7 Mart 2021 Pazar

LÜBNAN, TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI...

 

Bu gün size; İsrail in saldırganlığından orta doğuyu kan gölüne çevirmesinden;

         Mazlum, güçsüz  Lübnan’lılar dan,

         Mazlum ve güçsüz Filistinliler den söz edeceğim...

         Biz denizlerimizde özgürce yüzerken,

         Kumsallarımız da özgürce güneşlenirken

         İsrail’in bombalaması yüzünden...

         Lünanlı’lar denizin kenarına bile yaklaşamıyorlar...

         Özgürlüğümüzün kıymetini bilelim...

         ....

         Biz yazlık villalarımızda,

         Biz yazlık yaylalarımızda,

         Serinleyip, yaz mevsimini geçirmeye çalışırken,

         Lübnanlı’lar, evlerinin bodrum katında, burunlarını çıkartamıyorlar...

         Çünkü İsrail Bombalarıyla, her yeri ve herkesi bombalıyor...

         Özgürlüğümüzün değerini bilelim...

         ....

         Biz caddelerimizde, sokaklarımızda özgürce dolaşırken ,      

         Beyrut un caddeleri, sokaklarını, köprülerini, İsrail bombalarla havaya uçuruyor,

         İnsanların en masum ve hakkı olan yaşama haklarını elinden alıyor...

         On binlerce Lübnanlıya İSRAİL soy kırımı uyguluyor...

         Özgürlüğümüzün kıymetini bilelim...   ...

         Biz evlerimizde rahatlıkla televizyonlarımızı izlerken

         Dünyanın dört bir yanında olup biterlerden haberler alırken,

         Televizyonlarımızdaki eğlence programlarımızla coşarken

         Beyrut’taki  televizyon istasyonlarını İsrail  bombalarla havaya uçuruyor,      

         Özgürlüğümüzün kıymetini bilelim...

         Lütfen özgürlüğümüzün kıymetini bilelim...

         ....

         Biz evlerimizde rahat rahat uyurken,

         Biz evlerimizde güzel rüyalar görürken,

         Lübnan’daki evleri, İsrail uçaklarıyla, bombalarıyla yok ediyor...

         Dev apartmanlar demir ve beton yığını haline geliyor...

         İnsanlar fareler gibi sığınaklarda yaşama çalışıyor...

         Ama İsrail in inanılmaz ölüm kusan bombalarına dayanamıyor , 7 den 77 ye Lübnanlı tüm insanlar ölüyor...

         Lütfen özgürlüğümüzün kıymetini bilelim...

         ....

         Biz bakkalımızdan, manavımızdan, hiper alış veriş merkezlerimizden,

         İstediklerimizi alırken,

         Lübnan ın tüm alış – veriş merkezlerini,  İsrail uçaklarıyla ve bombalarıyla yok ediyor...

         Lütfen özgürlüğümüzün kıymetini bilelim..

         Biz otomobillerimizin içinde, istediğimiz kentten, istediğimiz kente, istediğimiz yere giderken;

         Lübnan da ki otomobiller , kamyonlar , lüks arabalar  İsrail tarafından bombalarla  havaya uçuruluyor..İçindeki bebeklerle , yaşlı dedelerle ninelerle  yok ediliyor...

         Lütfen özgürlüğümüz kıymetini bilelim...

         ....

         Biz çocuklarımızla sarmaş dolaş mutlu biçimde yaşarken,

         Lübnan lı çocukları İsrail bombalarla yok ediyor...

         Lübnanlı bebeleri İsrail bombaları yok ediyor...

         Çocuklarımızın ve özgürlüğümüzün değerini bilelim....

         ...

         Biz içme sularımızı, gönül rahatlığıyla çeşmelerimizden doldurup içerken,

         Lübnan’daki içme suyu sistemlerine İsrail zehirler atıyor,

         Lübnan’daki içme su sistemlerini bombalıyor ,havaya uçuruyor..

         Halk bir damla suya hasret kalıyor,  susuzluktan yanıyor...

         Özgürlüğümüzün kıymetini bilelim...

         ...

         Biz, hastanelerimizde tedavi olurken,

         İlaçlarımızı kullanırken;

         Beyrut taki hastaneler hastalarıyla,

         Beyrut taki hastaneler yeni doğan çocuk üniteleriyle İsrail tarafından bombalarla havaya uçuruluyor...

         ....

         Biz hastalarımızı ambulanslarla hastanelere taşırken;

         Lübnan lı hastayı taşıyan ambulansı İsrail uçakları bombalıyor ve içindeki hastalarla birlikte ambulans parça parça oluyor...

         Özgürlüğümüzün değerini bilelim...

         ...

         Birleşmiş Milletlerin yetkilileri, özgür Türkiye de özgürce dolaşıp,

         İstedikleri yerde, istedikleri biçimde gidip gelirken;

         Birleşmiş Milletlerin 4 gözlemcisi LÜBNAN da İsrail tarafından vurularak yok ediliyor...

         Özgürlüğümüzün değerini bilelim...

         ....

         Biz gazeteciler,

         Türkiye de özgürce dolaşıp, her türlü bilgiyi toplarken,

         Televizyonlarımızda özgürce programlarımızı sunarken,

         Beyrut ta ki kadın gazetecileri bile İSRAİL bombalarla öldürüyor....

         Gazeteciler olarak, sahip olduğumuz özgürlüğümüzün değerini bilelim...

         ...

         Bu maddeler binlerce, on binlerce uzatılabilir...

         Bu konu günlerce anlatılsa,

         Bu konu günlerce yazılsa,

         Bu konu günlerce tartışılsa bitmeyecektir...

         ....

         İsrail Uygar dünyanın gözü önünde,

         İsrail taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmamak üzere,

         En son silahlarla,

         Filistin de, Lübnan da soykırım uyguluyor...

         Devlet terörü uyguluyor...

         Onbinlerce çocuk, yaşlı, genç, hasta, yeni doğmuş bebek demeden öldürmeye devam ediyor...

         ...

         Oysa,

         Dünya Yahudileri reddederken,

         Dünya Yahudileri sürgüne ederken,

         Dünya Yahudileri engizisyon mahkemelerinde yok ederken,

         Dünya Yahudileri fırınlarda yakarken,

         Türkler her zaman onları korumuş , kollamıştır....

         ...

         Dünyanın en çok zulüm gören milleti olan Yahudiler in,

         Bu gün dünyanın en acımasız milleti haline gelmesini iyi değerlendirmek gerekir...   

         Başka bir deyişle;

         İsrail in, Filistin ve Lübnan da yaptığı zulümden çıkartmamız gereken bir tek ders var;

         Türkiye’yi de bu olayın içine çekmeye çalışıyorlar...

         Türkiye’yi de aynı şekilde yok etmeye çalışıyorlar...

         Türkiye üzerindeki iç ve dış düşmanların emelleri bu gün dünkünden daha fazladır...

         Topraklarımızı canımız pahasını koruduk bin yıldır...

         Bundan sonra da ebedi yurdumuz olan Anadolu muzu sonuna kadar korumaya devam edeceğiz....

         Büyük Atatürk ün de belirttiği gibi;

         -Biz zaten asker milletiz...

         Kurtuluş savaşımız yedi düvele örnektir...

         Bireye bu gün için düşen tek görev;

         İç ve dış düşmanlarımızın ülkemiz üzerinde tezgâhlamaya çalıştıkları oyunları bozmaktır... 

         Lütfen güvenlik kuvvetlerimize yardımcı olalım...

         Bir polis,

         Bir asker duyarlılığında çevremizle ilgilenelim,

         Bir asker duyarlılığında devletimize, milletimize sahip çıkalım...

         -BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN, sözü

         Burada geçerli değildir...

 

         Bir musibet bin nasihatten üstündür; özdeyişinde olduğu gibi İsrail in saldırgan tutumundan dersler çıkartmamız gerekir...     

         Devletimizin,

         Ülkemizin,

         Milletimizin,

         Özgürlüğümüzün değerini bu gün dünden daha iyi bilmek

         Özgürlüğümüzün değerini bu gün dünden daha iyi korumak zorundayız...

         Bu bir yurt severlik görevidir...

         ABDULKADİR KAÇAR...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder