3 Mart 2021 Çarşamba

YANLIŞ SÖZCÜKLER....

 

Dün  eski bir arkadaşımla konuşurken iltifat ettim ;

         -Ne kadar çalışkansın,

         -Ne kadar başarılısın,

         -Yıllar seni hiç eskitememiş...falan dedim...

        

         Arkadaşım ne dedi biliyor musunuz?

         -Bil muvakele...dedi...

         Düşündüm,olamaz böyle bir şey...

         Yakınımızda bulunan arkadaşlarım da şoke oldular ; bir an tüm sesler kesildi ; hafif gülümsemeler oldu...

 

         -Mukavele diyordu...

         Hani ; Mukavele, kiracıyla ev sahibi arasında yapılan sözleşmedir...

         Ya da bir işyeri kiraladığınızda, mal sahibiyle yapılan anlaşma sözleşmedir...

         ...

         Oysa buna ne gerek vardı ;

         -Sağ ol...

         -Aynı duygularla teşekkür ederim...

         -Senin dediğin gibi olsun...

         -Çok yaşayasın...

         Gibi karşılıklar verilebilirdi...

         ...

 

         Aslında söylemek istediği ; bu gün asla kullanılmayan, Osmanlı döneminde hangi anlamda kullanıldığı çok az aydın tarafından bilinen ;

         -Bil mukabele...olacaktı...

         Söylediklerine aynen katılıyorum,karşılık veriyorum...olacaktı...

         ...

         Mukavele ve mukabele sözcüklerinin anlamlarına bakalım ;

 

         MUKABELE; Cevap karşılık,misilleme,yanıt...anlamında...

         MUKAVELE ; anlaşma,sözleşme...anlamında...

         ....

 

 

         Otomobilimin tamirini yapan ustaya ;

         -Eline sağlık...

         -Çok teşekkür ederim...Arabam sapasağlam oldu...dedim...

         ....

 

         Tamirci arkadaşım ;

         -Bil vesile...dedi..

         Tamircim de ;

         -BİLMUKABELE...diyecekti Bilvesile...dedi...

 

         Yani sözcük havada kaldı, benim nezaket sözcüklerime karşılık olarak söylediği BİLVESİLE sözcüğü anlamsızdı...

         Şaşırdım, böyle bir yanıt alınca  ; 

         Adamın benimle dalga geçmesi olanaksızdı...

         Son derece saygın,ileri yaşlarda,işini çok iyi yapan birisiydi...

         ....

         Vesile ‘ nin  sözcük anlamı şöyle ;

         VESİLE ;  Bahane,gerekçe,neden,özür,sebep...

         ...

         Yani benim teşekkürüme;

         -Bilvesile... diye ...yanıt veren adamın söylediği söz havada kalmıştı...

 

         BİLMUKAVELE...diyen kendisini aydın sayan arkadaşım gibi....

            

         ....

 

         Sempt Pazarında  sohbet ettiğimiz bir esnaf   konuşurken şöyle dedi ;

         -Bir bir arkadaşım dün  menfaat etti...

         Acaba yanlış mı duydum diye bir an duraksadım ;

         Biraz sonra, aynı sözcüğü tekrar birkaç kez kullandı...

 

         -Bir arkadaşım menfaat etti...dedi...

         Oysa, o arkadaşının öldüğünü söylemek  bundan lüzüntü duyduğunu anlatmak istiyordu...

         Ama bilmediği bir sözcüğü yanlış söyledi...

 

         -Arkadaşım öldü...dese duygusunu kusursuz biçimde anlatmış olurdu...

         -Menfaat ...sözü Arapça ve yanlış kullandı...

         Tabi çok üzücü örnekler bunlar...

 

         ...

 

         Bir örnek daha ;:

         Özel  bir radyo Dj si program yapıyordu...Konuşmasının bir yerinde ;  telefonla bağlanan dinleyicisine ;

         -MATEESSÜF...dedi...

         ....

         Telefonu açtım ; yayın dışında sordum bu kişiye ;

         -Mateessüf...sözünün anlamını biliyor musun ?

         Hık mık etti...

         Devam ettim ;

         -Annen,babandan mateessüf sözünü  kullanıyor muydu? Onlardan bu sözcüğü duydun mu?

         Yine ;

         -Hık mık...dedi...

         Belli ki,bu arkadaş yaptığı Türk Sanat Musikisi programının ruhuna uygun eski bir sözcük kullanma hevesindeydi...

         ....

         MAATEESSÜF sözcüğünün anlamına gelince ;

         Tessüf ; acıma,esef,içlenme,hayıflanma,üzülme,yerinme anlamındaymış...

 

         Ma takısı gelince de güya yaptığı hatadan dolayı özür dilemesi gerekirken tesssüf sözündeki tüm değerleri tersine çevirmiş oluyor...

         Yani kullandığı sözcük yerine oturmuyor,

         Yani anlatmaya çalıştığı duygusunu açıklamıyor...

         Ya ne oluyor?Havda kalan,hiçbir anlam ve değeri olmayan,hiçbir duygusunu anlatmayan,boş bir tümce söylemiş oluyor...

         ....

         Bu örneklerde  de  olduğu gibi anlamını bilmediği sözcükleri kullanan insanlar ne kadar komik duruma düşüyor  görüyor musunuz?

 

         Anlamlarını bilmedikleri sözcükleri kullanmalarının en büyük sakıncası kendilerine değil ;

         Gazete çıkarttığı için onu okuyanlara yanlış bilgi vermiş oluyor...

         Radyo da yayın yaptığı için dinleyicilerine kötü örnek oluyor...

         Ve hepsinden de ötesinde ;

         Türkçe yi, güzel dilimizi katletmiş oluyor....

         ....

         Oysa dünyada yazılı metinlere dayanan en eski, en zengin üç dilden birisi olan güzel Türkçe de bunların hepsinin karşılığı var...

         Türkçe gelişerek,güçlenerek,çağın ötesine doğru bilimsel yürüyüşünü sürdürüyor...

         ...

         Bazı İnsanlar ;

         -Beni aydın sansınlar...

         -Beni akıllı sansınlar diye kendi kendilerini rezil ediyorlar..

         Farkında değiller...

        

         Sadece Arapça kökenli Osmanlıca sözcükler mi?

         Aynı ölçüt ; anlamını bilmediğimiz, karşıdaki insanın anlayamayacağı İngilizce,

         Fransızca,

         Almanca,

         Farsça, ve diğer sözcükler de kullanılmamalı diye düşünüyorum....

         ....

         Ben kendi adıma söylüyorum ki ;

         Annemin,babamın kullanmadığı sözcükleri ben kullanmıyorum...Yeni,çağdaş,modern,geliştirilmiş sözcükleri de izleyip,bilgi disketime katıyorum...

         ....

         Yaşayan  Türkçe her duyguya, yanıt veriyor...

         Yaşayan Türkçe bilim dili ve bilgisayar dili olarak tüm gereksinimlere yanıt veriyor....

         Ben dil bilimcisi falan değilim...

         Okuyan,düşünen,yazan bir insanım...

         İfade etmek istediğim her sözcüğü Türkçe de fazlaca ve inanılmaz rahatlıkla buluyorum,kullanıyorum...

         ....

         Özet olarak ;

         1-  lütfen anlamını bilmediğiniz, en küçük bir çekinceniz olduğu sözcüğü kullanmayın...

         2-Annenizden babanızdan duymadığınız, onların kullanmadıkları  sözcükleri kullanmayın...Onlar yanlış kullandığında da lütfen kendilerini uyarın,doğrusunu öğretin...

         3-Hepsinden önemlisi bol bol sözlükleri karıştırın...Anlamını bildiğini sandığınız sözcüklerin,düşündüklerinizden çok farklı olduklarını göreceksiniz....

         4-Ana dilimiz olan Türkçe ye yeni sözcükler katamasak bile doğru kullanmaya özel önem verelim....Abdulkadir Kaçar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder