Doğan
her günü ; sabahleyin bohçasını getirip önümüze açan yaşamımıza uygulamak
için verdiğimiz siparişleri eksiksiz ve
kusursuz biçimde bize tam olarak ileten bir
renkli ve bilge bir çerçiye benzetiyorum...
....
Israrcı, sert bir satıcı olan gün isimli çerçi ; asla
pazarlık etmeyen, hep kendi
istediklerini kabul ettirmeye çalışan ve bunu da başaran profesyonel ve
asla karşı konulamayan bir
satıcıdır....Mutlulukları
sevgileri,aşkları, coşkuları, doyumları, erdemleri gönülsüzce çok
ağırdan alarak , nazlanarak verirken ; Olumsuzlukları,
başarısızlıkları,acıları,kötülükleri ise
yaşamamız için zorla üstümüze atarak sahiplenip yaşamamızı sağlar....
....
Yaşamımız boyunca aksatmadan her sabah
gözümüzü açtığımızda bohçasını getirip önümüze açar ve ürünlerini güne başlamadan getirip serer ve biz istediklerimiz kadar önceden
sipariş verip sonra pişman olduklarımızı da alıp yaşamak zorunda kalırız...
....
Çerçi isimli gün ün bohçasından çıkartıp yaşamımıza geçirmemizi
istediklerimizi aslında daha önceden biz,kendimiz
belirliyoruz...Bu siparişlerimizi peki
nasıl yapıyoruz?.
.....
Yaşamımızla ,düşündüklerimizle, ortaya
koyduğumuz eylemlerimizle seçtiğimiz ve
gerçekleştirmeye çalıştığımız hedeflerimizle, çevremizdeki insanlarla ilişkilerimizle, felsefemizle,
sevgimizle,erdemlerimizle, ya da sorunlarımız ve ortaya çıkmasına neden
olduğumuz acılarımızla...
....
Başka deyişle ; Gün isimli Çerçi önümüze koyduğu ve yaşamak zorunda bıraktığı konular bizim uzun yıllar boyunca ve günlük olarak
yaşamak istediklerimizden ve
önceden sipariş verip ön ödeme
yaptıklarımızdan oluşuyor...
....
Çok iyi gözlemci, dünyanın en hızlı
bilgisayarı gibi çalışan Gün isimli Çerçi
yaşamımız boyunca veya günlük olarak
neye eğilimliysek ,günün her
anında bilgisayarı eğilimimizi saniyesi saniyesine kayıt
ediyor..Ertesi gün ve daha da ileride
uzun bir gelecekte de bize getirmesini istediklerimizi belirleyip
netleştirerek bohçasına doldurup her sabah çağırmasak bile getirip veriyor...İstesek de istemesek
de onun getirdiklerini alıp yaşamak zorunda kalıyoruz..
.....
Gün isimli çerçiye sipariş verdiklerimizin arasında
erdemler,güzellikler,sevgiler,gönençler, coşkular , hoşgörüler, adaletli
davranışlar , sevgiler, aşklar, boyumlar
bağışlamalar olabildiği gibi ; sorun yaratmak, hır çıkartmak, insanlarla
çatışmak, çok istediğimiz şeyleri kayıp
etmek, kırmak,dökmek, cinayet işlemek , kötü olmak,kötülük yaparak daha büyük
sorunlar ve acılar yaratmak , kendimizin
başına bela açmak, yakınlarımızı zarara
uğramak, başkalarına zarar vermek, kavga etmek, küfür etmek, iflas etmek,hak
yemek, onursuz davranmak gibi olumsuz
konular da oluyor...
...
Ve Gün isimli Çerçi sabah
uyandığımızda, uzun yıllar öncesinden ya
da günlük yaşamımızda siparişini verdiğimiz değerleri yaşamımıza uygulamamız
için bohçasını getirip önümüzde açıyor...
-Sen bana bunları sipariş
vermiştin, istediklerin bunlar al
bakalım...Yaşamın boyunca, ya da günlük olarak bana verdiğin tüm isteklerin
bunlardı...Bilgisayarıma kayıt etmiştim ve siparişlerini getirdim...Al bunları
yaşa....Hoşuna gidenler kadar
gitmeyenler de sen sorumlusun....Ben sadece çerçilik görevini yaptım senin
isteklerini belirleyip, dilediklerini getirdim....
....
Bohçasının içindekileri önümüze koyuyor
ama ; ama yanımızdan gitmiyor ayrılmıyor, terk etmiyor ; bilgece,
ısrarla, her saniyemizi gözleyerek daha sonra yaşamak istediğimiz
siparişlerimizi dünyanın en hızlı
bilgisayarı gibi kayıt etmeyi sürdürüyor..Düşündüklerimizi,yaptıklarımızı bir emir
olarak kabul ediyor ve bize hizmet etme konusunda kendisiyle
yarışıyor....Ertesi gün ve uzun gelecekte de
istediklerimizi belirlemek ve bize getirebilmek için için gün ve yaşam boyu
izlemeye devam ediyor...
....
İsteklerimizi siparişlerimizi doğru, akılcı ,olanaklarımıza yeteneklerimize göre belirlersek ; gün isimli çerçinin yaşamamız
için bohçasından çıkartıp önümüze koyduklarından hiçbir zaman pişman olmayız...
....
Yanlış , olanaksız , akılcı olmayan ve bizi zora
sokabilecek isteklerimiz ise mutsuzluklara,karamsarlıklara,hüzünlere ,
acılara,olumsuzluklara,başarısızlıklara taşır unutmayalım.
Mutluluk denilen şey ; Gün isimli
çerçiye doğru sipariş vermek,getirdiklerini alıp
çekinmeden,korkmadan,yaşamaktır diye düşünüyorum...ABDULKADİR KAÇAR…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder