4 Ocak 2022 Salı

COVİT-19 DEĞİL İNSANLARI DEDİKODU HASTALARI ÖLDÜRÜR…

 

COVİT-19 DEĞİL İNSANLARI

DEDİKODU HASTALARI ÖLDÜRÜR…

Hijyene uy, mesafeni koru, maskeni tak, covit-19 ‘dan korur…

Asıl uzak durulması gereken dedikodu hastalarının yaydığı öldürücü virüstür…

Ocaklar söndürür, yuvalar yıkar, kavga ettirir, 40 yıllık arkadaşları birbirine küstürür ve cinayete bile neden olur…

Bu dedikodu mikrobu kişinin beyinin hücrelerine sinmiş, onu esir almıştır…

Tedavisi mümkün olmayacak şekilde artık kronik şekilde hasta etmiştir…

Uygar görünümlü bu insan ilkel, cahil, bencil, saldırgan, özürlü hasta kişiliğe dönüşmüştür…

Artık bu kişi dünyanın en mutsuz, ama en acımasız insandır;

Çevresinde akıllı, dürüst, olanaklarıyla yetinen mutlu ve başarılı insanları ölürcesine kıskanır…

Ona kin, nefret, kıskançlık ve yok edebilecek en aşağılık hain duygusuyla saldırır…

İnsanların aralarını hain ve hayali düşünceleriyle bozup düşmanlaştırmaktan büyük doyuma ulaşır ve mutlu olur…

Beynindeki dedikodu, çarkları her türlü hainlik, iftira, yalan, entrika, kötülük üretmek amacıyla aralıksız çalışır…

Artık herkese saldıran hastalıklı mağara devri insanıdır…

Bilinçaltı okyanusları kapanmaz başarısızlıklar, hayal kırıklıkları ve kapanmaz yaralarla doludur…

Kendi de kan, irin, nefret, gözyaşı, hainlik, entrika, kötülük yapma gibi olumsuzlukların arasında kalır…

Bu hasta kişilerin beden ve ruhları doğduğu andan itibaren birbirine can düşmanıdır…

Dedikoduyu yaşamı haline getiren bu insan her fırsatta önce kendini lanetlerler…

Yüzlerinden kıskançlık, kin, nefret, aşağılık ırmakları sürekli akar…

Tüm hücrelerine dedikodunun öldürücü virüsü yerleşmiştir…

Bu hasta kişiler çevreleriyle asla sağlıklı iletişim kurmamıştır, kuramaz, kuramayacaktır…

Hangi yana dönse orada kendilerini ret eden, sürekli uzak duran yüzlerle karşılaşır…

Bu nedenle hasta kişi kendini yalnızlığa mahkûm eder…

Yalnızlığı dedikodu virüsüyle birleşince de;

Kendi ruhsal depresyonu içinde mutsuzluklarla boğulur…

Ruhlarında kendinin yarattığı, kıskançlık, kin, nefret, entrikalarının oluşturduğu karamsarlık denizinin dibinde ölüp yok olur gider…

Tarih ve zaman bu kişilere ot kadar bile değer vermez; yaşadıklarını asla kayıt etmez…

Dedikodu hastalığıyla yaşayan dedikodu hastası negatif bu kişiler; sonuçta kendini yok eder…

Sonuç olarak;

Dost gibi görünen bu hastalara karşı dikkatli olunmalı; tatlı diline güler yüzüne asla inanılmamalı…

Sırtınızı döndüğünüzde hançerini acımasızca saplayacaktır…

Her an saldırıp, zarar verebileceklerini unutmadan uzak durmakta sayısızca yarar vardır…

Pandemi yani Covit-19 değil, dedikodu hastası arkadaşlarınız varsa onlar size bu virüsten daha çok büyük zararlar verir gerektiğinde de öldürür…

Öldüremese de hayatınızda aklınızın kenarından bile geçirmediğiniz büyük sıkıntı ve acılar yaşatır…

En iyisi onları görmemek, duymamak, konuşmamak, ömür boyu uzak durmaktır…

ABDULKADİR KAÇAR Adana, 2021…

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder