Her
yol sende başlar ve sona erer…
KENDİN
OL…
Abdulkadir
KAÇAR 2020 ADANA…
ÖNSÖZ…
Kendin; 1-İyelik eki alarak kişilerin öz varlığını
anlatmaya yarar…
2-Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatır…
3-“Kendisi” , “Kendileri” , kimi vakit saygı duygusuyla
ya da söz konusu olanları amaçlayarak o ve onlar yerine kullanılır…
Her yol sende başlar ve sona erer…
Hayatta hep tek başına olacak ve öyle yürüyeceksin…
Yalnız ol, ama bilge ol…
Ne olursan ol her zaman sadece kendin ol…
Her anında daim samimi ol…
Kendine olabildiğince dürüst davran…
Erdemlerinden ödün verme…
Sadece kendin ol…
Aklınla hep özel ve de özgün ol…
Düşüncende eyleminde kendin ol…
Başkalarının senaryolarında sakın kral olma;
Kendi hayat senaryonda tuvalet bekçisi ol…
Her türlü iletişiminde dürüst ol…
Düşüncende sözünde samimi ol,
Çok dinle az konuş sözüne sadık ol…
Her zaman doğru ol…
Her zaman kendin ol…
Hayat böyledir bazen üzer, bazen sevindirir;
Hangisini istersen onu alır yaşarsın…
Her anında ok kadar doğru ol…
Öyle görün, sürekli kendin ol…
Erdemli davranışlarınla kalplere gir…
Gönüllerde sevilen sayılan ol…
Gideceğin yönünü kendin çiz…
Hayalini kurduğun hedeflerinden şaşma;
Kahramanca, cesaretle-gururla yürü…
Bu serüvende kendini ifade edebilen tek varlıksın…
Sevgi sensin, seven sen. sevilen, sevgili de sen…
Hayat sensin, sende hayatsın…
Unutma; hayat isimli serüvende her insan ömrü boyunca
kendiyle baş başadır…
Dünya insanlık ailesinin yarısı oğlu, yarısı da kızı
olsa kişi yine tek başına doğar, tek başına yaşar hayattan yine aynı şekilde ayrılır…
Yedeği ve tekrarlama olanağı olmayan hayat isimli
serüven her insan(canlı)için tam bir savaş alanıdır…
Ana rahmine düştüğü andan itibaren başlayan varlığını
sürdürme mücadelesinde insan kesinlikle başarılı olmalıdır…
Hayatını devam ettirebilmesi bu sahnedeki mücadele ve savaşını
sonuna kadar sürdürüp zafere dönüştürmesiyle olanaklıdır…
Bu süreçte az sorunlu, çok başarılı, sınırsız mutlu
olması, hayattan zevk alarak mücadelesini devam ettirme gücü verecektir…
Her insan hayatın nihai hedefi olan mutluluğa, hayallerini
kurduğu zirveye ulaşmak için aralıksız çabalamalıdır…
Hayat isimli öğretmen insanı ana rahmine düştüğü andan
itibaren her nefesinde aralıksız olarak sınav yapar…
Amacı, üstün nitelikli-dayanıklı-iyi ve sağlıklı türleri
ortaya çıkartıp; varlığını onlarla sürdürmek ve zayıf olanları elemektir…
Çünkü evrenin en üstün, aklını kullanan, harf, rakam
diğer sonsuz sayıda simgeler-araç/gereçler üreterek durmadan gelişen insanın
varlığını korumak zorundadır…
İşte hayatın zayıfları ortadan kaldırdığı bu
serüveninde;
İnsan her nefesinde daha çok güçlenip, dayanıklılığını
artırarak bir önceki nesillere göre daha da büyük üstünlüklere ulaşıp, kalıcı
uygarlıklara imza atmak zorundadır…
Bunun için kendinden önce yaşayan akıllı insanların
ortaya koyduğu bilgileri, deneyimleri kısa zamanda öğrenip daha büyük
başarılara ulaşmalıdır
Bunu da bilgi kaynakları olan kitaplar, iletişim
araçları sayesinde elde etmeli; sıfır hata, yüzde yüz başarıyla uygulayıp
hayatını daha yükseklere taşımalıdır…
Bu mücadelesini nefes nefese gerçekleştiren insanın; ana
rahminden başlayan geriye sayan, ömür isimli sınırlı zamanı hızla
tükenmektedir…
Kendiyle ve zamanla yaptığı bu yarışta ortaya koyduğu inanılmaz
çaba, emek, mücadele ve savaşı sırasında kendinin en iyisinin de iyisi olmayı
başarmalıdır…
Altına imza attığı eserleriyle, bu gezegende
yaşadığının deneyimlerini, ayak izlerini, silinmeyecek biçimde kazımalıdır…
Yeni mutluluklar, sevgiyle buluşma, umut ve hayalini
asla yitirmemelidir…
İşte bu çalışmamda, insanın en iyi kendi olabilmesi; özgür
ve özgün iradesini sonuna kadar kullanmasının yollarını objektif biçimde
önerdim…
Düşüncelerimi-deneyimlerimi şiirsel formatta, kısa denemeler
halinde yazdım…
İşte bunlar dünya insanlık ailesinin her bireyine
ulaşmasını arzu ettiğim düşüncelerimdir…
Karar her zaman olduğu gibi insanındır; yani
okurundur…
ABDULKADİR KAÇAR Adana, 2020…
Her
yol sende başlar sende sona erer…
KENDİN
OL…
Doğumun hayat isimli renkli rüyanın giriş kapısı;
ölümün de her şeye nokta koyup çıktığın son kapıdır…
Kendini tanıma, gelişme olgunlaşma, nihayetinde mutluluğa
ulaşma yolculuğunda bir saniyeni bile boşa geçirme…
Tam bir tiyatro sahnesi olan bu serüvende, yanlışın
az; doğrun çok olsun…
Bilinçaltının derinliklerini keşfet, bilgiyle yönet;
kendinin her anına egemen ol…
Attığın her adımında, uygulamalarında kararlı davranma
sihrini güçlendirerek kullan…
Fikir işçiliği olan yazmak ağır sorumluluk ister; daha
da önemlisi yazılabilecek bilgi birikimine sahip olmandır…
Ömrün boyunca ilişkilerinde samimiyeti ara; ama hiçbir
çağda, ülkede, bulamayacağını da aklından çıkarma; sen kendine samimi ol ve
onunla yetin…
Şu anda yaşadığın her türlü değerler eğer çocukluk
yıllarında hayalini kurduklarınsa mutlu ol; çünkü hayatı doğru anlamış, ömür
isimli rotanı doğru kullanmışsın demektir…
Mutluluğun diğer adı yetinmeyi bilmektir; daha fazla
istemeden-elindekilerle yetinmen en büyük başarındır…
Çok öfkelendiğinde bile kahkahalarla gülebilmen ona karşı
kazandığın pozitif zafer olacaktır…
Ömrün boyunca engellere karşı dayanma karşı koyma,
mücadele ederek başarma gücünü bilginli sürekli arttır…
Ülkenin her türlü değerlerine sahip çık-koru;
devletini de karşılıksız sev…
Doğrulatmadığın haberlere inanma; gülümseyip geç,
ortaya gerçeğin çıkması için kendine zaman tanı…
Beden dilini iyi öğren, kusursuz kullan; bu seni diğer
çağdaşlarından daha öne çıkartıp üstün yapacaktır…
Terleyip, emek verip, mücadele ederek ve sürekli üreterek
önyargılarını kır…
Sevgilerin en büyüğünü yüreğinde daha da çok
geliştirip, tüm evreni kucaklayabilecek şekilde yaşa…
Bir saniyeliğine dahi bilincinin kontrolden çıkmasın;
onun kumandası sadece sende olsun…
Her nefesinde sürekli kendin ol; kimseye küsme,
darılma. çevrenle neşe ve barış içinde yaşa…
Özellerini kimseyle paylaşma; sahip olduğun eşyalarını
teslim etme…
Çağının önünde yürü-koş; aydın akıllı, başarılı, bilge
olduğunu yani kendini dış dünyaya her zaman kanıtla…
Bu serüvende aradığın her şey sende sınırsızca var;
keşfetmen, alıp uygulamaya istekli olman yeterlidir…
Çağına ve dünya insanlık ailesine her zaman önemli
yararlar sağla…
Her yerde, tüm ortamlarda sürekli uyumlu ol; kişisel güvenliğine
önem ver, uygulamalara saygı duy…
Anlayış farklılığından dolayı bölme ayrıştırma;
insanlığın vicdanı ol, toplumun nabzı sende atsın…
Sıradanlaşıp sürüyle hareket etme: bu türlü
kavgalarına karışan aptallardan olma; hep özgün, özel merak edilen örnek kişi ol…
Deliliğin sınırsız düşünme-bilinenlerin ötesindekileri
yaratma ve değerler oluşturma ölçülerini kullanmaktan korkma…
Cesaret her zaman muhalefettir; zamanı, yeri
geldiğinde yeterince kullan…
Kimsenin bir kuşun, otun bile huzurunu bozma; gözetle
ve denetle ama incitme…
Havada boş ve anlamsız sözler etmekten kaçın; ortaya
koyduğun düşüncenin doğruluğunu, güzelliğini, insana sağlayacağı yararları
isteyen herkese ispatlamaya hazır ol…
Hareketli yaşa, düzenli beslen sağlığını koru; ama aşırılıklara
girişme…
Olmazları aklında planlayarak sihirli şekilde oldur…
Uğradığın ve gasp edildiğine inandığın her türlü hakkını
aklınla ve yasal yolları kullanarak ara-bul-al-yaşa…
Biriken enerjin durduğun yerde seni yiyip bitirmesin; okuyup,
düşünüp, yorumlayıp yazarak yani çalışarak fazlalıkları boşalt…
Hayat isimli bu tiyatro sahnesinde yaşadığın sürece güzellik-doğruluk-erdem-adalet-sevgi-barış-özgürlük-emek
ve diğer konulardaki ölümsüz düşünce arayışlarına ara, bul, anlat, yaz,
eserleştir…
Fazla detaycı davranıp hayatını kendi ellerinle
sürekli daraltma…
Sağduyunu hiçbir yaşında asla yitirme; hayallerin ve
ihtimal planlarından vazgeçmeden hedefine yürüyüşünü coşkuyla sürdür…
İyi gün gibi kötü günde gelip geçer; geride günlerin
sendeki izleri kalır…
Avantajlarını akılcı doğru ve yerinde kullan…
Özgürlüğün olmadığı yerde hayatta olamaz, sende olma;
karmaşık sistem içinde kendini yitirme…
Kafandaki düşüncelerini sürekli netleştir ve de birbirine
karıştırma; ama geçmişin peşini bazen bırakmaz ona karşı dikkatli davran fazla
yüz verme; bir nefes sonra atacağın adımına engel olmasını karşı çık…
Bu serüvende kimden, nereden, hangi olay, ne gibi
durum karşına gelirse gelsin; önce dikkatli düşün, yarar-zarar hesabını yaparak
güzellikleri hayatına uygulamayı başar… Olumsuzluk ve zararı dokunacaklardan
ışık hızında uzak dur…
Hayatın senden istediği her kuralını aklını kullanarak
objektif şekilde uygula; bir tekini bile ihlal etme, vazgeçme atlama;
dengeli-zarar görmeden mutlu yaşaman bunları ödünsüz uygulamanla olanaklıdır…
Her anında derli toplu ol; yoksulluğunu da
zenginliğini de sadece kendin bil…
En küçük şeylere bile meraklı araştır, incele elde
ettiğin güzel sonuçlara heyecanlan gülümse; yararlı bulduğun yanlarını alıp
uygulamaya başla…
Hayat akışının tek bir saniyesini bile kimsenin
değiştirmesine izin verme… Ömür direksiyonuna başkalarının oturmasını
engelleyerek tek hakimin sen ol..
Kendinle sürekli içli-dışlı en samimi arkadaş ol…
Bu sahnede olduğun için en büyük mucize şansa
sahipsin; nihai hedef olan mutluluğu arayıp hayatına uygulama çabandan
vazgeçme… Bunu yaparken de nezaketi, saygılı olmayı, yasalara uymayı ihmal
etme… Kendin başta olmak üzere kimseleri kırma-incitme üzme; çiçeklere, otlara,
canlı cansız her varlığa sevgiyle yaklaş…
Yolsuzluk, hukuksuzluk, adaletsizlik, haksızlık gibi
suçların “S” sinin kenarından bile geçme…
İç içe yaşadığın özünden bir saniyeliğine bile uzaklaşma;
varlığını en doğru şekilde programla ortaya koyduğun çalışmalarınla takdir
edilen-onaylanan insan ol; iyi, mutlu, saygınlığından ödün verme…
Hayatın sihri de sihirbazı sensin: bu özelliğini iyi
kullanarak imkânsızlara imza at; şahane icatlar çıkart, insanları şaşırtan
ölümsüz eserler ortaya koy…
Özgürlükleri savunmakta daha hoş görülü ve daima esnek
ol; bu güzel çağda yaşadığın için kendini şanslı say; bu fırsatı güzel eserler
vererek değerlendirmeyi başar…
Her adımında doğru seçim yap; doğru düşün, erdemli
davran; paradan önce insan kazan onların da en iyilerini biriktir; kaybettiğin
olayların karşısında dik dur; korumacılığını aralıksız sürdür…
Gönlünü daima güzel düşüncelerle-olumlu yaklaşımlarla
doldur; hem sev, hem sevin, hem de sevindir…
Parayı sadece basit bir araç olarak gör; amacın haline
getirip onun kölesi olma…
Hiçbir durumdan yüksek sesle konuşup herkesin duyacağı
şekilde hayattan şikâyet etme…
Başka insanların, başka dünyalara, sunacakları farklı
mutluluklara kapın açık olsun, bu sürpriz olasılıklara hep inan…
En küçük başarı bile bazen aklın alamayacağı kadar
büyük mutluluk getirebilir; aklından çıkarma, bu olasılıklara sürekli
hazırlıklı ol…
Kendine büyük saygı duy; özünü incitecek hayatını zora
sokup rezil edebilecek senaryolarda roller yazıp oynama…
Sorumluluğunun en küçüğünü bile hiçbir zaman ihmal
etme; boş verdiğin, görmezden geldiğin, yok saydığın sorumluluğun ileride dağ
gibi büyük problem olarak önüne çıkabilir…
Aşkla yapılan her iş evrensel ve sonsuz şekilde
güzeldir…
Sevgini gururlu biçimde belli ve itiraf etmekten
çekinme…
Hayat isimli bu sanal serüvende hiçbir şey senden daha
üstün ve daha önemli değildir…
Yürüyeceğin yollarının ustası ol; gittiğin yönü iyi
bil; bazen de sürpriz sonlara hazırlıklı ol…
Olur-olmaz şekilde kimseye ve onun yaptığı işine
karışma; başkalarının da sana karışmasına ortam hazırlayıp izin verme…
Bilinçaltından mutlaka ortaya çıkıp görünebilmek
amacıyla seni durmadan rahatsız eden fikir sancısından yazarak kurtul…
Ömrün boyunca, her hareketinde, düşüncende sürekli ok
gibi doğru ol; kimse seni eğip-bükmesin-kendi kötü ve hain amaçları için kullanmasın;
sürekli kendin ol, özgün davran, bir yere yaslanmadan dimdik yaşamaya devam et…
Beşikten mezara kadar her türlü suç ve suçlulardan uzak dur…
Azla yetin, minimal şekilde geçin, huzurlu yaşa,
mutluluklarını ipek böceğinin kozası gibi örmeyi başar…
Erdemine, yararına, matematiksel doğruluğuna inanarak
ortaya koyduğun ve savunduğun olumlu düşüncelerini yaymaya ömür boyunca devam
et…
Edindiğin olumlu ve nesnel bilgiler, çağını aşan
düşüncelerinle olgunlaşmada sınır tanıma… Güzelliğine inandığın altına imza
attığın yazdıklarınla gurur duy; kendini sürekli güncelleyip, aşarak daha da
evrenselliğe ulaşmak için savaşını aralıksız sürdür…
Bilinenlerin de ötesinde farklı ve ince düşün, her
zamankinden daha da yüksek anlayışlı davran; sakın doğduğun gibi kalma; çağın
bilgileriyle gelişmede sınır tanıma…
Hayatın boyunca hedeflediğin ve ulaştığın derin
bilgeliğini daima koru; insanı sevmeyi sürdür, hukuka her zaman saygılı ol-ona
inan; kimseye haksızlık yapma, kendine haksızlık yapılmasına da izin verme…
Uğradığın çeşitli zararda adaletin er ya da geç hedefine mutlaka ulaşacağından
şüphe etme…
Ömrün boyunca sırtını kendinden başka birine asla
dönme; en küçük bile olsa sırrını kimselere verme…
Uzun ömürlü olmayı hedefle; bu nedenle sürekli
anlayışlı ol; olumlu düşün, olayları iyi yanlarıyla görmeye çalış; bunun için
çaba harca, şansının sunduğu her getiriyi gülümseyerek benimse ve sonuna kadar
değerlendir…
Kendini çok iyi tanı, evreni kendinden öğren…
Istıraplarını kendi elinde yaratma; hiçbir insanı-varlığı
ezme, ezilme, ezdirme…
Paraya bakışını-harcama disiplininin bozma, gereksiz
harcamalardan sürekli uzak dur…
Ömrünün tamamını bilginin peşinde cömertçe harcamaktan
asla korkma… Çünkü hayalini kurduğun yüksek hedeflere sadece bilginin
kanatlarıyla uçarak ulaşabilirsin…
Hayatın sürpriz biçimde her an önüne koyacağı türlü
olaylara dayanma gücünü-azim ve kararlılığını aralıksız arttır…
Hayat uzunca görünen senaryoların kesintisiz
sergilendiği bir tiyatro sahnesidir; bu gösteride her türden insan olay-alay, canlı
cansız varlık rol alır; zaman burada çok hızlı geçer, sonsuzluğa karışır gider…
Yasaların çizdiği sınırların dışına çıkma; suç saydığı
herhangi bir yanlış olaya bulaşma, hatta bunların kenarından bile geçme,
düşüncene sızmasına da izin verme… Yasalara uy, sınırlarını koru, kendini
güvende ve mutlu hissetmeyi sürdür…
Düşünce evrenseldir asla yaşlanmaz; sahip olduklarını
aklının aydınlığında özenle damıtıp arıtarak tazele, yararlı olduğuna inandığın
anda da farklı boyutlarda anlat, yazarak eserleştir ve insanlık ailesine sun…
Bu sahnede zararsız-ziyansız ama her daim kendine ve
tüm insanlık âlemine en yararlı şekilde yaşa…
Kimse için “AH” çekme; kendine de ”AH” dedirtme…
Aklını son hücresini en verimli-öngörülü şekilde
kullanarak bu serüvende çaresiz-yetersiz-yersiz-yurtsuz kalma…
Etkileri ne kadar büyük olursa olsun, acının her
türlüsüne katlanmayı hayat bazen zorunlu hale getirir; karşılaşacağın bu türlü
durumlara karşı duygusal olma-mantıksız davranma hazırlıklı ol… Karşına çıkan
herhangi bir acının hayatına zarar verecek şekilde yıkıp gitmesine izin verme…
Hayata ve onun sunduklarına karşı her daim saygılı,
kibar, soylu, akıllı ol; bilgece davranmaktan asla ödün verme… Gölgeni bile
ağır, etkili ve koyu oluştur…
Sıcakkanlı, samimi, pozitif ve her zaman doğal ol; davetlere
uyma nezaketini her zaman göster; güzel, rahat, sakin, sohbetine doyulmaz,
çekici, huzur veren yapını sergile…
Önünü kesen engellerin etkisi nedeniyle düşsen,
kırılsan, incinsen, büyük zararlar görsen bile; hemen daha güçlü olarak ayağa
kalk, bu güne kadar olmadığından kararlı ve enerjik davranarak hayat koşunu
aralıksız sürdür… Hayallerinden, amaçlarından ve hedeflerinden hiçbir zaman
vazgeçme…
Yalnızlığı anlar ve derinlemesine seversen o da seni
daha sever; istediğin tüm hazinelerinin kapılarını sana sonuna kadar açar…
İçinde bulunduğun koşulların boyutları, verdiği
sıkıntılarının etkisi ne kadar olumsuz da olsa; misafir olarak seni ağırlayan,
hayata karşı asla sitem etme…
Eskiyi daima sev, koru; ama yeni buluşlara, icatlara,
teknolojiye merakını asla yitirme…
Her şeye güzel-olumlu bak, derin düşün, iyi, erdemli, bilge
kişilerle birlikte ol…
Büyük emek ve bin zahmetle oluşturduğun her türlü
değerleri-güzellikleri sonuna kadar koru ve kullanarak sonuna kadar tadını
çıkar…
Seni zor duruma düşürecek, utanç duymana neden
olabilecek bazı kötü olayların uzağından bile geçme; her anında onurlu, yiğitçe
güzelliklerini oluşturmak için çalış…
Yaşamın her saniyesi eşsiz-güzelliktedir en yararlı
biçimde değerlendirilmeye değer; hatta en kötü diye tanımlanan anlarından bile
büyük zevk almanın yollarını arayıp bul; yaşıyormuş gibi yapma, gerçekten dört
elle sarıl-her anın tadını çıkar…
Hayatında dün kesinlikle yoktur-gelmemek üzere geçip
gitmiştir bu anlayışla yaşamaya devam edebilirsin; belki yarın da
olmayabilecektir, ama ya yarın olursa diye düşüncenden tamamen silmeden yine de
temkinli yaşamaya devam et...
Dünya insan kardeşliğini her zaman savun, sev, koru,
yay, yaşa, yaşat; gerekirse bedel ödemekten çekinme…
Altın madenini bu gezegende keşfederek, insan türü
için en pahalı en büyük değer hale getiren insanın sahip olduğu bilgidir; ama
unutulmaması gereken şudur-bilgi dünyadaki altınlardan daha da çok değerlidir…
Bilgi olmasaydı altın keşfedilip insanın hayatının en önemli yerinde değer
bulamayacaktı… İnsanın bundan sonraki hayatında da ortaya konulacak her türlü
teknolojik bilgi, diğer değerleri oluşturacak her şey yine bilginin sayesinde
gerçekleşecektir… Bilgi sahibi olmak, altın sahibi olmaktan daha da önemli ve
değerlidir… Bunu aklından asla çıkarma…
İyi insanları ve yaptıkları iyiliğin tüm türlerini her
zaman takdir et-aralıksız iyi insan ol; ama asla nankör olma…
Hayatının geride bıraktığın bazı karanlık bölgelerinde
yanıt veremediğin sorular ve de sorunlar oluşturma…
Kimsenin canını yakma, fitne çıkarma, husumetle
insanları birbirine düşürme…
Kendini sevdiğini sıkça özüne tekrarla; her halinden
memnuniyet duyduğunu cömertçe ifade etmekte cimri olma…
Asla sefil, çaresiz, acınacak, zavallı durumuna düşme,
böyle bir duyguyu hissetme; koşullar ne kadar olumsuz da olsa asla ağlama
sürekli neşeyle gülümse… Hayatını sıfırdan başlayarak yeniden inşa etme
becerisi göster… Unutma aradığın her şey sende fazlasıyla var; kendini
keşfettiğinde bu evrenselliğinin farkına varıp yaratıcılığını sonuna kadar
kullanarak olmaz denilenleri gerçekleştirebilirsin…
Bu sahnedeki yaşam isimli sanal oyunun süresince
hiçbir kirli-yasadışı işe girme; bu türlü davranışı olanlarla birlikte olma,
kötü ve tehlikeli ittifaklarda yer alma; kendi elinle varlığına zarar
verme-kıyma…
Hain ve kötülük yapmaya yönlendiren olumsuz düşüncelerin
bilinçaltına girmesine izin verme; tuzak, hile, entrika çukurlarını oluşturup
kazdıklarının içine düşüp kendine zarar verme…
Yüreğini-düşüncelerini elde ettiğin en çağdaş
bilgilerinle sürekli yeniden yapılandır; tembellik yaparak paslanıp yok olmayı
engelle…
Her nefesinde kendini sil baştan keşfet, varlığının en
ince ayrıntılarıyla yeniden tanış; düşüncelerini yeniden formatla; hayatını sil
baştan yapılandır…
Hayatının hiçbir aşamasında asla sürünerek yaşama;
sürünenler gördüğünde de olanakların ölçüsünde elinden tutup onları ayağa
kaldır…
Sevinç çığlıkları attığın gibi üzüldüğünü bazen de
belli et…
Mutluluklarının, sevinçlerinin en küçük bir olumsuzluk
karşısında kırılıp, tuzla-buz şeklinde dağılıp bozulup, ortadan aniden yok
olmasına izin verme…
Çevrendekilere bilgece ve objektif şekilde samimi
uyarılar yap-onlara umut yollarını göster, başarmalarını sağlayacak bilgileri
ver; kötünün ve kötülüklerinin ümidi olma…
Bir insanın sevgisine kesin muhtaç olduğun izlenimi sakın
verme; bu durum kötü niyetlilerce aleyhinde kullanılabilir; oysa sevgi
karşındakine o istenmeden verilen en yüce en değerli duygudur…
Düşüncelerini kulaklara fısıldama olumlu ve güzel
olduğuna inandıklarını açıkça söyle; böylece hayal kırıklıkları yaşama yaşatma;
bilinçaltının dipsiz dehlizlerinde yitme…
Sosyal çevrelerden kopup uzak durma; ziyaretlere
randevusuz ve habersiz gitme… Müsait olmayanları telefonla konuşmaya zorlama… Kimsenin
arkasında ve aleyhinde konuşma… Kibar davran, nezaket kurallarına sonuna kadar
uymaya devam et…
Yaşadığım mutluluklarını, mutsuzluklarından fazla
olmasına büyük özen göster… Her insan için hayat bunu zorunlu ve mutlaka
uyulması gereken bir kural haline getirir…
Hayatı her an ciddiye al; ömür yolunda ilerlerken
kırılmalar-sapmalar yapma-çizgin hep-doğru-hatasız-sağlam-olumlu olsun; hayata hak
ettiği şekilde davranırsan, o da istediklerine ulaşma fırsatlarını önüne
cömertçe sergiler…
Burnun havalarda olan basit-görgüsüz ve kötü bir insan
görüntüsü verme, bu anlayışla toplum içine çıkma; kimseyi küçük görme,
çocukları bile incitecek ham davranışlarda bulunma…
Kalbinin sesini dikkatle dinle; o çocuğun sözlerine ve
önerilerine hayatın boyunca değer ver uygula; seni çok sever ve asla yanılarak
yarar görmeni istemez…
Yaşamak için bir serçenin, tırtılın otun bile iddiası
varken, senin iddian neden olmasın…
İmza attığın her başarın sağlam, yerinde, tartışmasız
olsun; kimse sözünün üstüne söz söylemesin
Komplo teorilerine asla inanma; yaşama heyecanını bu
nedenle hiçbir zaman yitirme, hayatı her zamankinden daha fazla ve koşulsuzca
sev…
Hasmın varsa iyi tanı; hısım oluştur ama asla hasım
oluşturma… Hiçbir olay nedeniyle kimseye karşı hem duygusal hem de fiziksel
olarak linç uygulama; bu türlü suçlamalar ve gerçekleştirmelerden hayatın
boyunca uzak kal…
Düşüncelerinin arkasında güçlü biçimde sıkı dur…
Evrensel düşüncelerinle ortaya koyduğun ölümsüz
değerlerin sayesinde her zaman ilginç, dikkat çekici, varlığı merak edilen kişi
olmayı başar…
Sürprizleri her daim sev, onlara açık ol, olumlu ve
güzel mutluluk veren sürprizler yapmaktan zevk al…
Hayatın boyunca elde ettiğin, erdemli ve güzelliklerle
süslü olduğuna inandığın tecrübe çıtanı her yaşında daha da yükseltmeyi başar…
Varlığının her anına şekil veren seçimlerini sürekli
akılcı, matematiksel, olumlu ve de doğru yap…
Kazanırsan sadece sevin; ama kaybettiğinde fazla
üzülme; her değerinin daha iyisini yeniden yapma inancını canlı tut çalışarak
bunu kendine ve çevrene kanıtla…
İşini senden iyi, daha da üstün eşsiz biçimde yaparak,
ömrü boyunca başarılı olanlarla arkadaşlığını derin şekilde geliştir ve ondan
aldığın örnekleri uygula…
Sessiz çığlığını sadece kendin duyarsın; istesen de
başkaları fark etmez…
Geçmiş anılarından unutamadığın, sevdiğin, hatta her
an aradığın bazılarının içine geri girip, sevdiğin bölümleri tekrar düşüncende
canlandırıp yaşayabilirsin… Ama oralara asla takılı kalma; geçip-giden tek bir
saniyenin bile geri dönmesi olanaksız olduğunu unutma…
Akıllı insanların hayatlarını, söylediklerini,
yaptıklarını çok daha dikkatli izle, derin algıla, bir şeyler öğrenmeye-alıp
uygulamaya çalış…
Hayat isimli öğretmenin test etmek amacıyla önüne
çıkarttığı engellerin karşısında her zamankinden daha güçlü dur, asla bıkma, geri
adım atma, yılma mücadele gücünü daha da çok arttırarak karşı koymaya devam
etmelisin…
Yararsız hiçbir hayat yoktur…
Düşüncelerini, düşlerini, bulunduğun yerleri sev;
uyumlu olmak her insanın her koşulda zorda olsa başarabileceği muhteşem bir
sihirdir…
Hayatın boyunca karşılaşacağın bazı olağan dışılıklar,
sürprizler seni şaşırtmasın; zor ve acılarla dolu olan hayatları dikkatle izle,
dersler çıkar, aynı hatalara düşme…
Pişmanlık duyarak “AH” çekeceğin yanlışlar yapma;
kimsenin “AH” ını alma…
Buluşmak için sözleştiğin kişileri bekletme, randevu
saatlerine kusursuzca uygun davranmak uygarlığın en somut göstergesidir… Bu
sosyal konuya karşı hassas ol ve her zaman uyum göster…
Yeni gibi değil; her düşüncende, davranışında,
hayatının tüm aşamalarında konuda her zaman yeni ve lider ol; en son bilgileri alıp
icatlar çıkartıp, yaşam tarzı merak edilecek kadar bilge ve insanlara örnek ol…
Kimsenin-hiçbir değerin-düşüncenin-sloganın ve politikanın
ön ve arka bahçesi olma; varlığını inanmadığın anlamsız ve boş düşüncelerin
peşinden koşarak tüketme… Senden kaynaklanmayan, ama etkisi dolaylı olarak sana
dokunan olaylar karşısında suçlu duruma düşme… Ortaya koyduğun kendine ait
özgün ve özel hayatınla sürekli saygı gören, saygın, saygıya layık ol…
Efsanelere inan onlara öykün; başarabilirsen her
nefesinde efsane olarak yeniden doğ…
Kimseden usanma-kimseyi de kendinden usandırma…
Para için değil; işini emsallerinden daha iyi,
ileride, üstün, güzel evrensel ustalıkla şekilde yapmaya çalış…
Kendine sürekli inan, güven ve onayla; varlık değerini
her şeyden üstün bil…
Acını kimselere bildirmek zorunda değilsin; sessizce
katlan yiğitçe yaşa…
Daha sabırlı ol, daha fazla huzur iste-bul-yaşa…
Varlığın süresince her konuda çok ince düşün; her değerin
ince örnek uygulayıcısı ve bilge kişisi ol...
Çıkarsız sev, hayatının her anın da iyi insanlar
biriktir; varlığının akışını mutlu şekilde kolaylaştır…
Aklının aydınlığından bir saniyeliğine bile ayrılma; yanlış
davranarak dipsiz uçurumlarını yaratma; farkında seni dolaylı şekilde tutsak
alabilecek olumsuz ve kötü duygularından kaç kurtul, huzurun derinliklerinde
yaşa…
Sahtekârlık, entrika, yalan, hile, tuzak ve
aldatmalardan uzak dur seni girdabına çekip almasın; en çağdaş-en ölümsüz
bilgilerinle hayatını gerektiği anda sil baştan yeniden yapılandırma yeteneğini
koru…
Seni gördüklerinde gerçekten sevindiklerini belli eden
mutlulukla gülümseyerek bağrına basan, olumlu mesajlarıyla sarıp sarmalayan
güzel dostlar edin ve iletişimini her alanda geliştir…
Tiyatro sahnesi olan sanal yaşamında sürekli şanslı
olduğunu düşün ve buna inan; hayatına ve kendine bir de bu açıdan bakıp güzel
şekilde değerlendir…
Hayat bazen alçak, sinsi, hain düşmanları karşına
çıkartarak savaşıp zaferler kazanmaya yönlendirir; asla korkma, yılma,
cesaretinle savaş, zaferlerine yenilerini ekle, gururla varlığını sürdür…
Kin ve nefret sarmalına alıp öldürmeden sen onları
öldür…
Aşkı hayatının hiçbir anından eksik etme; aralıksız
sevmeyi sürdür…
Denizi sev, dalgaların sesiyle kendini iyileştir,
onlarla söyleş derinliklerine in; kendini o aşamada yeniden keşfet…
Güzel ortamlarda, gereksiz konularda, ilgisiz
hikâyeler anlatıp sohbetin sihrini bozma…
Geçmişini arada bir de olsa sev; ama geleceğine de
umutla ve yarının bu günden daha da güzel olacağına inanarak bak, onun
getireceği güzellikleri, sürpriz müjdelere kendini hazırla…
Kimseye karşı kin besleyip ve düşmanlık etme; kendine
yeni düşmanlar oluşturup, farklı savaş cepheleri açma…
Başa çıkamayacağın, boyunu aşabileceğine inandığın, altından
ezilebileceğin hayali işlerin altına girip incinme-incitme-rezil olma…
Seni tutsak alabilecek olan bazı boş hayallerin için
havayla savaşan boş kahramanı olma…
Önce kendini, sonra dünya insanlık ailesini sev, mazlumların
yanında; zalimlerin karşısında dur…
Çağın ve teknolojilerin getirdiği en son bilgileri
öğrenmek ve öğretme konularında sınır tanıma; bu konudaki heyecanını koru ve de
sürekli arttır…
Her anında umutlarını sürekli yeşert; her zaman müjdeci
ol; hayatının her aşamasında olumlu düşün, başarabilirsen düşüncelerinde yeni
icatlar çıkartıp, farklı akımlar yarat…
Bitkiler, çiçekler, ağaçlar, sokaklar, kaldırım taşlar,
köpekler, kuşlarla sohbet et; dertleş, sorunlarını kimse dinlemese bile onlara anlat,
onlarınkini de samimi şekilde dinleyip iyileştirici mesajlarını ver…
Sevmediklerin gibi, belki sevdiklerin de bazen canını
yakar kabul et, sabret-katlan; bunların karşısında sen sağlam dur, unutma her
şey geldiği gibi sessizce çekip gider…
Bazen de bilinmeyen müzikleri bile dinlemekten zevk
al…
Farklı rüyalar gör…
Acı-acıdır, tatlı da tatlı; hangisini istersen hayat
sana onu sunar, alıp onu yaşarsın…
En etkileyici sihrin olan karizmana her gün yeni
değerler ekle-farklı görünerek ilginç şekilde yaşamayı başar…
Çoğu azı olmaz; büyük-büyüktür, küçükte-küçüktür…
Her zaman iyi ol iyilik yap; isteyerek ya da bilmeden
yaptığın kötülük varsa bedelini acil olarak öde…
Geleceği önceden tahmin etme üstünlüğüne ulaşmaya
çalış; olaylar sana zarar vermeden önlemleri almaya çalış…
Hayatın içinde her türlü sorumluluğun bilincinde ol-o
bilinçle davran; hiç bir zaman karamsar düşünceleri ağzına bile alma, aksine çevrendeki
insanlara sürekli güzel umutlar aşıla…
Popüler olmayı arada bir de olsa sınırlı sev; tadını
kaçırmadan dikkatli ve dengeli kullan…
İnsanlarla kurduğun ilişkilerindeki olumlu ol, sahip
olduğun değerinin kalitesini daha da çok arttır; kişileri haklı ve akılcı
gerekçelerinle ikna etmeyi başar… Uzak durulan-soğuk davranan-çekinilen ve zor
iletişim kurulan kişi değil; kolaylaştıran pozitif düşünüp, müjdeli umutlar
sunan, her türlü iletişimi seven rahatlıklar sunan insan ol…
İnsanlar kadar, diğer canlıları, her tür ve cinsten hayvanları-hatta
cansız varlıkları da koşulsuzca sev; bu gezegenin onlarla ortak evimiz
olduğunun bilinciyle yaşa-onları da yaşat…
Koleksiyonculuk zevkini tat ve herhangi bir konuda bu
alanda çalışmaya başla; zaman içinde geliştirdiğin birikim mutlu edecektir…
Hayatında güzel, tatlı, sınırsız doyumlar sunan, zevk
aldığın günlerin sayısını sürekli arttır, ömür isimli sürecin bitmeden hayatına
yenilerini eklemeyi başar…
Başkalarının hatalarından önce kendininkileri görüp düzelt;
uyarıldığın yanlışlarında kırılsan da asla kırma; dışlansan da dışlama; haksızlık
yapma-yaptırma; eleştiri isimli güzelliklerden derin dersler çıkar ve
tekrarlamadan yaşa…
Seni de içine alıp etkileyen olaylara karşı ”BANA NE”
sözünü hiçbir zaman kullanma, sorumluluğunu koşulsuz olarak fazlasıyla yerine
getir…
Karşına çıkan engellere verdiğin gereksiz tepkilerini
aklının aydınlığında yok ederek rahatla; sonra da hayalini kurduğun, ulaşmak
arzusuyla dolduğun örnek huzurun en güzelini bul, rahat ve uzun ömürlü olmaya
çalış…
Gideremeyeceğin sıkıntılarına neden olabilecek
olaylara karşı unutma kavramını bilinçle uygula bu konuları düşüncenden
çıkartıp atma yeteneğini kullanarak rahatla… Ayrıca sıkıntı veren konularda
tepkini ve düşünce ve davranışınla karşındaki kişiye hissettirmeye çalışma; tepkini
masaya net olarak koyarak mesajını karşı tarafa somut biçimde verme
yürekliliğiyle kanıtla…
Olumsuzluk yaratan, moralini bozan, karamsarlık
kuyusuna itip yok olmana zemin hazırlayan düşüncelerini ışık hızında sil at, yerine
güzellik, yaşama sevinci iklimleri oluşturan yenilerini kayıt et…
Gelişmemiş akıl olarak tanımlanan duygularının
köleleştirmesine izin verme; her adımında kendin ol, objektif düşün,
matematiksel hesaplarında bu olumsuzlukların üstüne basıp güzelliklere koş…
Tiyatro sahnesi olan bu serüvende hayatın olağan ya da
sürpriz biçimde ortaya çıkartabileceği her olaya karşı önceden hazırlıklı
olmaya çalış… Çünkü meydan savaşı şeklinde süren yaşamda olmaz-olamaz diye bir
şey yoktur; saniyeler içinde her şey olumlu ya da olumsuz şekle dönüşerek inanılmaz
biçimde gerçekleşebilir… Aniden her şey daha da güzelleşebileceği gibi, büyük
zararlara-yıkımlara neden olabilir… Yani olmaz diyebileceğin hiçbir olaya
inanma; olduğunu gördüğünde de şaşırma…
Beden ve ruhsal bağışıklığını aralıksız güçlendir; bu durum
sana hayatla yapacağın savaşta inanılmaz dayanma ve başarma gücü verecektir;
zaferlere ulaşıp mutlu bir hayat serüveni sürdürmeni sağlayacaktır…
Yüzde yüz bitecek ömründe iyi ile kötünün mücadelesine
defalarca tanık oldun ve olmaya devam edeceksin; o nedenle her zaman iyinin-doğrunun-haklının-adaletin,
barışın-kardeşliğin-hoşgörünün yanında ol…
Düşman her zaman net olarak bilinen-görünen, niyetini
açıkça belli edendir; ama dost niyetini saklayan, rengini belli etmediği için
çözemediğin kişidir, her an düşmanlaşabileceğini-ona karşı tedbirli olmayı unutma…
En niteliksiz-yararsız olarak düşündüğün insanı,
hiçbir canlıyı-bitkiyi bile ezme; kimsenin malında-mülkünde gözün olmasın,
kıskançlıkla kendine zarar verme; beden ve ruhunla sürekli doyumlu tok gözlü ol;
Silahlara-kavgaya sürekli karşı ol; anlaşmayı, anlaşılmayı,
barışı, hoşgörüyü, adaleti önceleyerek değer ver ve de sev…
Hayatın bu güne kadar sunduğu ve bundan sonra önüne
çıkartabileceği her türlü değişimlere-dönüşüm-başkalaşımlara sürekli hazırlıklı
ol; ortaya çıkan, iyi, güzel ve olumlu değerleri alıp hayatına kusursuzca
uygulayarak bin türlü duyguyu tat; her şeye kolayca alış; sev sevin, doyuma
ulaş…
Karamsarlık-kaygı-endişe-hüzün ve olumsuzluk gibi
değerlerin hiç birine yüz verme; kaliteni, değerini, anlayış derinliğini,
anlatma ve anlama gücünün üstün yüceliğini sürekli daha da arttır…
Karşındakinin konuşmasından ağzından çıkanları daha söylerken kavramaya-anlamaya
ve çözmeye çalış…
Teknolojinin en son sürümlerini, ürünlerini ustaca
kullanma becerisini göster…
Hayatına yeni gelene sevin; gidene de asla üzülme;
çektiklerin-yaşadıklarından aldığın derslerle sınırsız biçimde olgunlaş…
Her gün sorunu gibi çözümünü de birlikte sunan bir tür
bilmecedir; aklını kullanarak her duruma çözümler üret sonsuz mutluluklarını al
kullan; diğerlerinin aklından bile geçirmediği başarılara ulaştığında da
şımarma…
Daima dikkatli yürü, adımlarını bilinçli at, yanlış
yaparak sakın düşme düşmanın çok olur; her konuda aklını sağlıklı biçimde
kullanmayı başarırsan içinden çıkılamayacak kadar ciddi, aşılamayacak büyük
sorunlar ve düşmanların olmaz…
Hayallerini, umutlarını, yaşama coşkunu, mutluluk ve
sevinçlerini kimsenin yüreğinden söküp götürmesine izin verme… Hiçbir olayın
olumsuz etkileyip sınırsız acılarına neden olmasını kabul etme… Sıkıca
sarıldığın hayatının her saniyesini her türlü değerinin üstünde sev, koru ve de
doyumsuz biçimde yaşamayı sürdür…
Platonik aşkları sev; ama böyle bir duygunun esiri
olma…
Yükselmekte sınır tanıma; sahip olduğun tüm erdemli
değerlerini katlayarak büyütmeye-evrene yayarak örnek kişi olmaya çalış…
Bu güne kadar olduğundan daha farklı şeyler oku; her
şeye kesinlikle olumlu bak, derin düşün, her adımında ve düşüncende ileri
nitelikli kişi ol; bu güzel erdemlerini gerçekleştirmene kimse engel olmasına
izin verme…
Hayatın sunduğu her türlü değerine-güzelliğine sınırsız
hoşgörüyle bak-candan kucakla; yine aynı yöntemle bilinenlerin ve
uygulananların ötesinde değerlendirerek hayallerini kurduğun yüksek hedeflerine
aralıksız koşarak ulaş…
Nedenini bilmediğin rahatsızlık ve tedirginliklerini aklının
ışığında somut olarak belirle; yeteneklerini sonuna kadar kullanarak bir an
önce yaşamından çıkarıp ortadan kaldır ve rahatla…
Saf ol, net, dürüst, erdemler abidesi ol…
Her yaşında, yüksek idealin, muhteşem ve ulaşılmaz
büyük hedeflerin ve evrensel amaçlarını gerçekleştirmek için çalış…
Bilerek ve isteyerek kendi karanlığını yaratıp, ondan haksız
biçimde yararlanmak isteme acizliğine düşme…
Hiçbir olay içine kapanmana neden olmasın; her türlü
engelleri zekice aş, olumlu ve güzel düşünerek hayallerinin peşinden ömrün boyunca
bilgece koş…
Her adımında dengeli ol, sürekli haddini bil, yalanla
karalama fırsatı bulduğunda insanlara saldırıya geçip zarar verme… Kimseye
itibarsızlaştırma cellâtlığı yapma; erdemli insanları değersizleştirmek için kıskanıp
kara çalma… Hiçbir değer yüzünden sevmediğin insanı rencide etmeye, zarar
vermeye kalkışma… Bu soylu, nazik, kibar, iyi ahlaklı bilge kişilere asla
yakışmaz…
Deli olma; aklından bir santim bile uzaklaşma…
Bu gezegendeki aynı çağda yaşadığın herhangi bir
insana-canlıya-hatta cansıza karşı kötü olma, kötülük yapma, endişelendirme,
korkutma, baskıyla yıkma, acı verme, bu gibi olumsuz düşüncelerinden hızla
uzaklaş…
Hayatın önüne çıkarttığı her türlü değerlerine
saygıyla-merakla-çözmek için kafanı çalıştırarak bilinçle yaklaş ama asla
ölçüsüz-art niyetli davranma… Hayatın sunduğu mutluluk ve başarı iksirini
doyasıya iç…
Geri zekâlı olma, aklını son hücresine kadar başarıyla
kullan… Rastgele yaşıyormuş gibi rol yapma her hareketinde bilinçli ol,
bilinçli öl; bu serüvendeki her türlü değere karşı merakını daima arttır… Çağın
bilgileriyle hayatının ağırlığını arttırıp sorunlar oluşturan sıkıntılarını
çözüp güzelliklere yükselmeni sürdür…
Mutluluk isimli sihir sadece isteklerini azaltarak
elde edilen mucize bir değerdir; olanaklarınla yetinmeyi başar; daha fazla istemeden mutluluğa ulaş ve yaşa…
Hayat serüveninin önüne çıkarttığı her şeyi geldikleri
gibi kabul et, saygıyla yaşamına uygulamaya ve yararlanmaya çalış; onun sunduğu
en küçük şeylere bile içten şekilde gülümse, bağrına basarak tadına vararak
yaşa…
Hayatının tek sihirbazısın; ama kendini içinde
yitirme…
Her türdeki suçun ve de suçlunun yanında olma,
birlikte görünme iletişim kurma; hatta rüzgârından bile uzak dur… Başkalarının
şüphesini çekecek, kendini zor duruma sokacak, hatalar yapma-yanlış anlamalara
neden olabilecek davranışlarda bulunma…
Bir gün şans karşına çıkıp sana gülerse her türlü
getirisini hemen kabul et ve sonuna kadar kullanarak sürprizinin tadını çıkart…
Düşme, sarsılma, kırılma, incinme, incitme, zarar
verme, zarar görme; hayatın her türlü yıkımlarına karşı savaşa girecek asker
gibi hazırlıklı ol; yıkım ya da zararına neden olabilecek her türlü olaya
dayanma gücünü arttır ve her şeyin gelip geçeceğini unutma… Sahip olduğun güzellikleri
hayatın boyunca titizce koru…
Küçük şeylerden bile büyük mutluluklar yakalamayı
başar…
Özgürlüğünden bir saniyeliğinden bile asla vazgeçme;
onu kimselere emanet ve de teslim etme… Geri kazanma şansının sıfır
olabileceğinin hesabını doğru yap…
Her türlü mutsuzluk ve olumsuzluk gibi mutlulukta
tamamen içindedir; onu başka insanlarda, değerlerde ve iklimlerde boşuna arama…
Eğer mutluluğu özünde keşfedemesen, başka hiçbir yerde bulamayacağına inan… İç
dünyana yoğunlaş ve her koşulda onunla iletişim kurup hayatına uygulamaya
başla…
Gençliğinde düşünce tarlalarına mutluluk-sevgi-hoşgörü-barış
tohumları ekebilirsen yaşlılığında tadına doyamayacağın sihirli meyvelerini hasat
edebilirsin…
Hayatının vazgeçilmezi olan geceler gibi günlerde birbirinin
aynıdır; değişen, dönüşen, farklılaşan, gelişen sadece sensin unutma… Her türlü
devinim, değişim, dönüşüm, başkalaşıma sürekli hazırlıklı ol, uyum sağla, mutlu
yaşa…
Gittiğin her yerde, insanlara güzelliklerle dolu umut
veren düşüncelerini yaymayı başar; sınırsızca olabilecek bu tarlalarından
muhteşem güzellik-umut-hoşgörü meyveleri elde et… Çünkü umut almasını bilen
insana her saniye sonsuz-sayısız ürünler veren mucizeler sunan evrensel ağaçtır…
En ölümsüz, kalıcı, evrensel bilgi kendini-haddini,
çapını, kalibreni, gücünün nerede başlayıp bittiğini aklıca bilmektir; kendini
bilip anladığında-tanıdığında evreni de anlarsın…
Her adımında erdemlerinle birlikte yürü; doğruyu,
güzeli, savun, doğruyu, iyi niyeti, sevgiyi, ara bul ve hayatına coşkuyla
uygula…
Ruhunun inebildiğin en derinliklerini keşfet; pişman
olacağın olaylara girmeden çok önce kararını ver… Kaçsan bile kurtulamayacağın,
saklanman gereken noktaya gelmeden önce güçlü kalelerini inşa etmelisin…
En niteliksiz, hatta sıranın altında olarak değerlendirdiğin,
önem bile vermediğin insan kim olursa olsun; prensiplerine-ilkelerine daima
saygı duy-merakla yaklaş-öğren ve sınırlı davran; daha sonra kendi değer ölçülerine
göre değerlendir, etki altında kalmadan iletişim ya da iletişimsizlik seçeneğini
özgürce ve cesurca uygula…
Okuyup düşündüklerin, yorumlayıp, yazdıkların,
söylediklerinle, hedef haline geldiğinde; etkisine, gücüne ve doğruluğuna hep
inandığın değerlerini korkmadan ifade et ve cesaretle kendini savun… Öyle
etkili, akılcı, evrensel fikirlerinle durumu anlat ki, bu konuda hedef yapanlar
utanarak karşından çekilip-kaçıp gitsinler…
Hayattan aldığın her türlü zevk, duyabileceğin en
küçük mutluluk bile, sadece kendini derin algılayıp, bilinçaltına egemen olup,
onu doğru yönetmekle olanaklıdır… Çünkü kendini tanımadan, evreni, dünyayı,
hayatı ve diğer insanları tanıyıp çözemezsin…
Bu tiyatro sahnesindeki oyununda kurtarıcında yok
edicinde sadece kendinsin unutma…
Düşünce ve algının derinliğini çok iyi bilirsen; kaygı,
korku, hüznün, endişe, olumsuzluk gibi duygularının yapabileceği ve
yapamayacağı etkileri daha iyi bilip, ona göre zamanında-yerinde ve yeterince
belirlersin…
Gözlerini kapat iç evrenine gir; orada kendini
bulduğunda çok mutlu olacaksın; o anda varlığını çocuk gülüşlerinle kucakla…
Güzelliği arama-bulma-yaşamına uygulama konularında
daima ısrarlı ol… Değişmekten, dönüşmekten, olumlu yönde başkalaşmaktan, düşüncelerini
çağdaşlığın ötesini görenlerle değiştirmekten korkma…
Hayatın önüne çıkarttığı her türlü risklere karşı dikkatli
yaklaş; tehlikeli olanları önceden belirle; tedbirlerini alarak uzakta durmaya
çalış; zorunlu olmadıkça da hiç birini kabul etme…
Doğan her gün yüreğini yeni umutlar, sevinçler, olumlu
düşüncelerle doldur; hayatı sımsıkı şekilde kucakla; yarar sağlayacağına
inandığın, erdemli olanları akılcı ve üstün niteliklileri alıp uygulamaktan
korkma çekinme…
Mutluluk verecek değerlerini her adımında arayıp
bulmak ve uygulamakta usta ol… Nereden-kimden gelirse, ne zaman gelirse gelsin;
her türdeki mutluluk sadece mutluluktur; küçük ya da büyük olması önemli
değildir; alıp hayatına uygularken yaşadığın olumsuzlukları düşünerek onların
hıncını çıkartıp bir tür intikam alırcasına mutlu olmaya çalış…
Bazen içe dönük olabilirsin ama çoğunlukla dışa dönük sosyal
yaşamı kucaklayan ve onunla birlikte pozitif şekilde güzelliklere akmaya devam
edecek şekilde yaşamaya özen göster…
Pişman olup, kendini utandıracak, kontrol edemediğin
yanlış, sözler söyleme; yanlış hareketlerde bulunma… Böyle bir durumla
karşılaşırsan hemen özür dile; böylece erdemli ve bilge insan olmaktan bir
saniye bile ayrılma…
Yanlış kapı çalarak doğru insan bulamazsın; doğru ol,
bilip tanıdığın olumlu mesajlar verebilecek olan kapıları çal, iyi insanlarla
iletişim kur, ama sende ok gibi doğru ol…
Ortaya koyduğun-herkesçe bilinen hayatın seçimlerin ve
yaptığın yorumların kadardır… Ne kadar iyi seçim, o doğru ve güzel hayat-ne
kadar kötü seçim seçim o kadar sıkıntılı bir yaşamın olacaktır…
Kimseye karşı hiçbir konuda, hiçbir nedenden dolayı
asla hırs yapma; kontrolünden çıkan hırsınla kendi hayatına kıyma…
En derin, en akılcı, en felsefi soruları öncelikle kendine
sor; yanıtlarını da sadece sen ver… Bulduğun en güzel, en evrensel cevaplarınla
ömür boyu sürdüreceğin erdemli yolculuğuna ara vermeden yaşamaya devam et…
Her okuyup, düşünüp, yazdığında kelime haznen
matematiksel, sınırsız, sonsuz, olsun; düşüncelerini ifade ederken sözcük
bulmakta hiçbir zaman zorlanma…
Sürpriz şansa bazen inan ama kendini de fazla zorlayıp
boş hayallere kapılıp bulutların üstünde gezinme…
Hayatındaki tüm başarıların tartışmasız hepsi aklının
eseridir; onu daha da çok geliştirerek kullandığında da her şeyi başarıp,
istediklerini kolayca-rahatlıkla gerçekleştirip, inanılmaz-ölümsüz düşüncelere
ve insanlığı şaşırtacak ölçüdeki icatlara imza atabilirsin…
Hayat frenini her adımında en doğru ve yerinde kullan;
vitesini gerekirse yükselt, gerekirse azalt… Hayatın önüne çıkartabileceği her
türlü engelleri önceden gör ve tedbirini alarak sorunsuz-rahat yaşa…
Hayallerini büyüterek olağanüstü düşünceler ölçeğinde inşa
etmeye ara verme; böylece sıradanlığının üstüne çık; çağındaki diğer kişilerden
farklılıklarını daha da değerli şekilde oluştur… Rakiplerinin önüne geçmeyi
başararak, yaşadığına dair eserlerinle bu gezegendeki ayak izlerini kalıcı hale
getirerek ölümsüz imzalar atmayı başar…
Senin kendi öz yaşamınla ilgili olarak korkman-çekinmen-tedirgin
olmak için bir nedenin yoksa başkalarının korkuları seni korkutmasın; her
konuda olduğu gibi bu alanda da davranış özgürlüğünü sınırsızca kullan…
Her çağ hem karanlık, hem de aydınlığı getirir; sen
hangini istersen onu yaşarsın…
Aşk ve acı ikiz duygudur; yakaladıklarında aynı
sıkıntıyı verip, hayatını alt üst etmeden insanın peşini bırakmaz…
Hayat aslında yap-boz oyuncağı değildir; bozmak
aslında yapmaktan çok kolaydır ama yaptıklarını bozarsan, bozduklarını bir daha
aynı şekilde yapamazsın…
Yaşlılık zeki insanları olgunluğunun zirvesine
taşıyarak bilgeleştirir; akılsızları daha akılsız hatta bunak yapar…
Çılgınlık anında yanlış düşünüp, hatalı davranıp
gideremeyeceğin yanlışlar yapma-elindekileri yitirme…
En rahat ettiğin yer evin, hatta yatak odandır unutma…
Kendinden tutarsızlığından-başarısızlık ve
mutsuzluğundan şikâyet eden aslında içinde yaşadığı toplumundan da şikâyet
eder; balığı yaşatan içinde bulunduğu su ise, toplumda bireyin varlığını devam
ettirdiği hayat suyundur unutma…
Kendine her koşulda sürekli inan; varlığınla ilgili
hesabını en objektif, doğru ve en akılcı biçimde yap; mutluysan da, mutsuz isen
de eser tamamı ve sadece senindir…
Başarabilirsen bilinçaltı evreninden yeniden doğ;
hayata meraklı, yeni gözlerle, her şeyi sanki ilk kez görüyormuşçasına hayret
ve sevgiyle bak-görmekten mutluluk duy… Bu sahneye çıkmış olmaktan, mucize hayattan
bir önceki yaşamına göre daha büyük zevkler ve mutluluklar devşirmeye çalış…
Bunu başardığında farklı ve yüksek nitelikli insan olacaksın…
Hayat anlayışın, olayları yorumlama şeklin, sergilediğin
hareketlerinle, kimseleri hatta kendini bile kendinden usandırma…
Hayat başta olmak üzere ve diğer dost sandığın
insanların da atacağı çelmeleri verebileceği zararları öngörünle hemen fark et…
Hiç kimsenin umudunu kırıp, hayallerine zarar vermesine olgun kişiliğini
kullanarak izin verme…
Evrensel ve toplumsal felaketleri bilinçle ve dikkatle
izle; üstüne düşen görev varsa, olanakların ölçüsünde hemen yerine getir…
Hayat isimli öğretmenin sınavları karşısında hep
kibar, nazik davran ve soylu ol; vatanını koru, hayatı, dünyayı, evreni
sevgiyle kucakla…
Unutmaman için en küçük acı bile en akıllı deneyimli
bilge öğretmenden daha çok şeyleri yaşatarak öğretir; aynı hataları tekrarlamanı,
aynı tuzaklara düşmeni böylece engeller…
Ömrünü adayıp çalışıp, üretip, terleyerek ortaya
koyduğun eserlerin karşısına geç ve her birini zevkle izle kendinle gurur
duy; üretirken verdikleri her türlü yorgunluğu
unut, daha çok çalışarak, üstün nitelikli değerleri oluşturmayı aralıksız
sürdür…
Sessizliğin ve dinginlik limanında kendini hayata ilk
kez gelmişçesine tazeleme ve yenileme sihrinden yararlan; oradan huzur içinde
ayrılırken farklı kendin, daha güzel ve ileri düşünebilme yeteneğin,
derinlemesine değerlendirme sihrine de kavuşmuş ol…
Tadını bilmediğin, tadıp koklamadığın, dokunmadığın bazı
değerlerin hayalini kurup hiç birine özlem duyma…
Kendi varlığınla baş başa kalmaktan büyük sevinç duy;
o anda bilinçaltı evreninin en son derinliğine kadar in, yeni programlarınla
içinden yeni kendinler çıkartarak hayat sahnesindeki rolünü farklı şekilde
oyna; sahip olduğun değerlerini yeniden oluşturarak daha da akılcı biçimde
yönet…
Yaşamının en mutsuz ve en yorgun, enerjinin tamamen
bittiği yerinde bile asla bezgin, yılgın, aldırmaz, vurdumduymaz olma; sürekli
gözün açık, her an yeni atılımlara girişecekmişçesine bu olumsuz duygularının
dışına çık, o konumunu acil olarak hemen terk et; kendini yeni baştan tanımla
ve şimşek gibi harekete geç…
Hem kendin, hem de diğer insanlarla hiçbir nedenden
dolayı çıkar kavgalarına girip asla çatışma… Yasalara uygun olarak hakkına razı
ol, gerektiğinde onu son noktasına kadar aramaktan geri durma; alın terinle
kazandığın değerlerini özenle koru, hiç birini bile yitirmeden en yararlı
şekilde kullanmayı başar; ayrıca hakkını kimselerin yemesine-gasp etmesine de
aklını kullanarak asla izin verme…
Varlığın öncelikli olmak üzere, bu serüvende görüp görmediğin,
dokunup dokunamadığın her türlü değerleri karşılıksız olarak çok sev, sınırsızca
saygı duy… Üstüne basıp geçtiğin, hiç önemsemediğin, görmezden geldiğin her
türlü varlığın hayat isimli bu sahnede farklı görevi, ayrı değeri ve rolü
olduğunu aklından çıkarma…
“ LANET OLSUN ”
sözünün düşüncene girmesine izin verme; tam bir intizar-beddua olan bu
ifadeyi ne olursa olsun ağzına bile alma, hep uzak dur… Tamamen kötülük
temennisi olan bu olumsuz ifadenin hem söyleyene, hem de hedefteki insanlara giderilemeyecek
kadar büyük zararlar verdiği, yıkımlar getirdiği yıllardan beridir test edilip
onaylanmıştır… Karşındaki düşmanın bile olsa bu olumsuzluk ve kötülük
çağrıştıran sözü kullanma… Sana karşı bu sözcüğü söyleyenlerin de yanında asla
bulunma, hemen terk ve onunla bir daha iletişime geçme…
Bedenine, ruhuna, düşüncelerine, ağzından çıkabilecek
sözlerine her saniye hâkim ol…
Sahiplenmek duygunu ve sınırını sürekli koru…
Korkutma, yıldırma, dehşete düşürme, insanların
hayatını rayından çıkartacak yanlışlar-kötülükler yapma… Kurduğun pozitif ilişkilerini
sağlıklı biçimde tutmayı başar… İletişim kurduğun kişilerle paylaştığın bazı
değerlere fazla bağlanma; bazı zorunlu durumlarda ise icap ederse her şeyden
kolaylıkla vazgeçebilme bilgeliğine ulaş; arkanı dönüp gitmen gerektiğinde bunu
da cesaretle yap… Çağın getirdiği en son bilgiler ve deneyimlerinle
geliştirdiğin insanüstü mutluluklar sunan güzel aklın sayesinde sıfır hata ve
üstün biçimde öngörülü yaşamayı sürdür…
Her an seni bulan çeşitli olayın karşısında sürekli
uyanık ol, gaflete düşme, inkârcı olma… Engeller ve sorunlar karşısında asla
acizliğe, kararsızlığa, kötümserliğe düşme; mücadele gücünün zirvesinde her
türlü sıkıntıları aşarak varlığını özgürce ve örnek olacak şekilde devam ettir…
Seni zora sokabilecek bazı uç olaylar karşısındaki mahcubiyetini
asla yitirme; bu seni diğerler sıradan insanlardan ayıran, özgünleştiren en
güzel mücevherindir…
Efendisi olmayı başardığın bilinçaltının her türlü
istediğine her an en uygun mesaj vermesini sağla; yani unutmak istediklerini
unuttursun; unutmak istemediklerini hatırlasın; böylece düşünce evreninin tek efendisi
olmayı sürdür…
Yaşadığın pişmanlıklarını düşüncenden ışık hızıyla
silip at, hayatına istediğin an sıfırdan yeniden başlamayı gerçekleştirme
değerini canlı tut…
Hep mazlum ve masum ol, zalimliği ve zulmü ret et… Hayatında
hiçbir cana kıyma, yaşa ve yaşat, merhametini sürekli göster…
Kimseye karşı sert davranma, kırıcı konuşma, karşındakini
rencide etme; her an saygılı, mert, yiğit, fedakâr, yardımsever ve hayatının
örnek kahramanı ol; rastgele karşılıksız iyilikler yap-bundan kimselere söz
etme; bu erdemlerini ömrünce karşılıksız göster…
Kendinle yüzleşmeyi sev; kimselerin bilmediği,
göremediği yüzünün arasını gör; kendinden hiçbir zaman kaçma-saklanma, özünü
yakala; başını yüreğine yasla, kendinin koynuna gir, dertleş ve seviş…
Aynayı sorunlarını iyileştirici ilaç olarak kullan;
kendini onunla sürekli tedavi et…
Özgüvenini hiçbir zaman yitirme; iç dürtülerini
kimseye zarar vermeyecek şekilde en akıllı biçimde yönet…
Unutma hayat kötülük yapmak için çok kısa; iyilik için
ise uzundur; iyi olmayı, iyilikler yapmayı ve her zaman iyileri dostun olarak
seç… İyiliklerinle ruhunu tazele gençleş, dışına gösterdiğin özen gibi en son
edindiğin bilgilerinle içini de güzelleştir…
Karşılaşacağın bir olayın boyutları ne kadar büyük ve
etkili de olsa huzurunu ve mutluluğunu olumsuz etkilemesin ve bozmasın; seni
bulan her olaydan ve değerlerden hoşlan; yaşadığının en büyük kanıtı olan hayatının
en küçük zerresinden bile büyük zevk al…
Her yol sende başlar, sende sona erer; bu nedenle
gücünü her an arttırarak koru; savaşmaya hazır asker gibi ol… Matematiksel
olarak hedeflerini çoğalt; mücadele ettiğin gayret kanatlarını geliştir, daha
büyük açarak, bilinenlerin de ötesindeki bilinmez güzelliklere uçup inanılmaz
mucize düşünceleri elde et, hayatına uygulayarak evrensel ve kalıcı eserler-değerler
yaratmayı başar…
Uzaktan bakınca büyük eşsiz, muhteşem ve anıtsal gibi
görünenlere kişi ve değerlere asla inanma-yaklaştıkça onların içleri boş birer
balon olduğunu hayretler içinde görüp şaşıracaksın; o nedenle her yaşında, her
değerinde her zaman en büyük sen ol…
Yalan elbisesi giyme, dönüp bakma, ondan ömrün boyunca
hep uzak dur; kendine karşı yüzünün arkasında bile samimi ol; yalanlarınla
özünü de kandırma… İnanmadığın değerleri ortaya atıp, kişileri tehlikelere ve
zora sokan durumlar yaratma… Böylece yasalardan kaçıp, saklanacağın, korkacağın
olaylarda rol alma; suç işleme ve suçlulardan sürekli uzak dur…
Gittiğin her yere de kendini korkmadan cesaretle
götür… Huzur veren, yaratıcılığına katkı sağlayan sessizliğini, ıssızlığını,
huzurunu her zaman sev-koru yaşa ve de yaşa…
Beden ve ruhunla sevgiyle kucaklaşıp sevgili olarak
yaşa… Hayatın sarsıcı yansımalarından ve engellerinden çekinip-korkarak kendini
sevmekten geri adımlar atma; doğrularına ve erdemlerine gönül rahatlığıyla sığın;
bilgece yürüyüşünde örnek olarak ilerlemene aralıksız devam et…
Hakka her zaman inan, hakkaniyetten bir milim bile
uzaklaşma… Bu değerlere sahip olmayan insanlara yaklaşma, etki alanlarına
girme, uzak durmaya özen göster…
Utanmaz, arsız, sıkılmaz, yüzsüzlükle davranıp kendi
tımarhaneni yaratıp varlığını mahkûm etme… Her türlü iletişimlerinde dengeni
yitirme kimseyi dışlama-dışlanma… Sahip olduğun gücünün ve erdemlerinin başkalarınca
saygısızca test edilip ölçülmesine izin verme…
Hayat isimli gemisini bu serüvende sorunsuz, mutlu
olarak hayalini kurduğu hedefine ulaştıran her insan kendi kahramanıdır…
Daha çok hırslandıran, tökezleyip yürümek bile, boş oturup-durup
tembellik etmekten üstündür…
Dünya insanlık ailesinden daha da önce kendine karşı yalansız-hilesiz
net ol, samimiyetle davran; maskesiz yaşayıp kendinle dost olmayı başarırsan
başka dosta fazla gereksinimin kalmaz…
Tekrarı ve yedeği olmayan hayat isimli maceranın en
büyük-paha biçilemeyen mucize değeri sensin; en yüksek anlayışı her zaman
kendine göster; çünkü sınırsız mutluluğa sadece sen layıksın…
Her insan aşkın hayata ve bu gezegene mucize
armağanıdır…
Mutluluğun sihirli adı sadece sevmek ve sevilmektir;
ama unutma sadece sevenler sevilir…
Her zaman fedakârca çalışan, işini kusursuzca iyi
yapan, en yararlı kişi ol; kendini her alanda geliştirmekte sınır tanıma,
değerler üreten en yüksek konumunda tutmayı başar…
Hayat isimli büyük resmin tamamını titizlikle
inceleyerek orada kendini gör; böylece konumunun her santimetrekaresini iyi
belirleyerek kendini matematiksel olarak değerlendir…
Evren, dünya, hayata ve kendine hayran olmaktan, her
şeyi en meraklı gözlerle incelemekten hiçbir yaşında vazgeçme…
En anlamlı yanıt olan susma hakkını yeri gelince eşsiz
biçimde kullanmayı başararak, karşındaki kişiye hak ettiği yanıtı ver…
Nereye gidersen git ama her yerde kendinle
karşılaşacaksın; o nedenle ruhunu ve bedenini birbirinden ayırmadan sürekli
sev; kendine tahammül et, varlığınla barış, özünden bir saniye bile uzaklaşma,
her türlü sıkıntılarına canla-başla kahramanca katlanarak varlığını coşkuyla sürdür…
Her koşulda sakin ol, durul, düşüncelerini
berraklaştır, her şeyi olduğu gibi net şekilde gör… Sınırlarının ötesindekileri
de anlamaya, görmeye değerlendirmeye çalışma merakını hep arttır…
Kimsenin aşına işine eşine asla engel olma; kendin
başta olmak üzere yalan söyleyip hile yapma, yıkıcı, fitne çıkarma, insanları
birbirine düşürecek dedi kokulara girme… İç evreninin temizliği ve
dürüstlüğünle içindeki derin limanlarında huzurun kucağında yaşa… Her zaman
kendi dünyanla ilgilen-temiz kal-mutlu ol…
Başlarının gözüyle olaylara bakma, onlar gibi düşünme
ve diğerlerinin sesi olma; asla menfaat avcılığı yapma…
Bu serüvenin önüne çıkarttığı her şey, her zaman rüzgâr
gibi gelip-geçer gider; bazı şeyleri alıp götürür, ama kucağına da bazı şeyler
bırakır… Hem getirdiklerinin, hem de götürdüklerinin hesabını en akılcı biçimde
yapmanı zorunlu hale getirir; aslında başarı ve mutluluk denilen şey bu
hesapları doğru, yerinde, zamanında yapıp, tavır almakla-harekete geçmekle
olanaklıdır…
Doğan her gün ömründen-bedeninden bazı parçalar
kopartıp götürür, her an-her gün biraz daha çok eksilirsin… Tamlığın bozulmadan, hayat isimli sevgiline
sıkıca sarılıp, olayların önünde yürüyerek, engellerini aşıp, ömrünün senden
istediklerine ulaşıp elde edip yaşamayı başar…
Bencillik, sertlik, merhametsizlik, adaletsizlik,
yalan, hile, entrika, inanılmaz ölçüde kişiyi çirkinleştirir… Gidermen
olanaksız hatalar-yanlışlar-olumsuzluklar-kötülüklere yaklaşma ve de imza atıp
kendini yok etme… Kaldıramayacağın-taşıyamayacağın sorunlarını oluşturma;
olanları da kısa zamanda yok etmeyi başar…
Hayatla oyun oynanmaz; hayatınla oynatma, sende
başkalarınınkiyle oynama…
Dalga geçme, alay etme, aşağılama, el şakaları yapma;
sana da yapılmasına izin verme…
Başaran insanları takdir etme ve övme erdemini her
zaman cömertçe göster…
Olgunluğunun göstergesi olan, yiğitçe davranmanı,
adalete saygını, yasalara uymanı, ruhun ve bedeninle barış içinde yaşamayı başarmanla
her zaman övün…
Akçeli işlerin dedikodusu insanı zan altında bırakır;
hiçbir müdahalesi-çıkarı olmasa da adının o işleri yapan kişilerle anılması
bile kısa zamanda kirlenmesine neden olur; bu türlü kirletici işlere girmekten
hep uzak dur, rahat, haklı-haksız suçlamaların hedefi olma…
Her koşulda kibar, nazik ve erdemli davranmaktan
vazgeçme; bilginle, ortaya koyduğun tarafsız davranışların ve çalışmalarınla bu
erdemlerini sürekli geliştir, çoğalt ve uygulayarak örnek insan ol…
Sahip olduğun en büyük gücün aklını geliştirmede ve
aydınlatmada sınır tanıma; her günün getirdiği, çağını aşan bilgileri
kullanarak onu yeniden yapılandır ve güncelle… Öyle etkin hale getir ki, bu
serüvendeki varlığın süresince hiçbir engel, zorluk, sıkıntı, korku, endişe,
kaygı, şüphe sana yaklaşamasın… Dolaylı şekilde seni bulan olumsuzluklar da
olursa zarar veremeden aklının aydınlık duvarlarına çarparak yok olsun…
Görevlerini belirtilen zamandan çok önce bitirmeyi
başar… Arada ihmal ettiğin bir boşluk bırakma… Her elin hafif, hızlı, maharetli, üretken olsun;
ortaya koyduğunu işinin sonucu görenlerde mutluluk ve hayranlık
uyandırabilirse; hayatın söylediklerini doğru anlamış, hedefine ulaşmış
olursun…
Ömrün boyunca herhangi bir konuda kimseye asla sitem
etme; kimsenin de sana etmesine zemin hazırlama…
Her şeyi, tüm durumları, iletişim kurduğun insanları,
onların savunduğu ve inandığı değerleri derinlemesine analiz edip, en iyi
şekilde algılayıp anla; hayat serüveninde yanlış yollara sapmadan, hedefine
erdemli şekilde ulaşmayı başar…
Mutsuzluğun her türlüsünü ret et; yönün her zaman mutluluktan
sevgiden, güzelliklerden yana olsun…
Sokağa çık, hayatla birlikte ak, ama doğru bildiğin
yoldan bir santim bile ayrılma…
Hayata dair her bilmiyorum, farkında değilim,
gerçekten öyle mi, ama inanmıyorum gibi sözler kullanma kolaylığına ve
tembelliğine kapılma… Varlığınla ilgili her şeyin bilinciyle hareket et,
sorulan her soruya vereceğin yanıtlar akıllıca ve bilinçli olsun…
Bilincinin zirvesiyle oturduğu makamı doldur…
Cesaretinin seni esaretleşmesine izin verme…
Her türlü iletişiminde kararlı ve pozitif ol, net
davran; kimseyi boş sözler ve yalanlarınla oyalayıp zamanını çalmaya hakkının
olmadığını unutma…
Dostların arasında her zaman fedakârlık yapan kişi sen
ol, her durumda sebat et-olumlu iletişimini sürdürmekte kararlı ol; düşmanlığın
her türünden uzak dur…
Gurura hep sınırlı yaklaş…
Aklının egemenliğinden bir saniye bile ayrılma;
duygusal davranıp ser hareketler yapma, yakıcı, yıkıcı, saldırgan, öfke yaratan,
zarar verdirecek olan kontrol edemediğin duygularını aklının aydınlığında yok
et; gelişmemiş akıl diye tanımlanan
duygunun üstüne kırk kapıyı kapat, kırk kilit vur ki; egemenliklerine alıp sana
yanlış yaptırmasın… Yerine aklını, olumlu düşünceni, matematiksel doğrularını
koyarak yaşamını sürdür…
Korkunun korkusuna kapılıp yanlışlara yöneltmesine
asla izin verme…
Bazı şeyleri yapmamak yapmaktan daha çok yararlıdır,
düşüncesini sürekli saygıyla karşıla-kusursuzca uygula…
Ömrün sona ermeden hayatın eksiği asla bitmez unutma;
her adımını dengeli at, dengeli olmayı her koşulda koru…
Hayatın öğretilerine her zaman inan ve güven; eğitir,
öğretir, uslandırır, akıllı olanları da
bilgeleştirir…
Baş başa kaldığında kendinle sohbet etmekten çekinme;
o an en samimi konuştuğun kendini net dinlediğin, en akılcı prensiplerini
belirleyip uygulamaya karar verdiğin andır…
Birden yok oluşlara alış; zaten hayat bir varmış bir
yokmuş demektir… Ama sen hayatla vedalaşma düşünceni hemen çöpe at; onun her
saniyesini en mutlu olacağın, kalıcı başarılara imza atacağın şekilde
değerlendir…
İyiliklerinin sayısını miktarını hacmini, sürekli
arttırarak geliştir; kötülüğü ve kötülük düşüncesini aklının ucundan bile
geçirme…
Dengeli, adaletli, adil davran örnek ol…
Hayatta gördüğün ve görmediğin her şeye değer ver; unutma
bu sahnede anlamsız-gereksiz hiç şey yoktur…
Hüzünlendiren kaygıyı, kasveti, karamsarlığı,
kötümserliği yanına bile yaklaşmalarına izin verme; bu olumsuz duygulardan ne
kadar uzak durursan kendine o kadar yakın ve huzurlu olursun…
Bakış, gülüş, sözleş, el ele tutuş, seviş; bu güzellik
anlarını silinmeyecek şekilde hafızana işle…
Başkalarından karşılıksız olarak elde etmeye
çalıştığın isteklerini azalt; hatta tamamen ortadan kaldır… Kendine yetme,
sahip olduklarınla mutlu olma erdeminle yaşamını özgürce sürdür… Sınır
koymadığın-koyamadığın olumsuz istekler seni bencil, çıkarcı, inkârcı, yasaları
çiğneterek katil hatta terörist yapabilir…
Kötülük ve yalan maskesinin arkasına saklanarak
utandıracak davranışlarda bulunma; bırak kötü kötülüğünü yapsın; sen iyi ol,
iyilik yapmaya devam et…
Çekememezlik, bencillik ve kıskançlık düşüncenle arana
büyük ve aşamayacağın devasa duvarlar ör; sakın onların dışına da çıkmaya…
Kısırdöngü girdabına kapılıp yolunu, yönünü, pusulanı,
aklını şaşırma; hayatının altını üstüne getirip acılar bataklığına saplanma…
Seni direkt ya da dolaylı olarak etkileyen bazı
olayların sonuçlarına gönüllü olarak katlanmayı başar… Ama onların iyi
yönlerini görmeye, zarar veremeyecekleri şekilde değerlendirmeye çalış…
Çok sev, ama az kırıl; az sevip çok kırılmaktan
iyidir; ayrıca vedalara kavuşmalara olduğundan daha fazla hazırlıklı ol…
Yabancı iklimlerle karşılaştığında-yaşamak zorunda
kaldığında başarabilirsen, oralarında iyi yönlerini görüp o şekilde değerlendirmeye
ve sevmeye çalış…
Hayat isimli sihirli mucizenin bir saniyesini dahi
boşa harcama… Çünkü giden tek bir anın bile geri döndürüp yaşaması
olanaksızdır…
Başkalarından beklediğin her türlü fedakârlığı, önce
sen karşındakine yapabilirsen, vefalı olduğunu, bu duyguyu çok iyi
anlayıp-anlattığını kanıtlarsın…
Sevginin ve aşkın sihirli ve doyumlar sunan derinliğine
cesaretle in; özünün de özünü oralarda bulup mucizelerini doyasıya yaşa…
Geçmişi geçmişte, geleceği gelecekte bırak; dün ve
yarın yoktur, hayatın tadını AN da çıkar yaşa… Hayatın her türlü olumlu-olumsuz
getirisine gönüllü katlan ve coşkuyla yaşa…
Gönül gözüyle baktığın her insan, her canlı, hatta cansız
varlıklar bile bu gezegen için inanılmaz ölçüde gerekli ve değerlidir; her
birinin hayatın devamını sağlamada açık ve gizli rolleri bulunur…
Kişisel çıkarın için karşındaki dürüst ve saf insana zarar
verip çıkmazlara sürükleme… İlişkilerinin hiç birinde bencilce davranıp yanlış
yapma, erozyona uğratma… Her şeyi görmüş yaşamış ve doymuş olarak tok davran;
hiçbir değere karşı açlık duygusu göstermeden erdemli biçimde yaşa…
Tartışma, kapışma, dövüşme, tokat atma, yaralama,
öldürme insanı en ilkel hayvanlardan bile daha da aşağılık yapan vahşi
davranışlarda bulunma… Soylu, adaletli, gözü gönlü doymuş olarak her zaman
saygılı ve erdemli yaşa…
Sadece menfaati için seninle iletişim kuranlara fırsat
verme, sende fırsatçı olma… İnsanları ipotek altına almaya çalışma… Hisset-anla-düşün-çöz-yardım et-rahatlat… Daha
nitelikli, yüksek değerlerle dolu bir yaşam serüvenine sahip olabilmen için her
şeyi sürekli sorgula, en iyilerini elde et ve uygula…
Arada bir yapılsa bile hayat hata, hata da hayattır,
bunu kabul et rahatla… Korku, kaygı, endişeden uzak yaşamaya çalış; aklını
kullan sadece kendin olmaya dürüst davranmaya devam et-hayat karşısındaki akılcı
ve bilge duruşunu koru ve bozmadan sürdür…
Söylenen sözleri iyi dinle, derin algıla, durum
zararına ve farklı bile görünse hep olumlu yönde değiş-güzel düşüncelerle
yaklaş; tercihlerini her zaman soylu ve akılcı olarak yap, zarar görme, zarar
verme; matematiksel fikirlere ulaşıp mutluluğun için kusursuzca uygula…
Dost dediklerin gibi düşmanın da kim olduğunu nesnel
olarak belirle, objektif biçimde tavrını al; unutma düşman hep açıktadır,
kendini sürekli belli eder; gizli düşman olabilecek dostuna karşı daima
önlemini al; hiçbir sırrını onunla paylaşma… Çünkü dost görünümlü düşmanın
aleyhinde kullanamayacağı tek bir sır bile yoktur olmaz olamaz olmayacaktır…
Hayatının her saniyesi, ya da bir günü oluşturan 24
saatin tamamı, derin okuma, derin algılama, farklı düşünme, evrensel
düşüncelerini yazmaya uygundur…
Somut soyut her türlü değere saygıyla yaklaş, elde
edebileceğim-farklı bakış açısı sunabilecek yararlı bir şey olabilir mi diye
merakla yaklaş… Akılcı şekilde değerlendir, kullanabileceğin bir değer varsa,
yasal yollardan elde edip uygulamaya geç..
Kendine başta olmak üzere diğer bir insana,
canlıya-hatta cansıza bile en küçük zarar verme… Hayatı sevmen, güzellikleri
içinde yaşaman için sayısız nedenlerin oluştur; soylu insanı sevgi isimli sihir
daha da güzelleştirir, hatta karşı konulmaz yapar… Üstelik sevgiyle dolu
kalpte, kin, nefret, hüzün, kaygı, korku, endişe bulunmaz…
Parlak zekâ inanılmaz cesaret, kibarlık ve soylu
davranışlara sahipsen; hayatın sınavı yapmak için karşına çıkarttığı her türlü
engeli-değerleri-sıkıntıları yıldızlı pekiyi alarak kolayca geçmeyi başarırsın…
Sen seni anlarsan; dünyanın seni anlamasından daha da
büyük bir iş başarmış olursun… Çünkü bu gezegendeki 200 milyon tür olduğu
varsayılan canlılar arasında düşünme kendini anlama yeteneğine sadece sen
sahipsin… En büyük zenginliğin olan aklın sayesinde bu yeteneğini bilginle daha
da geliştir-büyüt, sonsuzlaştır, evrenselleştirerek ölümsüz deneyimlerini
insanlık ailesine eserlerinle karşılıksız olarak sun…
Hayat senin düşünerek verdiğin şekli alır; kendini
seversen yaşamak kadar ölümü de seversin; evreni seversen evrenden de aynı
karşılığı bulacaksın…
En önemsemediğin bir acı dahi unutamayacağın kadar
büyük ders verir; ama hiçbir sorunu çözmez, hiçbir kapıyı açmaz, açılanları da
yüzüne kapattırır… Ayrıca yaşattığı zorluk hayata bakış açının derinliğini
keşfettirir; cesaretinin ve mücadele gücünün sınırlarını düşünemediğin kadar
genişletir…
Aşk yoksa orada hayattan söz edilemez; çünkü her hayat
aşkın bu gezegene sunduğu mucize armağandır… İki farklı dünyayı birleştirerek;
yeni canlıların bu sahneye çıkmasını sağlama evrensel gücüne sadece aşk
sahiptir…
Aşk tacı giyebilmek için her insanın gerektiğinde
ölüme bile gönüllü olarak başını uzattığı mucize sihirdir…
Aşkın öğrettiği deneyimler dünyadaki tüm
uzmanlarınkinden daha uzun kalıcı, terbiye edici, had bildirici ve mutlu
edicidir…
Yardımını gördüğün kişiyi beklemeden teşekkür et…
İnsanlar arasındaki iletişimi güçlendirip sürmesini sağlayan bu nezaket duygunu
cömertçe ifade et…
Karşısında yenildiğin kişiyi önce kutlama erdemini
göster; sonra da onu dost edinmeye çalış… Onun yöntemlerini, deneyimlerini,
bilgilerini kullanarak kendini daha da geliştirebileceğini unutma…
Günlük yaşamında asla sıkılma, kendini sürekli meşgul
ederek her türlü sıkıntılarını kolayca aşmayı başar… Kendinin kendindeki yerini
sev; bu sahnedeki varlığını her an coşkuyla izlemekten mutluluk-sevinç-coşku
duy…
Romantikliği sınırlı kullanırsan zararı az olur…
Sevgi serüveninin hikâyesini her sayfasını kahramanca oluştur,
içine gir, yaşa; karşılıksız sunduğu mutluluklardan istediğini seçerek yaşa…
Sahip olduğun değerlerden en küçüğü saydığın bir
tekini bile bilinçsizce harcama. tutumlu dengeli ve de akıllı kullan; her
değerine layık olduğu saygıyı göster, gerektiğinde, gerektiği yerde ve
gerektiğince kullanarak diğer insanlardan farkını ortaya koy…
Dostluğun verdiği mutluluk evrenseldir; karşılık beklenmeden
sürdürülen bu ilişkinin tadına doyum olmaz…
Hayat isimli bu sahnede insandan daha önemli-değerli hiçbir
varlık yoktur-olmayacaktır buna inan…
Dış görünüşün kadar içini de güzelleştirmeye önem ver;
sade, saf, net, dürüst, aydın aklınla örnek insan olarak yaşa…
Gerçekler ne kadar sıkıntı verici ve renksiz de olsa yine
de onu sev ve saygı duy; her türlü gerçeğini öp başına koy hayatına coşkuyla
uygula…
Bu serüvendeki en büyük ve sınırsız servetin aklındır;
her türlü sıkıntını giderir-mutluluklar sunar, doğru ve yerinde kullanabilirsen
mucizelere de imza attırır; öte yandan zaman da onunla birlikte sihirli bir
iyileştirme ve tedavi etme gücüne sahip olan evrensel ilacındır…
İnsanlara derdin nedir? Bir şeye ihtiyacın var mı?
Nasıl yardımcı olabilirim? Şeklinde sorular sorup, olanakların ölçüsünde
yardımcı olma erdemini sürekli uygula… Hayatın boyunca güvenini, inancını,
merhametini, muhabbetini, adaletini, erdemini sevgini asla yitirme… Yürümeye
başlamayan çocuğun bile kalbini sakın kırma…
Önce kendini düzelttiğinde; çevrendeki her türlü değerin
de kendiliğinden yoluna girip mutlu olduğunu rahatlıkla göreceksin…
Parmak izin, düşünme yeteneğin, karakterin bu
gezegendeki 8 milyar insandan farklıdır; bu yüzden eşin benzerin yoktur, sen
tek ve orijinalsin; varlığının ve konumunun değerini çok iyi bilerek yaşa…
Hayat isimli serüveninin senaryosunu kendin yaz;
filminde başrolünü oyna, beğensen de, beğenmesen de bu senin öz yaşamındır
unutma…
Bir tek yalanınla, ömrün boyunca büyük emeklerle
oluşturduğun bin türlü doğrunu öldürme… Bazen bir yanlışı düzeltmek, bin
doğruyu öğretmekten daha da zordur…
Küçük bile olsa hiçbir hayalinden, büyük mücadeleler
vererek elde etmek için yola çıktığın hedefinden asla vazgeçme; yorulma, yılma,
peşinden ilerlemeye devam et… Güzel günlerin geleceği inan ve bu hayalini hep
canlı tut…
Tehlike, tehdit, tuzak, hile, entrika gibi
olumsuz-karamsarlık-kötümser düşüncelerin hiç birine hayatında asla yer verme;
uzaktan geldiklerini gördüğün anda hemen sil at yerine olumlu ve ışıklı
düşüncelerini yerleştirme becerisini göster…
Hayatının bir saniyesinin kontrolünü bile kimselere
teslim etme yanlışına düşme; artı hayallerini-umutlarını-ulaşmak istediğin
hedeflerini kimsenin çalıp götürüp, kafandan silip öldürmesine izin verme…
Sana ulaşan kulaktan duyduğun yanlış bilgilerle hiç
kimseyi karalama; aleyhinde konuşup dedikodularını yapma… Sen de yanlışlara
imza atma, fazla övünme, şişinme, ılımlı, erdemli insan olmayı başar bu sana
yeter…
Asla fevri davranıp vurma, kırma, saldırma, sinirlenme,
kızma, duvarları yumruklayıp hem kendine, hem de çevrendekilere zarar verme; iç
limanlarının sakinliğinde dinlenerek hedefine ulaşmaya çalışan hayatının usta
kaptanlığını aralıksız sürdür…
Sahip olduğu en büyük sınırsız zenginliğin her şeyi
anlayarak derinlemesine ölçüp tartıp gerekli değeri vermeni gerçekleştirecek
olan ışıltılı aklındır unutma…
İçinde bulunduğun koşulların boyutları ne kadar kötü
ve olumsuz olursa olsun; hayatın boyunca dostsuz-sığınaksız-olanaksız-aşsız-ekmeksiz
kalma…
Açık yürekli, açıkgözlü, açık sözlü ol; düşüncene
vurulması planlanan prangaları asla kabul etme… Her saniyende hayat dolu ol;
enerjini sürekli arttırarak hayalini kurduğun muhteşem hedeflerine aralıksız
yürü…
Kendin başta olmak üzere hiç kimseden, kurum ve
kuruluşla iletişimini kesme; ama zarar vereceğine inandığın, uzak duracağın,
kötü insanlara da hayatında yer verme… Bağışlanmayı-hoş görülmeyi-kaçıp
kurtulup saklanmak isteyeceğin hatalar yapma; suskunluğu çoğunlukla gevezeliğe
tercih et…
Bazı zorunlu şeylere kolayca alışmaya çalış; yoksa
zorla alıştırmalara hazırlıklı ol…
Hayat isimli bu serüvende yaptığın her yarışta birinci
ol; ayrıca bazı yarışlardan vazgeçmek aslında hayattan vazgeçmek, ölmek
anlamına geldiğini unutma…
Vazgeçemeyeceğin ölçüde bazı değerlere bağımlı ve
teslim olmak aslında bir tür ölümdür… Hayatın her türlü bağımlılık yaratan
gel-git dalgalanmalarına karşı savaş meydanına çıkan eğitimli asker gibi ol…
Sahip olduğun güzelliklerin her birini canın pahasına
koru; sende olmayan-olamayacak bazı değerleri-farklı güzellikleri asla kıskanma;
onlara sahip olanlara da saygı göster ve takdirlerini ilet…
Sevdiklerini koşullar ne kadar farklı olsa da asla
terk etme, terk edilmemek için özverili ol; kıskançlıklara, kötülüklere kendini
sürekli kapat…Her hasretin ve kavuşmanın başlangıç-bitişi sadece kendine olsun…
Hayatının sayfalarını oluşturan gün isimli ömür
yapraklarını her gün birbirinden güzel başarı, mutluluk, sevinç, harika
düşünceler, kalıcı eser çalışmalarınla doldur… Böylece beden ve ruhunun sevincini
arttır; tüm değerlerini gerektiğinde yeniden yapılandırıp, yüksek işlevli
şekilde tutarak çürütmekten kurtul…
Her insandan daha iyi ol, dikkatli oku, derin düşün,
yorumla; böylece sıradanlığın üstüne çık, bulunduğun ortamlarda kuyruklu yıldız
gibi parla…
Sokakta ol, insanlarla-hayatla birlikte akarak oraları
tanı ama asla sokak insanı olma; ilginçliği ve derinliği merak edilen akıllı
örnek kişi ol…
Sözcüklerin ruhunu öyle eşsiz ve ustaca anlat ki; bu
konuda eser veren gelmiş geçmiş ustaların önüne geçmeyi başar…
Kibirli olmayı sürekli ret et, burnun havada
olmasın-ılımlı-uyumlu-çevrenle barış içinde ol; iyi ve başarılı öğrenci olursan; hayat isimli
öğretmen senin tüm sorunlarını sıfır hata, yüzde yüz başarıyla çözüp
mutluluklar dağını önüne sunar…
Kendine her zaman çok şey ver; varlığını kimseyi
dinlemediğin kadar derin algınla; hayattaki rolünü kusursuzca ve olabildiğince
en üstün başarıyla oyna; her adımında göründüğün kişi ol; olmadığın gibi yapay
şekilde sahtekarca davranmaya kalkışma….
Hayatın boyunca görüp duyduklarından aldığın derslerle
hiçbir değerini başkalarının ölçülerine, aklına, düşüncelerine göre
şekillendirme-oluşturma; her günkü yaşam senaryosunu kendin yaz, istediğin
şekilde-arzu ettiğin her rolünü kusursuzca oyna; ama başkalarının
senaryolarıyla ilgili tekliflerini ret et… Başka birinin senaryosunu kopya
etmeye çalışma saf ve özgün kendin olmayı başar…
Yüzde yüz bitecek olan hayat isimli serüvenin
sırasında seyahat edeceğin düşünce gemini en bilge nefesinle inşa et; başka
düşünce gemilerine binersen de hedefine ulaşamayacağını da aklından çıkarma…
Özgürlüğünün yönetimini başkalarının egemenliğine asla
verme… Her şey seni terk etse de; tek başına kalsan da hayatını sıfırdan
yeniden düzenlemekten asla geri adım atma…
Senden bir şeyler alıp götürenlerden hemen uzaklaş;
ama sana bir şey vermeyenlerle de iletişimini sürdürme erdemini göster…
Hayatının örnek şekilde ustası olan akıllı kişilere
yakın dur; onların çalışmalarından, ortaya koyduğu değerlerinden yararlanmaya
çalış… Bu kendiyle sorunu olan, hayatını düzenlemekten aciz, hiçbir işini doğru
düzgün yapmayı başaramayanları da görmezden gel…
Hayatın büyük bir tesadüf; seninde sadece sanıl bir
şaka olduğuna bazen gülümseyerek inan…
Kelebek gibi hafif ol; varlığın süresince kimseye, en
küçük bir ağırlık vermeden hayatını güzellikler içinde, herkesin öykündüğü
şekilde özgürce sürdür…
Hayatın engellerinden korkarak geri adım atma; unutma
savaşarak mutluluğu elde edip, ürettiğin eserlerinle bu gezegende yaşadığını
kanıtlamak zorundasın…
Hayat isimli serüven hatalar ve hatasızlıklar arasında
sürüp giden sanal bir serüvendir… İnanılmaz zorluklarla sınayan hatalarından
her birini seni eğiten en önemli ustan say; verdikleri derslerinden sınırsızca dersler
alıp kendini geliştir, hatasız şekilde
gelişip güçlenmeye devam et…
Sahip olduğun sınırsız hayallerinin peşinden aralıksız
koşarken; bazı değerlerini yitirme… Çünkü elindekilere sahip olmak, yeni
kazanımlardan daha da değerlidir unutma…
Kendinden başka biri olmanı isteyenler senin dostun
değil; dost postuna bürünen gerçek düşmanındır… Çünkü başarılı olman,
mutlulukları bulup yaşaman sadece kendin olmanla olanaklıdır…
Her alanda yetinmeyi bilmek-bunu sonuna kadar başarmak
mutluluğun diğer adıdır…
Kimseye sormadığın en önemli, derin soruları kendine
sor; en kalıcı, en evrensel yanıtını kendine ver…
Yürek ve düşünce işçiliğinin en becerikli ustası ol; sıfır
hata, yüzde yüz doyumlu ve mutlu olmayı başar…
Hayatının her AN’ nını akıllı ve erdemli biçimde
değerlendirdiğinde; dünya, mutluluk, her türlü güzellik uydun haline gelip,
sınırsız güzellikler ve doyumlarını sunabilmek için etrafında sevgiyle
dönecektir…
Sen kendine acı vermesen diğerlerinin verdiği acıların
üstüne basıp gidebilme gücüne hep salip olursun; ama adını koyamadığın, sadece hisseder
gibi olduğun sanal bir acın aslında o yok demektir; hiçbir şeyi kafana
takmadan, acıların üstündeki mutluluk yürüyüşüne devam et…
Tekrarı ve yedeği olmayan tatlı-mucizeler sunan hayatını
yersiz ve sanal acı düşünceleriyle kendine zehir edersen kendin içinde
yitersin, ne zaman, ne hayat, ne sen, ne, dünya, ne de evren kalır geride
unutma…
Duygu ve düşüncelerinin denetimini bir saniyeliğine de
olsa yitirme; doğal ayarlarına hızla dönüp akıllı biçimde yoluna devam et…
Hayat isimli bilge öğretmenin; ana rahminden
başlayarak mezara kadar olan süreçte ömrünle ilgili inanılmaz testler yapar;
onun sınavına her an hazır olur, iyi not alırsan yaşamını sıkıntısız
sürdürebilirsin…
Gözünü gönlünü sürekli tok tut; her türlü tehlikenin, kurulan
tuzakların, içine çekmek isteyen girdapların üstüne bas-çek git; mutluluk
yürüyüşünü sürdür…
Ölüm gerçeğinden asla kaçamazsın; o evrensel gerçeğe saygılı
davran ve her an hazırlıklı ol…
Tam bir tiyatro sahnesi olan bu serüvenin boyunca herhangi
bir suç işlemeden, yasaların karşısında ceza almadan, daha da önemlisi hayatın
boyunca hiçbir suça ait sabıka kaydın oluşturmadan dürüstçe ölmeyi başar…
Bu serüvene gitmek için geldik; ölmek için yaşıyoruz
bunu asla unutma; ama bazen de hiç ölmeyecekmiş gibi hayatın tadını çıkartarak
varlığını sürdür…
Yüzde yüz bitecek olan bu sanal serüvende hiçbir
değere bağımlı ve köle olma… Varlığını sürdürmeni sağlayan her değerin emanet
olarak kullandığını, zamanı gelince hepsini bırakıp gideceğini aklında tut… Ancak
bırakıp gidene kadar onlara hak ettikleri şekilde kullan verdikleri geçici
mutlulukları severek-saygı duyarak yaşa…
Gör, duy, tat, oku, yorumla, yaz, hayatının izlerini oluşturan
düşüncelerin silinmeyecek kadar değerli kazımayı başar; böylece ölümün elinden
bir şeyler kurtarma yiğitliğini göstermiş, sonraki kuşaklara deneyimlerini
öğretmiş olursun…
Sana hayatına emek veren atalarının anılarını asla
unutma; onlar en büyük vefayı mezarlarında bile hak eder…
Bedenini ruhunu-kendini sınırsızca sev, ödüllerle
şımart onurlandır; ama yüzde yüz bitecek olan bu renkli hayata vazgeçemeyeceğin
ölçüde sıkıca bağlanma, hem hayatın hem de sen sanal bir emanetsin unutma…
Ayrılıklara ve erken ölümlere asla fazla üzülme; her
şeyi doğanın tartışılmaz ve şaşmaz yasasıdır değerlendir unutma…
ABDULKADİR KAÇAR Adana 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder