7 Mart 2021 Pazar

MUTLULUĞUN FORMÜLÜ

 

Borç para alıp-vermeye karşıyım..

         Asla borç almadım,almam da almayacağım da...Ama ufak tefek vermek zorunda kaldığım asla geri dönmeyen çok param heba olup gitti...

         Borç verme konusunda ağzım yandığı için  uyarma gereği duydum...

         Ama bir insanın soylu olup olmadığını,

         Borcuna ve sözüne sahip olup olmadığının

         İleride işbirliği yapılıp yapılamayacağını,

         Daha büyük işlere girişilip girişilmeyeceğini öğrenmek için

         Dürüst olup olmadığını,

         Güvenilir olup olmadığını,

         Öğrenmenin bir tek yolu var ; o da bir miktar borç para verip denemek...

         Diyelim ki ;  100 lira borç para verdiniz...

         Zamanında ödedi, ; 200 lirayı çekinmeden  verin...

         Diyelim ki 200 lirayı da ödedi...

         Kredisini 400  lira   yapın...

         Onu da ödedi;

         1000 lira verebilirsiniz...

         Ve yukarıya doğru kredi limitini ödediği ölçüde arttırmanın hiçbir sakıncası yok...

         ...

         Ancak 100 lirayı aldı  ; belirttiği tarihte ödemedi.. Ya da yarısını ödedi...Limiti asla arttırmayın...

         Yine 100 lira verin...

         Yine ödemedi...

         Bu kez kredisini 50 liraya indirin..

         Yine ödemedi ;

         Sadece aç kaldığında o kişiye bir ekmek parası verin...

         Çünkü onun karakteri,aile terbiyesi : dünyaya bakışı, dürüstlüğü bu kadarmış diye  kredinizi kesin.....

         Ve,kesinlikle bu kişiden uzak durmanızı öneririm...

         Dengesiz,Tutarsız,Hatta sahtekar,Hilekar,Düzenbaz,

         Entrikacı,Yalancı olduğu size geri ödediği borcundan belli olacak olan bu kişiyle iletişiminizi kesmeseniz ;

         Zararlı çıkacağınız açık seçik ortadadır..

 

         Ancak borç verdiğiniz kişiyle aranız ne kadar doğru dürüst ve sorunsuz işliyor olsa bile ,  limitiniz yaşamınızı etkileyecek ; sizi zor duruma sokacak  mağdur edecek yüksekliğe asla ulaşmamalı...Durmanız gereken noktanın size zarar vermeyecek yer olduğunu iyi ve doğru saptamanız yararınıza olacaktır...Geri dönmeyecek bir borç yaşamınızı temelden sarsacak,sizi yoksullaştırıp,insanlara muhtaç hale getirecekse mutlaka bir yerde durmanız gerekir...

         ...

         İşin başka boyutuna bakalım ;

         Borç la yaşamak ; doğru  ve mutlu yaşamak değildir...

         Ya da şöyle diyebilirim ; yaşamını borçlar üzerine kuran insan,yaşamın söylediklerini doğru anlayamamıştır , varlığını doğru yorumlayamamıştır...

         Çünkü yaşamı doğru gözlemleyen, söylediklerini doğru anlayanların asla borca yönelmemeleri gerekir...

         Bir özdeyişimiz var ;  gerekirse aç otur ama borç yapma...

         ...

         Borç para güle güle gider ; ağlayarak dönermiş...

         Borç yiğidin kamçısıdır sözünü de artık siz değerlendirin...

         Böyle bir kamçı yemektense ; aç oturmak,daha iyidir...

         ...

         Borçlanmamanın başka yolu da ;

         Gelirimize göre bir yaşam standardı  oluşturmaktır...

         Her zaman,her yerde,her koşulda  kanaatkar olmaktır...

         Mutluluğun birinci koşulu kanattan geçmektedir..

         ....

         Zaten mutluluğun formülü açıktır...

         100 lira kazanıp yüz  lira harcamak yanlıştır...İnsanı mutsuz eder,borçlanmaya yöneltir...

         100 lira kazanıp 200 lira harcamak insanı iflas ettirir, düşman dediğ3i yapar...

         100 lira kazanıp 50 lirasını harcayıp 50 lirasını yatırım yapmak mutluluğun formülü budur...

         Böylece insan kimseye muhtaç olmadan varlığını sürdürür...

         İnsan olanakları çerçevesinde yaşarsa ele güne rezil olmadan mutlu biçimde sürdürür...

         ...

         Borç insanı öldürmese de süründürür...

         Amman borçtan uzak durun ; mutluluğa yakınlaşmış olursunuz....

         Borca ne kadar yakınsanız ; mutluluk sizden o kadar uzaklara kaçar gider onu yakalayamazsınız... ABDULKADİR KAÇAR…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder