9 Mart 2021 Salı

GAZETE ALMA ALIŞKANLIĞI KAZANMALIYIZ...

 Geçenlerde bir gurup arkadaşla, hiper alış – veriş merkezine gittik; çok güzel bir film oyladığı için de  sinemaya gitmek için bilet aldık....

Filmin başlamasına daha uzunca bir süre olduğu için  , arkadaşlarımızla dünyaca ünlü olan alış veriş mağazalarını   dolaşmaya başladık...

Dolaştık,

Dolaştık,

Dolaştık...

Hani bir özdeyiş vardır ya;

-Ayaklarımıza kara sular indi....

Bir mağazaya girdiğimizde, arkadaşlar giysilere bakıyordu...

Birde ne göreyim;

Bu devasa mağazada müşterilerin dinlenmesi gereken bir köşe oluşturulmuş...

Üç, koltuk bir kanepeden oluşan dinlenme köşesinde, o günün   üç tane ulusal gazetesi konulmuştu...

Altın bulmaktan daha çok sevindim...

Sanki büyük bir define bulmuştum...

-Müşterilerimiz yorgunsa dinlensin...

-Müşterilerimiz yorgunsa hem dinlensin, hem de gazete okusun, bilgilensin...

Dünya,

Türkiye,

Adana’daki olaylardan haberdar olsunlar... 

İstenmişti...

Arkadaşlarım giysilere uzun süre bakarken, ben de bu gazeteleri reklamlarına, ilanlarına, burçlarına, köşe yazılarına kadar okudum...

Hem bedenen dinlendim,

Hem de Dünya, Türkiye, Adana gündemiyle ilgili bir çok habere, bilgiye ulaştım...

...

İslam dininin Peygamberi,

-Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? diyor...

Bizim, bilmemiz, öğrenmemiz, çok öğrenmemiz, çok bellememiz gerekiyor...

Çünkü;

Bilgi güçtür,

Bilgi uygarlıktır,

Bilgi aydınlıktır,

Bilgi özgürlüktür,

Bilgi yaşamın devamının garantisidir...

Gerçi Cumhuriyetimizin ilk yıllarında yüzde 5 olan okuryazar sayımız bu günlerde yüzde 90’ lara ulaştı ama yeterli mi? 

Değil, daha çok daha çok bilgilenmemiz, daha çok gelişmemiz kaçınılmaz...

Hem de dostlarımızdan,

Hem de düşmanlarımızdan daha çok bilgiye ulaşmamız gerekiyor...

Neden?

Çünkü ülkemiz dünyanın en zor coğrafyasında bulunuyor...

Çünkü dünyanın 200 den ülkesinin gözü bizim ülkemizde, bizim verimli topraklarımızda...

Çünkü bizim akarsularımıza sahip olmak istiyorlar...

Çünkü yer altı ve yerüstü varsıllıklarımızı elimizden almak istiyorlar...

Çünkü Türkiye üzerinde akıl almaz oyunlar oynuyorlar..

Çünkü Türkiye’yi, güzel yurdumu, bölmek, parçalamak, kendi aralarında paylaşmak istiyorlar...

Çünkü, iç ve dış düşmanlarımız;

Devletimizin,

Polisimizin,

Askerimizin, zayıflaması için,

Bizi bu topraklardan atmak için, binlerce senaryo uyguluyorlar...

İnsanlık tarihinin gördüğü, 144 devletin destek verdiği, bölücü terör örgütü bu oyunlardan , bu senaryolardan  sadece bir tanesidir...

İhtilallerimizi anımsayın...

Sağ – sol diye ayrıldığımız günlerimizi aklınızdan çıkartmayın..

Başbakanımızı astığımız olayı unutmayın...

Tüm bu senaryolar dış kaynaklı olarak yazılmış ve oynanmıştı...

Yukarıdaki saydığım ya da sayamadığım tuzaklara düşmememiz için ,

Yukarıdaki oyunlara gelmememiz için,

Türkiye üzerinde oynanan oyunları daha senaryo halindeyken , iyi bilmemiz,  iyi bellememiz , 

Türkiye üzerinde oynanan oyunları sahnelenmeden bozmamız için çok bilgili,

Çok kültürlü,

Çok okuyan,

Çok araştıran,

Çok aydın bireylerden oluşmamız gerekiyor...

Günümüzde inanılmaz bilgi kaynakları var...

Kütüphaneler,

Kitaplar,

Televizyonlar,

Sinemalar, 

Radyolar,

Cep telefonları,

İnternetler…

Ama;

Geniş halk kitlelerini eğiten,

Sıcak taze haberleri,

Akıllı köşe yazarlarının yorumlarını,

Olayların öncesini ve sonrasını anlatan fikir yazılarını,

Haberin takipçiliğini,

Günlük yaşamımızın her anında her yerinde bulacağımız, bulabileceğimiz gazeteler çok önemlidir...

Buradan hangi meslek dalında,

Hangi adreste,

Hangi caddede, sokakta,

Hangi işi yaparlarsa yapsınlar;

Müşterileri için,  aksatmadan değerli esnaf kardeşlerimin işyerlerine  günde birkaç gazete almalarını diliyorum...

İşyerlerinde bulundurulması;

Çok çağdaş,

Çok modern,

Çok aydınca bir davranıştır...

Adana da yüz binlerce işyeri var...

Bunlardan sadece yüzde 50 si her gün bir ulusal, bir de yerel gazete alsa:

Birden ulusal gazetelerimiz Adana’daki tirajları yüz binlere çıkar...

Birden yerel gazetelerimiz 50-60 binlere belki yüz binlere çıkar...

Yerel gazetelerin 40-50 bin sattığı,

Ulusal gazetelerin 200-300 bin sattığı Adana’daki kültür düzeyini hayal etmek hiç te zor değil...

O Adana bu günkünden daha güzel olacaktır...

O Adana’lılar bu günkünden daha çağdaş, daha uygar, daha akıllı, daha bilinçli olacaktır...

Böylece;

Daha bilgili,

Daha tepkili, aydınlardan oluşacak geniş halk kitleleri, bin yıllık yurdumuz olan;

Adana’yı daha iyi koruruz...

Türkiye’yi daha iyi koruruz...

Daha büyük uygarlıklar kurabiliriz...

Uygarlığımızın çıtasını dünyadaki uygarlıkların üstüne çıkartabiliriz...

İslam dininin yüce peygamberi;

-Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu, diyor...

Elbette bilen, bilmeyenden daha da üstündür..

Bilgi güçtür,

Bilgi uygarlıktır,

Bilgi özgürlüktür...

Bilenler – bilgili olan uluslar tarih sahnesinde, devlet ve millet olarak varlıklarını daha rahat ve kolayca sürdürebilirler...

Bilenler – bilgili olan uluslar ülkeleri, devletleri üzerinde oynanan her ve oynanacak olan her türlü oyunları daha sahnelenmeden bozarlar, varlıklarını, özgürlüklerini sonsuza kadar sürdürebilirler...

Bu topraklarda sonsuza kadar yaşamak istiyorsak; çok okumamız, çok öğrenmemiz çok bilmemiz gerekiyor...

Bunun yolu da,  çağın her türlü teknolojisini kullanarak daha çok bilgiye ulaşmamız ve bizden sonraki kuşaklara da bunları öğretmemiz – aktarmamız gerekiyor...

Ancak, dostlarımızdan ve düşmanlarımızdan daha fazla bilgiye - teknolojiye ulaşabildiğimiz ölçüde;

Devletimizi, sonsuza kadar koruyabiliriz, 

Yurdumuzu sonsuza kadar koruyabiliriz, 

Bu toprakları sonsuza kadar yurdumuz yapabiliriz ; 

Bunu asla unutmamamız, aklımızdan bir an bile çıkartmamamız gerekiyor...

ABDULKADİR KAÇAR...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder