Ulusça kutlanan önemli günler anlamındadır bayramlar...
Ne mutlu bize ki;
Bu günde bir bayramı daha kutlama ve yaşama sevincine
ulaştık...
Bayramlar;
Sevinçtir, Coşkudur, Mutluluktur, Kıvançtır...
Sarılma- öpme, büyükleri ve hastaları ziyaret; küçükleri
sevindirme günüdür...
Duyguların yıkanıp arındırılması,
Yeniden doğuş anlamına gelmektedir...
...
Bayram sevinci en güzel hediye verilen bir çocuğun yüzünde
görülebilir...
Ya da bir çiçeğin açmasında,
Yeni bir canlının dünyaya gelmesinde,
Ya da olanaksız bir başarıya ulaşanların yüzündeki sevinçtir
bayramın en somut görüntüsü...
...
Sevdiklerimiz yanımızdaysa,
Sağlıklıysak,
Huzurluysak,
Gönül zenginliğine de sahipsek,
Yarınlardan beklentimiz varsa,
Umutlarımızı yitirmeden canlı tutuyorsak,
Bayram sevincini dolu dolu yaşayabiliriz...
…
Ya da,
Hangi makamda olursak olalım, yetkimizi halktan ve haktan
yana kullanmışsak
Ölçüde-tartı da hile yapmamışsak,
Hangi meslekte olursa olsun işimizi bir gün öncesine göre
daha güzel yapmışsak
Sahtekârlık,
Hilekârlık,
Üçkâğıtçılık yapmamışsak,
Yetimin hakkını yememişsek,
Devletimize ihanet etmemişsek,
Bayram sevincini yaşayabiliriz...
…
Ya da,
Yalan söylememişsek,
Dedikodu yapmamışsak,
Kimsenin aşına ve işine engel olmamışsak,
Kimsenin ayağını kaydırmamışsak
Bayram sevinci yaşayabiliriz...
Hele de dinin emirlerini tam olarak uyguladıysak,
O zaman bu bayram daha bir anlamlı-önemli-değerlidir...
Bayram sevincini hak ettik demektir...
Bayram sevincini yaşayabiliriz...
...
Bir güzel şarkı sözü şöyle der;
-Nasıl olsa her şeyin/ zamanla sonu yok mu?
Ömür denilen şey/ küsecek kadar çok mu?
İnanın bana;
Mutlu olmasını bilenler, mutluluğun sırrına erebilenler için
ömür çok kısadır…
Çünkü en uzun ömürlü insan istisnalar dışında 70 yıl kadar
yaşıyor...
Eğer, küs olduğunuz,
Kırgın- dargın olduğunuz insanlar varsa;
Lütfen bu bayramı da bahane ederek
onlarla barışın, barışmanın yollarını arayın...
Küs olduğunuz kişinin ayağına siz gidin,
Küs olduğunuz kişiden gerekirse ilk özür dileyen taraf siz
olun,
Küs olduğunuz kişiye elinizi ilk siz uzatın...
-Seninle barışmak istiyorum...
Özür dilerim, ben yanlış anladım...
Ben yanlış yaptım deyin...
Boynuna sarılın;
İnanın bana o da size gösterdiğiniz sevginin ve ilginin
karşılığın aynısını, hatta fazlasını gösterecektir...
...
Şunun şurasında hepimiz insanız;
Birbirimizi kırmaya,
Dedikodu mikrobuyla saldırıp,
İnsanları birbirlerine düşman etmeye,
Birbirimizi incitmeye ne gerek var ki?
…
Düşünün, geçen bayram aramızda olan;
Ama şimdi olmayan kaç kişi yaşamdan
ayrıldı...
Geçen bayram aramızda olup;
Bu bayram yaşamayan insanlara göre ne
kadar şanslı olduğunuzu düşünün...
Belki de gelecek bayramda biz ölmüş;
Hayat
isimli sahneden inip gitmiş olacağız...
Küs olduğunuz kişiyle barışmayı
düşünürken; bunları lütfen göz önüne alın...
...
Bir filozof şöyle der;
-Gördüğüm her insanı sanki son kez görüyormuşçasına sevgiyle,
ilgiyle, özlemle bakıyorum;
-Yediğim yemeği, sanki son kez yiyormuşçasına iştahla
yiyorum…
…
Bütün bunlar şu demektir;
Yaşamın her anı sürprizlerle doludur...
Aldığımız nefesi veremeyebiliriz-verdiğimiz nefesimizi de geri
almayabiliriz;
Yani
yaşama konusunda hiç bir garantimiz yok...
Ya da bir trafik canavarı yaşamımıza son verebilir...
Her an yaşamdan ayrılabiliriz...
Her an bir yakınımızı yitirebiliriz...
Bu kadar pamuk ipliğine bağlı bir yaşamda;
Toplum olarak sevineceğimiz bir gün olan bayramda sevinelim,
coşalım...
Kırgınsak barışalım,
Küskünsek barışalım...
Küskünleri ve kırgınları barıştırmanın en güzel erdem
olduğunu unutmayalım...
Diğer bayramlarda olduğu gibi bu bayramda da;
Yaşlıları ziyaret edelim,
Hastaları ziyaret edelim,
Olanaklarınız ölçüsünde çocukları sevindirelim,
Düşküne, yoksula, yolda kalmışa el uzatalım;
Olanaklarınız ölçüsünde onlara katkıda
bulunalım...
Aynı durumlara düştüğünüzde; size uzatılacak ellerin
oluşmasını sağlayın...
…
Bunlardan da önemlisi; tüm varlığımızı, yaşamımızı borçlu
olduğumuz;
Devletimizi sevelim,
Cumhuriyetimizi sevelim,
Atatürkü’müzü sevelim,
Demokrasimizi sevelim,
Devletimizi yönetenlere oy vermemiş olsanız da sevelim,
Adana’yı sevelim;
Türkiye’yi sevin;
8 milyarlık dünya insanlık ailesini
sevelim...
Bunların da ötesinde;
kendimizi sevelim;
Ruh ve bedenimizle ömür boyu barış
içinde olalım...
...
Sonuç olarak;
Adriyatik’ten Çin Seddine kadar olan 500 milyonluk Türk
dünyasına,
Tüm İslam âlemine bu güzel ramazan bayramımız kutlu olsun...
Ayrıca; bu bayramın;
Tüm dünya insanlık ailesine huzur, barış, dostluk kardeşlik
getirmesini diliyorum...
Bayramımız yeniden kutlu olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder