5 Ocak 2022 Çarşamba

MENFAAT ETTİ Mİ? VEFAAT ETTİ Mİ...

 

        MENFAAT  ETTİ Mİ?

        VEFAAT  ETTİ Mİ...

        Dün eski bir arkadaşımla konuşurken iltifat ettim;

        -Ne kadar çalışkansın,

        -Ne kadar başarılısın,

        -Yıllar seni hiç eskitememiş, falan dedim... 

        Arkadaşım ne dedi biliyor musunuz?

        -Bil muvakele, dedi...

        Düşündüm, olamaz böyle bir şey...

        Yakınımızda bulunan arkadaşlarım da şoke oldular; bir an tüm sesler kesildi; hafif gülümsemeler oldu...

        -Mukavele diyordu...

        Hani; Mukavele, kiracıyla ev sahibi arasında yapılan sözleşmedir...

        Ya da bir işyeri kiraladığınızda, mal sahibiyle yapılan anlaşma sözleşmedir...

        Oysa buna ne gerek vardı;

        -Sağ ol demesi yeterdi...

        -Aynı duygularla teşekkür ederim...

        -Senin dediğin gibi olsun...

        -Çok yaşayasın...

        Gibi karşılıklar verilebilirdi...       

        Aslında söylemek istediği; bu gün asla kullanılmayan, Osmanlı döneminde hangi anlamda kullanıldığı çok az aydın tarafından bilinen;

        -Bil mukabele, olacaktı...

        Ya da söylediklerine aynen katılıyorum, karşılık veriyorum, olacaktı...

        Mukavele ve mukabele sözcüklerinin anlamlarına bakalım;

        MUKABELE; Cevap karşılık, misilleme, yanıt anlamında...

        MUKAVELE; anlaşma, sözleşme anlamında...

        ...

        Otomobilimin tamirini yapan ustaya;

        -Eline sağlık...

        -Çok teşekkür ederim... Arabam sapasağlam oldu dedim...

        Tamirci arkadaşım;

        -Bil vesile, dedi…

        Tamircim de;

        -BİLMUKABELE, diyecekti Bilvesile dedi...

        Yani sözcük havada kaldı, benim nezaket sözcüklerime karşılık olarak söylediği BİLVESİLE sözcüğü anlamsızdı...

        Şaşırdım, böyle bir yanıt alınca; 

        Adamın benimle dalga geçmesi olanaksızdı...

        Son derece saygın, ileri yaşlarda, işini çok iyi yapan birisiydi...

        Vesile ‘ nin sözcük anlamı şöyle;

        VESİLE; Bahane, gerekçe, neden, özür, sebep...

        Yani benim teşekkürüme;

        -Bilvesile diye, yanıt veren adamın söylediği söz havada kalmıştı...

        BİLMUKAVELE diyen kendisini aydın sayan arkadaşım gibi…      

        ...

        Semt Pazarında sohbet ettiğimiz bir esnaf  konuşurken şöyle dedi;

        -Bir bir arkadaşım dün menfaat etti...

        Acaba yanlış mı duydum diye bir an duraksadım;

        Biraz sonra, aynı sözcüğü tekrar birkaç kez kullandı...

        -Bir arkadaşım menfaat etti dedi...

        Oysa o arkadaşının öldü demek istiyordu bundan üzüntü duyduğunu anlatmak istiyordu...

        Ama bilmediği bir sözcüğü yanlış söyledi...

        -Arkadaşım öldü, dese duygusunu kusursuz biçimde anlatmış olurdu...

        -Menfaat sözü Arapça ve yanlış kullandı...

        Tabi çok üzücü örnekler bunlar...

        ...

        Bir örnek daha;

        Özel bir radyo spikeri konuşmasının bir yerinde; telefonla bağlanan dinleyicisine;

        -MATEESSÜF dedi...

        Telefonu açtım; yayın dışında sordum bu kişiye;

        -Mateessüf, anlamını biliyor musun?

        Hık mık etti... Devam ettim;

        -Pek senin annen, baban mateessüf sözünü kullanıyor muydu? Onlardan bu sözcüğü duydun mu?

        Yine; hık mık, dedi...

        Belli ki, bu arkadaş yaptığı Türk Sanat Musikisi programının ruhuna uygun eski bir sözcük kullanma hevesindeydi...

        MAATEESSÜF sözcüğünün anlamına gelince;

        Tessüf; acıma, esef, içlenme, hayıflanma, üzülme, yerinme anlamında...

        Ma takısı gelince de güya yaptığı hatadan dolayı özür dilemesi gerekirken tesssüf sözündeki tüm değerleri tersine çevirmiş oluyor...

        Yani kullandığı sözcük yerine oturmuyor,

        Yani anlatmaya çalıştığı duygusunu açıklamıyor...

        Ya ne oluyor? Havada kalan, hiçbir anlam ve değeri olmayan, hiçbir duygusunu anlatmayan, boş bir tümce söylemiş oluyor...

        Ayrıca mikrofonda söylediği için binlerce dinleyicinin kafasını karıştırıp, çok kötü örnek oluyor…

        ...

        Bu örneklerde de olduğu gibi anlamını bilmediği sözcükleri kullanan insanlar ne kadar komik duruma düşüyor görüyor musunuz?

        Anlamlarını bilmedikleri sözcükleri kullanmalarının en büyük sakıncası kendilerine değil;

        Gazete çıkarttığı için onu okuyanlara yanlış bilgi vermiş oluyor...

        Radyo da yayın yaptığı için dinleyicilerine kötü örnek oluyor...

        Ve hepsinden de ötesinde;

        Türkçe’ yi güzel dilimizi katletmiş oluyor...

        ...

        Oysa dünyada yazılı metinlere dayanan en eski, en zengin üç dilden birisi olan güzel Türkçe de bunların hepsinin karşılığı var...

        Türkçe gelişerek, güçlenerek, çağın ötesine doğru bilimsel dil olarak da yürüyüşünü sürdürüyor...

        Bazı İnsanlar;

        -Beni aydın, akıllı sansınlar diye kendi kendilerini rezil ediyorlar…

        Farkında bile değiller; farkında olsalar zaten bu yanlışa düşmezler...

        Sadece Arapça kökenli Osmanlıca sözcükler mi?

        Aynı ölçüt; anlamını bilmediğimiz, karşıdaki insanın anlayamayacağı İngilizce,

        Fransızca, Almanca, Farsça vs diğer sözcükler de kullanılmamalı diye düşünüyorum...

        ....

        Kendi adıma diyebilirim ki;

        Annemin, babamın kullanmadığı, ya da kitaplardaki metinlerde yer almayan sözcükleri ben kullanmıyorum... Yeni, çağdaş, modern, geliştirilmiş sözcükleri de izleyip, bilgi dağarcığıma katıyorum...

        ...

        Dünyanın en eski bilgim dili olan yaşayan Türkçe her düşünce ve duyguya, yanıt veriyor...

        Bilim dili ve bilgisayar dili olarak tüm gereksinimlere yanıt veriyor...

        Ben dil bilimcisi değilim...

        Okuyan, düşünen, yazan bir insanım...

        İfade etmek istediğim her sözcüğü Türkçe de fazlaca ve inanılmaz rahatlıkla buluyorum, kullanıyorum...

        Sonuç olarak;

        1-lütfen anlamını bilmediğiniz,  en küçük bir çekinceniz olduğu sözcüğü kullanmayın...

        2-Annenizden babanızdan duymadığınız, kullanmadıkları sözcükleri kullanmayın... Onlar yanlış kullandığında da lütfen kendilerini uyarın, ya da doğrusunu öğretin...

        3-Hepsinden önemlisi bolca sözlük karıştırın... Ya da Google amcaya sorun… Anlamını bildiğini sandığınız sözcüklerin, düşündüklerinizden çok farklı olduklarını göreceksiniz...

        4-Ana dilimiz olan Türkçe ye yeni sözcükler katamasak bile doğru kullanmaya özel önem verelim.

Abdulkadir Kaçar Adana, 2021

       

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder