Kent merkezinden başlayıp ;
en uzak mahallelerdeki son duraklara kadar olan ana yollar-bulvarlar-caddeler
üzerinde
Yüzlerce,
Binlerce otobüs durağımız var…
...
Bu otobüs duraklarımızı Büyükşehir Belediyesi yapıyor…
Halkımız otobüs,minibüs,halk otobüsü, rahat etsin ;
Yazın sıcaktan,
Kışın yağmurdan korunsun, diye yapmış…
…
Peki, bir devlet kurumu olan Büyükşehir Belediyesinin
yüzlerce milyar lira harcayarak yaptığı bu durakları ;
Layıkıyla kullanabiliyor muyuz?
Hak ettiği biçimde kullanabiliyor muyuz?
…
Yanıtı ;
-Hayır kullanamıyoruz…
Gelen tekmeliyor, giden camlarını kırıyor,
Gelen akla fikre gelmedik ilanlar yapıştırıyor,
Giden çiziyor…
…
Bu kadar güzel bir kentte,
Bu kadar güzel bir Adana da,
Bu kadar uygar bir beldemizde otobüs duraklarımıza yapılan
bu hareketi doğru buluyor musunuz?
…
İnsanlarımızın yüzde 99 ‘u
-Hayır…diyor..
-Duraklarımıza yeterince sahip çıkamıyoruz,yeterince
koruyamıyoruz…
…
Yüzde birlik bölümü de sessiz kalıyor..
İşte dananın kuyruğunun koptuğu yer burası…
…
Kendisiyle barışık olan,
Kendisini seven,
Kendisiyle bir sorunu olmayan hiçbir insanın bu otobüs
duraklarına kötü davranışta bulunacağını sanmıyorum…
Zaten kendisiyle sorunu olmayan insanlar bırakın otobüs
duraklarını ; bir karıncanın bile üstüne basmazlar;
Bir ağaçtan bir tek yaprak bile kopartmazlar…
Kendisiyle barışık olan insan;
Otobüs duraklarına zarar vermez..
Kendisiyle barışık olan insan ;
Diğer insanlara saygı gösterir…
Kendisiyle barışık olan insan,
Devlet malını kendi malı gibi korur,
Kendisiyle barışık olan insan ;
Parkların-bahçelerin belediyelerce kendisi için
yaptırıldığının bilincindedir ;
Salıncaklara,
Banklara,
Çocukların oyun aletlerine zarar vermez…
…
Kendisiyle barışık insan,
Yerlere tükürmez,
Kendisiyle barışık insan ,
Yerlere çöp atmaz,
Kendisiyle barışık olan insan ;
Kaldırım taşlarını söküp evine götürmez,
Kendisiyle barışık insan ;
Kaldırımlara ekilen fidanları kopartıp atmaz,
Kendisiyle barışık olan insan,
Logar kapaklarını çalmaz,
…
Deminden beri kendisiyle barışık diyorum dikkat ederseniz…
Halkımızın da yüzde 99 unun kendisiyle barışık olduğunu
biliyor,buna inanıyorum…
….
Kendisiyle barışık olmayanların oranının yüzde bir ya da
daha az olması gerekir…
O zaman şöyle denilebilir;
Halkımızın yüzde 99 uygar,
Halkımızın yüzde l i vahşi , utanmaz, uslanmaz…demektir..
…
Otobüs Duraklarına yapılan saldırılar,
Devlet malına verilen sararlar,
Bankları kıranlar,
Kaldırımdaki çiçekleri,fidanları parçalayanlar,
Yerlere çöp atanlar,
Yerlere tükürenler,
Kaldırım taşını söküp evine götürenler,
LOGAR kapaklarını çalanlar,
Bu yüzde birlik uygar olmayanlar arasından çıkıyor…
…
Bize yani yüzde 99 a düşen görev ;
Yüzde birlik vahşi insanları eğitmek ; yüzde birlik vahşi
insanların zarar vermesini önlemek,
Bu vahşi yüzde l’ likleri yola getirmek için çalışmak…
Polise,zabıtaya,kolluk kuvvetlerine bildirmek…
…
Nus ile uslanmayanı etmeli tekdir ; tekdirden anlamayanın
hali kötektir…
Ziyapaşa böyle diyor
; insanları
uyaracaksın,uyaracaksın,azarlayacaksın ;
bunlarla da yola gelmiyorsa ; onun hakkı dayak yemektir diyor…
Elbette kimse kimseyi dövmemeli,
Elbette kimse kimseye zor kullanmamalı…
Devletin askeri,polisi,zabıtası varken ;
Duyarlı yurttaşlara düşen görev devletin kolluk kuvvetlerine
yardımcı olmak ; nüfusun yüzde l’ lik
bölümünü oluşturan bu vahşileri yola getirmek olmalıdır…
…
Şurası asla unutulmamalıdır ki ;
Otobüs durakları kentin uygarlığını gösteren en önemli
fotograflardır…
Adana ya gelen,
Adana yı görenler ;
Otobüs duraklarımıza bakarak bize not vereceklerdir…
….
Her şeyi devletten beklememek gerekir…
Her yurttaş kendisini çağından,çevresinden,sokağından
sorumlu hissetmeli ona göre uygarca davranmalıdır…ABDULKADİR KAÇAR…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder