Size bir soru;
-İnsan kaç kez dünyaya gelir?
Tekrarı ve yedeği olmayan hayatı bir
kez yaşama şansına sahiptir...
Küçük dostlarımız serçeler da yaşama bir
kez gelir?
İnsanlarla
serçeler arasındaki temel farka gelince;
İnsanlar, akılları, araç-gereç
yapmaları sayesinde; serçelerle kıyaslanmayacak şekilde yaşam kalitesini yükseltip
rahatlığa ulaşmışlardır...
...
Peki, serçeler, ne yer-içer, yavrularını
nasıl besler büyütürler?
Kış mevsiminde yağmurda, karda, karınlarını
nasıl doyururlar?
Elbette insanlarda olmayan birçok
üstünlüğe, sahiptirler;
Uçarlar, her koşulda ağaçların arasında, dünyalarını
kurarlar…
İnsanların oluşturduğu ekmek
kırıntıları, simit vs gibi ürettiği her türlü gıda parçalarını alır, saniyenin
kaçta kaçı hızında alıp uçarak giderler...
Bu küçük dostlarımız insanlardaki gibi:
kan dolaşımı, beslenme, açlık, susuzluk, üşüme- ısınma, gibi duygulara
sahiptirler...
Ama hala vahşidirler, yaşamaları için
vahşi olmak zorundadırlar...
Evcilleştirilememişler, evcilleştirilemeyeceklerdir…
Minik dostlarımız serçeler;
İlkbahar, yaz, sonbahar mevsimin de insanlar
açık havada dolaştıkları için onların oluşturduğu gıda kırıntılarıyla
varlıklarını kolayca sürdürürler;
Bisküvi, simit, kebap, çekirdek, ekmek,
tüketirken bunlardan yere düşen kırıntıları ışık hızıyla alıp-uçarak
gelip-uçarak giderler…
Ama insanlar kışın evlerine kapandıklarında
serçeler için en büyük sorun kış mevsiminde başlar...
Serçeler bir lokma yiyecek bulabilmek
için saatlerce uçup kış mevsiminde üşüyerek, aç, sefil kalırlar...
Oysa insanlar gibi minik dostlarımız
olan serçelerin de yaşaması gerekir…
İşte şimdi serçelere yardım yapılmamız
gereken zaman kış mevsimidir...
KÜÇÜK DOSTLARIMIZA mutlaka yardımcı
olmalıyız...
20 yıldan beri 7. katta olan evimin
balkonuna her gün ekmek bırakırım…
Kış mevsiminde bu kırıntıların sayısını
ikiye, üçe çıkartırım...
Benim balkonumdan beslenen 10 a yakın
serçe, iki üç tane de kumru dostum var...
Her sabah ben kahvaltı yapmadan önce bu
güzel dostlarıma ekmeklerini veririm...
Ekmek kırıntıları için serçelerin,
heyecanla o anı beklediklerini bilirim...
Besleme saati bir az geciktiğinde yatak
odamın penceresinde çığlıklar atarak beni uyandırırlar...
Heyecanla gelip ekmek parçalarını alıp
uçup gitmelerini izlemek en büyük sabah keyfimdir...
Serçeleri ve kumruları artık evimin
bireyleri sayıyorum...
Sonuç olarak insanlara düşen görev bu
günkü kış koşullarında küçük dostlarımız serçeler başta olmak üzere tüm
hayvanlara yardımcı olmaktır...
Bu küçüklü büyüklü dostlarımızı kış
günlerinde unutmayalım:
Dostluklar sözde değil; kötü günlerde
belli olur...
Unutmayalım ki bu dünya gezegeni sadece
insana ait değil; 200 milyon tür olduğu kabul edilen diğer canlıların da
evidir…
Abdulkadir Kaçar... 2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder