COVİT-19 DEĞİL İNSANLARI
DEDİKODU HASTALARI ÖLDÜRÜR…
Hijyene uy, mesafeni koru, maskeni tak, covit-19 ‘dan
korur…
Asıl uzak durulması gereken dedikodu hastalarının
yaydığı öldürücü virüstür…
Ocaklar söndürür, yuvalar yıkar, kavga ettirir, 40
yıllık arkadaşları birbirine küstürür ve cinayete bile neden olur…
Bu dedikodu mikrobu kişinin beyinin hücrelerine
sinmiş, onu esir almıştır…
Tedavisi mümkün olmayacak şekilde artık kronik şekilde
hasta etmiştir…
Uygar görünümlü bu insan ilkel, cahil, bencil,
saldırgan, özürlü hasta kişiliğe dönüşmüştür…
Artık bu kişi dünyanın en mutsuz, ama en acımasız
insandır;
Çevresinde akıllı, dürüst, olanaklarıyla yetinen mutlu
ve başarılı insanları ölürcesine kıskanır…
Ona kin, nefret, kıskançlık ve yok edebilecek en
aşağılık hain duygusuyla saldırır…
İnsanların aralarını hain ve hayali düşünceleriyle
bozup düşmanlaştırmaktan büyük doyuma ulaşır ve mutlu olur…
Beynindeki dedikodu, çarkları her türlü hainlik,
iftira, yalan, entrika, kötülük üretmek amacıyla aralıksız çalışır…
Artık herkese saldıran hastalıklı mağara devri
insanıdır…
Bilinçaltı okyanusları kapanmaz başarısızlıklar, hayal
kırıklıkları ve kapanmaz yaralarla doludur…
Kendi de kan, irin, nefret, gözyaşı, hainlik, entrika,
kötülük yapma gibi olumsuzlukların arasında kalır…
Bu hasta kişilerin beden ve ruhları doğduğu andan
itibaren birbirine can düşmanıdır…
Dedikoduyu yaşamı haline getiren bu insan her fırsatta
önce kendini lanetlerler…
Yüzlerinden kıskançlık, kin, nefret, aşağılık
ırmakları sürekli akar…
Tüm hücrelerine dedikodunun öldürücü virüsü
yerleşmiştir…
Bu hasta kişiler çevreleriyle asla sağlıklı iletişim
kurmamıştır, kuramaz, kuramayacaktır…
Hangi yana dönse orada kendilerini ret eden, sürekli
uzak duran yüzlerle karşılaşır…
Bu nedenle hasta kişi kendini yalnızlığa mahkûm eder…
Yalnızlığı dedikodu virüsüyle birleşince de;
Kendi ruhsal depresyonu içinde mutsuzluklarla boğulur…
Ruhlarında kendinin yarattığı, kıskançlık, kin, nefret,
entrikalarının oluşturduğu karamsarlık denizinin dibinde ölüp yok olur gider…
Tarih ve zaman bu kişilere ot kadar bile değer vermez;
yaşadıklarını asla kayıt etmez…
Dedikodu hastalığıyla yaşayan dedikodu hastası negatif
bu kişiler; sonuçta kendini yok eder…
Sonuç olarak;
Dost gibi görünen bu hastalara karşı dikkatli
olunmalı; tatlı diline güler yüzüne asla inanılmamalı…
Sırtınızı döndüğünüzde hançerini acımasızca
saplayacaktır…
Her an saldırıp, zarar verebileceklerini unutmadan uzak
durmakta sayısızca yarar vardır…
Pandemi yani Covit-19 değil, dedikodu hastası
arkadaşlarınız varsa onlar size bu virüsten daha çok büyük zararlar verir
gerektiğinde de öldürür…
Öldüremese de hayatınızda aklınızın kenarından bile
geçirmediğiniz büyük sıkıntı ve acılar yaşatır…
En iyisi onları görmemek, duymamak, konuşmamak, ömür
boyu uzak durmaktır…
ABDULKADİR KAÇAR Adana, 2021…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder