HER ŞEY BİTMEK İÇİN BAŞLAR…

 

HER ŞEY BİTMEK İÇİN BAŞLAR…

Perdesi kapanmayan tiyatro sahnesi olan dünya gezegeninde; başlayan her şey kesin olarak, sonsuza kadar biter-bitecektir…

Hiç başlamasa bitmezdi; bitenler hep başlayanlardır…

…

İnsan başta olmak üzere her canlı kesin olarak bitmek için bu sahneye çıkar ya da çıkartılır;

Hayatı bitmeyen bir tek canlı var mı? Yok…

Bilinçli ya da bilinçsiz, acil olarak bitenlerin yerini de yeni başlayanlar, bitmek için alır…

“BİR GÜN ÖLMEK İÇİN İNSAN HER GÜN YAŞAR”

Evrenin en büyük mucizesi olan insan,  yüzde yüz bitmek-yok olmak için bu sahneye çıkar ya da çıkartılır, nefesini bitmesi için alıp verir…

Beslenir, sağlığını korur, sevişir, yeni türlerini bu sahneye çıkartır…

Hayatın önüne engel olarak koyduğu her şeyler mücadele eder savaşır…

Güzel eserler ortaya koyar; yüzyıllar boyunca bu sahnedeki varlığını sürdürür…

İnsan konuşmalarını bitirmek için başlatır ve de bitirir…

…

Sevgi, aşk, sevişmeler, buluşmalar, cicim ayları, ayrılıklar, acılar, kavgalar, çareli-çaresiz tüm hastalıklar, evlilikler de bitmek içindir…

Zenginlik, yoksulluk, tokluk-açılık için de bu kurallar aynıdır…

Perdesi kapanmayan bu tiyatro sahnesinde bazen güvenin yerini güvenmeme,

Samimiyetin yerini dedikoduculuk; dedikoduculuğun yerini samimiyet,

Kin nefretin yerini sevgi; sevginin yerini kin nefret,

Takdirin yerini ihanet; ihanetin yerini takdir alır,

İhtirasın yerini uysallık; uysallığın yerini ihtiras alır,

Kıskançlığın yerini takdir; takdirin yerini kıskançlık alır,

Dürüstlüğün yerini sahtekârlık,

Doğrunun yerini yalancılık,

Erdemin yerini erdemsizlik,

İyiliğin yerini kötülük; kötülüğün yerini iyilik,

Umursamanın yerini umursamama,

İnanmanın yerini inanmama alır…

Zenginliğin yerini fakirlik; fakirliğin yerini zenginlik alır…

Çirkinliklerin yerini güzellik; güzelliklerin yerini çirkinlikler alır…

Sağlığın yerini hastalıklar; hastalığın yerini sağlık alır,

İyi niyetin yerini kötü niyet almakta asla gecikmez…

Dostlar düşman; düşmanlar dost olur,

Yanlışlar doğrular, hatalar-kusurlar kusursuzluklar da aynı şekilde başlayıp bitecektir…

…

İnsanın her türlü suçu, ceza, özgürlük, tutsaklıkları da sınırlıdır…

İstenen sevilen, uğruna mücadele edilen değerler kadar; istenmeyenler de bitmek içindir…

Devinim, dönüşüm, değişim, başkalaşım isimli ustalar da bu sahnedeki eskileri bitirip,  yenilerini başlatmak için aralıksız ve hızla çalışır…

Yani bu gezegende yaşamı oluşturan her şey bir gün bitmek için başlar ve kesin olarak biter…

Perdesi kapanmayan dünya isimli tiyatro sahnesinde;

Görünen-görünmeyen her şey;

Hatta evren bile kesin bitmek için başlamıştır;

VE bir gün yüzde yüz o da sonsuza kadar bitecektir…

SONUÇ OLARAK;

Bunları bilin ama üzülmeyin; eldeki güzellikler bitmeden, geçip gitmeden farkına varın, tadını doya doya çıkartın…

Geriye dönüp baktığınızda “KEŞKE YAPMASAYDIM” “ÇOK PİŞMANIM” gibi olumsuzluk duygularınız olmasın…

“ HER ŞEY BENİM ESERİM, YAPTIĞIM YA DA YAPAMADIĞIM HİÇ BİR ŞEYDEN PİŞMAN DEĞİLİM” demelisiniz, diyebilmelisiniz…

Bunu söylediğinizde, hayatı doğru anlamış, doğru değerlendirmiş, yanlışlarınızı bile doğru yapmışsınız demektir…

Bu sahneden inip giderken, gözünüz arkada kalmaz…

ABDULKADİR KAÇAR… 2021 ADANA, TÜRKİYE, DÜNYA…