK,

         DİPLOMATİK APTALLIK, şeklindeki manşet haberlerle duyurdu...    

         Fransa’dan başka, kimsenin, hatta çoğu Ermenilerin bile inanmadığı, bu yalan yasada hedeflenenler aslında çok farklıdır...

         Fransa’nın bu tavrıyla;

         Türkiye ye ve Türklere karşı bin yıldan beri beslediği gerçek emellerini gerçek yüzünü ortaya koymuştur;

         Fransa bu yalan yasayla;

         Dünyanın en masum, en sevecen, en hoşgörülü, en bağışlayıcı  Büyük Türk Milletini,   kendince  küçük düşürmek istemiştir.,..

         Tüm kutsallarımıza sinsice haince saldırmıştır...

         Tüm kutsallarımızı kendince kökünden sarsmıştır...

         Tüm kutsallarımızda gözü olduğunu,  kıskandığını; Türkiye ve Türkler üzerindeki bin yıllık hain emellerinden asla vazgeçmediğini, vazgeçmeyeceğini somut biçimde ortaya koymuştur...

         En mahrem olan alanlarımıza girme cesareti hayasızlığı ve yüzsüzlüğü göstermiştir...

         Fransa bu yalan yasayla,

         Egemenliğimizi hem devlet olarak,

         hem de millet olarak zedelemek istemekte, bu yalan yasayla egemenliğimize el uzatmış, dil uzatmış bozmaya çalışmaktadır...

         Şanlı bayrağımızı kendince lekelemeye kalkışmıştır,

         Fransa bu yalan yasayla,

         Misak ı milli, yani milli yeminle çizdiğimiz ülkemizin sınırlarımızı yok saymaktadır...

         Fransa bu yalan yasayla,

         Türk toprakları üzerindeki emellerini, dün olduğu gibi bu gün de Ermenileri kullanarak, gerçekleştirmeye çalışmaktadır...        

         İki – üç defa kovulduğu, canını zor kurtararak arkasına bile bakmadan kaçtığı Anadolu topraklarından sökülüp atıldığını yine unutmuş görünmektedir...

         ...

         Geçmişinde asla soy kırımı, engizisyon, orta çağ karanlıkları bulunmayan,

         Büyük,  şanlı ve onurlu erdemlerle dolu olan Türk tarihini sözde lekelemeye çalışmıştır...

         ....

         Fransa bu yalan yasayla;

         Evimizi bozmaya çalışmıştır, bunun için elini uzatmıştır...

         Bahçemize girmeye çalışmaktadır...

         Yatak odalarımıza girmeye çalışmaktadır...

         Fransa bu yalan yasayla,    

         Ekmeğimizi istemektedir,

         Aşımızı istemektedir,

         Ağrı dağımızı istemektedir,

         Seyhan Nehrini istemektedir,

         Çukurova yı  şanlı urfa yı istemektedir,

         Hakkari’yi, Kars’ı, Ardahan’ı, Iğdır’ı istemektedir...

         Canımızdan can, kanımızdan kan,  etimizden et isteme yüzsüzlüğünü, onursuzluğunu göstermiştir...

         Fransa bu yalan yasayla,

          Çocuklarımızın ekmeğini çalmaya çalışmaktadır...

         Çocuklarımızın sütünü çalmaya çalışmaktadır...

         Çocuklarımızın ışığını karatmaya çalışmaktadır...

         Fransa bu yalan  yasayla,

         Yarınlarımızın önüne kendince bomba koymaya çalışmaktadır...

         Geleceğimizi rehin almaya çalışmaktadır...

         Uygarlığımıza kendi düşüncesince darbe vurmuştur...

         Umutlarımıza kendi düşüncesince engel koymuştur...   

         Fransa bu yalan yasayla,

         Geleceğin uygar devleti Türkiye’nin Avrupa Birliği yolunu sinsice kapatmaya çalışmaktadır...

         -Ben ezelden beri hür doğdum hür yaşarım, diyen Mehmet Akif Ersoy un bağımsızlık şiirindeki,

         Özgürlüklerimizi yok saymakta ve zincir vurmaya çalışmaktadır...

         Yalanı yasalaştırarak: Tarihimize ve onurumuza tüm kutsallarımıza kast etmiştir...  

         Fransa bu yalan yasayla,

         Tüm yaşam haklarımızı elimizden almaya, kalkışmıştır...

         Türkleri tarih sahnesinden silmeye çalışmaktadır...

         Türkiye ye karşı, yüz yıl önce kullandığı Ermenileri bu gün de kullanarak devletimize karşı uluslar arası bir savaş ilan etmiştir...

         Geçmiş bin yılda başaramadıklarını; bu gün başarma rüyası gören Fransa yı uyanmaya davet ediyorum...

         Eğitilmiş insan gücümüz,

         Silah teknolojimiz,

         Bilgi birikimimiz,

         Çağdaşlık bakımından tarihteki en güçlü devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti devletinden bir çakıl taşı bile alamayacaklar, aldıramayacaklardır...

         Bu millet; at nalı çivisi, toplu iğne bile yapamadığı dönemlerde, içlerinde Fransa’nın da bulunduğu düvel-i muazzama denilen çağının süper 7 gücünü Anadolu topraklarından söküp atmıştır...

         Tarihinde yüzde yüz zaferle sonuçlanan istiklal savaşı yapmış,  kazanmış, tüm mazlum uluslara örnek olmuş, esin kaynağı olmuş  bir kahraman millettir...

         Gerekirse yeniden, yeniden istiklal savaşları yapmaktan asla çekinmeyecektir...

         İsmetpaşa’nın belirttiği gibi;

         -Dünya yeniden kurulur, Türkiye de, yenidünyada yerini bulur...

         İnanmayanlar tarihimize baksın...

         İşte millet olarak bu kadar rencide olduğumuz bir ortamda;

         Bu konuda, tek tesellimiz,

         Kamu vicdanının tepkisini ortaya koyan,

         Adana Büyükşehir Belediyemizin,  Fransızların, 1,5 milyon Cezayirli müslümana uyguladığı soykırımı anıtını Merkez Parka dikme kararı olmuştur...

         Büyükşehir Belediye Başkanı, bu konuda,

         Halkın tepkisini iyi ölçmüş,

         Halkın bu konudaki kamu vicdanını rahatlatıcı bir kararı, Adana Büyükşehir Belediye Meclisine sunmuş;

         ve karar oy birliğiyle kabul edilmiştir...

         Sonuç olarak ;

         Atalarımız ne güzel söylemiş;

         -AYIDAN POST GAVURDAN DOST OLMAZ...

         Tarih ve zaman isimli bilge, atalarımızın her özdeyişlerinin çok önemli olduğunu, binlerce yıllık deneyimlerle doğruluğunun kanıtlandığını bir kez daha göstermiştir...

         Bir kez daha somut biçimde ortaya çıktı ki;

         Türk ün, Türk ten başka dostu yoktur...        

         ABDULKADİR KAÇAR...