13 Haziran 2023 Salı

BİLGELİK YOLU...

 




 

 

BİLGELİK YOLU...

 

İLK SÖZ

Doğmadan önce nerede, nasıl, neden, ne kadar olduğumu bilmiyordum;

 

Annemle babamın verdiği ortak kararla beden ve ruhsal olarak kendimi bilinç düzeyine yani hayata çıkmış buldum;

 

Özümü daha önce yaşayan insan soyumla birlikte dünya adını verdikleri gezegende olduğumu anladım;

 

O kültürün içinde yine o kişilerle yaşamaya başladım…

 

Duyu ve düşüncelerimin sahip olduğu algılama organlarımın verdiği olanaklar ölçüsünde;

 

Bu gezegenin kural ve yasalarıyla kendimi, canlı-cansız diğer varlıkları, yaşamı, insanı, dünyayı evreni, tanıma sürecine başladım…

 

Ve devinip, gelişmeye değişmeye, dönüşmeye, farklılaşmaya, sınırsız biçimde uygun bir varlık olduğumun bilincine varınca da içsel(bilinçaltı ve bilinç üstü) dünyama yoğunlaştım;

 

Her şeyin insanda başlayıp bittiğini öğrenince;

 

Tüm hayatımı emsalim olan diğer çağdaşlarımdan daha farklı ve ileride olacak biçimde bilinçaltımı ve bilinç üstümü daha da güzelleştirip zenginleştirmeye karar verdim…

 

Yaşam isimli çok küçük ve ama her anı büyük engellerle dolu olan bu patika yolumda sürekli okuyup, düşünüp, aralıksız gözlemleyip, her saniyede kendimi yenileyerek;

 

Bilinçaltı ve bilinç üstüme tam egemen olup düşüncelerimin her saniyesini kontrol etmeyi başardığımda;

 

Hayat yolum daha da genişledi, daha da düzleşti ve böylece gittikçe yoğunlaştığım gözlemlerim sayesinde hayatı daha ince ayrıntılarıyla izlemeye-incelemeye;

 

Her an elde ettiğim kadim ve çağın ortaya çıkarttığı bilgilerle, hem kendimi, hem de bu serüveni daha iyi yorumlamaya başladım…

 

Bu arada içinde bulunduğum kültürde benden önce yaşayan insan soyunun oluşturduğu bazı davranış düşünce kalıplarının;

 

Algılama biçimlerinin, ortaya koydukları gelenek ve göreneklerinin çağın gerektirdiği boyutlarda yeniden yorumlanması ve değiştirilmesi gerektiğine inandım…

 

Bunu nasıl yapabileceğimi uzun süre düşündüm ve şöyle bir seçenek oluşturdum;

 

Benden önce bu gezegende-çeşitli ülkelerde-ve kültürlerde, değişik çağlarda yaşamış;

 

Ölümsüz düşüncelerle evrensel boyutlarda eserler ortaya koymuş olan, dürüst, olgun, aydın ve bilge kişilerin yolundan yürümeye;

 

Onlara en çalışkan, en başarılı, kendini daima yenileme azmiyle başarılı bir öğrenci olmaya karar verdim…

 

Çağlar öncesi dünya da ve bugün hala bu gezegende yaşayan bilge kişilerin farkı şuydu; 

 

İnsanlar arasında renk, cins, dil, din, tip, parti, mezhep, sosyal sınıf, siyasi güç, ekonomik varlık gözetmeden, sınıf ayrımı yapmamışlardı…

 

Hayıtı objektif olarak öyle doğru gözlemişler kendilerini-insanı, dünyayı evreni öyle doğru anlamış, öyle net algılamış ve anlatmışlardı ki;

 

Ortaya koydukları, her biri evrensel yasa niteliğinde olan ölümsüz düşünceleri ölümlerinin üzerinde yüzlerce;

 

Hatta daha uzun yıllar geçmesine karşın hala insanların hayatlarını aydınlattığını, onlara erdemli yaşamanın-iyi insan olmanın yollarını gösterdiklerini;

 

Dünya insanlık ailesinin belleklerinde ölümsüz ve evrensel yasalar şeklinde varlıklarını sürdürdüklerini gördüm…

 

Ben de nesnel olarak gözleme, okuma, düşünme, yorumlama, yazma yolunda hayat patikamı genişlettikçe;

 

Onların geçtikleri yolundan daha hızlı yürümeye, devam ettim...

 

Düzenli ve çok çalışarak oluşturacağım ölümsüz olduğuna inandığım düşüncelerimin-sözlerimin-yazılarımın-eserlerimin benden sonra yaşama gelecek olan insanların yararlanabileceklerini var saydım…

 

Mesleğim olan medya mensupluğu sayesinde okuma-düşünme-yazma-üretme-yorumlama alanında ilerledikçe hayatı çağımdaki insanlardan daha farklı boyutlardan görüp algıladım-daha farklı boyutlardan yorumlamaya çalıştım…

 

Gece gündüz demeden, bir yandan hayatın önüme çıkarttığı irili ufaklı engelleri aşmaya çalışırken, bir yandan da ölümsüz düşünceleri keşfetme konusunda yılmaz kâşifliğini sürdürdüm…

 

Hayat isimli bu serüvende yaptığım, en doğru-en güzel ilk adımım ise bedenimi ve ruhumu anlamaktı;

 

Ayrıca beden ve ruhumu birbirleriyle buluşturup barıştırıp sevdirmem hatta evlendirmeyi başarmam oldu… 

 

Kendimi anladıkça mutlu oldum, mutlu oldukça, daha sınırsızca düşünebileceğimi, yaşamın ve insanın bilinen ve öğretilenlerin de ötesin de görebileceğimi anladım;

 

Böylece bilinçaltımın daha da derinlerime inip içimi kazmaya devam ettim;

 

Düşünsel olarak inanılmaz sınırsız renk ve güzel, farklı boyutlara ulaştım…

 

Evrene, dünyaya, hayata sevgiyle bakınca, en önemlisi kendimi sevince her şeyin değiştiğini;

 

Ve her şeyin farklılaştığını anlayıp daha da mutlu bir yaşam sürmeye devam ettim…

 

Evrendeki canlı cansız tüm varlıklar gibi ama daha önce mucize olduğumu anladığım kendime âşık oldum;

 

Her günümü bu bilinç, bakış açısı, aşk, coşkuyla yaşadım yazdım;

 

Ve de bu savaşı son nefesime kadar devam ettireceğim…

 

ABDULKADİR KAÇAR, Adana, Türkiye 2016

 

 

 

 

 

BİLGELİK YOLU

(Abdulkadir Kaçar-2016)

 

 

Bilge, evrendeki bütünün bir parçası olduğunu daha çocukluğundan fark etmiştir…

 

Önce çevresini, sonra kendin keşfetmiş, sevmiş, ruhunu ve bedenini birbirleriyle barıştırmayı başarır…

 

Ortak evi olduğunu kabul ettiği dünya isimli bu gezegende;

 

Canlı cansız her varlığa büyük saygı duyup kucaklar;

 

Hatta her birini hayranlıkla onlardaki devinim-değişimi-dönüşümü-başkalaşımı imrenerek ibretle-dersler çıkartarak izler…

 

Her insanın yaşamı evrene en büyük mesajdır;

 

Bilge de bunu anlayanların ilk başında gelir;

 

O bilgi, beceri, yetenekleri ve ortaya koyduğu çabaları ve hayat mücadelesiyle sıradanlığın ötesinde yaşar…

 

İnsanlara sunduğu ölümsüz ışıltılı düşünceleriyle yaşarken dünya insanlık ailesini aydınlatır;

 

Eserleriyle de ölümünden sonra onlara nesnel olarak akıl yolunu gösterir...

 

Yararlanmasını bilen insanlara hayat evrensel ölümsüz ışığını sunan, örnek insandır...

 

 

 

Bilge, bu evrendeki her şeyin her an, her nefeste;

 

Işık hızıyla aralıksız olarak devinim-değişim-dönüşüm-başkalaşım içinde olduğunu anlamış;

 

Ve bu doğal yasayı kendi beden ve ruhunda izlemeye başlamıştır…

 

Şu anda gördüğü canlı cansız her varlığın bir saniye sonra aynı olmadığını ve olamayacağına defalarca tanık olmuştur…

 

Bu farklılaşmanın sürekli değişimin kendi düşüncelerinde gerçekleştiğini gözlemler…

 

Bir saniye önceki düşünce, duygu, yorum, bakış ile hedefinin, bir saniye sonra tamamen değiştiğinin farkında ve de bilincindedir…

 

Bu bilinçle hayalini kurup hedefine koyduğu kendini beklediğine inandığı ÜSTÜN İNSAN’ a doğru her nefesinde;

 

Düşünce durmadan yol almayı sürdürür…

 

Samanyolu galakside güneş sisteminin bir elemanı olan;

 

Dünya adı verilen gezegendeki her türlü değişim şüphesiz ki bilgenin ruhunda da oluşur;

 

O bu sayede kendinden yeni kişilikler üretip-çağındaki insanlardan farklı biçimde yaşamayı başarır…

 

Böylece daha üstün hep ilerideki yenileri yaşarken eskilerini ise silip atar;

 

Bu aşamada ruhu daha da olgunlaşır, düşünceleri daha berraklaşır, netleşir, emsalsiz biçimde damıtılır…

 

 

 

 

Bilge olgunlaşan düşüncelerini altın kalıplarda, kristalize eder;

 

Her birini elmasa-pırlantaya dönüştürüp;

 

Sonsuz gelecekte kullanabilmeleri için dünya insanlık ailesine hiçbir karşılık beklemeden sunar;

 

Düşüncelerinin dünya durdukça duracağına inanır…

 

Bunlar her çağda yaşam isimli karanlıkta gelecek insan soyunun önlerini aydınlatacak şekilde işaret feneri olarak yol göstermeyi sürdüreceğini umar…

 

 

 

Bilgenin bilinçaltı, sınırsız ve çağdaşı olan diğer insanlardan daha da gelişmiş olduğu için; 

 

Kendini çocuklukta uyandırmış, farklı bilgiler, yeni gözlem ve yorumlarla;

 

Çağın ve bilinenlerin ötesini görmeye gereksinim duyduğunu ona hissettirmiş…

 

Bilge bilinçaltının mesajlarının isteklerini uygun bulup yerine getirmek için her daim pozitif davranmıştır…

 

Bilinçaltıyla her nefesinde eşgüdüm halinde hareket edip;

 

Onun her isteği her değişimini gerçekleştirmiş bilgi, gözlem, yeni deneyimlerini oluşturup fazlasıyla yaşamına uygulamıştır...

 

 

 

Bilge böylece yükselmiş-gelişmiş, düşünsel boyutta ulaştığı evrensel bilgilerle çağındaki diğer insandan farkını ortaya koymuştur…

 

Bilinçaltı bilgenin içindeki ÜSTÜN İNSAN ın yürek atışlarını, nefes alışlarını hissettirip onaylamış bilgeyi düşünce hızıyla ona yönlendirmiştir…

 

Bilge zaten doğduğu andan itibaren bilinçaltını kazıp, derinlere, daha da derinlere inerek kendini arayan;

 

Her defasında bulduğu iyilik, güzellik, erdem, hoşgörü, adalet anlayışı;

 

ÜSTÜN İNSAN’ nın yürek atışlarını duydukça heyecanlanıp, ona ulaşmak için çabalarını arttırmış;

 

Düşünce evreninde daha büyük değişikliklerle daha çok bilgilerle yeni adımlar atmayı başarmıştır…

 

İçini daha derin kazıp, daha çok derinlere inmiş, inanılmaz ruhsal cevherlere, inanılmaz kaynaklara, düşüncesindeki ölümsüzlük okyanuslarına ulaşmıştır…

 

Böylece hayat yolculuğuna başladığı andan itibaren hissettiği ÜSTÜN İNSAN’ a doğru yaptığı ilerlemeye daha da hızlanmış;

 

Bilinçaltının ve bilinç üstünün istediği her şeyi değiştirip dönüştürmeye, aydınlanmaya ve aydınltıcı-eser verme süreçlerine girmiştir…

 

Önceden kendini, sonra çevresini, sonra ülkesini, sonra tüm insanlığı mesajlarıyla aydınlatmaya yönelik olarak;

 

Evrensel ve kalıcı düşünceleriyle ördüğü eserlerini ortaya koymayı başarmıştır…

 

 

 

 

Bilge adandığı insanüstü yoğun gözleme, düzenli okuma, yorumlama, yazma yeteneği sayesinde sözcüklerin efendisi olmuştur;

 

Onların bilinen gücü, gramajı, çapını, boyutunu, etki alanını, kendine geri yansımasını çok iyi saptamış ve çok iyi öğrenmiştir;

 

Sözcüklerin bu niteliklerini ta çocukluğundan itibaren çok derin ve iyi gözlemlemiş, defalarca test etmiş, hesaplamış bilinenin ötesinde tanımlamıştır...

 

Ağzından çıkan her sözün önceden bu niteliklerini çok iyi saptadığı için, onları tutumlu-hesaplı- gerektiğinde tutumlu hatta biraz da cimri şekilde kullanmıştır…

 

Bu nedenle o bazı şeyleri söylemez, bazı konulara hiç girmez;

 

Çünkü bazı art niyetli insanların bunları değiştirerek, çarpıtarak anlamlarına farklı ifadeler yükleyerek kullandıklarına defalarca tanık olmuştur…

 

Bu nedenle her sözünü ağzından çıkarken koordinatlarını çok ince hesabını yapmış, doğru kullanma üstünlüğüne kavuşmuştur…

 

 

 

Bilge, hemen her yaşında, her olayda inanılmaz biçimde ön görülüdür;

 

Söyledikleri önerdikleri, geleceğe dair tahminleri doğru çıkar…

 

Akrabaları, dostları onun bu özelliğini bilir hep takdir eder;

 

Onun gösterdiği akıl yolunda, yapacağı tahminlere her zaman gereksinim duyarlar…

 

Bu yüksek öngörüsü, sahip olduğu bilgi, tahminlerinin doğruluğu nedeniyle bilge;

 

Çevresini aydınlatan işaret feneri gibidir…

 

 

 

Bilge çağındaki insanlar tarafından dünyanın bir tür merkezi gibi görünür;

 

Tutkularını özgürce seçer, mantık süzgecinden defalarca geçirir;

 

Farklı hesaplar yapar hedefine ulaşmadan önce sonuçlarını önceden gördükten sonra mücadele verir…

 

Bunları yaparken inanılmaz biçimde zevk alır-zevk verir;

 

Her zaman ve her koşulda pozitif düşünür;

 

Hayatının hiçbir aşamasında karamsar ve olumsuz düşüncelere asla yer vermez…

 

Çok dikkatlidir, yüzde yüz ölümlü ve de geçici olduğunun bilinciyle hareket eder…

 

Kendini bu serüvende bir misafir olarak görür;

 

O nedenle canlı-cansız her şeye ve herkese, misafir oldukları;

 

Bir gün her şeyin yüzde yüz geçip biteceği düşüncesiyle saygıyla kibar-nazik davranır; 

 

Kimseyi kırmaz, incitmez, üzmez, sadece kendinin sahip olduğu olanaklarıyla yetinmeyi başararak;

 

Mutluluklara giden yolunda durmadan en akılcı şekilde ilerler…

 

Çünkü o gücünün, etkisinin, yetkisinin, çapının sınırlarını çok iyi bilir;

 

Her zaman o sınırlarının içinde sahip olduğu olanaklarla yaşar, mücadele eder;

 

Hedefine doğru sıfır hata, yüzde yüz başarılı ve mutlu olmaya çalışır, bunu da üstün biçimde başarır…

 

Böylece deneyimlerinden aldığı derslerini asla unutmaz, aynı hataya iki defa düşmez…

 

 

 

Bilge, hayatının her anında çok renklidir, kararlıdır, samimi daima vicdanlıdır…

 

Bildiği-kendini gösteren, meydan okuyan hasmı-düşmanı yoktur;

 

Çünkü o yanlışlarını sıfıra indirmeyi başardığı için hayat serüveninde bu türlü engeller oluşturmamıştır;

 

Kendine farklı ve sert davranan bir ya da iki kişi olduysa onlara da barış içinde yaklaşmıştır…

 

Sevgiyle, aklının aydınlığında hiçbir şeyin sorun yapmadığı için;

 

O kişi ya da kişilerce önemsenen sorunlarını çözmüş, düşman olarak,

Kendine yaklaşmaya çalışanlarla barışı-huzuru-anlaşmayı başaran bir üstünlüğe sahiptir…

 

 

 

 

Bilge, karşısına sorun olarak çıkan, eziyet-sıkıntı-üzüntü-acı-arada bazı başarısız durumları;

 

Olumsuzlukları zamanın çekiciyle, olayların örsünde döverek yok etme üstünlüğüne sahiptir…

 

Deneyimlerin kendine neler söylemek istediğini tam olarak anlamış, dersler çıkartmış, yanlışlarını düzeltmiş;

 

Hesap hataları varsa tekrar hesaplar yapmamış;

 

Bu türlü olumlu davranışlar onu daha çok olgunlaştırmış, düşüncelerini damıtmıştır…

 

Hayat böylece onu daha çok bilgeleştirmiş, daha pozitif yapmış, evrenselleştirmiş yükseltmiştir…

 

 

 

Bilge huysuz, uyumsuz, kavgacı, çatışmacı, saldırgan, kötülük düşünüp kötülük yapan kişi değildir, olmamış, olmaz olmayacaktır…

 

Çünkü doğduğu andan itibaren ruhu ve bedeniyle tam olarak barışık en iyi huylu, uyumlu, ara bulucu, iyilikçidir;

 

Ömür boyunca hoşgörülü, adaletli, hakkına razı olan muhteşemin de ötesinde üstün erdemleriyle örnek ve mucize İNSAN’ dır…

 

 

Zaten onu farklı yapan uyumlu, yüksek-ulaşılmaz erdemler bütünü haline getirip;

 

Çağındaki diğer insanlardan ayırıp öne çıkartan da bu ve benzer üstün özelliklerdir…

 

Her yönüyle tam bir masal-renkli sanal film olan hayatın senaryosunu kendi yazar;

 

Yönetici-oyuncusu-set işçisi, kahramanı, bekçisi, temizlikçisi, figüranı yani bu oyun her şeyidir… 

 

Oynadığı her sahnesinde daima mert, cesur yenilmezdir;

 

Bazen içinin güvenli limanlarında uzun süreler dinlenir, kendinden bir adım bile dışarıya çıkmak istemez;

 

Bazen ileri derecede bir maceracı, bazen öykücü, bazen filozof, bazen çölde bir bardak su arayan mecnun;

 

Bazen galaksiler arasında düşünce hızıyla seyahat eden bir deha, bazen sönmüş bir volkan;

 

Bazen volkanının küllerini yarıp çıkan rengârenk kokularıyla evreni saran nadide bir çiçektir…

 

Bazen de hayallerini saklamayan, düşüncesinin kâşifliğinden vazgeçmeyen maceraperesttir…

 

 

 

Bilge, şu anda gördüğü-bildiği, kendi bedenini ve düşünme yeteneği başta olmak üzere;

 

Her şeyin milyonlarca yıldan beri doğa tarafından ışık hızında değiştirerek oluştuğunu bilir…

 

Bu gün şu anda gördüklerinin de bir saniye sonra farklılaşmış olacağı bilinciyle varlığını aralıksız olarak gözler…

 

Bilgenin düşünce yapısına uygun davranan evrenselliği de zaten burada başlar;

 

Değişimin kuralının sonsuza kadar devam edeceğine inanır…

 

Çünkü evren ışık hızında sürekli oluşup, yok olup, yenilenen bir süreçtir...

 

Bu kültürde bedeni-düşünceleriyle ortaya koyabileceklerinin en iyisini;

 

Kalıcı ve olduğuna inandığı düşüncelerini aklının altın kalıplarına dökerek;

 

Ölümsüz ve evrensel yasa haline getirip tüm insanlık ailesine sunabilmenin çabası ve de savaşı içindedir; üstünlüğü buradadır…

 

 

 

Bilge, aslında çağdaşı diğer pek çok insanın farkında olmadığı bir bilinçle;

 

Her nefeste yaşamını sıfırdan yeniler;

 

Bilinçaltında gerçekleştirdiği düşünsel programlarla her nefesinde hayata yeniden gelmiş gibi;

 

Taptaze, düşünceleriyle tüm varlığa sanki ilk defa gören merakla inceleyen bir çocuk ruhuyla bakar

 

Her şeyini yeniden, en güzel ve kusursuz biçimde başlatma yeteneğine sahiptir…

 

Çünkü her nefeste yaşamdan bir tür ayrıldığını, her nefeste ona tekrar kavuştuğunu-yeniden dünyaya gelip hayatının başladığına inanır…

 

Böylece her nefeste istediğinde ölür, istediğinde yeniden defalarca doğar;

 

Her doğuşu sırasında, yaşamı başta olmak üzere sahip olduğu her şeyi;

 

Her şeye tükenmez sevgi, heyecan, hayret, ibret alarak özlemle bakar…

 

Onları coşkuyla sevgiyle kucaklar, bağrına basarken mutlu olur;

 

Düşüncelerini yaşamının en verimli bölümlerini istediği yenileriyle değiştirme üstünlüğüyle farkını ortaya koyar…

 

Diğer çağdaşı insanların sahip olmadığı ve de asla olamayacağı ileri bir yetenektir bu…

 

 

 

Bilge, mutluluğunu isteklerini azaltmakta bulmuş ve hayata bilgece gülümseyerek yaşamayı başaran üstün bir insandır…

 

Sahip olduğu olanaklarıyla daima yetinir;

 

Ülkesini, kültürünü, insan soyunu, hayatı, sahip olduğu yaşı, maddi-manevi her şeyiyle sevinç duyar;

Üstünlüğü gibi mutluluk farkını burada da gösterir…

 

Yine sahip olduğu ekonomik değerlerini-en pozitif biçimde kullanmaya çalışır;

 

Organlarının ve ruhunu bedenini sever, saygı duyar…

 

Ölümsüz olduğuna inandığı düşünceleri üzerinde yılmadan tekrarlar şeklinde durmadan çalışır;

 

Gece gündüz onları yeni kalıplarına döküp yasa haline getirebilmek için uğraşır…

 

Yeni kalıplar oluşturabilmek amacıyla sürekli öğrenmeye-yeni bilgilere açlık duyar…

 

Ulaştığı her yeni bilgi onu dünyanın en büyük definesini bulmaktan daha çok sevindirir;

 

Düzenli, aralıksız, seçerek okur, gözlemler, inceler, daha önceki ustaların söylediklerini önce yaşar;

 

Sonra da güçlü ve kalıcı olduklarını denedikten sonra dersler çıkartır;

 

Böylece hayatını daha yükseklere ulaştırmaya, ölümsüz olanlara ulaşıp insanlık ailesine sunma hedefinde yürümeye aralıksız olarak devam eder…

 

 

 

Bilgenin en önemli sırlarından birisi de;

 

İç dürtülerine köle olmadan biyolojik makine olan vücudunu korumayı bilmesidir…

 

Açlık-tokluk, yoksulluk-varsıllık, cinsellik gibi isteklerinin oluşturduğu;

 

Beynindeki toplu iğne başından daha da küçük olan bölgesine farklı mesajlar gönderir…

 

Şunu istiyorum, şunu istemiyorum ya da şundan vazgeçiyorum;

 

Artık bu konuda istek duymayacağım, ya da yeniden bu dosyamı açıyorum;

 

Şeklindeki mesajları alan bilinçaltı beynin uyarıları ve isteklerini tam isabetle oluşturur…

 

Bilge bilinçaltının her nöronuna egemen ve efendi olarak yaşamını sürdüren yüksek bir örnektir…

 

 

 

Bilge, doğuşundan gelen orijinallik-yetenek zekâ üstünlüğü nedeniyle;

 

Diğer yaşıtlarından, ileride bakar, görür onlardan farklı düşünüp yorumlar…

 

Çocuk sayıldığı yaşlardan başlayarak bilinçaltını kontrol etme yeteneği ortaya çıkmaya başlamıştır…

 

O da bu özelliğini en akıllı sözleri, bilgece davranışlarıyla önce aile içinde kanıtlar;

 

Diğer insanlardan farklı olduğunu hem kendisi hisseder, hem de ailesi-yakınları görüp bunun farkına varır…

 

Daha o yaşlarda ailenin akıl danıştığı-bilge çocuk olarak yaşamdaki gözde yerini alır…

 

Ancak yaşı ilerledikçe farkına varıp yönetmeye başladığı bilinçaltı tarlasına;

 

Öyle olumlu, evrensel güzel, ölümsüz düşünce tohumları eker ki;

 

Bu tohumlar orada onun yaşıyla birlikte büyür-olgunlaşır-damıtılır;

 

Her biri dünya serüveninde bulunmayan ölümsüz düşünce meyveleri şeklinde ürünler vermeye başlar…

 

Bu ölümsüz meyveler öyle gelişir ki;

 

Evrenin her yerindeki canlı-cansız tüm varlıklar gibi insanları da aydınlatabilecek güce ulaşır…

 

Bilge ortaya koyduğu her düşüncesiyle, tüm insanları aydınlık yollarda yürümeye davet eder;

 

Bilgeyi izleyen diğer insanlarda yaşama sevinci veren bu ayak izlerinden yararlanır…

 

 

 

Bilge, her yaşında hayat isimli öğretmene hep en iyi öğrencidir;

 

Öğrendiği her bilgiyle biraz daha olgunlaşmayı başarır;

 

Daha da ileri adımlar atması için daha ileri-üstün bilgilere gereksinim duyar…

 

Bilgi neredeyse onu arayıp bulma, bilinenin ötesinde yeni boyutlarda yorumlama konusunda yorulmaz-yenilmez bir kâşiftir…

 

En büyük bilgi kaynağı olan doğanın kendisine verdiği hayat derslerinde de çok başarılıdır;

 

Asla az bilgiyle yetinmez, düşünce kâşifliğini devam ettirdiği sürece sınırsız bilinçaltında, gelişmeye;

 

İnsanın-evrenin ötesine dokunup anlama ve anlatma çabasını sürdürür;

 

Son nefesine kadar düşünce hızında devinip dönüşüp ölümsüz değer oluşturma yolunda yürümeyi sürdürürken…

 

Ulaşıp evrensel yasalar haline getirmeyi başardığı düşünsel bu değerlerini söz ya da kitaplar halinde ve ücretsiz olarak insanlara sunmaya devam eder…

 

Bunları yaparken duyduğu heyecanı büyüktür, eşsizdir, çok mutlu ve sevinçlidir…

 

Diğer insanlarda bu duruma rastlanamadığı için bilge çağında daima farklıdır-üstündür…

 

 

 

 

Bilge, çocukluk dönemlerinden başlamak üzere hayatının her aşamasında;

 

Evrensel bilgiye sadıkların en sadığı, dürüstlerin en dürüstü, doğruların en doğrusu, erdemlilerin en erdemlisi;

 

Çalışkanların en çalışkanı, üreticilerin en üreteni, iyilikçilerin en iyisi, bağışlayıcıların en bağışlayıcısı;

 

Hoş görenlerin en hoş göreni, adaletlilerin en adaletlisi, anlayışlıların en anlayışlısı, yardım sevenlerin en yardım seveni;

 

Yol gösterenlerin en iyi yol göstereni, âşıkların en aşığıdır…

 

Bazen incinir ama incitmez, kırılır ama kırmaz, haksızlıklara uğrar ama haksızlık yapmaz;

 

Entrikalarla karşılaşır entrika yapmaz, tuzaklarla karşılaşır tuzak kurmaz, kötülerle karşılaşır kötü olmaz, kötülüklere her yaşımda daima iyilikle karşılık verir…

 

Çünkü kayanın rüzgâra karşı koyması gibi hayatın tüm engellerine karşı onurlu, vakur, gururlu olarak durur…

 

Onun amacı daima iyi olup, iyilik yapmak, üstün ve de örnek kişi yolunda ilerleyip insanlara iyilik yollarını öğretmektir…

 

En akılcı, ışıklı yolu da, yöntemi de budur, çünkü o başka türlü davranamaz…

 

O daima iyi insandır, ateşli aşktır, çünkü hoşgörülerin zirvesidir üstündür…

 

 

 

 

Bilge, her gün yaşam isimli defterini saygıyla açar;

 

İnsanların bakıp kanıksadığı,  fark etmediği konuları yeni bakış açısıyla-yeni bir yorumla değerlendirir;

 

En akıllı insanların fark edebileceği mesajları, ışıklı düşüncelere dönüştürüp, ayak izleri şeklinde yeni boyutlarıyla dünya insanlık ailesine sunar…

 

Onun izlerinde bilgelik, özgürlük, sevgi, mutluluk, hoşgörü, adaletli olma, haksızlık yapmama, yasalara uygun davranma gibi her türlü erdemler vardır…

 

Düşüncelerini izleyenlerin de ileride ışıklı yollara ulaşıp ölümsüz düşünceleriyle akıllı insanların arasına girmelerini umut eder...

 

Bunu yapmaları içinde her üstünlüğünü-hoşgörüsünü de cömertçe insanlara gösterir-izlerini takip etmesini diler…

 

 

 

Bilge  kendini sonsuzdan sonsuza ışık hızıyla akan zamanın önüne çıkartacağı tüm engellere karşı öyle dirençli, öyle güçlü hale getirmiştir ki;

 

Yetenek, öngörü ve hissetme duygusu sayesinde olayların sonuçlarını önceden görür-onların karşısına çıkartacağı her engelini kolayca fark eder;

 

Böylece kendine göre en akılcı somut önlemler alır…

 

Ortaya çıkan sonuç yıkıcı da olsa, ondan asla etkilenmez, yıkılmaz, yaralansa bile tekrar daha güçlü olarak ayağa kalkıp yoluna kaldığı yerden onurla devam eder…

 

Çünkü onun yolu aklın aydınlık ve ışıklı yoludur;     

 

Aklı sayesinde yenilmez-daha güçlenmiş, bilinçlenmiş, damıtılmış, her türlü ağırlığından kurtulmuş olarak aklının yoluna devam eder…

 

 

 

Bilge, hayatı boyunca ölümsüz düşüncelerin en üstünlerinde üstündekilere, yani insanın görüp-bilip-değerlendirdiklerinin de ötesindekilere talip olur…

 

Arama-gözleme-incelemelerine ara vermeden en kusursuz, en ideal, en yüce, en üstün bilgilere ulaşıp;

 

Ölümsüzü bulduğunda da hemen altın kalıplara döküp, evrensel hafızaya kazandırır;

 

Bu davranışlarından asla yorulmaz-vazgeçmez-uslanmaz, doyumsuz, dinlenmez bir kâşiftir…

 

Oluşturduğu tüm düşünceleri, sözleri, eserleri, dünya insanlık ailesinin ortak olarak kullanabilecekleri ölümsüz evrensel bilgilerdir…

 

Gönül zenginliği konusunda da örnek ve eşsizdir;

 

Öyle ki, sahip olduğu bu varlığı tüm evrene yetebilecek kadar sonsuz-sınırsızdır…

 

 

 

 

Bilgenin evrensel düşünceleri yaşarken hayat isimli serüveninin gerisinde bıraktığı ışıltılı ayak izleri…

 

Gelecekte bilgeliğe ulaşmak isteyen çok akıllı insanlara bilerek bıraktığı ışıklı yol işaretleridir…

 

Onu izleyecek insanlar yolundan geçerken, ölümsüz düşüncelerin aydınlığında evrenselliğe doğru ilerleyip olgunlaşacak;

 

Belki de ölümsüz eserler verebilecek üstünlüğe ulaşabilme olasılığını arttırmış olacaklardır…

 

Bilgenin ayak izleri, aslında evrenin-dünyanın-doğanın-insanın sonsuzluğuna giden ölümsüzlük yoludur…

 

 

 

Bilge, diğer insanlardan farklı olarak hayatı boyunca ekonomik olarak sırtını dayayabileceği;

 

Bedavacılık, rüşvet gibi vaatlerle karşısına çıkıp kendini kullanmak isteyen güçlerden hep uzak durmuştur;

 

Bu konuda daima kendi olanaklarıyla yetinmeyi başaran;

 

Sahip olduklarıyla sevinip, olmadıklarını aklının ucundan bile geçirmeyen;

 

İsteklerini sahip olduklarına göre programlayıp uygulayan yüksek bir kişiliktir…

 

Bu konuda tek başına mücadele veren yalnız bir düşünce savaşçısıdır…

 

Ancak özgürce yaşayıp ölümsüz düşünceler üretebilmek için böyle davranmayı daima uygular;

 

Sırtını dayayabileceği yapay değerlere dönüp bakmamış-tuzak niteliği taşıyan bazı tekliflerin hepsini geri çevirmiştir…

 

O dünyadaki tüm para ve madenlerin toplam değerlerden daha üstün tuttuğu;

 

Yaşamındaki tüm saniyelerini kendi düşüncesinde yoğunlaşıp kendini gerçekleştirmek için kullanmıştır…

 

O şekilde bilinçaltı ve bilinç üstünün efendisi olmuş;

 

Kendini daha çok derin kazarak yeni kişilik, yeni düşüncelerini ortaya çıkartıp, ölümsüz eserler vermeyi başarmıştır…

 

Sayılamayacak kadar pek çok değere sırtını dönüp bilgelik yolunda yılmadan yürüyerek hedeflerini ulaşmayı başarmış bir düşünsel kahramandır…

 

 

 

Bilge, hayatın önüne çıkarttığı tüm zorunlulukları aşıp;

 

En aşılamaz, en acil ve ilginç durumlarda bile özgürlüğünü korumuştur;

 

Zamanını her saniyesini bu şekilde kullanmasına hem kendi hem insanlık, yaşam, dünya ve evren için buna gereksinimi vardır…

 

Bunu kimselere hissettirmese de böyle davranmak zorunda olduğunu herkes bilir…

 

Onun bu ayrıcalıklı isteğine saygı gösterip gerekli biçimde anlayışlı davranıp hoş görürler…

 

Hayatı boyunc zamanını bu şekilde evrensel bir amacı için kullanmaktan onur duyma üstünlüğüyle donatılmıştır…

 

 

 

Bilge, bedeni, ruhu ve ulaştığı ölümsüz düşüncelerinden daima emindir;

 

Yaptığı her işinden, ortaya koyduğu tüm çalışmalarından sınırsızca ve aralıksız olarak mutludur…

 

O nedenle başkalarının kendisiyle ilgili söyledikleri ve ne düşündüklerini fazla önemsemez…

 

Kendini ilgilendiren dedikodulara-gereksiz eleştirilere-yersiz görüşlere göre asla hareket etmez;

 

Yüzde yüz yanıltıcı olduğunu bildiği için bu gibi konulara bakarak kararlar alıp asla uygulamaz… 

 

İpek böceği gibi kendi kozasını örer, evrendeki görevine yoğunlaştığı ve kendini gerçekleştirmenin çabası içinde olduğu için yoluna devam eder;

 

Kendi kusursuzluğu içinde akıp giden coşkun ve özgür, evrensel bir nehir, yaşam isimli karanlıkların içinden süzülen kuyruklu bir yıldız gibi;

 

Yaşamını kalıcı ayak izlerini silinmeyecek şekilde peşinden bırakarak insanlar arasındaki aydınlık yoluna bilgece devam edip gider…

 

 

 

Bilge, aslında bir evrendir-o bilinçle davranır ve her koşulda kendine yetmeyi başarır;

 

Yaşamının hiçbir aşamasında, hem kendine, hem de diğer insanlara yönelik sorunlar oluşturmadığı için;

 

Hiçbir kişiye, en küçük bir sıkıntı, en küçük bir zahmet vermemiştir-vermeyecektir…

 

Kimseden hiçbir hizmet, anlayış, bağışlanma,  yardım istemez-beklemez;

 

Kendinin hizmet ettiklerinden de asla bir karşılık beklemez…

 

Kendi başkaları için her türlü zahmete girmeyi erdem sayar-yaşamı bunun somut örnekleriyle doludur…

 

Birini mutlu ettiğinde dünyadaki tüm insanları mutlu etmişçesine büyük sevinç duyar…

 

Ayrıca cömertliği-paylaşmayı kendi için istediklerini başkalarına da vermeyi en büyük erdem ve de mutluluk sayar…

 

Bu şekildeki davranışı yaşamı boyunca diğer insanlarca takdir edilir-övülür-onaylanır…

 

Bu gezegene ayak bastığı andan itibaren kimseyi üzmemiştir, kimseye zarar vermemiştir;

 

Çünkü böyle düşünceleri aklının ucundan bile geçirmeyi zulüm sayar…

 

Bu üstünlükteki erdemlere sahiptir…

 

 

 

Bilge, çocukluğundan beri her zaman dengeli-pozitif-kararlı-saf ve üstünlüklerle doludur…

 

Diğer insanların etkilendiği korku, endişe, karamsarlık, hüzün, hata yapma, canlı-cansız varlıklara zarar verme gibi davranışlar onu hiçbir koşulda etkilememiştir-etkileyemeyecektir;

 

Çünkü yaşamın ve yasaların kendine çizdiği görünen ve görünmeyen sınırlarının her daim farkındadır…

 

Her zaman atacağı her adımının sınırlarını önceden çok iyi bilir;

 

Tüm isteklerini, ihtiyaçlarını, her türlü olanaklarını o sınırların içinde kullanır;

 

Bilinçaltının efendisi olduğu için asla özüne zarar verecek, dönülmez hatalar yapmasına neden olacak tutku tuzağına düşmez…

 

Boyutları ne olursa olsun iç dürtüleri ve tutkuları onu asla esir alamaz…

 

O her zaman iç dürtülerinin üstünde kararlar alıp ödünsüzce uygular ve sonuçları ne olursa olsun sonuçlarına yiğitçe katlanır… 

 

Zararlarını da yararlarını onurla ve peşin olarak kabul eder…

 

 

 

 

Bilge yaşama biçimi haline getirmeyi başardığı ölümsüz düşünceleriyle evren-dünya-yaşamla tüm;

 

Sorunların çözebilme yüksekliğine ve mutlu olabilmenin tüm koşullarına ulaşmıştır…

 

O aklının aydınlığında yürüyen muhteşem ve ışıltılarını evrene yayan eşsiz bir beyindir…

 

 

 

Bilge, sahip olarak kullandığı her şeye karşı kendini sorumlu hisseder;

 

Onlara karşı gerektiği gibi kibar-nazik- korumacı-hoşgörülü davranır;

 

Yaşamı boyunca her zaman ve her koşulda her şeye hak ettiği değeri fazlasıyla verir…

 

O evrene, dünyaya, canlı cansız tüm varlıklara karşı duyarlı, ileri derecede saygılı olarak yaşama ayak basmıştır…

 

O dünya gezegenine, yaşamdaki yerinin yani bütünün bir parçası olduğunun tam olarak bilincindedir;

 

Çünkü yaşamını oluşturan temel felsefe böyle davranmasını zorunlu hale getirir…

 

 

 

Bilge, ömrünü ve her nefesini aklının aydınlığında gözlemler yaparak, bilginin peşinden koşarak, ölümsüzlüğüne inandığı düşüncelere ulaşmaya yazarak belgeselleştirmeye adamıştır…

 

Bu sayede evreni-dünyayı-yaşamı, canlı-cansız tüm varlıklardaki her an değişimi diğer insanlardan farklı boyutlarda görür;

 

Onlarda saniyeler içindeki değişimlerini hayretle, ibretle, hayretle, merakla, hayranlıkla ve coşkuyla izler;

 

Örneğin insanların beden dili, rüzgârda oynaşan yaprakları, dünyayı aydınlatan güneş ışıkları;

 

Kelebeğin uçması, aslanın yavrusunu beslemesi, bisikletle giden insanın gölgesinin kaldırım taşlarındaki oynamasını;

 

Otomobillerin belli bir tempoda sürekli hareket halinde bir yönden bir başka yöne akması, sevgililerin birbirlerine sarılıp yürümesi;

 

Bu olanları diğer insanlardan farklı biçimde algılar, yorumlar, gözlemler, inceler ve yeni anlamlar verir…

 

O bunları diğer insanlardan farklı-üstün-ileride-yukarılarda değerlendirir;

 

Elde ettiği bu gözlemleri ilginç yorumlar-farklı ve ışıklı düşünceler şeklinde topluma sunar…

 

Bilge, bilgisi, düşünceleriyle insanların arasında adeta bir güneş gibidir;

 

Bulunduğu her ortamı, her yeri bilgisi ve düşünceleriyle aydınlatır…

 

Zaten ışıklı olması, bulunduğu her yeri ölümsüz düşünceleriyle aydınlatma yeteneği de buradan gelir;

 

O çağında, yaşadığı zamanın ve insanların yüzlerce belki de binlerce yıl ilerisindedir…

 

 

 

 

Bilge, hangi yüzyılda yaşarsa yaşasın, kaç yaşında olursa olsun ölümsüz düşüncelerin yılmaz avcısıdır…

 

Kendi gibi ışıklı düşüncelere ulaşıp evreni aydınlatan akıllı insanları arar bulur;

 

Yaşayanlarla beyin fırtınası yapar varsa ışıklarından yararlanır…

 

Binlerce yıl önce ölmüşlerse onların ölümsüz düşüncelerinin izini kitaplardan bulup alır;

 

Özünü geliştirme kalıcı düşünceler yolunda yürüme hızının temposunu daha çok yükseltir…

 

Böylece o düşüncelerin ışıkları da yansıtarak hayat isimli yolunda devam eden üstün varlıktır…

 

 

 

 

Bilge, evrendeki en büyük mucizenin insan olduğunu bilir;

 

Bu muhteşem varlığı başta kendisi olmak üzere çok dikkatli izleyip ve çeşitli somut sonuçlara ulaşır…

 

O her insanın muazzam bir evren olduğunun bilinciyle hareket eder…

 

Diğer kişilerden farklı olarak uyanmış bir ruh, aydınlık ve ölümsüz düşüncelere ulaşan kişi olarak;

 

İnsana insanı sözlü ve yazılı olarak sunmayı başaran üstün bir varlıktır…

 

Ulaştığı mücevher gibi bilgileri, ışıklı düşünceleri insanı, yaşamı dünü, bu günü, yarının değerini çok iyi bilir çok iyi tahlil eder…

 

Ölümsüz düşüncelerle stratejiler oluşturur, gözlemler yapar, yaşadıklarından dersler çıkartır;

 

Sıfır hata yüzde yüz başarıyı hedefler ve istediklerini ölümsüz düşüncelerin ışığında elde eder ve yolun ilerler…

 

 

 

Bilge, yaşamın önüne çıkarttığı engelleri, tuzakları tüm korkularını yenerek;

 

Onlarla nasıl baş edilebileceğini yaşamıyla diğer insanlara kanıtladığı için örnek insan olmayı başarmıştır…

 

Böylece ortaya çıkabilecek sürpriz ve her türlü olasılığa her an hazırlanmış olur…

 

Ayrıca onun yaşam çizgisi hep matematiksel olarak doğrudur;

 

Şöyle ki; hiçbir koşulda, asla politika yapmaz ve yalan söylemez;

 

Hile, entrika, huzursuzluk, adaletsizlik, hakaret, saldırganlık, kavga, saldırganlık, entrika, tuzak durma, hainlik, karamsarlık, belirsizlik, uyumsuzluk gibi olumsuzlukları hayatından tamamen silip atmıştır…

 

O cesurdur, rahat uyur-güvenli şekilde uyanır-cesaretle yola çıkar-hareket eder- hedefine yürüyerek tuttuğu her şeyi kopartır;

 

Diğer insanlar ona en güvenilen kişi, cesaret abidesi-doğruluk kalesi unvanını vermiştir…

 

En büyük cesareti de duygu ve davranışlarına egemen olmayı başararak örnek insan konumuna yükselmiştir…

 

 

 

Bilge, her günün söylediklerini-hatta söylemediklerini bile çok iyi anlar; 

 

Ruhen ve bedenen sağlıklı uyandığı her günü ona neler yapması gerektiği konuda bilgilendirir…

 

O da hayatın gösterdiği gibi bir yıl, ay, gün, gece önceden belirlediği gündemine göre;

 

Neler ekleyip-çıkartması, neler yapması gerektiğini her saniye düşünür ve de uygular…

 

Böylece karşısına olumsuzluklar çıktığında şaşırmadan, şoka girmeden, hemen her konudaki bakışını;

 

Yorumlarını, düşünce programını güncelleyip yenileyerek, aklının ışığında her sorununu çözer;

 

Yaşamının her anı dolu, verimli-üretken biçimde devam etme yeteneğini özgürce sergiler…

 

 

Bilge, diğer insanları hiç bir yanlış ve olumsuz hareketlerinden dolayı yargılamaz;

 

Kimse hakkında olumsuz düşünmez-dedikodu yapmaz-bu şekilde davrananların yanında durmaz hemen uzaklaşır…

 

En olumsuz kişiler hakkında bile bir toplumda konuşmak zorunda olduğunda;

 

Onun en olumlu taraflarını cımbızla arayıp bulur güzel ve olumlu yanlarını söyler…

 

Kişi orada yoksa bile sanki kendinin söylediklerini orada dinliyormuş gibi dikkatlice-sözlerini ölçülü incitmeyecek biçimde söyler…

 

Gerektiğinde ve çoğunlukla susarak, beden diliyle düşüncelerini karşısındakine ifade etme erdemini de en güzel ve en eşsiz biçimde ifade etmenin yolunu seçer…

 

 

 

Bilgenin morali kolayca bozulmaz; çünkü o bozulmayacak bir moral oluşturmak için bilinçaltı tarlasına daima olumlu düşünce tohumlarını ekmiştir;

 

Böylece ÜSTÜN bir moral olumlu bakış açıları-daima hoş görme;

 

Adaletli davranma sonsuza kadar bağışlama şekillerini oluşturmayı başarmıştır…

 

Şaşırma, şoke olma, olaylardan olumsuz etkilenme-gibi gerekli gereksiz korkma süreçlerini çoktan geçip gitmiştir;

 

Bu olumsuz duyguları tarihin tozlu raflarına göndermiştir…

 

Hayatın önüne çıkartacağı olumsuz hatta acı verebilecek olaylara karşı dirençlidir-pes etmeyen bir yapı oluşturmuştur…

 

Çünkü olumsuz her olayın karşısında bilinçli ve pozitiftir, çelikten daha güçlü bir kale gibi sapasağlam durur;

 

Yerinden oynatılamaz tüm rüzgârlara karşı yıkılmayan dev bir kaya kadar vakurdur…

 

Hiçbir bir olay onu incitemez moralini bozup yıkamaz…

 

Olaylara karşı görüş ve düşüncesini her an yeniden programlayıp;

 

İnandığı ve bildiği yolda ışık hızıyla hiç durmadan içinde yürek atışlarını duyduğu;

 

ÜSTÜN İNSAN ’a aralıksız olarak ilerler…

 

 

 

Bilgenin aklını hiçbir şey karıştıramaz-farklı ve yanlış düşünmeye yöneltemez;

 

Onun aklı her zaman net, parıltılı ve berraktır;

 

Morali hep yüksek, bedeni ve ruhuyla doğuştan barışık, pozitif, gülümseyen bir yüzle görünerek etrafını her zaman aydınlatır…

 

Hep güçlü, kararlı, sonuç alacak, yoğun hesaplar yaptıktan sonra hareket eden;

 

Üstlendiği her işini sıfır hata, yüzde yüz başarıyla sonuçlandırma yeteneğine güvenir;

 

Ve hayatına bu ilkelerini kararlı şekilde cesurca uygular…

 

O üstün düşünce-davranışı-ortaya koyduğu mücadeleleriyle örnek bir insandır…

 

Bilgeliği kendine özgüdür ve asla taklit edilemez:

 

Her hareketi, bakışı, yürüyüşü, gülüşü, sözleri, duruşu, beden dilinin her niteliği sadece kendine hastır…

 

Ölümsüz düşünceleriyle evrensel ölçekte yasa yapma becerisi ve yeteneğine ulaşan büyük ustadır…

 

Düşünceleri, eserleri, her türlü ilişkisiyle yaşarken ölümsüzler arasına girmeyi başarmıştır… 

 

Yaşadığı evrendeki tüm canlı-cansız ve insanları birinci derecede akraba kabul eder…

 

 

 

Bilge, hangi yüzyıl, hangi ülkede, dünyaya gelmiş;

 

Hangi kültürde yaşamış olursa olsun sınırsız öngörülü düşünceleriyle;

 

Çağını aşıp-geleceği önceden gören, ona göre evrensel yasalar oluşturmayı başaran üstün bir kişidir…

 

Hayatı boyunca çok az işle uğraşmıştır…

 

Çünkü onun işi gücü sadece kendiyledir;

 

Durmadan bilinçaltını kazıp, yeni bazı kişilikleri ortaya çıkartmış-beğenmediklerini de silip atarak;

 

Diğer insanların başaramayacağı biçimde yeni kendini çıkartıp farklı ufuklara ulaşmıştır…

 

Böylece özüne düşüncelerine-davranışlarına hükmetmeyi başarmıştır…

 

Hayatında yapacağı hareketlere göre düşüncelerini önceden programlayıp hedeflediği her şeyi başarmıştır…

 

Diğer insanlardan farklı olarak içinde kalp atışlarını hissettiği;

 

Gelecek yüz, belki de binlerce yıl sonra ortaya çıkacak olan ÜSTÜN İNSAN’ ı fark edip durmadan ona koşarak ulaşmaya çalışır…

 

Mucize biçimde onun bazı niteliklerine ulaşıp yaşama biçimi haline getirmeyi başarmıştır…

 

Eserleri, ölümsüz düşünceleri, tüm evreni kucaklamıştır, düşünceleriyle insanı anlatmayı başarmıştır…

 

 

 

Bilge, ışıltılı aklıyla olgunlaştırıp güçlendirdiği ruhunun zırhını delen zamanın kan kaybına fazla önem vermez; 

 

Hiçbir olay onu hedeflerine yürümekten alıkoyamaz durduramaz;

 

O pozitif düşüncesiyle hedeflerine doğru bir an bile dinlenmeden çalışıp, üretip, ustalarının yolunda emek harcamaya devam eder…

 

Hayat koşulların ne olursa olsun ruhunun aydınlığı yüzüne her koşulda gülümseme şeklinde evrene yansır…

 

Ölümsüz düşüncesini, bilinçaltı laboratuarında defalarca damıtarak tüm insanlık ailesine ücretsiz olarak armağan eder…

 

Hem üstünlükleri hem de örnek insan olarak aydın ruhuyla çevresini aydınlatır ölümsüzler arasında yer almayı hak eder…

 

 

 

 

Bilge, tüm zamanını okuyup, düşünüp-yorumlayıp üreterek bilinenlerin de ötelerine geçmeyi hedefler;

 

İnanılmaz öngörüsüyle bunu mucize biçiminde başarır…

 

Hayata bilinenlerin ötesine dokunur, kanıksanan düşünsel değerleri yeniden anlamlandırır;

 

Ölümsüz olduğuna inandığı düşüncelerini bilinenlerin ötesinde altın kalıplarda yeniden şekillendirir;

 

Yeni fikir model, hedefler oluşturur, tüm ruhların derinliklerine seslenebilme özelliklerine sahiptir…

 

Aralıksız olarak çok çalışır, emek verir,  dirsek çürütür…

 

Diğer sıradan insanların ötesinde yaşamın açık ve gizemli olan her türlü rengini çok iyi bilir;

 

Sonsuz geleceğin her yerine geleceğine dokunur;

 

Anlamların ötelerini görür, anlar, anlatır, gördürür, ölümsüz düşünce formülüyle isteyenlere bedelsiz olarak sunar…

 

 

 

Bilge, istediği mutluluğu bulamayan, hatta yok sayılan, tarih ve zamanın asla kayıt etmeyeceği;

 

Hayal kırıklıkları yaşayan, karamsar, kötümser, başarısız, hoşgörüsüz insanların her alandaki kurtarıcısı ve de yardımcısıdır…

 

Onlara sunduğu ölümsüz düşünceleriyle morallerini düzeltir, yaşam yüklerini nasıl hafifleteceklerini, yeni bilgilere nasıl ulaşıp hayatı güzelleştirip zaferlere dönüştürebileceğini anlatır…

 

Onları yanılgı ve yalnızlıklardan kurtarır, ışık, neşe, sevinç kaynakları olur;

 

Çözüm olup içlerindeki mutluluk dünyalarının keşfetmeleri için köprü olur, sevinir sevindirir…

 

 

 

Bilge, bazen de çok farklı düşünür;

 

Kendini bazen olgunlaşmamış bir meyve olarak görüp bazen değersiz bulur; 

 

Bazen de simit satıcısı, temizlik işçisi, kırda açan çiçek, sokaktaki kaldırım taşı, mor menekşe, serçe, taş, ağaç, bir harf, satır, kalem, kâğıt, böcekten farksız olarak değerlendirir…

 

Onlarla aynı çizgide olduğunun bilinciyle de mutlu olur;

 

Bundan kıvanç duyduğunu tüm evrene haykırır…

 

Bu anlayışı onun için mutluluk, sevgi, hoşgörü okyanusu, yüksek anlayış evrenidir…

 

 

 

Bilge, aslında ulaştığı ölümsüz düşüncelerin ölümlüsüdür…

 

Öyle akıllıdır ki, hayatının yüzde yüz biteceğinin ta çocukluktan beri farkındadır…

 

O nedenle dünyadaki en değerli şeyin mucize saydığı yaşam olduğuna inanır;

 

Böylece hayat isimli bu serüvenin her saniyesini kendini aşmaya, en güzelini, en kalıcı düşüncelerini üretmeye;

 

İzlerinde yürüdüğü ölümsüz düşünceler üretebilen ölümsüz insanlar arasında kalıcı olduğuna inandığı eserleriyle yer almayı hedefler…

 

O diğer bazı değerler gibi ölüm korkusunu çoktan aşmış;

 

Ölümsüz düşüncelerin tarih boyunca oluşturduğu fikirler okyanusunda özgürce kulaç atıp;

 

Kendi okyanusunu oluşturmaya kendini adamıştır…

 

Ve bunun için tüm hayatını emeğini, sınırsızca bu yolda cömertçe harcamaktan çekinmez…

 

 

 

Bilgenin vazgeçilmezi kimselerle paylaşmadığı varlığı şüphesiz ki evrensel ve büyük yalnızlığıdır…

 

En büyük huzuru, üretim iradesini kendi yalnızlık okyanusunun limanlarında bulur;

 

Oraya demir atar, her sorununu orada tahlil ve tespit eder, en akılcı-pozitif, sıfır hata-yüzde yüz başarıya ulaşacağı çözümleri bulup uygular…

 

Bilge de diğer insanlar gibi hayatının bazı aşamalarında haksız atılan iftira, acı;

 

Sıkıntı, engel inanılmaz ihanet, bozguncu, vurguncu, saldırgan ve hainlerle, dost görünen sinsi düşmanlarla karşılaşabilir…

 

Elbette bilgenin de her insan gibi sorunu vardır ve de olacaktır;

 

Ama dışarıdan bakınca kimseler onun ne yaşadığını bilmez,  kimseye de göstermeyen bir yapısı vardır…

 

Yüreğinde varsa yarası sarar, kendi başına iyileştirip, toplumun karşısına güler yüzle çıkmıştır…

 

Zayıflıkları varsa bile, asla kimselerin bilmesini görünmesini istemez…

 

O her anında kendini aşmaya, yüzde yüz olumlu düşüncelere ulaşmaya programlıdır;

 

Ama insanlara zarar vermek, duygusal davranmak gibi yanlışlar hayatına yön veremez…

 

Ömrü boyunca bu davranışlarına karşı hep dengeli ve daima pozitiftir…

 

Onu diğerlerinden ayırıp üste çıkartan üstünlüklerinden bazıları da budur…

 

 

 

Bilge diğer insanlardan farklı olarak hayatının önüne çıkarttığı her engeli aştığı için;

 

Her an her konuda harekete geçmeye hazır hayatı boyunca savaşa hazır bir asker gibidir…

 

Çünkü evren insanı bu şekilde oluşturup-programlamıştır…

 

Aklını kullanmayı başaran, her insan her zaman üretip, kendini aşmasının yollarını bilir;

 

Bilge zaten ÜSTÜN İNSAN’ ın bazı özelliklerini yaşamına uygulayarak inanılmazları elde eder…

 

Hayatın engellerini aşarken uğradığı zarar ne kadar büyük olursa olsun, kabul eder;

 

Sonuçlarına sessizce katlanır;

 

Sıkıntılarının kendisinden kaynaklanmadığını, bunun yaşamın doğal sonucu olarak önüne çıkarttığı;

 

Evrensel bir sınav olduğunu;

 

Bundan da başarıyla geçip rahatlar, mutlu olur…

 

Pozitif bakışını asla değiştirmeden kendini bekleyen içindeki ÜSTÜN İNSAN’ a doğru hızla yoluna devam eder…

 

 

 

Bilge, günün her saatinde düşünürken sanki dünya, evren gibi sonsuz algılanabilir;

 

Bilinçaltına hâkim olduğu için her saniye düşünce hızıyla devinir-dönüşür-değişir-beden ve ruhunda düşünce hızında yenilenir;

 

Uyguladığı yeni programla kendinin-yani insanın ötelerini görüp oralara uzanıp dokunup, anlamaya çalışır;

 

Becerilerini, yeteneklerini düşünce hızıyla ölçer biçer planlarını, eksiksiz yapar…

 

Koordinatlarını çok iyi hesapladığı her şeyini düşünce değiştirip yenilerini ekler;

 

Eski olanları hızla ortadan kaldırıp, düşünce çöplüğüne gönderir…

 

Ulaştığı her yeniliği hemen hayatına uygular;

 

Ulaştığı yeni boyutları okur-yazar-yorumlar;

 

Düşüncelerini sözlü ve yazılı olarak dünya insanlık ailesine ücretsizce sunarak büyük doyuma ulaşır…

 

Bu onun yaşamda ulaşmak istediği en zirve durumdur…

 

 

 

Bilge, karşısındaki her insanı çok iyi tanır onun yüzüne birkaç saniye baktığında;

 

Tüm bilinçaltı ve bilinç üstünü çözer samimi-dürüst olup olmadıklarına anında ve şaşmaz doğrulukta teşhis eder;

 

Bu nedenle yalan ve yalancılara, tahriklere-içi boş meydan okuma-kışkırtma ve yönlendirmelere ömrü boyunca kapalıdır…

 

Her şeyi her zaman aklının aydınlığında çözmeyi başardığı için;

 

Böyle durumlarda acele etmez, her koşulda akılcı davranır-fevri hareketlerden kaçınır;

 

Kendine ve çevresine zarar verecek-telafisi olanaksız durumlara neden olacak davranışlara girişmez…

 

Her olayın sonucunu önceden görüp çok boyutlu değerlendirmeden, kesinleştirmeden harekete geçmez…

 

Yetenek-bilgi-becerilerini aklının ışığında ustaca kullanır;

 

Karşılaştığı zor durumda rüzgâr kadar kararlı, yaprak kadar esnek, büyük kayalar kadar güçlü, dağlar kadar dingin ve de suskundur…

 

Zamanı en verimli biçimde kullanıp, en yararlı olanı, en zararsızını seçer harekete geçer;

 

Sıfır hasar ve yüzde yüz başarıyla hayatındaki her şeyi barışçı biçimde ustaca yoluna koyar…

 

 

 

Bilge, her zaman sakin denizler gibi durgun, dengeli, iç ve dış dengeleri bakımından inanılmaz ölçüde huzurludur…

 

Yaşamının her aşamasında olduğu gibi zevkleri ve iç dürtüleri ölçülüdür…

 

Aşırıya kaçmaz, gerektiği ve yeteri kadar, en yararlı olanı yapar, zararlı zevklerden kesinlikle uzak durur…

 

Yetenek, bilgi, beceri düşünceleri, ileri görüşlülüğü onu atacağı hiçbir adımda yanıltmaz…

 

 

 

 

Bilge, toplumdaki konumu, mesleki etkinliği, siyasi ve ekonomik gücü, fiziki yakışıklığı ve diğer tüm özellikleri hangi boyutta olursa olsun, başka bir insanın yerinde olmayı asla istemez…

 

Ne dünyayı yöneten kral, ne bankalar dolusu paraları olan zenginler, ne herkesin hayranı olduğu bir artist olmayı aklının ucundan bile geçirmemiştir-geçirmeyecektir…

 

O kendini daha çok aşıp yeteneklerini daha çok geliştirip, iç dünyasının derinliklerindeki en üstün kişiliğe;

 

İçinde her nefes alış-verişini hissettiği ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşmak için kendisiyle yarışır, hatta zamanla savaşır…

 

Hayatında kendi öz yaşamını durmadan geliştiren, daha iyi insan, en yararlı bir varlık olmak için uğraşan yılmaz ve yorulmayan bir kâşiftir…

 

Hayatının tüm seçimlerinde olabildiğince özgürdür ve yaptığı tüm uygulamalarından memnundur;

 

Yaşamı boyunca şikâyet ettiği-kahırlandığı-sitem ettiği-özünü hüzünlendiren bir konu yoktur, olmamıştır, olmayacaktır…

 

O kendine özgün ve özel üstünlüklerinin bilincinde olan, kendini bir nefes öncesinden daha etkin şekilde gerçekleştirmek için zamanla yarışan;

 

Kendini her alanda aşmaya çalışan bir düşünce savaşçısıdır…

 

 

 

Bilge, adandığı uğraşı için tüm ömrünü gönüllü ve mutlu biçimde harcar...

 

O da ölümsüz düşüncelerini evrensel yasalar şeklinde insanlara anlatmaktır…

 

Onun ulaştığı ve ulaşacağı her düşünce, söz, kitap, yapıt dünya insanlık ailesinin hiçbir bedel ödemeden kullanacağı ortak malıdır… 

 

Çünkü o doğumundan itibaren evrendeki canlı cansız tüm varlıkları aşkla sever-kucaklar-saygı duyar;

 

Onlardan elde ettiği objektif gözlemler-yorum ve deneyimlerini tüm insanlara yansıtma büyüklüğünü gösterir…

 

 

 

Bilge, her nefeste ışık hızıyla durmadan değişip-dönüştüğünün bilinciyle yaşar…

 

Bu üstün yeteneğini evreni-dünyayı-yaşamı-insanı yeniden yorumlayıp yeni ufukları onlara gösterebilmek için kullanır…

 

Hep kendinin ötesine, yeni bilgilere ulaşma üstünlüğünü gerçekleştirip tamamlamaya çalışır örnek olmayı da başarır…

 

 

 

Bilge, hayat sahnesindeki her olaya olumlu bakar-görür-yorumlar, yeni formlarını elde ederek, hayatını ona göre düzenler…

 

Ömrü boyunca öfke, acı, endişe, çaresizlik, terör, vicdansızlık, isyan, kavga, savaş, yaralama gibi;

 

Olumsuzluklarla dolu olan çağında;

 

O hep çevresinde mutluluk-huzur-sevgi adası olmayı, kendine sığınanlara ışık olmayı başarır…

 

Hızlı düşünür, pratik davranır, her hareketini önceden yüzlerce, belki binlerce kez düşünüp, incelemiş, zihninde olgunlaştıktan sonra olayların sonucunu önceden görmüş olarak yola çıkar…

 

Varsa ve neden olmuşsa yanlışlarını-hatalarını asla başkalarına yüklemez bahaneler üretmez…

 

Yaptığı her türlü hareketin, seçimin sorumluluğunu, karını, zararını sonuna kadar kabul ederek; bedel ödeme üstünlüğünü ortaya koymaktan onur duyar…

 

Tıpkı ipek böceğinin kozasını bilgece ve her şeye rağmen sükûnetle yorulmadan inatla, emek vererek ördüğü gibi, ÜSTÜN İNSAN’ a giden yolda o bir ipek böceği gibi bilgece durmadan yoluna devam eder…

 

 

 

 

Bilge diğer insanlar gibi yaşamında en çok sevgiye gereksinim duyar;

 

Sevgiyle bakıp, davranıp, yaklaşıp, sohbet edip, yaşamını sevginin her tonunda sürdürmeyi ister…

 

Çünkü doğduğu andan itibaren sevgiyi oluşturup yaşamanın çabası, eylemi içinde olmuştur;

 

Sevgi biriktirmiş, doğal sevgi okyanusunun merkezi şeklinde kendinden hoşnut biçimde yaşar… 

 

Böylece örnek insan olarak diğer insanların sevgisini-saygısını-ilgisini kazanır;

 

İletişim kurduğu insanlar onun sevgi konusundaki yaklaşımını örnek ve ölçü olarak almak isteyenlerin sayısı az değildir…

 

 

 

Bilge ortaya koyduğu her türlü değerini dünya insanlık ailesinin yararına sunar…

 

Henüz uykuda olanları uyandırır;

 

Evrenin en büyük mucizesi olduklarını anlatıp;

 

Moral verip cesaretlendirir, yaşamın karanlık yolunda fikriyle önlerini aydınlatır…

 

Ömrünü dünya insanın gelişip-bilinçlenmesine ÜSTÜN İNSAN olmalarına yönlendirmeye adamıştır…

 

 

 

 

Bilge, evrendeki varlık âlemindeki her şeye aşk ile bakar…

 

Canlı cansız hiçbirisine zarar vermeden;

 

Kırıp, dökmez, üzmez, incitmez, zarar vermez, bunların arasında bütünün bir parçası olduğunun bilinciyle varlığını titizce sürdürür…

 

Yaşamının her alanında bu kusursuzluğunu saygıyla uygular…

 

Bilgenin bilmediği ufak-tefek kusurları varsa anında düzeltip sıfır hata, yüzde yüz başarıyla yoluna devam eder…

 

Ama ömrünün tamamında kusursuz, dürüst, erdemler bütünü olma üstünlüğünü dünya görmüştür…

 

 

 

 

Bilge, hayatın bir savaş meydanı olduğunu bilir, görür;

 

O bir savaşçıdır-elde ettiği sayısız başarıların yanı sıra;

 

Zaferlerine yenilerini katabilmek için bilgi-beceri-bedensel olarak kendini savaşacak asker gibi hep hazır tutar;

 

Önüne çıkan-çıkacak olan olumlu ya da olumsuz her şeyi önceden hesaplar-sonuçlarını önceden görür-bilir…

 

Yaşı kaç olursa olsun, ömrünün tamamında, yaşam isimli bu savaş alanında;

 

Her hareketinde kibar, nazik, dürüst, saygılı, erdemlerle dolu davranmaktan bir an bile vazgeçmez…

 

Hile, yalan, üçkâğıt, entrika, arkadan vurma, ihanet etme, ayak kaydırma, gasp, tehdit, şantaj, dolandırıcılık, kazık atma;

 

Haksızlık yapma gibi kötülüklere asla dönüp bakmaz;

 

Ama bu olumsuzlukları uygulayan kötülerden hep uzak durur;

 

Her zaman yasal ve hakkı olanla yetinmeyi başarır; hep pozitif haktan-adaletten yanadır…

 

Hangi yaşında, nerede, ne zaman olursa olsun;

 

Bileğinin hakkı ve alın teriyle elde ettiği tüm güzellikleri, sonuçları dünya insanlık ailesine cömertçe sunma üstünlüğüne sahiptir…

 

 

 

 

Bilge, evrenin tek anlam vericisinin mucize varlık insan olduğunu bilir;

 

Evren onunla düşünür, onunla bakar, görür, kendini anlamlandırır...

 

Mucize varlık olan insanın sınırsız-yeteneklerinin ve kapasitesinin de üstünde özelliklerine inanır…

 

Her insanın en az evren kadar sonsuz keşfedilmesi gereken gizemli bir dünya, olduğuna hep bilir…

 

Kendini gözlemleyerek, bilinçaltını keşfedip yeniden programlayarak;

 

Bir insanın düşünce boyutunda neler yapabileceğini öz benliğinde gerçekleştirmiş ve herkese göstermiştir…

 

Buradan yola çıkarak denilebilir ki;

 

Yaşam sahnesindeki her şey, en acısından tüm mutluluklara kadar insanın kendi öz eseridir… 

 

O yaşamı boyunca öncelikle kendi evreninin-yaşamının yılmaz kâşifidir…

 

Bu bilinçle özünü durmadan keşfetmenin, içindeki ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşabilmenin mücadelesini aralıksız vermiştir…

 

Örnek aldığı filozoflar başta olmak üzerek düşüncesi izlenmesi gereken akıllı bir kişi haline gelmeyi başaran düşünce savaşçısıdır…

 

 

 

Bilge, evlenmemiş, dünyaya hiç çocuk getirmemiştir;

 

Hatta arayanı-soranı-bekleyeni yoksa tüm yakınları ölmüşte olsa;

 

Dünya insanlık ailesinin yararlanabileceğini umduğu ölümsüz düşünceleri yolunda ömrünün sonuna kadar yürüyecektir…

 

İnsanlık tarihinde benzeri görülmeyen evrensel bir bahçe olarak düzenlediği;

 

Ölümsüz düşüncelerinden oluşturduğu eserlerini dünya insanlığı yararına sunmayı sürdürecektir…

 

Yaşadığı çağında bir elin parmaklarından daha az sayıdaki insanlar onun düşüncelerindeki kalıcılığı ve değerini fark etmiştir…

 

Bu az sayıdaki insan daha o hayattayken yeni eserler vermeyi sürdürürken;

 

Yapıtlarındaki ab-ı hayat yani ölümsüzlük suyunu keşfetmiş, düşüncelerini ve ücretsiz sunduğu eserlerini alıp;

 

Oradaki ışıklı öğütlerini hayatlarının tamamına uygulayıp kendilerini tazeleyip-mutluluk bahçelerini oluşturup sevinç ve güzellikler içinde yaşamayı başarmışlardır…

 

 

 

Bilge, attığı her adımında, her nefesinde, her bakışında, A’ dan Z’ ye her davranışında, tüm kararlarında aklını en üst düzeyde kullanır;

 

Hatalı kararlarında inandığı anda hemen frene basar;

 

Yönünü hatasızlıktan yana anında döndürmeyi başarır…

 

Bu hareketi sırasında hiçbir insana, canlı cansız hiçbir varlığa kötü davranıp asla zarar vermez;

 

Ancak yüzde yüz olumsuz sonuç alsa bile buna üzülmez;

 

Bir dahaki davranışlarında daha dikkatli olacağı konusunda kendine söz verip gülümseyerek yoluna devam eder…

 

Aklının süzgecinden geçirdiği sürece gideremeyeceği hata yoktur ve zarara uğramaz…

 

O bu konuda diğer insanlardan farklı ayrıcalıklara sahiptir-her zaman üstündür…

 

 

 

Bilge, yaşam isimli sahne oyunundaki doğanın acımasız-ödünsüz kural ve sınırlarını;

 

Çok iyi gözlemlemiş-test edip-hayatında uygulayarak;

 

Ya da diğer insanların hayatındaki olayları izleyerek dersler çıkartarak bazı değerler oluşturmuştur…

 

Yaşamının her anında, en akılcı uygulamaları sonucu hedeflerine ulaşacak biçimde bir ışıklı bir akıl yolu belirlemiştir…

 

Aydınlık, pırıltı, pozitif duygularla dolu bu yol hayatı boyunca onu hiç yanıltmamıştır;

 

Yaptığı işlerinde başarı sağlamış-herkesin gıpta ettiği-örnek aldığı üstün bir kişi olmuştur…

 

 

 

Bilge, her şeyi sık eleyip dokuduğu akıl süzgecinden geçirdiği için;

 

Kendinden kaynaklanmayan zarar ve hayal kırıklığına, moral bozukluğuna uğramaz;

 

Zaten hayal kırıklıklarından asla korkmaz;

 

Çünkü en güçlü zırhı olan aklı, onu tüm hayal kırıklıklarının olumsuzluklardan korur…

 

En güçlü-yıkıcı-yok edici olumsuzluklar bile üstüne gelse, akıl zırhı her hamleleri, onların vereceği tüm zararları yok eder boşa çıkartır…

 

Bu zırhı öyle güçlüdür ki, bilgeyi her saniye korur;

 

Zırhını sürekli test edip onaylandığı için ona güveni tamdır;

 

O güçlü koruyucu bilgi ve aklın ışığının gücüyle öyle sağlam örülmüştür ki;

 

Aşılamaz, delinemez, ele geçirilemez, bilgeyi bulabilecek zararların önündeki en büyük engeldir;

 

Bu onun en büyük eseri, en güçlü yanıdır…

 

Bilge bu zırhı çok iyi oluşturup kullandığı için;

 

Kaba kuvvet, kavga, yaralama, öldürmeye neden olacak davranışlarda asla bulunmaz…

 

 

 

Bilge, önce kendine-yani içindeki bilinçaltı gücüne güvenir, özünü sağlama alır;

 

İletişim kurmak isteyeni yıllarca, test eder, onun farkında olduğu ya da olmadığı ince ve titiz sınavlardan geçirir… 

 

Daha sonra küçük küçük güvenini ortaya koymaya başlar;

 

Suiistimal gördüğü an hemen geri çekilir;

 

Kendini yeniden her konuda güvene alır…

 

O kişilerin verdikleri zararlardan şikâyetçi olmaz-sonuçlarına gönüllü olarak katlanır…

 

Ancak artık ilişkilerini fark ettirmeden kesmeden soğutarak sürdürür…

 

Tepkisini gözler-uzunca bir süre sonra da tamamen iletişimini keser…

 

Çünkü bilge kendine zarar veren insanları kendine düşman etmeme konusunda her zaman kararlıdır…

 

En keskin silah haline getirdiği akıl süzgecinden geçirmediği hareketi, düşüncesi, davranışı, etkinliği yoktur olmaz olamaz;

 

Aklı onu her türlü kötü ve kötülüklerden, görünen ya da görünmeyen tüm yanlışlardan korur…

 

Çünkü hayatı boyunca pozitif ve mutlu bir kişidir…

 

 

 

 

Bilge, insanlık ailesinin binlerce yıldan;

 

Ülke, kültür, renk, cins, dil, din, mezhep, sosyal statü, politik ve ekonomik farkı gözetmeden oluşturduğu özdeyişlerini;

 

Alıp-hayatına uygular güzel sonuçlar aldığında büyük mutluluk duyar…

 

Her biri ciltler dolusu kitapları oluşturabilecek kısa öğütlerden;

 

Yüzyıllarca süren deneyimlerden süzülen erdemin evrensel balları olduğunu kabul eder…

 

Hatta bunların bazılarını hayat yolunu aydınlatan ışıklı işaret fenerleri olarak kullanır…

 

Kendi ağzından çıkan her sözün, yazdığı her harfin, atasözü yani bir tür yasa niteliğinde olmasını hedefler ve de inanılmaz biçimde başarır…

 

 

 

Bilge, hayat sahnesinde önüne çıkan ve çıkacak olan her insanı, canlı cansız tüm varlıkları, evrenin;

 

Görünen görünmeyen her şeyini kendine öğüt veren-test eden öğretmen olarak görüp onlardan dersler alır…

 

Bir böcek, at, bit, aslan, ot, taş, demir parçası, bilgisayar, video, radyo, televizyon vs…

 

Çok iyi gözlemci, iyi dinleyici, iyi yorumcudur…

 

Özenli, dikkatli, akılcı, pozitif, baştan sona erdem, sevgi-saygıdır…

 

Bilge neyse aslında hep odur; 

 

Hayattaki amacı kesin mutluluktur hatta ötesidir;

 

Ölümsüz düşünceler ve oradan da ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşmayı başarmaktır…

 

O nedenle yaşamın sunduğu ve sunacağı her türlü değeri sınav olarak kabul ettiği için her şeye ilgi gösterir;

 

Uzunca inceler, tanır geçerek hayatına uygular…

 

Her birinden de inanılmaz sonuçlar, yararlı fikirler çıkartmış ve mutlu olur…

 

O kendini her yaşında öğrenmeye açık tutan iyi bir öğrenci;

 

Aynı zamanda bildiklerini diğer insanlara yansıtmayı başaran iyi bir öğretmendir;

 

Hem öğrenir-hem de öğretmekten büyük onur duyar…

 

O ölümsüzlük yolunun ölümlü yolcusudur…

 

 

 

Bilge, gücü, çapı, kalibre, etkisinin sınırlarını çok iyi bile;

 

Hayatı boyunca bu sınırlar içinde etkinlik göstermeyi sürdürerek;

 

Her anında mutlu olan mutlu yaşayan üstün ve aydın bir akla sahiptir…

 

Bu nedenle kimseden bir yardım, anlayış, ihsan beklemez-beklememiştir-beklemeyecektir…

 

Kendi olanakları ölçüsünde ölümsüz düşünceleri başta olmak üzere, tüm erdemlerini karşılıksız olarak evrene sürekli sunar…

 

Bu dünyadaki gönlü her zaman en zengin kişisidir; 

 

Yaşam isimli bilgelik yolunda özgür, alnı açık, muhteşem biçimde devam edip;

 

Ölümsüz düşüncelerini oluşturmanın peşinden düşünce hızında giden yalnız kâşiftir…

 

 

 

Bilge, hayatın ve yakınlarının önüne çıkartacağı olumsuzluklara her zaman kapalıdır…

 

Çünkü o pozitif, görüp, yaşamayı başaran ender kişidir…

 

Hayatı her zaman düzgün, net ve daima olumludur;

 

Özünden kaynaklanabilecek olumsuzlukları ve acıları ya az ya da hiç yoktur… 

 

“HAYIR” sözünü hayatı boyunca hiç kullanmaz hayatı hep “EVET” lerle doludur…

 

Beşikten mezara kadar hayatı incelendiğinde her zaman pozitif olduğu görülür;

 

Umutlarını her nefesinde olanaklarına göre gerçekleştirebileceği şekilde hep yüksek tutar;

 

Gerçekleştiremeyeceği umudu yoktur;

 

Sadece gerçekleştireceğini hayal ettiği için, her umudu gerçekleşmiştir-gerçekleşecektir…

 

O sürekli gülümseyen yüzüyle evrene, pozitif enerji saçan Samanyolu galaksisinde enerjisini kendi üreten bir yıldızdır…

 

 

 

Bilge; bazen 5, arada 5 yüz, farklı olarak 5 bin beş milyon yaşındadır…

 

Onun fiziki yaşı yoktur ama yüzde yüz ölümle sonuçlanacak fiziki bir bedeni vardır…

 

İnsanın bu gezegende sahneye çıkışıyla başlayan, atalarının devraldığı;

 

Onların üst üste koyup kuşaklar boyunca oluşturduğu on binlerce yıllık muazzam ve sınırsız bir hafızaya sahiptir…

 

O tüm bunların bilinciyle hareket eden eşsiz ve üstün bir varlıktır…

 

O zamanla ve yaşamla her an yarış ve daima savaş halindedir;

 

Kendini sınırsızca geliştirip, özünün ötesinde ya da içinde nefes alışlarını hissettiği;

 

ÜSTÜN İNSAN’ a yürümek için boşa geçirdiği bir tek saniyesi bile yoktur…

 

Arı gibi gece gündüz çalışıp, emek verdiği yaşam isimli savaşında inanılmaz başarılar sağlamayı başarmıştır…

 

Doğumuyla başlayan bu tempo-yoğun emek gerektiren süreç son nefesine kadar kesintisiz devam edecektir…

 

O bilgelik yolunu seçip, insanları bu erdeme davet etmeyi başardığı için de yüce insan unvanını alır…

 

 

 

Bilge, hayata küsmeyi kendine hayatı boyunca yasaklamıştır…

 

Çünkü o bu duygular ve umutsuzlukla başarılı ve bilgece yaşanmayacağını bilir; 

 

Çok tanıdıklarının genç yaşta umutsuzluğun ağına düşüp hayata veda etmiştir;

 

Onları gözlemiş ve ölmelerine çok üzülmüştür…

 

O nedenle umutlu-mutlu-hayatla barış içinde yaşamaya daha da yoğunlaşmıştır…

 

En kötü umudun bile umutsuzluktan daha da yüce olduğuna-insanı hayata bağladığına inanır;

 

Böylece umudunu hep canlı tutup-karamsar insanlara da umut vermek için ölümsüz düşüncelerini ortaya koymanın kâşifi olarak mücadelesini sürdürür…

 

Böylece bazı insanların hayatta kalmalarına inanılmaz katkılar sağlamıştır…

 

 

 

Bilge, her duygusunda özellikle aşkta, sevgide, sevdada her zaman pozitiftir…

 

Her şeye, herkese, canlı cansız her varlığa her zaman ve her koşulda âşık olabilir...

 

Aşkta-sevgide-sevdada sınır tanımaz, akarsu gibidir…

 

Aşkın her anında daima kendini görür, onunla varlığını ifade eder, yaşar, nefes alıp verir, evreni, aşk evreni olarak açıklar…

 

Tüm evrene, canlı cansız tüm varlığa karşı kendi aşkını-sevgisini-sevdasını da karşılıksız olarak sınırsızca sunar…  

 

 

 

Bilge erdemler bütünüdür, yakınları, arkadaşları bunu çok iyi bilir, çok iyi görür, her zaman takdir ederler…

 

Çocukluğundan beri erdemsiz bir tek düşünce ve davranışı yoktur olmaz olamaz-olmayacaktır…

 

Çünkü daima pozitif olmasını, erdemli gücünün farkında olmasından kaynaklandığını bilir…

 

 

 

 

Bilgenin hayatının tamamında mutlu, coşkulu, sevinçli yaşamasına hiç engel yoktur;

 

Ruhu ve bedeniyle doğuştan barışık olduğu için;

 

Her an alternatif yolları oluşturup olumsuzlukları aşma yeteneği deha düzeyindedir…

 

Sevgi azim kararlılık, emekle doldurduğu yüreği onu evrende istediği her noktaya, hatta istediklerinin de ötesindeki mutluluk okyanuslarına taşır…

 

Önünü tıkayıp pozitif yaşamasına engel olabilecek hiçbir engel yoktur…

 

Onu üstün kişilik sahibi, örnek insan yapan nedenlerden biri de budur...

 

 

 

Bilgenin hiçbir kişi ve olay hakkında kesinlikle ön yargıları yoktur-olmaz-olamaz-olmayacaktır;

 

Kendinin yazıp oynadığı yaşam isimli senaryonun her rolünde çok başarılıdır;

 

Her insana, canlı cansız her varlığa özverili-emeğini-çabasını cömertçe gösterir…

 

İyi olmayı, iyilik yapmayı, ömrünce ilke edinmiştir;

 

Kötü olmak, kötülük yapmaktan her zaman özünü en öldürücü bir mikroptan korurcasına korur…

 

Hayattı boyunca yaptığı ve yapamadıklarından hiçbir pişmanlık duymaz;

 

Hayatının hiçbir aşamasında önüne çıkan ya da çıkartılan herhangi bir engelden;

 

Yakınıp, kin tutup intikam peşinde koşup, entrikalara yöneldiği asla görülmemiştir, görülmeyecektir…

 

Hayata her an her nefesinde bilinçaltında oluşturduğu yeni programlarla kendini tazelemeyi başarır;

 

Koşullar ne olursa olsun coşkulu biçimde yaşam sahnesindeki varlığını sürdürür…

 

Yüzde yüz bitecek olan yaşama gelmesini büyük bir mucize-büyük bir sihir hatta ulaşılamaz bir şans sayar…

 

Yaşamını erişilmez, tekrarlanamaz bir mucize sayar,  her saniyesini değerlendirmenin kendisi ve zamanla yarışı içindedir…

 

O hep yeni ve farklı bir bakış, yorum, bilinenlerin ötesindeki orijinal düşüncelere, yeni boyutlara açıktır, onların peşinden bilgece ilerler… 

 

Ulaşır, tadar-test eder-yaşar-uygular, daha sonra bunları ölümsüz düşüncelerin zamanın altın potasında eritip-kalıplara dökerek;

 

Gelecekte yaşayacak insanlara ücretsiz olarak sunar…

 

Böylece ulaşılmazı çok zor olan ileri derecedeki örnek kişiliğini onurla sergiler…

 

Kimseyi kıskanıp, yargılayıp, aşağılayıp, hor görüp, kötülemez, arkasından olumsuz şeyler söylemez;

 

Bunları yapmak için enerjisini ve zamanını boş yere harcamaz…

 

Bir kişiyle ilgili yargısı sorulduğunda;

 

O insan olumsuz bile olsa, hep güzel, onurlandırıcı, yapıcı ve arabulucu şeyleri ifade eder…

 

Yararlı ve erdemli insanlar oluşturmanın yoğun çabası içindedir…

 

Bunu da inanılmaz biçimde başarır…

 

 

 

Bilge, her koşulda, her zaman, içindeki bilinçaltının gücüne inanır;

 

Bunu kayıtsız şartsız hayatının her aşamasına;

 

Özgürce uygulayıp-olumlu sonuçlandırmayı başarır…

 

Bilinçaltı gücünü aklının aydınlığında yöneterek çok güçlü bir zırh haline getirir;

 

Tüm olumsuzluk, sıkıntı, kötülük, onun b ışıktan zırhına çarpıp yok olur;

 

Bilgeye hiçbir koşulda ve asla zarar veremezler…

 

Yürüdüğü yaşam yolunda etkileri ne olursa olsun tüm engelleri;

 

Bilinçaltının gücüyle rahatça yarıp aşıp-geçer; 

 

Onun sayesinde hayalini kurduğu hedeflerine, hatta hedeflerinin ötesine de ulaşır…

 

ÜSTÜN İNSAN’ a bu inançla yürür-onunla buluşur-tanışır-bazı üstün özelliklerini alıp yaşamına uygular…

 

Ölümsüz eserlere bilinçaltına olan inancı sayesinde ulaşmayı başarır…

 

 

 

Bilge, yaşamıyla ilgili her konuyu, her durumda, her zaman çok detaylı, çok ince düşünür;

 

Çok ince akılcı ve matematiksel kararlar alır;

 

Bu konudaki öngörüsüne her zaman inanıp güvenmiştir…

 

Hayatında olumlu-olumsuz, tatlı-acı, başarılı-başarısız, iyi-kötü vs. her şeyi çok iyi incelemiş, en akılcı somut sonuçlara ulaşmıştır…

 

Elde ettiği sonuçların içinde kabul edebileceklerini kabul etmiş;

 

Reddedeceklerini cesaretle reddetmiş, yaptığı ve yapacağı hareketlerinin sonuçlarına kahramanca katlanmış;

 

Cesaret ve üstünlüklerini sergileyen süper akıl-örnek kişidir…

 

 

 

Bilge, hayatını coşkulu biçimde varlığını sürdürmekten hep mutlu ve sevinçlidir… 

 

Yaşamında her şeyin kendini olgunlaştırıp, daha da çok bilgeleştirmeyi hedeflediğini çok iyi bilir…

 

Böylece her engeli hoşgörüyle karşılar, canlı-cansız tüm varlıkları dikkatle izler;

 

Yaşamın kendini ÜSTÜN İNSAN ’a taşımak için zamanlı zamansız olarak önüne koyduğu engelleri olgunlaşmak için bir fırsat olarak görür…

 

Her engeli aşmasını kendisi için başarı ve ödül sayar…

 

Böylece daha çok mücadele, başarı, ödüle giden yollara yönelmek onun karakteridir… 

 

 

 

 

 

Bilgenin özgüveni her nefesinde tam ve her zaman yüksektir;

 

Ulaşabilmeyi hedeflediği her bilginin kılcal damarlarına kadar girerek elde etme yetenek ve üstünlüğüne sahiptir…

 

O anlamsız-içi boş gereksiz hiçbir söz söylemez;

 

Demagoji niteliğindeki tartışmalara asla girmez;

 

En boş, yararsız, salak göründüğü anlarda bile kafasının içinde evreni, dünyayı, yaşamı, insanı sorgulayıp;

 

Aydınlık, doğru, pozitif sonuçlara ulaşıp hayatına uygulamanın çabası içindedir…

 

Çünkü o zamanının her saniyesini en verimli, en üst düzeyde üretici olarak kullanıp;

 

Ulaşabildiği güzellikleri daha da muhteşem hale getirmenin çabası içindedir…

 

Hakaret, incitici, aşağılayıcı, hor görücü, ayrımcı, insanlar arasında bölücülük yapanlarla bir araya gelmez…

 

Zamanını oya gibi işlediği, çalışıp-üretip-ölümsüz düşünce ve yapıtlar ortaya koyma çabasını sürdürür…

 

O gelecek nesillere aydınlık düşünceleriyle oluşturduğu ayak izlerini bırakacak şekilde çalışarak;

 

Hayat yolunda ÜSTÜN İNSAN’ a doğru dev adımlarla ilerleyen örnek ve pozitif bir kişidir…

 

 

 

Bilge, dünyada dostun ve düşmanın olmadığını inanır;

 

İnsanın sadece kendini dost edinebildiğinde tüm dünyanın dostu;

 

Kendini düşman edindiğinde tüm dünyanın kendine düşmanmış gibi davranacağını çok iyi bilir…

 

O dostlarına dostça davranır;

 

Aslında yoktur ama varsayabildiği düşmanlarına da inanılmaz dostlukla davranır…

 

Çünkü bu şekilde davranarak düşmanlarını şaşırtır;

 

Kendine yapmayı düşündükleri kötülüklerine karşı iyilik-hoşgörü zırhını savunma aracı olarak kullanır…

 

Onun bu erdemli davranışı karşısında kötülük yapmayı düşünen;

 

Art niyetli insanlar bu durumda defalarca derin düşünerek olumsuz davranmaktan vazgeçerler…

 

Bilge her zaman kendinin hep öz dostu;

 

Güvenebileceği tek insan haline getirmiş-ruhu ve bedeniyle dostlukla birbirini kucaklamış biçimde sevgiyle-saygıyla yaşam yolunda ilerler…

 

 

 

Bilge, kısa süren yaşamında hayatın pek çok sırlarına ulaşıp her soruya yanıtlar bulmuştur…

 

Aynı sorunlarla karşılaşan insanlara aydınlık yolları işaret etmiştir…

 

Onun gözlerindeki üstünlük ve örnek insan olma ışığı aralıksız olarak görünür;

 

Hayatın en ince notalarını, evrensel yasalar haline getirmeyi başardığı;

 

Ölümsüz düşüncelerinin yer aldığı eserleriyle dünya insanlarına kılavuz olmuştur…

 

Hayat isimli yolda yürürken yanılma, hata yapma, zarar görme payı her zaman sıfır;

 

Başarma, olumlu sonuçlar alıp, hedefine yürüme konusunda yüzde yüz başarılı olmuştur…

 

Öngörmediği çözemeyeceğine inandığı, hatta başarı sağlayamayacağı, konularda asla adım atmaz…

 

Bu akılcı yöntemi uygulayarak cesaretini dünyaya gösteren örnek kişi olmayı yaşamı boyunca sürdürür…

 

 

 

Bilge, çok çalıştığı ve sebat etmenin sırrını çok küçük yaşlarda öğrenmiştir;

 

Hayatının her aşamasına kusursuzca ve fazlasıyla uygulamayı başarmıştır…

 

Engeller ne kadar ve büyükte olsa anların karşısında yaşama gücünü, heyecanını, isteğini, coşkusunu asla yitirmez…

 

İstediği tüm hedeflerine yüzde yüz ulaşma konusundan da asla vazgeçmez…

 

Yaşamı-kendini objektif olarak gözlemler, her türlü değişime ışık hızıyla ayak uydurur;

 

Bilinçaltı ve onun gizil gücünü daima kullanır;

 

Yeni davranış biçimlerini geliştirip ışık hızında uygulayarak eşsiz sonuçlar almasıyla da üstünlüğünü kanıtlar…

 

 

 

Bilge, yaşamında yalan-hile-tuzak-entrika-kaygıya asla yer vermez

 

O ömrünü sevgi bahçelerinin içinde renkli ve mutlu biçimde kusursuz sürdürür;

 

Kışkırtmalara, zarf atmalara, dolduruşlara her zaman kapalıdır…

 

Kendine meydan okuyanlara bile sadece bilgece gülümsemekle yetinir;

 

Her şeyi derin bilgisiyle en akılcı şekilde değerlendirip, en kolayca çözer;

 

Başarma yeteneğini her koşulda herkese karşı sergileme üstünlüğünü gösterir…

 

Ve hayatını kendiyle, çevresiyle, dünyayla barış içinde özgürce sürdürmeyi başarır…

 

 

 

 

Bilge, kendini değerlendirebilmek için diğer insanların görüşlerini özünü yansıtan ayna olarak değerlendirir...

 

Böylece özünü onların gözünden daha net, daha somut, daha tarafsız, görüp;

 

Varsa hatası-kusurunu yeniden ele alıp düşüncesini yeni programıyla düzeltir…

 

 

 

Böylece her görüşe saygı duyup yanlışlarını düzeltmeyi başararak en olgun şekilde davranmış olur…

 

Çünkü hayatı boyunca, her an kendini yenilemeye, değiştirmeye, dönüştürmeye, her an açık olan bunu en akılcı biçimde başaran kişidir…

 

Öğrenmenin daha ileri adımlar atmayı başarmanın yaşı ve sınırının olmadığını bilir…

 

Bilge düşüncelerini her yeni bilgiyle tekrardan programlayıp bilinçaltına tam egemen olmayı üstün başarıyla uygular…

 

 

 

Bilge,  giysisi ya da yaşamını kolaylaştıran aletlerin dış görünüşleriyle insanları aldatabilecek olanları asla tercih etmez;

 

Bütçesine göre, olanakları elverdiği ölçüde, ama ihtiyaçlarını da görecek düzeyde olanları seçer…

 

O hayatının her anında kontrollü, akılcı, gösterişten daima uzak varlığını sürdürür…

 

Dış görünüşleriyle önce kendini sonra da diğer insanları asla aldanmaz;

 

Yanlış-abartılı-göz boyama-hileli görünmeye çalışanların gerçek yüzlerini maskesiz olarak görüp bilgece gülümseyerek geçiştirir;

 

Tüm niyetlerini birkaç saniyede çözme üstünlüğüne ve başarısına çocukluğundan beri ulaşmıştır…

 

Bu tür sahte görüntü veren kişilerin karşısında önce şaşırmış gibi davranır, birkaç saniye sonra ise sessizliğe bürünür…

 

Bu kişilerden yola çıkarak öz yaşamında varsa abartılı bir hareketi, farkında olmadığı kusurunu hızla düzeltmek için;

 

Bilinçaltında yeni oluşturduğu programlarını uygular-normale dönmeyi gerçekleştirip,

 

O engin bilgeliğiyle mutluluk limanında varlığını bilgece-usulüne uygun olarak sürdürür…

 

 

 

Bilge, tam bir strateji uzmanıdır, kazanamayacağı mücadelelere asla girişmez;

 

Kaybederse de üzülmeden sonuna kadar zararlarını kabul eder-itiraz etmeden bedelini öder…

 

Kaygısı oluşursa, onun ötesine bakar, olumlu taraflarını öne çıkartarak aklının aydınlığıyla olaylara bakıp çözümünü hemen uygular…

 

Olanaklarını ve birikimlerini son noktasına kadar çekinmeden kullanır;

 

Böylece akılcı ve matematik kararlarıyla yüzde yüz başarıya ulaşır…

 

Dürüst ve pozitif ilkelerinden asla ödün vermeden;

 

Yaşam isimli yolunda mutlulukların son zirvesine ulaşıncaya kadar, hiç durmadan mutluluk yoluna devam eder…

 

 

 

Bilge, başarısının sırrını-gücünü kendi ruh ve bedenini iyi tanıyıp;

 

Bilinçaltına her saniye hükmetmesinden-onu doğru etkin ve iyiliğe yöneltmesinden;

 

Her düşüncesinde barışçıl şekilde evrene bakış, kendi başta olmak üzere her insana daima adaletli davranıp bağışlamasından alır…

 

Yaşam öyküsünde şunu somut olarak görmüş, denemiş defalarca tanık olmuştur;

 

İyilik yapan kesin iyilikle, kötülük yapan kötülükle karşılaşmıştır-karşılaşacaktır;

 

Bu matematiksel kural olarak evrensel bir doğrudur...

 

O nedenle o hep iyi olmuş, iyilik düşünmüş, iyilikler yapmıştır;

 

Hayatının hiçbir döneminde kötü düşünmemiş, kötülük yapmamıştır;

 

Ayrıca iyilik düşüncesine sevgi-pozitif düşüncesini de ekleyerek muhteşem ve tartışılmaz bir örnek olmuştur…

 

O üstündür çünkü istese de kötü olmaz-kötülük yapamaz;

 

Çünkü doğuştan mayasında böyle bir olumsuzluk rengi yoktur;

 

Böyle bir fikri bile oluşmamıştır-olumsuz bir eylem yapmaz-yapamaz-yapmayacaktır…

 

Hem kötü insan olup hem de bilgelik makamına ulaşmanın olanaksız olduğunun ta doğuşundan itibaren bilincindedir…

 

 

 

Bilge, hayatı boyunca düşünce ve davranışları-ortaya koyduğu eylemleri;

 

Yaşam serüveni boyunca kendini-yaşama-dünyaya-evrene kanıtladığı için;

 

Hiç kimseye hiçbir şeyini ispatlama gereği duymaz;

 

Hiçbir iş ve çalışmasında kişilerin onayını da asla istemez...

 

Alkış, ödül, takdir, teşekkür gibi bir isteği de yoktur;

 

İç ve dışındaki evren ve yaşamın tüm dengelerini kusursuzca oluşturmuştur;

 

Stratejilerini her saniye değiştirme-istediği yönde yenilerini oluşturma yeteneğinin zirvesindeki bir üstün kişidir… 

 

O evrenin dönüşüm ve değişimiyle uyumlu olarak hareketini sürdüren dehadır…

 

 

 

 

Bilge, kovandaki arı gibi bildiklerini daha derinleştirip, geliştirip, geniş kitlelere ulaştırabilmek için durmadan çalışır… 

 

Arının bal yapmak için çeşitli çiçeklerden polen toplaması gibi;

 

O da her an gözleme, okuma, düşünme, yorumlama gibi etkinlikleriyle;

 

Hafızasındaki bilgi ve deneyimlerini sürekli arttırır;

 

Her an iletişim halinde olduğu çevresiyle de her an etkin olarak deneyimlerini genişletir…

 

Çünkü her nefesinde yeni ufuk ve yeni bilgilere ulaşma azmi ve kararlılığını aralıksız sürdürür;

 

Her yeni ölümsüz düşünceye ulaşmaktan büyük heyecan duyar;

 

Onlara ulaştığında inanılmaz doyumlar yaşar…

 

Mutluluğun zirvelerinin de zirvesine böylece çıkar;

 

Değişe-dönüşe-başkalaşa- bilinçaltını sürekli yeniden programlayarak;

 

ÜSTÜN İNSAN yolunda kararlı biçimde yürüyüp;

 

Ölümsüz izler bırakarak, hem aydınlanır-ışık hızıyla yaşam durmadan ilerler…

 

 

 

Bilge, tutamayacağı sözleri asla vermez;

 

Verdiği sözlerden asla caymaz, ölümü pahasına her sözünü yerine getirmesiyle tanınır…

 

Bu durumda elde edeceği sonuç ne olursa olsun hiç düşünmeden katlanır…

 

O durmadan kendini yenileyen, tazeleyen, yeni bakış açıları oluşturup;

 

Hayatını sil baştan yeniden yorumlayan üstün bir kişiliktir…

 

O her düşüncesinde pozitif değişmeleri-gelişmeleri elde etmeyi başarır;

 

Bunları ilişkilerinde hemen uygular-anlatır ölümsüz düşüncelerin yolunda durmadan ilerler…

 

Plan ve programlarını her zaman saydam biçimde yani içi-dışı görünecek şekilde gerçekleştirir;

 

Ancak önce ince şekilde düşünüp uzunca hesaplar yapar; daha sonra da harekete geçer…

 

Her hareketinde sıfır hata, yüzde yüz başaracağına inanmış kişi olarak istediği olumlu sonuçları alır…

 

O hayatı, eserleriyle, akıllı insanlarca sürekli taklit edilen, ölümsüz düşünceleriyle ölümsüz bir ölümlü örnektir…

 

 

 

Bilge, her insana karşı daima sınırsız hoşgörülü, altın kalpli, dünya iyisi, alçak gönüllülükte de eşsiz bir örnektir…

 

Yardımseverdir, kendini asla öne çıkartmaz, eğitime ve bilgiye her zaman önem verir; 

 

Her an yenilikçidir, üreticidir, bilgi sevdalısıdır, akıllı bir dünyalı, en  olumlu simge ve örnek bir kişidir…

 

Dünya insanlık ailesinin iyilik ve bilgi sembolüdür…

 

İyi bir evlat, arkadaş, kardeş, ağabey can dost, hoşgörü abidesi, paylaşımcı, adaletli, yasalara uyumludur;

 

Evrensel insan haklarına saygılı, mesleğinin zirvedeki en iyisi;

 

Mesleğinde üstün hizmet aşkıyla dolu evrensel değerleri hayatına uygulamayı başarma üstünlüğü olan örnek insandır…

 

 

 

 

Bilge, sahip olduğu her şeyi ihtiyacı olanlara sınırsızca sunmaktan mutluluk duyar…

 

Çocukluğundan başlayarak, hayatı boyunca her hareketinde çok kibar, nazik, özenli davranır…

 

Kendinden bir talebi olan her insanın isteğini emir sayar-karşılık beklemeden, ücret talep etmeden hemen yerine getirir…

 

Kendine sunulmak istenen bazı yardımları, ikram ve olanakları, her desteği kibarca reddeder…

 

Böyle davranmayı, bilgelik yolunda özgürce yürümenin gereği sayar-hiçbir zaman şikâyet etmez;

 

Yaşam anlayışı-insana evrensel bakışı-böyle davranmasını gerektirir…

 

Çünkü onun evrene-dünyaya-yaşama-insana, karşı daima böyledir, o her yaşında üstün erdemler sahibidir…

 

 

 

Bilge,  yaşam serüveni sırasında asla kötü davranmadığı, kötü düşünmediği;

 

Bu türlü olaylara neden olabilecek hiç bir yanlışa bulaşmadığı için;

 

Hayatı boyunca ya kendine tuzak kurulmaz ya da kurulan hiçbir tuzağa düşmez…

 

Çünkü kendinde, geçmiş ve geleceğinde tuzak kurulmasına neden olabilecek yanlış hareketleri, hatası, haksızlığı olmamıştır…

 

Gasp-hırsızlık yapmamış, kavga-yaralama olaylarına karışmamış, cinayet işlememiş, bireysel ve devletle olan ilişkilerinde yasaların çizdiği sınırlarını hiçbir şekilde aşmamıştır…

 

Böylece karşısına aniden çıkacak tuzak kuracak kişiler oluşturmadığı için rahattır-huzurludur-özgürdür…

 

Yaşamı boyunca güven içinde kendini aralıksız geliştirip, değişerek-olumlu yönde dönüşerek;

 

Işık hızında düşüncelerini ÜSTÜN İNSAN’ a yönlendirerek sahip hedeflediği programlarını sorunsuzca uygular…

 

 

 

 

Bilge, tüm zamanlarını özgür yaşamayı başarmış ender insandır;


O kendi özgürlüğüyle yetinmez;

 

Ülkesinin, çağında da tüm insanların özgür, mutlu, huzurlu, güven içinde olmalarını ister-hedefler…

 

Bu yönde toplum ve ülkesi için görevini fazlasıyla yaptığına inanır… 

 

Uzlaşmacı, paylaşımcı, hoşgörülü, özgür ruhuyla ölümsüz düşünceler üreterek hayat yolunda varlığını kararlı şekilde sürdürür…

 

 

 

 

Bilge, geçmişinde kendine yapılan, ya da az sonra, yarın, hatta 5 -10- 100 yıl, hatta ölümünden yıllarca sonra bile yapılacak olan;

 

Her türlü kişisel saldırıları, yanlışları, verilen zararları, affeder, bağışlar;

 

Böylece bilinçaltında büyük ve önemli bir yer tutan-ağırlık oluşturan olumsuz kayıtları silerek büyük bir yükten kurtulmuş olur…

 

Bilinçaltı çöplüğünü temizlediği için o bölüme artık olumlu-sevgi-mutluluk-hoşgörü-aşk düşüncelerini yerleştirir…

 

Böylece hem yer hem de zaman kazanmış olur…

 

Artık özgür, güvenli olarak ışıklı düşüncelerinin yolunda istediği şekilde ilerlemeye devam eder…

 

Hayatının bundan sonraki bölümünde artık hiçbir olay onu şaşırtamaz, şoke etmez;

 

Hata yapmaz, bir şey olmadan önce sonuçlarını görme yeteneğine ulaştığı için artık daha da güçlüdür… 

 

Çünkü anlayışı, yüksek felsefesi budur; bu onu diğer insanlardan öne çıkartır, örnek olarak yüceltir…

 

 

 

 

Bilge, henüz olgunlaşmamış olan kişileri dost edinmez, onlarla yola gitmez…

 

Kendi sürekli pozitiftir, her an olumlu yönde gelişip ve değişmeye devam etmektedir… 

 

Yeni ufuklar, yeni bilgi, görüş ve yorumlara ulaşarak her an daha ileri ölçüde olgunlaşmasını sürdürür;

 

Bu üstünlüğünü frekanslarının diğer kişilerce bozulmasına asla izin vermez;

 

Uzak durmaya çalıştıklarına her şeye rağmen yaşama sevinci, pozitif bakış, bardağın dolu tarafına bakması için sürekli yol gösterir…

 

Farklılık ve üstünlüğünü her yerde olduğu gibi burada da kanıtlar…

 

 

 

Bilge, her düşüncesinde açık, nettir; saklısı-gizlisi hiç yoktur;

 

O her şeyini, bilmek ve görmek isteyen herkesin gözü önünde yapar…

 

Kendiyle barışık, pozitif olduğu için her zaman neşelidir;

 

Şaka yapar, eğlenir, eğlendirir, güler, güldürür, düşündürür, aydınlatır, olumluya yönlendirir;

 

Bunları hayatın gerçekleri ve gerekleri olarak görür;

 

Çünkü bu onun her zamanki karakteridir… 

 

Her çağında, her yaşında tüm olumsuzluklara, haksızlıklara karşı durur…

 

 

 

Bilge, sevgi insanıdır, sanki bunun için doğmuştur, bunun için yaşamış-yaşamaktan zevk alır… 

 

Gördüğü ve göremediği tüm varlıkları sever bağrına basar…

 

Dünyalı olan her insanı ağacı, hayvanı, güneşi ayı, yıldızı, salatalık, domatesi de sever ama hiçbirinden hiçbir karşılık beklemez…

 

Bilinen ve görünen yardımları, evrendeki her şeye sevgisini sınırsız ve de koşulsuz olarak sunduğunun en somut bir kanıtıdır…

 

Hayatı bu güzel örneklerle sınırsızca doludur…

 

Yüreğinde sınırsız sevgi sadece Samanyolu galaksisini değil evrenin tamamını kucaklar artar bile…

 

Ve bir gün evrenin sevgiyle dolacağına, her şeyi sevginin kurtaracağına inanır…

 

Bu onun üstünlüğüdür ve diğer insanlardan ayırır…

 

 

 

 

Bilge, ölümünden sonra da yüzyıllarca da var olacağına inandığı ölümsüz düşüncelerin efendisidir;

 

Yöneldiği-peşinde olduğu her herhangi bir değere düşünceye ışık hızıyla hatta ondan daha da hızlı;

 

Ulaşır-değerlendirir-test eder;

 

Evrensel yasalar haline getirip dünya insanlık ailesine ücretsiz olarak sunar…

 

Klasik olarak bakılan kanıksanan sıradan olaylara bile başka açıdan, farklı boyutlardan bakar, değişik yorumlar;

 

Hepsini de ölümsüz düşünce ve formatında yeniden oluşturup sözlü-yazılı-kitap şekline getirir…

 

Diğer insanların hayallerinin bile ulaşamadığı bu özelliğiyle övünüp kendini farklı görmez…

 

Kibir, hırs, öfke, entrika, yalan, ayak kaydırma, kötülük yapma düşüncesi onda asla yoktur…

 

 

 

Bilge, bu serüvendeki rolü ve doğuştan gelen genlerinin kendine yüklediği sorumluluk nedeniyle;

 

Asla kötülük düşünmez yapmaz-kötü davrandığına çağında hiçbir insan tanık olmamıştır;

 

Zaten kötü insan bilge olamaz…

 

Aslında şunu rahatlıkla söylemek gerekir ki;

 

Her insanın içinde çok sayıda bilge, çılgın insan, deha, deli, hatta çok sayıda da ölü vardır…

 

Kişi bilinçaltında bu kimliklerinden hangisine yoğunlaşırsa onu ortaya çıkartıp yaşayacaktır…

 

Bilge bilinçaltı evrenini her defasından daha derin kazıp yeni daha üstün kişiliklerinin farkına varıp;

 

Onu yaşamayı başardığı için bilgelik kişiliğine-talip olmuş;

 

Onu yaşamayı başararak hayat felsefesi haline getirmeyi başaran üstün örnek kişidir…

 

Böylece ölümsüz düşüncelerini, kalıcı eserler halinde ortaya koyarak oradan da bir adım üstünde olan ÜSTÜN İNSAN’ a uzanmayı yükselmiştir…

 

 

 

 

Bilgenin yaşarken de ölümünden sonra beklemeyi umduğu en büyük ödül şudur;

 

Ölümsüz düşünceleri ve yapıtların iyi okunması-iyi dinlenmesi-iyi anlaşılmasıdır…

 

Ayrıca ölümsüz eserleriyle ölümsüzlüğe yükselenlerin arasında gelecekte yer alabilmektir…

 

Çocukluğundan itibaren tüm yaşamını buna göre programlamıştır, hayatının tamamını bu yolda gözünü kırpmadan harcamıştır…

 

Tarih ve zaman isimli iki bilge onun bu isteklerini ölümünden beklide onlarca;

 

Belki de yüzlerce yıl sonra değerlendirecek olsa da bilge buna da razıdır…

 

O adandığı bu yolda üstün düşüncelerin yılmaz kaşifi olarak yaşamaya devam eder…

 

 

 

Bilge, yaşamın engellerine karşı koyan, onlarla tek başına savaşıp her zaman kazanan bir kişilik ordudur… 

 

O bu mücadeleyi verirken kimseden hiç bir yardım-izin istemez;

 

Her zaman öz bilgisine, çok keskin hale getirdiği aklının gücüne güvenir…

 

O pek çok kişinin boş gezerek öldürmeye çalıştığı zamanının her saniyesini;

 

En verimli ve etkin biçimde kullanır…

 

Tek yaşadığı dünya serüveninde onun dostları sayısızdır, düşmanları ise hiç yoktur…

 

Yaşamın koşullar ne kadar zor olursa olsun o hiçbir zaman kin ve intikam peşinden koşmaz;

 

Varsa olumsuz düşünen insanlardan uzak durur;

 

Bu türlü kişilerle zorunlu olmadıkça aynı ortamda olmaz, onların dostlarını dost edinmez; 

 

Yaşamı boyunca kendisi de kimseye düşman olmamıştır-olmayacaktır…

 

Düşmanlık ve kötülük yapma duygusu doğasına aykırıdır; doğa yasalarına tam olarak uyar, göründüğü gibi yaşar, yaşadığı gibi görünür…

 

 

 

 

Bilge, zeki, keskin zekâsıyla her şeyi çağındaki on binlerce insandan farklı kavrayan, uyanık, bilinci açık;

 

Her an kendini, yaşamı, dünyayı evreni gözlemleyip doğru hesaplar yapan;

 

Aklını bir saniye öncesine göre daha da olgunlaştırıp-bilinçaltında yenilediği programlarını düşünce hızında uygular…

 

Eski düşüncelerini silip ÜSTÜN İNSAN nitelikleriyle yenileriyle donatan bir yetenektir…

 

Bilinçaltı, berrak, pozitif düşünce tohumlarıyla düzenlenmiş-çok bakımlı-çok verimli bir bahçesidir…

 

Her şeyi burada planlar, programlar uygulamalarıyla eşsiz bir örnektir…

 

 

 

Bilge de diğer insanlar gibi yüzde yüz ölümlüdür…

 

Her gün kendini aşarak, akıllı insanların ortaya koyduğu günün getirdiği en yeni-en son teknolojik bilgilere ulaşır…

 

Hayatı titiz-daha olgun yaşlarda gözlemleyip-okuyarak oluşturduğu özgün yorumlarla;

 

Yeni boyutlar kazandırdığı fikirlerini altın kalıplarda dünya insanlık ailesine sunar;

 

O yaşamının en ileri laboratuar olarak kabul eder;

 

Kendide orada sürekli özünü aşmaya çalışan yeni şekil ve görüntüleriyle yazılı ve sözlü eserler hazırlayan bilgedir…

 

Bazılarını kitaplaştırıp dünya insanlık ailesine ücretsiz olarak sunar…

 

O bir tür özlü sözlerin-ölümsüz düşüncelerin efendisidir…

 

Yaşamıyla, her gün, her nefeste evrenin belleğine kazır;

 

Yaşadığında anlaşılmasa bile gelecekte yeni kuşaklarca anlaşılmayı hedefler;

 

Daha önce kendi gibi bu yoldan geçenlerin evrensel izinden durmadan ilerler…

 

Onun sloganı şudur, yazmak için yaşar, yaşamak için yazan üstün bir örnek kişiliktir…

 

O yaptığı işe adandığı için mutlu insandır...

 

 

 

Bilgenin en büyük gücü özüne inanıp, kendini yenmesinden kaynaklanır… 

 

Yasadışı davranışı, devlete ve bireylere karşı hiçbir yanlışı, utanç duyacak bir davranışı yoktur…

 

Doğru durup-doğru davranıp-örnek insan olarak biriktirdiği mutlulukları ise saymakla bitmez…

 

Ruhu ve bedeni tam uyum içinde ışık hızıyla çağdaşlarının çok ilerisinde çalışır…

 

Özü-sözü hareketleri birbiriyle uyumlu akılcı yüreği sevgi ve aşkla doludur…

 

Her düşüncesi gibi bakışı da pozitiftir, her şeyi aşkla yapar-hayata geçirir…

 

Bilgece gülümseyen yüzüyle tıpkı kuyruklu bir yıldız gibi parlayarak;

 

Bu sahnedeki üstün rolünü kusursuzca oynar…

 

 

 

Bilge hayatını evrene nefesiyle oya gibi işler;

 

En doğru, en verimli, en kusursuz hale getirebilmek için durmadan işler…

 

Kimseye hiçbir canlı cansız hiçbir varlığa zarar vermemiştir asla vermek istemez… 

 

Her türlü kararını asla aceleye getirmez sonuçlar ne olursa olsun katlanır…

 

Hatalı gördüğü yerde aniden yön değiştirmesi gerektiğinde de bunu kahramanca çekinmeden yapar…

 

Ölüm dışında telafi edilemeyecek hiçbir yanlışın olmadığını bilir bu bilinçle davranır…

 

O hatalarını sıfıra indirip başarılarını yüzde yüze çıkarmayı başaran kahramandır…

 

 

 

Bilge, en güçlü silahın eğitilmiş bir akıl, kurşundan daha etkili ve caydırıcı olanın da söz olduğunun bilincindedir…

 

O yaşamın önüne çıkartacağı tüm engellerle akılla ve sözle savaşır, sözle barışır, sözün sihrine, gücüne inanır;

 

Bu konuda birinci sınıf olgun tam bir uzman ve de ileri örnektir…

 

Karşı taraf onu öldürmeye karar vermiş olsa da vazgeçer, gelip, eli dururken ayağını öperek özür diler…

 

Öyle sözler söyler ki, kanlı-kinli 40 yıllık düşmanları barıştırır…

 

Öyle sözleri vardır ki, aşkla-sevgiyle harmanlanıp kişilere inanılması güç doyumlar ve de bilgelikler sunar…

 

O kendi dünyasında ürettiği sözlerin efendisidir;

 

Sihirli sözler için yaşar, sözler için üretir, sözlerle sihirli dünyasını kuran ileri bir örnektir…

 

 

 

Bilge tüm görevlerini kusursuz yapan en başarılı üstün örnektir…

 

Çünkü o çok küçük yaşlarından başlayarak, her görevi en ince ayrıntılarına kadar, hatta fazlasıyla yerine getirmiş, en duyarlı, en çalışkan, en özverili kişidir…

 

Bu konuda olumsuz hiçbir davranışı olmamıştır, olmaz, olmayacaktır…

 

Yüzde yüz ölümlü olduğu bu hayatında başarılarını ve yeteneğini defalarca kanıtlamıştır…

 

Tam bir görev insanı, tam bir sorumlu kişi, tam bir emekçi örneğidir…

 

 

 

Bilge, yaşamı pahasına bedelini ödeyerek elde ettiği;

 

Ya da kendiliğinden oluşan en ölümsüz en değerli önemli bilgilerini;

 

Bazı kişilerin sır diye sakladığı her bilgisini-birikimini, renk, cins, dil, din, parti;

 

İdeoloji, sosyal görüş, meslek, ekonomik ve siyasi ayrıcalık gözetmeden;

 

Hiç düşünmeden herkese ücretsiz ve karşılıksız olarak cömertçe sunmaktan onur duyar…

 

Bu şekilde davranması onun yaşamı boyunca uyguladığı cömertlik felsefesini oluşturur…

 

Zaten varlık amacı da budur;

 

Amacı insanlığı karınca kararınca aydınlatmaktır…

 

Kâşifi olduğu alanda ölümsüz olduğuna inandığı düşüncelerini zaten bu amaçla üreten-ömrünü bu yolda harcayan bir fedakâr kişidir…

 

 

 

 

Bilge her an, gün, hafta, ay, yıl, on, yıl, ya da ömür boyu de mutlu olabileceği, diğer insanlarında uzun gelecekte yararlanmasını düşündüğü değerler dizisi oluşturmaya çalışır;

 

Bu değerlere emek verir, zaman harcar her bilgisini diğer insanlara sunarak mutlu olur…

 

Paylaşma-ücretsiz-sunma gibi konularda olduğu gibi sevgide-aşkta asla sınır tanımaz…

 

En küçük bir gülüş, bir başarı, sağlıklı yaşamak, özel bir sevgisini paylaştıkça mutlu olur…

 

Çağın teknolojisiyle Samanyolu galaksisinin bir köşesindeki bir basit olay, yeni bir gezegenin keşfi;

 

O gezegenlere yapılan yolculuk, bilimsel bir veri;

 

Bir buluş-keşif, gazetede okuyup-televizyonda öğrendiği bir haber onu mutluluktan havalara uçurur…

 

İnsanın geleceğinin evrenin her yeri, her köşesi olduğuna inanır...

 

Yüzyıllar sürse bile en üstün, mucize olan insan bunu mutlaka başaracaktır...

 

O mutsuzluğa yaşamı boyunca veda etme yüceliğine ulaşmış, bilinçaltını yöneten evrensel kraldır…

 

 

 

 

Bilge, aşılamaz-yenilemez-bilinemez ve görünmeyen engellerle karşılaşıp her şeyin anlamını yitirdiği anlarda bile karamsarlığa kapılmaz daha pozitif olur;

 

Aklını keskinleştirir, çok çalışır, emek harcar o engeller arasından ışıklı bir yol bulup kurtulma mucizesini yaşar… 

 

Hayat yolunda bir yıldız gibi olumsuzlukların arasından ışıklarını saçarak mutluluk okyanuslarına doğru aşıp gider…

 

 

 

Bilge, düşünceli, dengeli, öyle akılcı hareket eder ki;

 

Giriştiği tüm proje ve planını asla kaybetmez, kaybedeceği işlere zaten girmez…

 

Her türlü mücadele alanlarını kendi özgür iradesiyle seçer…

 

Hiçbir zaman başkalarının hedef göstermesini kabul etmez;

 

Onların adına mücadele verdiği görülmez…

 

Çünkü başkalarının dolduruş ve kışkırtmasından etkilenmez, attığı zarflara göre hareket etmez…

 

Kendini ilgilendirmeyen konulardan alabildiğince uzak durur…

 

Sadece kendi yöntemleri-bilgisi ve becerilerini kullanabileceği alanlarda etkinliğini sergiler…

 

Böylece olumsuz şekilde ortaya çıkacak tüm sonuçlarını cesurca kabul etmesi,  onu daha da çok güçlendirir…

 

Bilmeden neden olduğu varsa hatasından büyük dersler çıkartır;

 

Çok ince hesaplarla sıfır hata-yüzde yüz başarılı biçimde yolunda ilerler…

 

O hiçbir olayın uğrunda ölmeye değmeyeceğine inanmıştır;

 

Kendi özgür dünyasının özgür kralıdır…

 

 

 

 

Bilge, hayatının hemen her saniyesine tam olarak hâkimdir;

 

Hiçbir olay onun hayatı üzerindeki kontrolünü elinden alamaz;

 

Her zaman kendini kusursuzca yönlendirir;

 

Kontrol edemiyorum, yönlendiremiyorum, yardım edin dediği, anı olmamıştır-olmaz-olmayacaktır…

 

Yerine getiremeyeceği değerlerin bilinçaltında filizlenmesine izin vermez;

 

Ufak tefek şeyler hayatına girmeye çalışsa onlar gelmeden zihninden silip çöpe atar…

 

Böyle bir yüksek bilinç ve kendini yönetme üstünlüğüne sahiptir…

 

Bazen incir çekirdeğini doldurmayan şeylere de aldırmadan yoluna devam ettiği de olur…

 

Yolu patika gibi dar olsa da sanki dünyanın en büyük otoyolundan yürüyormuş gibi mutlulukla ölümsüz düşünceler ve yapıtlar üreterek hedefine ilerler…

 

 

 

Bilge, değişimin-dönüşüm gibi hareketin olmadığı yerde her şeyin durgunlaşıp paslandığı, ortamlardan hızla uzaklaşır…

 

Bu türlü olumsuzluklar onun doğasına yüzde yüz aykırıdır…

 

İnsanın değişimlere gözünü kapattığı;

 

Kendini geliştirme düşüncesinin olmadığı yer onun için zararlıdır;

 

O insanın zamanını yaşamadan öldürülmüş olarak kabul eder…

 

O sürekli değişimle kendini yenileyip ölümsüz düşüncelere ulaşmak için bilinçaltı derinliklerini aralıksız kazar;

 

Dünyayı, insanı, onun düşüncesini değiştirip yenilikler ve üstünlüklere taşımak için ölümsüz düşüncelerini evrene güneş ışıkları gibi karşılık beklemeden yayar…

 

Evrende peşinden gelip ona eşlik edecektir, buna inanır yolunda usta bir avcı olarak ilerler,

 

Zaten üstünlüğü de buradadır…

 

 

 

Bilge, yaşam isimli sanal serüvenin mimarı, işçisi, mühendisi, tuvalet bekçisi, şifacısı, ermişi;

 

Hastalık hüzün, mutluk sevgi, nefret, adalet, adaletsizlik, tohum, çiçeği ve meyvesi;

 

Çekirdek, toprak, su, hava, oksijen gibi A’ dan Z’ ye her şeyinin sadece kendi olduğunu bilir başka bir üstünlüğü de buradadır… 

 

O yaşam sanal(hayal) serüvende aralıksız olarak başarı-sevgiyi ve de hiç bitmeyen ebedi mutluluğun peşindedir;

 

Başarısızlığı-sevgisizliği mutsuzluğu her zaman reddeder…

 

Hedefindeki ÜSTÜN İNSAN ’a durmadan yürür, yorulmaz, bıkmaz, usanmaz, yılmaz bir kâşiftir…

 

O ölümlü olduğunu bilir ama düşüncede ölümsüzlüğü ister, ölümlü olan her değeri reddeder…

 

ÜSTÜN İNSAN olmak için yaşar-savaşır, başaramasa bile gerektiğinde bu yolda da ölür…

 

 

 

Bilge, bedeni ve ruhunu barıştırmış, ikisini karı koca yapmayı başarmıştır;

 

Bilinçaltı gücünü bu birliktelikten alır, inanılmaz başarılara imza atar…

 

Sonsuzdan sonsuza akan zaman okyanusunda beden-ve ruhundan oluşan gemisiyle yoluna devam eder…

 

Yaşam isimli serüvenden üst düzeyde emeğinin karşılığını böylece alır…

 

Ölümsüz düşüncelerinden oluşan kalıcı eserler vermek şeklinde olur…

 

 

Beden ve ruhu sağlıklı olarak yaşam isimli serüvenini ulaşabileceği son noktaya kadar zevkle, kahramanca taşır…

 

 

 

 

Bilge, bilinçaltının derinliklerine inip orayı kazdığında, deha düzeyinde, çalışkan, bildiğinden öngörülü üstün kişiliklere ulaşır…

 

O kişilikleri çıkartır, en iyilerinin rolünü yaşam sahnesinde sergiler…

 

Hoşuna gitmeyenleri kişilikleri ise bir daha karşılaşmamak ve yaşamına etki etmemeleri için siler atar…

 

İşi-gücü bilinçaltı tarlasını onarıp pozitif düşünce tohumlarını ekip, onlardan elde edeceği yeni ölümsüz düşünce ürünlerini;

 

Bir heykeltıraş gibi durmadan yontup istediği en üstün niteliklere kavuşturup içindeki;

 

Yeni benliğini çıkartıp ÜSTÜN İNSAN’ a daha hızlı-daha kısa ulaşmaktır…

 

Bunu başarmak için aralıksız mücadele eden yüksek bir örnektir…

 

 

 

Bilge, ölümsüz düşünce yolundaki çabaları sonunda aralıksız olarak başkalaşım süreçleri yaşar…

 

Düzenli özünü geliştirerek, durağanlaşmış-paslanmış-eskimiş düşünce kalıplarından;

 

Yola çıkarak, onlara yeni ulaştığı bilgi boyutlardan bakar;

 

Yeniden bildiği, gördüğü-kanıksadığı düşüncelerinde ötesindeki mesajlara yönelir…

 

Bir tür her sınırını aşıp-ölümsüz düşüncelere ulaşıp ölümsüz bir ve evrensel yasalar haline dönüştürür…

 

Duyulanların ötesindekileri duyar-anlatır, yazılanların ötesindekileri görür-bulur-alır yazar, yaşananların ötesindekini ister-orayı görür onları alır yaşar-yaşatır…

 

O özeldir, tekdir, sahneden inip gittiğinde de yeri her zaman hazırdır ve doğal olarak ölümsüzlerin yanıdır…

 

 

 

Bilge, dünyada gerçek dost olmadığına inanır;

 

En güvenilir tek dostu her zaman kendisidir…

 

Arkadaşı, sırdaşı her zaman en sevdiği ikinci kişi de içindeki çocuktur…

 

Her iki varlığı da her koşulda bilgenin yanında-yakınındadır-hatta içindedir…

 

Çünkü onlar bilgeyi aldatmaz, yalan söylemez, hile yapmaz, ihanet etmez, kötü-hileci değildir, sadık ve sıcaktır;

 

Her iki dostu da sorunu olduğunda koşarak gelir ve her sorunun çözümünde yardımcı olur…

 

Bilge üzüldüğünde, moralinin bozulduğunda hemen içindeki çocuğu yardıma çağırır;

 

Sanki ışıktan bir huzme olarak hemen karşısına gelir, durur bir isteğinin olup olmadığını sorar;

 

Bilge onunla hayatın farklı frekanslarına girer;

 

Farklılaşırlar, her şeyi birden bire onun gözünden değerlendirir…

 

Bir iki nefeslik kısa zamanda huzur bulur, durulur, sakinleşir, durulur, dünyaya yeni gelmiş gibi yeni bir gözle değerlendirir her şeyi;

 

Hayata yeni doğmuş ve şimdi başlamış kadar saf olarak döner…

 

Yüzde yüz ölüm olan bu hayat yolunu ışıklı izler bırakarak, yürümeyi sürdürür…

 

 

 

Bilge, hayatta kayıtsız şartsız kendine inanır-güvenir; en büyük gücünü de bilinçaltından alır…

 

Ölümsüz düşünceler yolculuğuna da kendinden aldığı bu güçle çıkmıştır…

 

Ona göre, insan isterse her şeyi başarır, düşündüğü tüm hedeflere ulaşabilecek bir yapısı vardır;

 

İçindeki bilinçaltı cevherini kadim ve çağdaş bilgilerle işleyerek her yaşında aydınlanabileceğine inanır; 

 

İnsan kendini asla küçümsememeli, çok çalışıp-okuyup-gözlemeli-yeni bilgi ve yeniliklere kendini açık tutan bir öğrenci olmalıdır…

 

Düşünceleri, eserleri çağında anlaşılamasa bile, gelecekte daha bilinçli ve aydın şekilde yetişecek olan yeni kuşak insanlar onu anlayacaktır;

 

O kuşağın ışığına gereksinim duyup çok sağlam şekilde oluşturduğu ölümsüz düşüncelerinin peşinden geleceklerine inanır…

 

O her insanın her zaman, inanılmaz üstünlükleri olduğunu;

 

İçindeki ÜSTÜN İNSAN’ ı fark etmesiyle olanaklı olduğunu saptamıştır…

 

İşte bilge yüzde yüz ölümlü olduğu bu hayatında bunlara inanır;

 

Sürprizlerle dolu bu serüvende insanlara ışık olma, mutluluğu bulup yaşayarak yapıtlarını ortaya koyarak üstünlüğünü kanıtlar…

 

 

 

Bilge, yardımseverliğini-paylaşımcılığını-iyi insan olduğunu hayatı boyunca defalarca kanıtlamıştır…

 

Yolda kalmışa, hastaya, tökezleyip düşene, ağlayana, mağdura, mahcuba;

 

Renk, cins, dil, din, mezhep, sosyal statü, politik ve ekonomik güç durumlarını gözetmeden olanakları ölçüsünde yardımcı olur…

 

O insana-canlı cansız her şeye ve herkese yardım etme, eksiklikleri tamamlama, acısını dindirme;

 

İlaç olma, olumsuzluklarını olumluya dönüştürerek yaptıklarıyla örnek olmaya kendini adamış en büyük ustadır…

 

Ömrünü bu yolda feda eden yaşamı ve ölümsüz düşünceleriyle de tüm evreni kucaklayan ölümlüdür…

 

 

 

Bilgenin en büyük onuru başyapıtı hayat isimli eseridir… 

 

Ana rahminden itibaren yazmaya başladığı hayat isimli kitabının her sayfasını en büyük erdem, en büyük başarı, sevgi ve saygıyla doldurur…

 

Başyapıtında bu gezegende doğan her insanın yüzde yüz öleceğini anlatır;

 

Ölümsüzlüğün sanatla felsefeyle olduğunun altını çizer…

 

Yüzde yüz ölümlü olan bilge evrensel bakışıyla insanları sınıfsız, sevmeyi, her insan özürlü de olsa mucize ve saygıdeğer olduğunu ifade eder…

 

İnsanı mutluluk yolunu, aşkı, sevgiyi, paylaşmayı, dürüstlüğü, erdemi, hoşgörüyü, adaletli davranmayı önerir;

 

O hayatı boyunca ölçüde-tartıda hile yapmaz, yalan söylemez, ihanet etme, sözünden dönmez, geçici yaşamda her zaman erdemli olmayı, sevmeyi, sevilmeyi A’ dan Z’ ye anlatır…

 

Sadece diğer insanlardan daha akıllı olan insanlar onu fark eder, ölümsüz düşüncelerinin ve eserlerinin peşine düşer okur, yaşar, anlatır-yaşatır…

 

 

 

 

Bilge, doğduğu andan-ölümüne kadar olan her süreçte kendiyle çok mutlu, sevinçli ve doyumludur;

 

Kendinden hoşnut-özüyle barışık huzurla dolu büyük bir evren gibidir…

 

Böylece yaptığı her işi-her hareketini sevgiyle, coşkuyla-aşkla yapar…

 

Her yönüyle özeldir, yaptığı işinde, düşüncesinde çalışma yöntemlerinde diğer insanlardan farklıdır…

 

Örneğin nefesini içine çekerken onun lezzetine varır, neredeyse damağında ezerek-tadının bilincine vararak yutar bundan aşırı doyuma ulaşır zevk alır…

 

Suyu mutluluk iksiri olarak sevgiyle-kana kana içer;

 

Beslenirken, yürürken, düşünürken, okurken-yazarken, yorumlarken,  konuşurken her şeyi sevgiyle yapar;

 

Diğer insanlarla karşılaşırken, hatta çişini yaparken bile doyumların en zirvelerine ulaşır büyük zevk alır…

 

Akılla ulaşamayacak aşkın zirvesi ve doyumlarına çıkar; yapıtlarıyla ölümsüzlüğü hak etmiş en üstün örnektir…

 

 

 

Bilge, üstün olarak bilinenden daha zeki, zirvelerin zirvelerindeki en parlak, en ışıltılı muhteşem bir akla sahiptir… 

 

Ama bu üstünlüğünü asla olumsuz, kötü amaçlarla, kullanmaz…

 

Bu yeteneğini, parlak fikirlerini, insanları eğitmek, tekâmül ettirmek, onları daha bilinçli hale getirip:

 

Kendilerinin farkına vardırarak içlerindeki ÜSTÜN İNSAN’ ı keşfetmelerine yöneltmek ister…

 

Bunun için iyilikçi, barışçıl,  hoşgörülü, bağışlayıcı, affedici, sevgi dolu örnek insan olarak yaşar;

 

İnsanların mutluluğunu çoğaltıp sevinçli-coşkulu yaşamalarına örnek olmaya çalışır…

 

Ölümsüz düşüncelerini ve eserlerini tüm insanlık ailesine karşılıksız olarak sunar…

 

Onun eserlerinden her konuda olduğu gibi sadece akıllı insanlar yararlanabilir…

 

 

 

 

Bilge, çağın hastalığı olarak nitelenen içi boş ya da dolu olan endişe tuzaklarından hep uzakta yaşar…

 

Bu engellere karşı her zaman çok duyarlıdır…

 

Endişenin en küçük bir tutkusunu bile engellemesine izin vermez, vermemiştir, vermeyecektir…

 

 

Bilge her konuda tasasız, endişesiz, kaygısız yaşama alanında insanlara en üstün örnektir…

 

Çünkü ta çocukluğundan itibaren bilinçaltına tam egemen olduğu yukarıda sayılan olumsuz duygularını tamamen yenip yok etmiştir…

 

Matematiksel olarak gerçekleştirdiği tutkularını hayatına uygulamayı başarmış, endişelerini aşıp ve hedefine ulaşmıştır…

 

Üstün akıl sağlığıyla sürdürdüğü varlığında yaşama heyecanını tutkularını asla yitirmez;

 

Öğrenme isteğini hep canlı, taze ve iştahlı tutar;

 

Hayat isimli altın kozasını örmeyi ısrarla-inatla-başarıyla-ölümsüz düşünceler ve eserler ortaya koyarak sürdürür…

 

 

 

 

 

Bilge, bilinçaltı bahçesinin en usta-üstün-en yetenekli bahçıvanıdır;

 

Her nefesinde oraya en seçkin, en olumlu düşünce tohumlarını ekip en verimli ürünler hasat etmeyi başarır;

 

Pozitif olan ölümsüz düşüncelerine durmadan şekil veren heykeltıraş titizliğinde çalışır…

 

Beğenmediği bazı bölümlerini yontar atar, bazılarını küçültür, bazılarına eklemeler yapar…

 

Eskilerini çöpe atarak yeni yorum ve yeni ufuklara ışıklı olanlarıyla devam eder…

 

Düşünce hızında kendini her nefeste yeniden programlayarak farklı ve de ÜSTÜN İNSANA taşımayı başarır…

 

Hayatı-yaşamı-dünyayı-insanı, onun gibi objektif gözlemleyip yorumlayan yok denilebilir…

 

Yaşam isimli eserinin başrol oyununda ulaştığı bilgileri nedeniyle üstünlüğünü her zaman ortaya koyar…

 

 

 

Bilge, hayatın önüne çıkarttığı ve karşılaştığı engellerin, dokusu, etkisi, yetkisi ne olursa olsun;

 

Üstün şekilde keskinleştirdiği ışıklı aklı sayesinde hepsinin altından rahatlıkla çıkmayı başarır…

 

Çünkü bilinçaltını en doğru, en etkin kullanan kişi gücüyle o tüm bu engelleri yenip çözer;

 

Üstün bir kişi olarak hedefine durmadan ilerler…

 

Ulaştığı ölümsüz düşüncelerini evrensel yasalar halinde insanlık ailesine sunan;

 

Ortaya koyduğu düşünce ve gözlemleriyle yazdığı eserleri nedeniyle insanların hafızalarında varlığını sürdürecektir…

 

 

 

Bilge, çocukluğunda ailesi tarafından bilgeliği gözlemlenmiş, test edilmiş, onaylanmıştır…

 

O hayatının kalan diğer bölümlerinde de içindeki çocukla birlikte;

 

İzleyeceğine inandığı ışıltılı ayak izleri olan denemelerini üretmiştir;

 

Bu amacını aklından bir an bile çıkartmadan, sevinçli, mutlu, örnek insan olarak hayat yolunda varlığını sürdürmektedir…

 

 

 

Bilge, hesap hataları yüzünden önüne çıkan kendinden kaynaklanmayan engellerden dolayı-istemeden de olsa zor duruma düşebilir…

 

Ama uzunca süren hayatı boyunca küçük bir ikiyi geçmez;

 

Bundan kaynaklanan rahatsızlığın yüzde yüz geçici-bitici-yitici olduğunu en başından bilir…

 

Her insan gibi hesaplarının bazı bölümlerindeki yaptığı görünmeyen hataları hemen belirler;

 

Kısa bir zamanda hemen dönüp düzeltmeyi başarır…

 

Var gücüyle kurtulma çareleri arar-bulur uygular;

 

Geride kalan ömründe bir daha aynı yanlışı yapmaz…

 

İleri yaşında sıfır hata, yüzde yüz başarıyla sürekli gülümseyen aydınlık bir yüzüyle örnek şekilde hayatına devam eder…

 

 

 

Bilge, sıradan engellerden olan yoksulluk, hastalık, başarısızlık, kalp kırıklıkları anlaşılmamak gibi;

 

Hiçbir olay onu şaşırtmaz-şok edemez-yanıltamaz-hata yaptıramaz-yolundan döndüremez… 

 

Hatta cezaevine bile düşse yine de ruhunun ve içindeki ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşma ilkesinden ve de özgürlüğünden ödün vermez…

 

Çünkü en büyük hapishane tüm korkularını yenmiş, uçsuz bucaksız özgürlüğe ulaşmayı başaran seçilmiş bir kişidir…

 

Bu özgürlük yükseltip, olgunlaştırmış, özgür ölümsüz düşüncelerin merkezi-kaynağı yapmıştır…

 

Toplum için kanaat önderi, lider olarak deniz feneri gibi pozitif düşüncelerin ölümsüz kaynağı ÜSTÜN kişidir…

 

 

 

Bilgenin hayatında geçmiş ve gelecek yoktur;

 

Sadece her şeyin sonsuz şimdinin yani “AN” ın yaşanabileceğine inanır;

 

Kendini içinde bulunduğu “AN” da yaşamaya yoğunlaştırır…

 

Tüm düşüncelerini, hareketlerini, üretimlerini sonsuz şu “AN” için de planlar ve de uygular…

 

Hayatı yani her “AN” ı yeni, her “AN” ın da kendisi de hep yeni olmayı-yenilenmeyi-yeniden;

 

Doğmuşçasına yeni programlarla hayatını kucaklayıp-sevip-sevilmeyi-mutlu olup doyumlara ulaşmayı başarır…

 

Diğer insanlardan farklı olarak geçmişte kalan bazı olumsuzlukların önünü kapatıp atılım yapmasını engelleyen;

 

Bilinçaltındaki her türlü olumsuzluğu söküp-silip attığı için önü her zaman açık, örnek, yükselmeye uygun bir durumdadır…

 

Onu diğerlerinden öne çıkartan da bu üstün yeteneğidir…

 

 

 

Bilge, evren-dünya-yaşam-insanı anlamaya kendini adamıştır;

 

Bu nedenle pozitif düşünceleri egemenliğine alıp başarıyla yönettiği inanılmaz bir bilinçaltı bahçesi oluşturmuştur…

 

Hata-acı-başarısızlık-korku-endişe-içi boş anlamsız düşüncelerin önünü tıkayan olumsuzlukların özüne verdiği tüm zararları bağışlayarak onların oluşturduğu tüm yüklerinden kurtulmuştur…

 

Bedeni, ruhu, cinselliği, fiziki görüntüsü ve her yönüyle özünü-hoşgörünün zirvelerine taşımış;

 

Evrensel bakıp-ölümsüz düşünceler ortaya koyma yüceliğine adanmış, hayallerine ulaşmıştır…

 

 

 

 

 

Bilge, normalin üstünde bir zekâya sahip ve sezgi ve öngörülerinde çağdaşı insanlardan çok ileridedir…

 

Böylece geleceği, başlamadan önce görür tedbir almayı başarır…

 

Emin olmadığı konularda asla acele etmez-harekete geçmez;

 

Attığı her adımda hesaplarını tam yapar;

 

Böylece hayatta sıfır hata yüzde yüz başarıyla ilerler…

 

Yeni fikir-bakış üreterek farklı yorumlarla, bilinenin ötesindeki bilinmeyen ufukları görür, işaret eder, yaşar, yaşatır-anlar-anlatmayı başarır…

 

Bu şekilde ölümsüz düşünce dünyasının okyanuslarına ulaşır…

 

Huzur adası, mutluluklar ülkesi, güzellikler yurdu küçük mutlu bir dünyadır…

 

Böylece pozitif baktığı ve davrandığı her durumdan, her hareketinden karlı çıkar;

 

Zararlarını en aza indirir, hatta sıfırın altına bile çekmeyi başarır…

 

Özgün ve yenilikleri sayesinde her türlü mutluluk ona kendini sunmak için sıraya girip bekler…

 

 

 

Bilge, insanın insana sıkıntı veren her türlü olumsuzluklarından oldukça uzak durur;

 

Her değere bunların üstünden bakar, düşünür, kararını verir, pozitif olarak hayat yolunda ilerler…

 

Her hareketi ölçülü-önceden hesaplaşmış, sıfır hata yüzde yüz başarıya göre programlıdır…

 

Onun en güçlü yanı her zaman ve her koşulda çok iyi eğittiği-keskinleştirip güçlendirdiği aklıdır…

 

Her sözünde, her davranışında aklının aydınlığı vardır…

 

Tüm sorunların aklının yoluyla çözülebileceğine inanır, bunu gerçekleştirir…

 

Bu yöntemiyle ta çocukluğundan beri kusursuzca kullanan en seçkin ve en zeki insanların arasında yer alır…

 

Her saniyede defalarca yeni bilgilerle sil baştan programlamayı başardığı keskin aklı sayesinde;

 

İnsanı-dünyayı-yaşamı evreni, farklı yorumlar, farklı düşünür;

 

Ölümsüz düşüncelerine ulaşıp ağzından çıkan her sözü evrensel kanun niteliğindedir…

 

O her yaşında iyi örnek üstün insandır…

 

 

 

Bilge, kendini sevdiği, ruhu ve bedeniyle ömür boyu barışık olduğu için canlı-cansız;

 

Görünen görünmeyen her şeyi sever;

 

Her varlığa merakla aşk ve sevgi gözüyle bakar…

 

Sanki ilk ve son defa görüyormuş gibi saygıyla, imrenerek, takdir ederek inceler;

 

Ve onlardan evrensel dersler çıkartır;

 

Üstelik her varlıkta kendini de gözlemlemek olduğunu bilinciyle hareket eder…

 

İnsanlara yeni ufuklar, mutlu ve başarılı yaşamanın sevincini ve yollarını işaret eder…

 

O doğanın tüm yaşam yasa her türlü yaptırım-değişim isteklerine yürekten bağlıdır;

 

Doğa yasasını takdir eder, saygı duyar, uygun yaşamayı en büyük erdem sayma üstünlüğüne ulaşmıştır…

 

 

 

Bilgenin öngörüsü, içgüdü ve sezgileri diğer insanlardan ileri zengin ve inanılmazdır;

 

Sonsuz geleceği değerlendirme yeteneği eşsizdir…

 

Bilge iyi, doğru bilen-bilgilerini toplumu ve çevresini yararlandıran-düzgün erdemli-dürüst kişidir…

 

Kalıcı düşüncesiyle gelecek kuşaklara ışıklı yol olmayı hedefler…

 

O yaşarken verdiği sözlü mesajları, hem de eserleriyle ortaya koyduğu;

 

Eserleriyle insanlığın önünü aydınlatma üstünlüğü ve farkını oluşturur…

 

 

 

 

 

Bilge, çağında, içindeki toplumda genellikle anlaşılmaz; 

 

Çünkü ulaşmak istediği düşünceleri sonsuz geleceği hedefler;

 

Oysa o döneme daha çok vardır, çağındaki insanlar, henüz bilinçten uzak olduğu için;

 

Uzun geleceği onun gibi düşünemedikleri için;

 

Söylediklerini, ölümsüz düşüncelerini değerli bulmazlar;

 

Bilge ise toplumdan binlerce yıl ilerisini düşünüp yaşadığı için;

 

Çağında anlaşılıp anlaşılmamayı önemsemez…

 

O güneşin ışıklarını sormadan-cömertçe tüm evrene karşılıksız yaydığı gibi;

 

Ölümsüz düşüncelerini insanlık ailesine karşılıksız yaymaya devam eder…

 

Gelecekte de anlaşılıp–anlaşılmamasını asla önemsemez;

 

Konu üzerinde fazla düşünmeden, adandığı görüş ve düşüncelerini yazılı-sözlü olarak;

 

Nefes aldığı sürece aralıksız olarak evrenin hafızasına kazımaya devam eder…

 

Farklı bakıp, öyle görüp, çoğunluktan değişik yorumladığı;

 

Düşüncelerini her nefesinde yeniden programlamayı, kendini aşma üstünlüğüyle yazdığı eserleriyle en ölümsüz örnektir…

 

Gelecekte ölümsüzler arasındaki yerini kesin alacaktır…

 

 

 

Bilge, hak etmediği hiçbir şeyi umut etmez, hiçbir şeyden korkmaz çünkü o hep özgürdür…

 

O geçmişindeki olumsuzluklarını oluşturan korku, endişe, kaygı, aldanmışlık, başarısızlık, hatalar;

 

Hayal kırıklıkları, kaygı, endişe, mutsuzluk, karşılanamayan istekler, içgüdüler, iç dürtüler;

 

Kıskançlık, cahillik, ilkel duygular, öngörüsüzlük, içi boş kayıtlarını hepsini bilinçaltından silip atmış;

 

Ve onların anlamsız yüklerinden yaşam boyu kurtulmuştur;

 

O her bakışında hareketinde kuşlar kadar hafifleyip özgürleşmiştir…

 

 

 

 

Bilge yaşadığı her saniyeyi altın tepside sunulan dünyanın tüm altınlarından daha değerli;

 

Sadece bir kez elde ettiği devasa fırsat-mucize bir ödül olarak kabul eder…

 

Kendine sunulan her nefesi büyük bir ödül olarak alıp yaşar;

 

İkinci kez yaşama şansının olmadığını çok bildiği için, mutluluğu sınırsız şimdi olan AN’ da elde edip yaşamayı başarır…

 

Bunu ölümsüz düşünceler ve ortaya koyduğu yapıtlarla taçlandıran üstün kişiliktir…

 

 

 

Bilge hayatı boyunca hiçbir konuda asla şikâyet etmez-etmeyecektir…

 

En yakınları başta olmak üzere tüm insanlık ailesinden beklentisi-isteği yoktur;

 

O hiç kimseye küsmez, kırılmaz-darılmaz, kimsenin arkasından konuşmaz, kıskanarak hor gözle bakmaz…

 

Tüm varlıklara derin şekilde diğer insanlardan farklı bakıp gözlemler yapar;

 

Birinin mutluluğuyla mutlu, sevinciyle sevinçli, başarısıyla başarılı olur; sıkıntılarına onlardan fazla üzülür insanlardan üstünlüğü buradadır…

 

 

 

 

Bilge, iyi bir gelecek okuyucusu, öngörü ustası, inanılmazları fark etmesini bilen eşsiz bir kâşiftir;

 

O doğduğundan beri öncelikle kendi ruhunun derinliklerini-bilinçaltının gücünün etkisini gözlemleyip keşfeder:

 

Diğer insanlardan çok ileride, yaşamının ustaca yönetir;

 

Her an yenilemeyi başardığı bilinçaltının daha ileri programlar sayesinde düşünsel olarak hep yükseliştedir;

 

Bu yaşamı boyunca durdurulamaz bir süreçtir, bilge toplum içinde artık hep yüksek ve üstündür…

 

Böylece ÜSTÜN İNSAN olma yolunda düşünce hızıyla ilerler;

 

Evrensel yasalar haline getirdiği ölümsüz düşünceleriyle sonsuzluğun yolcusu olarak hayatına devam eder…

 

 

 

Bilgeyi hiç kimse, güç, değer kötü insan yapmaz, yapamaz, ona kötülükte yaptıramaz…

 

Attığı her adımda daha iyi olmak, daha çok iyilik yapmak isteğini ve düşüncesini olgunlaştırır;

 

Bunun için durmadan hesaplar yapar, toplar-böler-çarpar-çıkartır-sağlamalarını yapar…

 

Çünkü o daha ÜSTÜN İNSAN olmanın evrensel iyiliğin yolcusudur…

 

Bilge bu güzelliklerinin ışıklarını hem dünya insanlığına, hem de evrene yaymakta kendini her an sorumlu hisseder…

 

Ona yaşadığı dönemde “FİLOZOF” diyenler de vardır;

 

O bunlara aldırmadan bilgeliğin ışıklı düşünce izlerini peşinde bırakarak bir yıldız gibi sonsuzluğa doğru yürüyüşünü sürdürür…

 

 

 

Bilge, için yaşadığı çağın, ülkenin, kültürün, insanlar topluluğunun, hatta yaşın önemi yoktur;

 

Annesinin karnında başladığı dinleme-öğrenme-kendinin ötelerine ulaşma hedefi için her zaman aktiftir…

 

Hayatın sunacağı her bilgiyle yeni düşünceler oluşturabilmek için o her zaman öğrenme ruhunu korur…

 

Çünkü her nefesinde durmadan kendini yenilemesi özünü aşması gerekmektedir;

 

Bu nedenle düzenli çok okur, derin gözlemler-tahliller yapar, çalışır, üretir, sıfır hata, yüzde yüz başarılı sonuçlara ulaşır…

 

Her yaşında diğer insanlardan daima zeki-bilinci öğrenmeye açık ve kapasitesi olağanüstü yüksektir…

 

Bilir ve farkındadır ki, ilerleyen yaşlarında, ötelerinin ötesindeki-üstünlüğe ulaşacaktır, yaşı onu bağlamaz…

 

O her zaman yüreğinin sesini çok dikkatle dinler;

 

İçindeki ÜSTÜN İNSAN’ ın kalp atışını, nefes alışlarını hisseder;

 

O zamana hükmetme bazen onunla, bazen önünde koşmayı başaran muhteşem insandır;

 

Her algılarını daima açık tutarak yüreğinin sesini dinler, onu fark edebilmek için çırpınır…

 

Çünkü içinden çıkıp kendini fark ettirmek için uğraşan daha başka üstün kişilik vardır…

 

Kendini daha da yükseklere taşıyacak-daha da ışıklı yollar gösterecek olan;

 

On binlerce yıllık hafızasıyla içsel mesajlar veren bu kişiliğin bilincine varan seçkin-seçilmiş bir ÜSTÜN İNSAN’ dır…

 

İçindekini fark ettikçe, heyecanlanır, bazı özelliklerinin mesajlarını alıp hayatına uygular…

 

Öyle bir deniz, öyle bir sudur ki ÜSTÜN İNSAN’;

 

Onun sunacağı bilgiye ihtiyacı olan bilge peşinden gider, koşarak, düşünce hızıyla yetişmeye çalışır…

 

Pek çok özelliklerini de alıp, öğrenip, hayatına uygular;

 

Örnek ve aydın kişi olarak ölümsüzlük düşüncelerini eserler-sözler yazar-anlatır-kitaplar halinde yayınlamayı başarır…

 

 

 

Bilge de her insan gibi sınırsız hayaller kurar;

 

Farkı, inandığı hayallerinin peşinden gider ve gerçekleştirir onları yaşar-hayatına katar;

 

Böylece diğer insanlardan üstün olarak mutlulukların zirvelerine ulaşır…

 

Her düşüncesi, bakışı, yorumu, attığı adımı pozitiftir hesabını daima doğru yapar;

 

Onun hayalindeki hedefi öyle özel, öyle güzel ışıklıdır ki;

 

Orada karanlığın zerresi bile yoktur;

 

Dünyasında her şey olumlu, yapıtları kalıcı ve ölümsüzdür;

 

Sosyalliğin zirvesine yaşar, bilge çevresindekilere mutluluk sihrini sunar…

 

 

 

Bilge, dünya gezegeninde 200 milyon canlılar içinde ölüm bilincinde olan tek varlıktır…

 

O çocukluğunda bunun bilincine varmıştır…

 

Normalin üstünde bir zekâya sahip olduğu için insanlardan değişik bakar, yorumlar öyle yaşar…

 

Yaşam isimli mucize eserinin en büyük en büyük kahramanıdır…

 

O nun işi-gücü özünü ve bilinmeyenleri keşfedip bilinçaltına egemen olup;

 

ÜSTÜN İNSAN yolunda hızla ilerleyip;

 

Diğer insanlardan farklı şekilde kalıcı düşünceler ortaya koymaktır…

 

O bunu A’ dan Z’ ye üstün şekilde başarıp tüm dünyaya yaşarken göstermiştir…

 

 

 

 

Bilge, her yaşında, susmanın en büyük politika olduğuna inanır…

 

Hayat çizgisinde bu düşüncesini kararlı biçimde uygular…

 

O konuşmaktan daha çok susması gereken yerleri çok iyi belirleyip uygular;

 

Susmanın bazen büyük cevap, erdem yücelik olduğu için her yaşında cesaretle uygular…

 

Ölümsüz düşünceleriyle ortaya koyduğu en önemli savı da zaten budur…

 

Üstünlük ve yüceliği, burada başlar-ömür boyunca devam eder…

 

 

 

 

Bilge, yaşadığı çağda e güvenilen-söylediklerine önem verilen ve inanılan kişidir;

 

Onun erdemleri konusunda çağdaşları olan herkes hemfikirdir;

 

O temiz dürüst iyi dost, erdemli insan-pozitif bir kâşiftir…

 

Hep ölümsüz düşüncelere ulaşabilmek için dayanılmaz istek duyar;

 

Her an sınırsız enerji üreten nükleer bir reaktör gibi çalışır…

 

O en zor olan mutlu olup-mutlu etmeyi seçtiği için mücadele savaşçısıdır…

 

Saf, berrak, değişmez, billur gibi ölümsüzlük bilgisini konuşma, yazı ve yapıtlarıyla;

 

Coşkulu biçimde görsel-işitsel olarak evrene kazır…

 

Ve buna karşılık hiçbir bedel-asla geri dönüş beklemez...

 

 

 

 

Bilgenin sohbet ve arkadaşlığına insanlar gereksinim duyar;

 

Her zaman en çok aranır, toplantılara sıkça davet edilir;

 

En güven veren kişi olduğu için ortaklık iş teklifi yapanların sayısı da bir hayli fazladır…

 

Çünkü odalar dolusu altınlar emanet edilse de yıllar sonra-en küçük bir eksilme olmadan sahibine teslim eder;

 

Doğuştan saf-temiz bir tarafından bakınca içi-öteki tarafı da görünen aflıktadır…

 

Bu nitelikleri yaşamı haline getiren üstünlüklerle dolu ender insandır…

 

Yaptığı büyük güç, emek ne kadar önemli olursa olsun asla böbürlenmez;

 

Bu niteliklerini çevresindeki insanlar söyler, onu her zaman onurlandırırlar…

 

O ölümsüz düşüncelerin ölümlü varlığı olarak hayatını sessizce saygıyla özgürce sürdürür…

 

 

 

 

Bilge, hayatı boyunca her zaman uzak ışığı seçmiştir…

 

Işığın olduğu yerde, ihanet, yalan, hile, entrika, pusu, entrika, başarısızlık, adaletsizlik olmaz…

 

Her düşüncesinde insan soyunun binlerce yıllık bilgeliği ve sönmeyen ebedi hafızasının ışığı bulunur…

 

Bu da insanı ÜSTÜN İNSAN götüren yolun ölümsüz ışığıdır; 

 

Bilgenin ulaştığı düşünceleri de insan soyunun eski bilinçaltı kayıtlarından aldığı ebedi ışığı yansır

 

O da bu ışığı daha etkinleştirerek yaşadığı çağdaki insanlara sözlü-yazılı-eser olarak sunar…

 

Düşünceleri de pozitif ışıktır-ona ulaşmayı başardığı için mutlu ve yüksektir…

 

O bu yolun vazgeçilmez bir yolcusudur; ÜSTÜN İNSAN olarak bilinir…

 

 

 

 

Bilge, insan yaşamını nadir bir çiçeğe benzetir;

 

Onun gibi önce tohum, sonra fidan ve çiçek olmuştur…

 

Yaş aldıkça çiçeklerin mevsimlere göre rengi solduğu gibi, değişmiş-dönüşmüş-yavaş yavaş;

 

Gözünü geldiği yere toprağa diker;

 

Tıpkı çiçek gibi son durağına ulaşır;

 

Solarak yavaş yavaş kopar ve de düşer yok olur…

 

O bu düşünceye her ölümlünün izlediği;

 

İnsanları-bitkileri ve hayvanların yaşam döngüsünü gözleyerek ulaşmıştır…

 

O nedenle toprakta sonsuza kadar kaybolmadan-altın fırsat olan yaşamda ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşıp;

 

En ölümsüz eserler vermenin zaman ve kendiyle yarış halinde olan bir ölümlüdür…

 

 

 

 

Bilge, dünya insanını iyi-kötü, güzel-çirkin, nitelikli-niteliksiz, etkin-pasif, olumlu-olumsuz, saygılı-saygısız,  başarılı-başarısız, çalışkan-tembel, zeki-aptal diye asla sınıflara ayırmaz…

 

Her insanın mucize ve saygıdeğer olduğuna inanır;

 

Hangi çağ, ülke, ekonomik düzeyde ve kültürde yaşarsa yaşasın;

 

İsteyen her insanın ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşma yeteneğinin bulunduğuna inanır;

 

Çünkü her insanın yaşama isteği, tutkusu-çabası-eser verme-kendini aşma-ölümsüzler arasında yerini alma isteği en yüksek-en eşsiz, en sınırsız olan varlıktır…

 

Bunlar aslında doğanın insandan istedikleridir…

 

ÜSTÜN İNSAN’ ın ulaşmak istediği, çabaladığında ulaşabildiği bir yüceliktir…

 

 

 

Bilge dünya isimli gezegendeki yaşamın hafızasını oluşturur; 

 

Kullanılıp unutulan, kanıksanıp, eskidi diye yok sayılan düşünce ve cümleleri yeniden ele alır;

 

Yoğurur, yeni kalıplara döküp taze düşünceler oluşturur;

 

Evrensel yasa halinde insana yaşayıp unuttukları değerleri yeni halde gösterir…

 

Eski sanılan değerleri, mutluluk yollarını, pozitif düşünceyi keşfetmeyi öğretir…

 

O evrenin tek mucizesi olan ÜSTÜN İNSAN ’ı insana gösteren işaret fenerleridir…

 

Bilgesi çok olan milletlerin hafızası, bilgi kaynakları da güçlüdür…

 

Bu milletler tarih sahnesinde daima var olurlar;

 

Büyük ve binlerce yıllık uygarlıklar kurdukları için;

 

Diğer milletler olanların soyunu yok edemez…

 

Dünyadaki uygarlıkları bilgeleri çok olan bu milletler kurmuştur;

 

Kural bundan sonra da asla değişmeyecektir…

 

Bilge bu konuda da ışıklarını ülkesine, kıtasına, tüm insanlık ailesine yayan güneş gibidir…

 

 

 

Bilge, yanlışını fark ettiğinde hemen geri çekilir…

 

Bazen yaptıklarının doğru olmadığını anlatmaktan çekinmez-korkmaz…

 

Yanlışlarını eleştirenlere karşı aklının aydınlığında çözer yoluna devam eder;

 

 

 

 

Bilge, her saniyesine erdemli biçimde hükmederek yönettiği hayatının efendisidir…

 

O kendisi için bu sözü asla söylemez;

 

Kimse bunları kendinden asla duymaz…

 

Çocukluğundan beri izleyen insanlar bu unvanı ona yakıştırırlar, üstünlüklerinden biri de bundandır…

 

 

 

Bilge, yaşamı pahasına elde ettiği tüm düşünsel değerlerini cömertçe-ücretsiz olarak paylaşır…

 

Bu güçlerden ilki sevgidir; ikincisi de ölümsüz evrensel yasa hükmünde yazdığı düşünce gücüdür…

 

Her iki gücünü her varlığın yararına olacak şekilde paylaşır…

 

Dünyada her türlü varlığa işkenceye tamamen karşıdır;

 

Bunu sevgisi düşünce gücüyle tüm evrene anlatmaya çalışır…

 

Gücü yetkisi etkisinin ulaştığı her yerde yazılı ve eser olarak ortaya koyar…

 

Dertli insanları dost edinir onlara sevgi ve mutluluk sunan düşüncelerini anlatır…

 

Diğer canlılara da elinden geldiği-gücünün yettiği ölçüde yardımcı olmayı sürdürür…

 

Çünkü bilge evrensel akıldır…

 

 

 

Bilge, kimsesizlerin kimsesi, düşkünlerin payandası, yoksullara yardım ve sevgi kapılar açılmasını sağlayan iyilik insanıdır…

 

Her şeyin yanlış anlamaya meyilli olduğu çağda bilge;

 

Her zaman doğru durur, matematiksel düşünür, en akılcı teşhis koyar, doğru davranır…

 

Yaptığı hataları yüzünden kendi karanlıklarından çıkamayana, kişilerin ellerinden tutar kaldırır;

 

Karanlıklarından aydınlığa çıkartıp yollarına devam etmesini sağladığı içinde kurtarıcı ve yardımcı olma üstünlüğünü kanıtlar…

 

O bu erdemlerini göstererek yapmaz;

 

Sessizliği nedeniyle hizmetleri fark edilemez-fark edilmemesi için elinden gelen her şeyi yapar…

 

Kâşifi olduğu ölümsüz düşünceleriyle insanlık ailesine yol gösterirken;

 

Renk, cins, dil, din, mezhep, sosyal statü, siyasi üstünlük, tanımaz;

 

Her insana sadece insan olduğu için, hepsini aynı safta görme evrensel yüksekliğe ulaşmıştır…

 

 

 

Bilge, hayatının bir hücresinde bile karanlığın zerresi bulunmaz…

 

Her adımını daima aydınlıkta atar, adandığı okuma düşünme yazma üretme görevini de ışıklar içinde, kendiyle yarışarak sürdürür…

 

Etrafı pozitif düşünüp bilgece gülümseyen insanların oluşturduğu çemberle sarılıdır…

 

 

 

 

Bilge, yaşamı boyunca hedeflediği ve yapması gereken işini, hareketini, davranışını asla ertelemez…

 

Her şeyi zamanında, hatta zamanından önce başarır…

 

Hep tam zamanı ve yerinde ne eksik ne de fazla olmadan tüm eylemlerini başarıyla gerçekleştirir…

 

Böylece duruşu ve görüşünün sağlamlığı nedeniyle her hareketinin her emeğinin karşılığını fazlasıyla alır…

 

 

 

 

Bilge, mucizeye inanır, çünkü insan ve onu ortaya çıkartan hayatın en büyük mucize olduğunu iyi bilir…

 

İnsandaki düşünme, gelişme kendini aşma konusunda mucize bir canlı olduğunu çocukluğunda anlamıştır…

 

Ve her insanın düşüncesini değiştirerek her an fark yaratabileceğine öz yaşamında defalarca gerçekleştirmiştir…

 

Buna inandığı için ölümsüz düşünceleriyle tarihe geçen akıllı insanlar öğrenci olmuştur…

 

Işıltılı düşüncelerinin tek satırının kitaplar dolusu bilgi içerdiğini belirlemiş;

 

Yüz hatta binlerce yıl önce yaşamış olsalar da ölümsüz düşüncelerinin aydınlattığı yollarından ilerlemiştir;

 

O da ustaları gibi kalıcı eserler ortaya koymanın mücadelesini vermiş ve sonunda da başarmıştır…

 

Öyle hızlı başkalaşım geçirmiştir ki inanılmaz yüksekliklere ulaşmıştır ki her türlü güzellik;

 

Mutluluk, başarı, hoşgörü, aşk, cinsellik, doyum, sevgi, erdemler kendilerini ona sunmak için adeta sıraya girmiştir…

 

Bilge tek tek ilgilenip yeterince ve de kontrollü, biçimde hayatına girmelerine izin vermiştir…

 

İşine yarayacak kadar olanları yaşayarak örnek insanlığını her yerde göstermiştir…

 

Onun bu davranışından kendisi, yaşamı, dünya hatta evren bile mutluluk duymuştur…

 

 

 

Bilge tembellik etmeyi, hayata ve kendine yapabileceği en büyük ihanet sayar…

 

Bu nedenle her zaman hayatın içindedir;

 

Düzenli ve bilerek hep okur, gözlemler, inceler, hayatın bilinen değerlerini yeniden yorumlar;

 

Evrene-dünyaya-yaşama, insana ve kendine karşı hep sorumludur;

 

Bunu asla aklından çıkarmadan üstün ve diğer insanlardan çok farklı bir yaşam grafiği izler…

 

Yaşı kaç olursa olsun hiçbir şey onun bu hareketini asla engelleyemez, durduramaz, pasifleştiremez;

 

Pırıl pırıl bir zekâya, görüşe, her geçen gün arttırdığı deneyimiyle muhteşemdir, eşsizdir, bilgeliği ulaşılamazdır…

 

 

 

 

 

Bilge, kendini derin ve çok iyi tanıdığında evreni, dünyayı-yaşamı-insanı, canlı-cansız tüm varlıkları tanıyacağına inanır;

 

Çocukluğunda belirlediği bu yöntemle bir yaşam tarzı oluşturup uygulamış ve hayatı boyunca da bunu geliştirmeyi sürdürmüştür;

 

Değiştirmesi, yükseltmesi, yönetmesi öğrenmesi gereken tek kişinin sadece kendi olduğunu, gücünün buna yettiğini çok iyi bilir…

 

Kendini bilinçaltını düşünce hızıyla yöneterek özünü değiştirmeyi defalarca gerçekleştirmiştir;

 

Bu şekilde dünyayı-yaşamı-evreni değiştirmekten daha büyük bir iş yaptığına hep inanır…

 

Olmadığı gibi davranmaz, duygularını gizlemez, içi-dışı asla farklı olmaz…

 

Sorunları olmaması ya da en aza indirebilmesi için elinden gelen erdemlerini durmadan fedakârca sergiler…

 

O çevresindeki insanlar için bile huzur, güven, bilgi kaynağı, sevgi, çalışma ve rahatlığın simgesidir…

 

İradesini kendini en yararlı-en iyilikçi, ÜSTÜN İNSAN’ örnek alan ona yürüyen kişi olarak değiştirme yönünde hep kullanmış;

 

Hep yüzde yüz başarılı sonuçlar almıştır;

 

Hayat isimli yoluna bu bilinçle devam etmektedir…

 

 

 

Bilge, diğer insanlarca görünmeyeni görür, bilinmeyeni bilir, bilinmesi istemeyen en gizli-saklı kalan tüm sırları bilir-çözer paylaşır;

 

Bu onun üstün yeteneğinden kaynaklanır…

 

O isteklerini sınırlayıp, hırslarını yenip, doyumsuzluğunu aşmayı başararak mutlu ve ÜSTÜN İNSAN olmayı elde etmiş büyük bir yetenektir…

 

Her yaşında daima paylaşımcıdır;

 

Sahip olduğu her varlığını ihtiyaç sahipleri istemeden onlara ücretsiz ve karşılıksız-sınırsız sunar…

 

Bu davranışıyla kimseyi ezmez, kimseye üstünlük kurmaz;

 

Yardımlarının görünüp bilinmesini, hatta takdir edilmesini asla istemez;

 

Buna ihtiyaç duymaz o kişinin ömür boyu kendine borçlu hissetmesini istemez…

 

Vererek yücelir, zaten yücedir, zaten örnektir, bu davranışı onu daha da erdemli yapar…

 

Dürüstlüğün en büyük erdem ve mutluluk olduğuna inanmış, altın harflerle yaşamına yazdırmayı başarmıştır…

 

Derin gözlemleri, her sorunu aklının aydınlığında değerlendirip çözmeyi başarması onu diğer insanlardan öne çıkartıp akıl küpü haline getirir…

 

Bilge diğer insanların sahip olduklarını dağıttıkları gibi; o da sahip olduğu tüm evreni kucaklayacak olan ürettiği düşünsel ürünlerini paylaşır…

 

Pozitif düşünmeyi, coşkulu yaşamayı, hoşgörülü-adaletli olmayı, affetme erdemlerini;

 

Örnek insan olmayı sınırsızca insanlara karşılıksız olarak sunma üstünlüğünü paylaşır dağıtır…

 

 

 

 

Bilge, kararlı-dengeli-bilinçli-matematiksel doğrulukta bir yaşam çizgisi izlediği için;

 

Görünen ve görünmeyen tüm tehlikelerden arınmıştır ve attığı her adımda, aldığı her nefeste, özgür ve de korkusuzca yaşar…

 

Hayat serüveni boyunca kendini tehlikeye atacak, zor durumlara düşürecek, karakol-adliye-cezaevlerinde süründürecek;

 

Yada dönüp kendini bulacak sürpriz acılar yaşatacak yanlış ve de yanlışlar zinciri yapmamıştır-yapmayacaktır…

 

Bireylere karşı ufak tefek yanlışları olduysa da hemen orada, o kişi ya da kişiler-ya da varsa;

 

Devlet kurumlarıyla bedel ödeyerek barışçıl bir yolla her şeyi düzene sokup, özgürce yaşamına devam etmeyi başarmıştır…

 

Yasalara uygun dürüst ve erdemli bir yurttaştır…

 

O nedenle bilge hemen sıfır tehlike, sıfır sorunla varlığını sürdürür;

 

Kendi düşünceleriyle muhteşem hale getirdiği yaşam isimli eseriyle mutludur, bu onun evrensel gururudur…

 

Üstünlüğünün bir bölümü de buradan kaynaklanır…

 

 

 

Bilge, sessizliği dinler evrenin ulaşılamayan-bilinemeyen karanlık köşelerini düşünsel olarak hisseder;

 

Kurduğu olağanüstü hayalleriyle oralara ulaşır, koklar-tadar-düşünür-sevinir; 

 

Böylece sonsuzlukta sonlu olduğunu duyumsar-bir kez daha yaşamdaki ÜSTÜN İNSAN boyutlarına ulaşır…

 

Evrende sonsuzlaşır, yaşam isimli altın tepside sunulan mucize olan yaşama daha sıkı bağlar;

 

Umutlanır-pozitif ışıklar alır evrenin en sessiz köşelerinden-oralara yine sonsuz sevgi olarak yansıtır…

 

 

 

Bilge, pek çok kişinin sorunlarLA tanıştığı yaşam isimli karanlıkta hep tertemiz kalmıştır…

 

O berrak-billur gibi düşünce pınarlarından akıttığı ölümsüz düşünceleriyle insanlık ailesini kucaklar;

 

Aydın aklının ışıkları arasında mutluluk yollarını-başarı sırlarını yaşayarak örnek şekilde göstermeyi başarır…

 

Bilgece gülümseyen ışık saçan pozitif düşünceleri ve yüzü ve davranışlarıyla hayranlık uyandıran en üst düzeydeki örnek insandır…

 

 

 

 

Bilge, sistemli şekilde okumayı, düşünmeyi, yorumlamayı, yazmayı sınırsızca sever bağrına basar;

 

Sevdiklerinden hiçbir karşılık beklemez;

 

Onlardan bir dileği, isteği beklentisi yoktur olmayacaktır…

 

O severek bilgeleşip yükselmiş, sevdikçe daha çok sevmiş ve sevildiğini de çok iyi bilen akıllı bir kişidir…

 

Çünkü sevgi ışıktır, bilge ışıklı düşünceleriyle evreni ve dünya insanlık ailesinin;

 

Önünü karşılıksız aydınlatma çalışmalarını aralıksız ve büyük emek harcayarak sürdürmektedir…

 

 

 

Bilge, her zaman olumludan yana taraftır;

 

 

Doğruluk, dürüstlük, eğitim, öğrenme ve insanın kendini yenilemesinden;

 

Saygıdan-sevgiden-hürmetten-sohbetten ve diğer tüm erdemlerin çoğaltılıp yaşanmasından taraftır…

 

O doğru ve yanlışın ötesinden-oradaki değerlere bakar, o yüksekliğe erişmeyi başaran insanları kucaklar, yoldaş edinir, çünkü kendisi de öyledir…

 

 

 

Bilge, belki de hayatı boyunca hiç karşılaşmamıştır ama kendisine yönelik ilgisizlik-reddedilme;

 

Beğenmeme, değersiz bulunma, hor görülme, aşağılanma;

 

Yok, sayılma, görmemezlikten gelme gibi konularını asla dikkate almaz, hiç önem ve değer vermez yok sayar…

 

O hayatın tüm aşamalarında değişik davranan insanları maskesiz olarak görmeyi başarmıştır…

 

Bu şekilde ruh durumu yaşayanların bir süre sonra normale döneceğini bilir…

 

Ama böyle ufak tefek durumların bile onu ÜSTÜN İNSAN yolundan döndürmeye hiçbir etkileri yoktur;

 

Çünkü bilge ölümsüz düşünceleri ve inançlarının sarsılmaz, yıkılmaz, ışıktan zırhıyla korunan çelikten daha güçlü bir kaledir…

 

 

 

Bilge, dağıttıkça artan, tek değerin sevgi ve mutluluk olduğunu bilir;

 

Bu nedenle sevgiyi ve mutluluğu hayatının merkezi yapar;

 

İnsanları tavır ve davranışlarını sevgi ve mutluluk boyutuyla ölçer-tartar-sınıflandırır;

 

Çünkü sevginin ve mutluluğun her türüne âşıktır;

 

Sevginin ve mutluluğun değer katmadığı hayatı yaşanmamış olarak kabul eder…

 

Sevgi ve mutluluğun olduğu her yerde, nezaket, kibarlık, paylaşım, adalet, hoşgörü, barış, huzur, güvenlik, saygı vardır…

 

Tüm dünyayı sevginin kurtaracağına inanır…

 

 

 

 

Bilge, her zaman gülümseyen yüzlüyle görülür-öyle bilinir-öyle tanınır gerçekten de öyledir…

 

O doğuşundan itibaren pozitif, neşelidir;

 

Evrenin ve diğer insanlardan aldığı frekansları iyi anlamak için alıcıları her zaman açık tutar;

 

Sezgileri-duyguları ve düşünceleri durmadan çevreyi evreni tarar;

 

İnsanı gözler, beden dillerini iyice öğrenip onları kendi düşüncesine göre sınıflandırır…

 

Pozitif bilgilerle evren, dünya ve toplumdaki, yerini, ışık hızıyla tekrar-tekrar belirler;

 

Huzuruna huzur, gözlemlerine gözlemler, sevgisine sevgiler katar…

 

 

 

 

Bilge, iyi dost, sırdaş, evrensel düşünüp ölümsüz düşüncelere ulaşır;

 

Örnek bir kişi olarak varlığını sürdürdüğü için attığı her adımının ağırlığını taşır…

 

Hayatı tamamen saydam-özgündür;

 

Her düşüncesinin, yazdığı her satırının, koyduğu her noktanın her an hesabını verebilecek bir yaşam sürdürür…

 

Sosyal varlık olarak insanın yalnız yaşayamayacağını iyi bilir-buna da kesintisiz ve itirazsız uyar;

 

Yani yaşamsal konularda insanlarla diyalog halinde olsa bile davranışında alabildiğine özgür ve de egemendir…

 

Hiçbir olay, kişi ve değerin yaşama bakışını, içindeki ÜSTÜN İNSAN’ a yürüyüşünü hiçbir şekilde engellenmesine izin vermez…

 

 

 

 

Bilge, hayatın çok kısa ve yüzde yüz bitici olduğunu her unutmaz;

 

Kendini, çağa, yeni düşüncelere göre sürekli değiştirir-durmadan yeniler,  her nefeste içindeki yeni ve daha üstün kişilikleri bulup çıkartır;

 

Onu yaşayarak elde ettiği sonuçlarla hayata-dünyaya-evrene yeni boyutlar, yeni yorumlar;

 

Kimsenin bilmediği, yaşamadığı yasalar haline getirip sözlü ve yazılı eserler üretir…

 

Bu yönüyle yenilikçi, üstün, yeni duruşuyla gelişerek-başkalaşarak, ÜSTÜN İNSAN’ nın bazı özelliklerini yaşar ve de yaşatır…

 

 

 

 

Bilge, diğer insanlardan farklı olarak yaşamın bir lezzet- çok renkli ve çok rayihalı;

 

Bir farklı damak tadı olduğunu somut biçimde bilir; onun her rengini,  her türlü kokusunu;

 

Lezzetini her an, her nefeste onu damağıyla tadar,  diğer insanların ve de canlıların ulaşamadığı inanılmaz doyumlara ulaşır…

 

Bu farklılığı nedeniyle bilge her an yeni-bilinmeyen taze tatların peşindedir;

 

Hep dumanı üstünde tatlar bulup keşfeder, yaşar-yaşatır…

 

O her an pozitif-canlı, her an durmadan gelişen, hayatta düşüncelerini şekillendirmekte kullanan ileri ve üstün bir yapıya sahiptir…

 

Böylece farkını ortaya koyarak ÜSTÜN İNSAN’ a ilerleyen öz yaşamının ölümlü yolcusudur…

 

Ölümün korkusunu öldürdüğü için yaşamayı sanat haline getirmeyi başaran üstün bir kişiliktir…

 

Çünkü ölüm korkusundan en çok korkanların yaşamından yeterince lezzet alamadıklarını;

 

Başarıya ulaşıp, bu geçici serüvenlerini yeterince değerlendiremediklerine inanır…

 

Bilge, bu eşikleri çoktan aştığı için farkını böylece ortaya çıkartmıştır;

 

Her saniyede yeni boyutlar görüp, yenilikçi uygulama üstünlüğüne sahip bir ulaşılmaz kişidir…

 

 

 

 

Bilge, dünya isimli sahnede varlığını diğer insanlardan farkını tüm insanlık âlemine defalarca kanıtlamıştır…

 

Bu sayede arzu ettiği kişisel gelişmesiyle ölümsüzlüğü hak eden ölümlüdür…

 

İnsanlığa armağan ettiği, evrensel yasa olan düşüncesinin birisi bile;

 

Ciltler dolusu roman olacak içeriğe sahiptir ve bu nedenle evrendeki hak ettiği ayrıcalıklı yeri alır…

 

 

 

Bilgenin hayatının hiçbir aşamasında kayırma, koruma, iltimas, tehdit, zorbalık;

 

Çünkü o dürüst, ilkeli, centilmen, kararlı, adaletli, saygılı, idealist, her zaman pozitif ve sevgiye-saygıya-hoşgörüye-bağışlamaya dayalı bir yaşam sürer…

 

Büyük hedeflerine küçük adımlarla ısrarla ve de inatla yürür;

 

İstediklerini, hak ettiklerini, dürüst ve erdemli yollardan sadece hakkı olanını alır,

 

Olanaklarıyla yetinmeyi ve isteklerini olanaklarına göre sınırlamayı başaran bir üstün kişiliktir…

 

 

 

Bilge, ömrü boyunca uyguladığı felsefesiyle hayatını sevgi denizi haline getirmeyi başarmış muhteşem bir kişiliktir…

 

Her anında bir tür sevgi denizinde yaşar;

 

Aslında sevgiyle ibret alarak bakmadığı,  yorumlamadığı-yiyip-içmediği- yazmadığı tek bir satır düşüncesi yoktur…

 

Gördüğü-dokunduğu, dokunamadığı her şeyin içine sonsuz sevgisini koyar;

 

Çünkü sevgi, olumsuz olanı olumluya, kötüyü-iyiye, savaşı-barışa, çirkini-güzele çevirebilme sihrini taşır…

 

Bilge, örnek olduğu bu yönüyle de sevgiyi kullanma, sevgiyle bakma, sevgiyle yaşama;

 

Sevgiyle nefes alıp verme-sevgiyle yatıp-kalkma gibi konularda sevgiyi kullanma sihirbazı olarak evreni kucaklar…

 

 

 

Bilge, dünya gezegeninde evrensel aklın somut olarak insan şeklinde görünmesidir…

 

İnsan evrenin gözü, kulağı, hissiyatı, eli-ayağı-dili, sevgisi ve aşkının ifadesidir…

 

Evren bilgeyle kendini en üst ölçekte açıklar- varlığını ve gücünü ve her türlü sırlarını onunla ortaya koyar uygulatır…

 

Aklın yükselmesini, kendinin ötesine geçip ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşmasının yolunu onunla gösterir…

 

Her insanı bu yolda teşvik eder, yönlendirir, değiştirir, olgunlaştırır ve bilgeleştirir…

 

Evrenin bu yönlendirmelerine yaşam, düşünce, dürüstlük, yalansız davranış şekilleriyle karşılık verir…

 

Işıklı düşüncelerini evrene saçan ölümsüz ÜSTÜN İNSAN’ a yönelen kişi olur…

 

Evrene layık kişi olarak her yaşında bilinç düzeyini arttırıp, ruhsal olgunluğunun zirvelerine ulaşarak bunu kanıtlar…

 

 

 

 

Bilge, aslında her an hayatının muhasebesini en pozitif-en akılcı, en objektif biçimde yapar;

 

Kendine şöyle sorar yüzde yüz bitecek olan serüven de kendimi adamam ve bu çabam yeterli mi?

 

Sorusuna yine kendisi  yetmez ama evet yanıtını verir…

 

Dünya gezegeninde uygarlığı okuyan-düşünen-yazan-üreten insanlar oluşturmuştur…

 

Hele de dünya gezegeninde 120 milyar insanın yaşayıp öldüğünü bilim somut olarak hesaplamıştır…

 

Tarih ve zaman birkaç yüz bininin bu günkü sahip olduğumuz uygarlıkları oluşturduğunu akıllı insanları kayıt etmiştir…

 

Kendisi de uygarlıklarımızı kuran ve bunlara bu günde yön veren yüz binleri bulmayan;

 

Seçkin ve bu akıllı ve ÜSTÜN İNSAN ’lardan birisi olarak;

 

Soranlara aklın aydınlığını, mutluluğu gösterip onların yollarını aydınlatır…

 

Bu davranışlarının her şeye değer olduğunu anlar ve yoluna bu pozitif düşünceleriyle devam eder…

 

 

 

 

Bilgenin ruhu doğuştan itibaren nehirler gibi özgür, coşkulu, rüzgârlar kadar bağımsız, çiçekler kadar güzel ve masum, bulutlar kadar da hürdür…

 

Yaratılışı bu üstün nitelikleriyle, onu diğer insanlardan ayırır;

 

Daha başka yüksek yerlere örnek olacak şekilde taşır…

 

Bu çalışmaları sayesinde geleceği önceden görme, bilme, duyma, anlama-anlatma, açıklama;

 

Ürün verme, ölümsüzler arasındaki yerini alacak eserleri ve bu özellikleri sayesinde verir…

 

Böyle davranmak onun doğal karakteridir…

 

 

 

 

Bilge, ÜSTÜN İNSAN’ a yürürken, bilinçaltına egemen olur;

 

Çağında keşfedip, düşünsel yeteneklerine ve elde ettiği sonuçlara talip olanlar sadece bu şansa ulaşabilirler…

 

Bilge genellikle iç dünyasına yaptığı yolculukta fazla konuşmaz, genellikle suskun sayılır…

 

Bilgenin bu durumunu izleyenlerden bazıları ona hayalperest, bazıları behlül, bazıları da deli diyebilirler…

 

Oysa o evreni, dünyayı, yaşamı, sorguladığı alanların kılcal damarlarına kadar inip anlamaya-görmeye-anlatmaya-yorumlamaya çalışmaktadır…

 

O sessizlik anlarında günlük basit işlerle uğraşırken varlığı pek fark edilmez…

 

Hatta en ciddi hayati işlerle bile ilgilenmediği olur…

 

Ancak o sırada düşünce hızıyla aralıksız şekilde başkalaşım(metamorfoz)içinde olduğu için;

 

Bilinçaltındaki programlarla kendinin ötesini görme-orayı keşfetmek-oraya yürümekle meşguldür…

 

Yine o suskunluk anında kısa yanıtlar verip geçiştirir;

 

Gerçekten akıllı insanlarla karşılaştığında ise saatlerce, eşsiz görüşlerini, elde ettiği bilgileri;

 

Günyüzü görmemiş fikirlerini hayretle karşılanır ve de örnek alınan bir üstünlüktedir…

 

 

 

 

Bilge, dün ve yarını düşünmez dün geçmiş gitmiş-yitmiş-bitmiştir; bir saniye gerisini bile geri döndürmek olası değildir;

 

Gelecek konusunda ise bir nefes sonrasını bilmek, hükmetmek ise olanaksızdır…

 

O sadece şimdide, sonsuz şu anda çok şeyi tanımak-çok şeyi bilmek-çok şeyi gerçekleştirme şansına sahiptir…

 

Ve bilge buradan yola çıkarak asla sonsuza kadar yaşayacakmış gibi davranmaz;

 

Zamanla yarışarak ölümsüz düşüncelere ulaşmaya, kendini her konuda aşmak için mücadele vermeye devam eder…

 

O nedenle dengeli, hep iyi kişi, iyilik yapan kişi olmaya özen gösterir...

 

Ölümsüz olduğuna inandığı düşüncelerini;

 

Üstünlüğü ve örnek çabasıyla hiç kimse yarışamaz…

 

 

 

 

Bilge, öğrenmeye anne karnında başlamıştır;

 

Üstün bir kavrama-bilgileri ve yorumlama yeteneğine sahiptir…

 

Öğrendikçe gelişir, geliştikçe öğrenir;

 

Bu süreç yaşamıyla orantılı olarak ömür boyunca yoğunlaşarak devam eder;

 

Böylece zihninin sınırlarını kolayca aştığı için diğer insanlardan daha ileride özgür düşünü üretir…

 

Gelişen ve sonsuzlaşan bilinci sayesinde de içindeki ÜSTÜN İNSAN’ ın yürek atışlarını hisseder;

 

Ulaşıp yeteneklerini kullanıp, kendini aşmak için düşünce hızıyla hedeflediği noktalara hızla yükselir…

 

Yaşı ilerledikçe daha çok değişime uğramayı başararak daha çok aydınlanır;

 

İnsan neslinin evrensel hafızası yardım etmek için onunla birliktedir;

 

Daha çok bilgeleşir-ölümsüz düşüncelerini yine ölümsüz eserler şeklinde vermeye başlar…

 

Kendinden önce yaşayan bilgelerin arasına girmek istediği yere doğru ilerler…

 

İlkeli-dirençli-yılmadan ömür boyu sürecek yolculuğuyla hedefine doğru düşünce hızıyla ilerler…

 

O artık bir düşünce savaşçısıdır…

 

Bunu önce kendi-sonra yakın çevresi-sonra ülkesi-sonra da tüm insanlık ve evren adına yapar…

 

Kendi varsa her şeyin var olacağına-yoksa da hiçbir şeyin olamayacağını bilir…

 

Olumsuzluklardan ışıklı aklıyla çok güçlü biçimde oluşturduğu bilgi zırhıyla korunur…

 

Tüm engelleri aşarak ölümsüz eserlerini insanlık ailesine sunmayı başarır;

 

Yaşadığı sürece de bu ilkelerine aralıksız olarak devam eder…

 

 

 

 

Bilge evreni-dünyayı-yaşamı-insanı çağdaşlarından farklı görür, yorumlar, değerlendirir;

 

O hem aklını, hem de fiziki gücünü pozitif ölçüleri içinde daha verimli kullanır;

 

Bir nefes öncesine göre daha çok çalışır, çok üretir, sahip olduğu o gücü daha bilinçli ve pozitif alanlarda kullanır…

 

Emeğinin, enerjisinin sınırlarını, insanların yararlanabileceği değerler oluşturmak amacıyla kahramanca kullanır…

 

Sanki bıçağın keskin ağzında yürüyormuşçasına delilik ve dâhilik arasındaki ince çizginin üstünde yaşar…

 

Bazen çizginin bu tarafından bazen de öteki tarafından bakar hayata;

 

Kimselerin aklının ucundan bile geçirmediği uç düşünceleri bulup ortaya çıkartır yazar; 

 

Hayata dâhilik düzeyinden bakıp inanılmazları hisseder-düşünür-bilinenlerin çok ötesine dokunur...

 

O hayat serüvenin tüm sırlarını çözmüştür; 

 

Hem de hedefleri yüksektir, sonsuz geleceği görme yeteneklerine doğuştan sahip, ileri ve ÜSTÜN İNSAN’ dır…

 

 

Gelecek kuşakların yaşama bakışlarını düşünsel gereksinimlerini bu günden görüp, gelecekte;

 

Yararlanacakları kalıcı düşünceleri sözlü ya da ya da kitaplar şeklinde tüm dünya insanlık ailesine sunmaktır...

 

Kendini bu alanda sorumlu ve görevli sayan seçkin bir kişiliktir…

 

 

 

Bilge, yaşadığı hayat yasalarının acımasızlığını çok iyi bilir;

 

Hayat aslında ne uzun, ne de kısadır;

 

Hayat ne iyi ne de kötüdür;

 

O insanın yaşadıklarının ona kattıkları değerin adıdır;

 

Bunlar insanın bakış açısına, verdiği mücadele derecesine göre anlam kazanır…

 

Hayat isimli sert öğretmen hataları asla affetmez;

 

Duygusallığı, olumsuz, karamsar, negatif düşünceyi her zaman reddeder;

 

Bilge yönünü daima sevgiye dürüstlüğe matematiksel doğruluğa yöneltir…

 

Gelecek binlerce yıl sonra ortaya çıkacağı varsayılan ÜSTÜN İNSAN’ lık ideali peşinde oldukça da uzun bir yol almıştır…

 

Bu kolay olmamıştır, çabasını sürdürürken, bazen çilekeş bir derviş, bazen kutuplardaki;

 

Eskimolar kadar-soğuk-insana uzak-yalnız, bazen korkularını yanardağ gibi çıkartıp atan;

 

Bazen su kadar doğal ve temiz-uysal-bazen de dağlar kadar vakurdur… 

 

Asla bir ideolojinin-basit bir siyasi görüşün-bir fanatik grubun elamanı olmamıştır-olmayacaktır…

 

Hep tek, hep özgür, hep ayakta, hep ÜSTÜN İNSAN’ nın peşinden koşan yılmaz bir savaşçıdır…

 

 

 

 

 

Bilgenin hayatın gerçek zorlukları karşısında yenilmezliğinin birkaç nedeni vardır;

 

1-Aklının parıltılı aydınlığını sıfır hata yüzde yüz başarıyla kullanmayı başarır…

 

2-Yaşadığı deneyimlerinden aldığı dersleri en iyi öğrenir;

 

3-Bilinçaltı bahçesine her an her yaşında tam egemendir…

 

4-Değişimin değişmez tek kural olduğunu yaşayarak uygular;

 

5-Hayatı boyunca yaşı kaç olursa olsun her zaman yeniliklere açık öğrenci olmayı başaran bir üstünlüktedir…

 

 

 

 

Bilge, asla özür dilemez- asla bağışlanmak istemez-çünkü bunları gerektirecek hatalar yapmaktan hep uzak durmuştur;

 

Billur gibi düşüncelere ulaşarak erdemler bütünü olarak varlığını ölümsüz düşüncelerin kâşifi şeklinde sürdürmektedir…

 

Özür ve bağışlanma dileyecek yanlışları yapmama konusunda kendini aşan ileri bir örnektir…

 

 

 

 

Bilge, 4-5 yaşlarındayken ileride ağzından çıkan her sözün evrensel kanun niteliğinde olma hedefine ulaşmıştır;

 

Hayatın her rengine dokunan ölümsüz düşünceleriyle yararlanmasını bilen akıllı insanlar için üstün bir örnek, ışıltılı bir derstir…

 

Yaşamıyla kendini bilgi kaynağı, iyilik, ölümsüzlük pınarı haline getirmiştir;

 

O saf sularını evrenin dört köşesine yaymaya yaşarken yaptığı gibi ölümünden sonra da ölümsüz düşünceleriyle şüphesiz ki insanlara olumlu ve erdemli bilgilerini sunmaya devam edecektir…

 

 

 

Bilge, ölümün korkusunun çoktan ötelerine geçmiştir;

 

Hatta ölümü evrendeki en soylu arkadaş, sırdaş, kendini sonsuzluğa götürecek olan sihirli at olarak görür…

 

Onu sever, evrensel bir sığınak sonsuz liman olarak değerlendirir…

 

Ölümün de her zaman yaşam kadar gerekli, yüce, herkesin her an istediğinde ulaşamayacağı kadar yüksek değer olduğunu anlamıştır;

 

Onun korkusuyla barışmış-kendine dost sevgili edinme yüksekliğine ulaşmış evrensel bir kişidir…

 

 

 

Bilge, her anında ve her koşulda üstün iyidir-üstün iyilikçidir;

 

Her canlı cansız her varlığa olanakları ölçüsünde yardım etmekten coşku duyar-doyumlara ulaşır…

 

Kime, neye, ne kadar iyilik yaparsa yapsın hiçbir karşılık, hiçbir teşekkür beklemez; 

 

Çünkü iyi olmanın iyilik etmenin, büyük erdem olduğunu anlayan yüceliktedir;

 

Bu onun yaşama biçimidir…

 

Bilge doğası gereği-bedenen ve ruhen her konuda tam olarak doymuştur;

 

İsteklerini sınırlandırıp doyumsuzluk oluşturan arzularına-iç dürtülerine tamamen veda etmiştir…

 

Mal-mülk-para-eşya, sosyal statü, siyasi-ekonomik güç-değerli diğer varlıklara karşı tamamen doyumludur;

 

Hiçbir şeyde artık gözü olmamıştır olmayacaktır ömrünce de yoktur…

 

Övgü dolu sözler-alkışlar-takdir edilmeler-onaylanma-onurlandırma duygularının çok ötesine geçip orada yaşamını sürdürür…

 

O sahip olduklarıyla yetinip yaşamını sürdürebileceği ufak-tefek şeylerle mutludur…

 

Tek hedefi ölümsüz eserler üretip, ölümünden sonra da diğer insanlarca anılmaktır…

 

Başka hiçbir isteği, dileği, beklentisi yoktur, olmaz olmamıştır-olmayacaktır…

 

 

 

Bilge, hem sözünde hem de özünde aynıdır;

 

Her yaşında her düşüncesinde aydındır;

 

Hiçbir değer onu bu üstün özelliklerinden bir an bile uzaklaştırıp-bozamaz; 

 

Altın kadar saf, elmas kadar içi dışı net biçimde görünen-muhteşem-eşi-benzeri olmayan üstün bir örnektir;

 

Onun özgüveni her alanda daima yüksektir-yüksekliklerde varlığını arttırarak sürdürmektedir…

 

Her türlü devinim-değişim-dönüşüm-başkalaşımlarla yeni bilgilere;

 

Çağın getirdiği tüm araç gereçlerden yararlanmaya-onları öğrenmeye tamamen açıktır…

 

Mucittir, icatlar yapar, her alanda insanları yüreklendirir;

 

Çağında henüz taslak halinde olan kişilere içindeki yücelikleri;

 

Gelişmeye açık sonsuzluğun yollarını gösterir;

 

Onlara sonsuz gelecekte yaşayacak olan,

 

Yüz belki binlerce yıl sonra sahnede yerini alacak;

 

 ÜSTÜN İNSAN’ ı gösterip oraya yönlenmeleri için de yüreklendirir, ödüllendirir;

 

Her yaşında ve her an yeniliklere en uygun karakterlidir…

 

Sevdiklerine sarsılmaz-zedelenemez bir sadakatle bağlıdır; her yönüyle tam ve en üstün bir örnektir…

 

 

 

Bilge her an kendinden emin-güvenli-cesur-saygılı sevgidir-sevgilidir…

 

Sarsılmaz ulu bir dağ gibidir…

 

Işık hızıyla varlığını erdemli ve en doğru biçimde sürdürür…

 

O hırs, endişe, korku, kaygı, hayal kırıklıkları, utanma gibi duygularını aşıp saf ve özgür olarak varlığını sürdürür…

 

Çağında nadir kişilerce bazen anlaşılır;

 

Anlaşılmasa bile o bunu önemsemede;

 

Düşünce savaşçısı olarak hayata ve insanlığa karşı görevini tam kusursuz biçimde gerçekleştirmeye devam eder…

 

İnanır ve bilir ki tarihteki yerini ölümünden sonra da olsa kesinlikle alacaktır…

 

 

 

Bilge de diğer insanlar gibi doğar, ama dünyaya gözlerini ilk açtığında ışıkları ilk gördüğünde;

 

Onlara bakışı, ilk beden hareketi,  ilk tepkisi farklıdır;

 

Onun ilk dakikalarındaki bu davranışının içgüdüsel olarak;

 

Hedefinin bilgelik olabileceğini çok dikkatle izleyenler akıllı insanlar anlar…

 

Yaşı ilerledikçe önce kendini çözer-özünü-duygu ve düşüncelerini tanımlama yeteneğiyle donatılmıştır…

 

Daha sonra da insanın ötesini, evrenin bilinmeyen bölgelerini;

 

Bilinenlerin ötesindeki farklı şekilde bakar-görür-anlar-tanımlar-gördürür-anlatır…

 

Diğer insanlardan farkı daha o anlarda hemen ortaya çıkar…

 

İçindeki liderlik duygusu hep uyanıktır;

 

Hareketli, pozitif, paylaşımcı, adaletli, huzurlu, başarılı ve de barışçı düşünce savaşçısıdır;

 

O en ölümsüz düşüncelere ulaşıp, evrensel yasalara dönüştürüp, ışıltılı hale getirip;

 

Tüm insanlık ailesine sunmanın mücadele azmiyle doludur;

 

Bu ilkesini hayatının her aşamasında kahramanca uygular…

 

Enerjisi her yaşında ve daima hep yüksektir;

 

Diğer çağdaş insanlarından daha hızlı düşünür;

 

İnanılmaz hızlı düşünüp aynı şekilde yaşar, hızlı hareket eder;

 

Sorumluluklarının bilincinde ve de her zaman pozitiftir…

 

O çağdaşlarından her yönüyle daima üstündür;

 

Hep olumlu bakışı düşünceleri, yaşamın öz ve tertemiz billur gibi suları olan saf kaynağıdır…

 

Işıltılı ve ölümsüz düşünceleri üreten bir ölümlüdür…

 

 

 

Bilge, dünya gezegeninde, insan türünün ortaya çıkarttığı en rafine, üstün kalite, nitelikli varlığıdır…

 

O bir tür düşünce savaşçısı olarak hayattaki seçkin yerini almıştır…

 

O evreni-dünyayı-yaşamı-insanı bilinenlerin ilerisinde yeniden yorumlayan evrensel hafızadır…

 

Doğduğu günden beri en iyi tanımlayarak keşfettiği varlığı da kendidir;

 

İşi gücü önce kendini anlamak ve anlatmak olmuştur;

 

Doğduğu günden beri muhteşem ve ince gözlemleriyle içinde amiral gemisi olan bilinçaltına egemen olmayı başarmıştır…

 

O bilinçaltı tarlasında dünya da eşi görülmeyen-düşünsel ürünler elde edebilmek için ölümsüz düşünce tohumları ekip;

 

İç evreninin en usta en titiz bir bahçıvan olmuştur;

 

Pozitif düşünce tohumları gelişip, boy vermiş, diğer insanlardan çok farklı üstün ürünler elde etmiştir…

 

Bunlardan bazıları her koşulda yaşama pozitif bakma, ruh ve bedeniyle barış içinde yaşama;

 

Evrensel dostluk-arkadaşlık-kardeşlik, yiğitlik, özveri, paylaşma, hoşgörü;

 

Hayatta daima öğrenci olarak kendini bilgiye açık tutma, değişim-dönüşüm-başkalaşım-devinimlerin sonuçlarını yaşama uygulama;

 

Yeni kişiliklerle hayata yeniden bakma, yeni ufuklar-yeni ölümsüz düşünceleri hayatına uygulama;

 

Çağın teknolojisine hâkim olma, sağlıklı beslenme- yaşama, çok okuma-aralıksız gözlemleme;

 

Yorumlama yeteneğinde kendini aşma, kendisi olma, düşünsel programlarını çağın getirdiği bilgilerle yenileme gibi üstünlüğe taşıyan meyvelerdir…

 

Hayatını hep bu değerlerle ölçüp-biçip ölümsüz düşüncelerini;

 

Altından kalıplara döküp, evrensel yasalar haline dönüştürüp dünya insanlık ailesine karşılıksız olarak sunmayı başarmıştır…

 

 

 

 

Bilge, her şeyiyle muhteşem ve çağında bile eşsizdir…

 

Uzaktan büyük bir dağ gibi görünse de yaklaşıldıkça çok kolay anlaşılan, kibar-nazik-saygılı;

 

Her şeyin konuşulabileceği, her şeye yanıtı olan;

 

Olağanüstü öngörüsüyle insanı rahatlatan huzur ve mutluluk sunan üstün bir varlık olduğu görülür…

 

Evrensel hafızanın da kendine sunduğu yeteneğiyle ölümsüz düşünceler üreten bir nükleer kolektör gibidir; 

 

Her zaman çağının ve toplumun ilerisinde ve üstündedir…

 

Yaşamının her aşamasında düşünceleriyle fark oluşturur;

 

Her şeyi düzenler, değiştirir, her an yenidir yeniliklere açıktır...

 

Çağındaki insanların elinde bir sihirli değnek olduğuna inandıkları bilgeye saygıları, sevgileri daha çok artar…

 

 

 

 

Bilge, yaşadığının çevresinde olan biten çoğu şeyin farkındadır;

 

İnanılmaz bir dikkatle düşünce hızında oluşan değerleri aralıksız gözler… 

 

Doğal olarak hem evren de hem de düşünsel yapısındaki değişimleri derinlemesine fark eder;

 

Düşüncelerini de durmadan yenileme üstünlüğüne ulaşmıştır;

 

Hayat öğretmenin en iyi öğrencisidir, derslerine çok iyi çalışır, her ödevinden on üzerinden on puan almayı başarır…

 

Hayatı boyunca hep barıştan-sevgiden yanadır…

 

Özel hayatlara saygılıdır tuzaklar kurmaz, yalan, şantaj, tehditten hep uzak kalır…

 

Hedef göstermez, sinsice davranmaz, kalleş ve de alçak değildir…

 

Doğuştan gelen yapısı yanlışlara asla izin vermez…

 

Hayatı erdemler bütününden oluşan bir anıt olarak evrendeki yerini alır…

 

 

 

Bilge, ölçü, tartı, kalibre, gramajının bilen akıllı bir kişidir; hayatını bu sınırların içinde sürdürür…

 

Beğenmediği ölçülerini, abartılı düşüncelerinden silip atar, bazen törpüler-yeniden düzeltir;

 

Yaşam sahnesindeki canlı-cansız her varlığa saygı duyar titiz ve özen gösterilmesini ister-bunu hissettirir uygular-uygulatır… 

 

Aslında yaşamın tüm renklerine saygılıdır ve o her şeyi normal görür, normal karşılar, normal yaşar…

 

Şaşıracağı, kendini şoke edecek-üzecek-kıracak olayların ötesinde ve üstündedir…

 

Böylece hayal kırıklığı, karamsarlık-moral bozuklukları onu asla bulamaz… 

 

Hep erdem kalesi olma görüntüsünü asla bozamaz…

 

Bunu uygarlık ölçüsü olarak kabul eder…

 

O bazen tek kişilik, bazen çoğunluk atmosferinin lideri, örnek kişi-yüce varlıktır…

 

 

 

Bilge, evrenin-dünyanın-yaşamın- insanın tam bir sihir(sanal-hayal) olduğuna inanır…

 

Gecenin ve gündüzün ayrı güzelliklerini daima izler;

 

Ağaçların rüzgârlarla oynaşmasından çıkarttığı sesleri, çiçeğin açmasını, kuşların ötmesini;

 

Otomobillerin geçip gitmesini, çocukların sesini, her şeyi hayretle-ibretle-dersler alarak izler…

 

Bu sahneden gelip geçen milyarlarca insanların yaşadığı sevgiyi, aşkı, savaşlarını, özlemlerini, başarılarını bazen hayal eder…

 

Yaşadığı bu sihirli hayatın dolu dolu tadına varmaya çalışır…

 

Aslında sihrin de, hayalin de insanın ta kendisi olduğuna inanır…

 

 

 

 

Bilge, senaryosunu kendi yazar, her rolünü artılarla dolu olarak oynar;

 

Yorulmadan, yanlış yapmadan, kaçmadan, yılmadan, bıkmadan;

 

Kimselere sırtını dayamaz, kendi özgür iradesi ve yetenekleri doğrultusunda yaşar…

 

Hayattaki her türlü iyi-kötü her değişim-oluşumunun farkındadır;

 

Ama o hep bilgece gülümseyen bir yüzle;

 

En ağır, rollerde bile pozitif ve de kendinden emindir…

 

 

 

 

Bilge, günlük, orta, uzun sürede kendine gerekli para miktarını hesaplar…

 

Ne fazla ne de eksiktir onun ihtiyacı;

 

Gerçekleştirmek isteklerini de canla başla sabırla mücadele ederek hazırlar…

 

Her adımı akılcı-olumlu ve kontrollüdür…

 

Üstünlüklerinden birisi de buradadır…

 

 

 

Bilge, gereksinim duyduğu her gücün  bilinçaltında olduğuna inanır…

 

Bu yeteneği sayesinde her şeyden en olumlu sonuçlar alır…

 

Örneğin ilacı da, doktoru da, tedavisi de aslında insanın kendidir…

 

Bilinçaltı gücünü harekete geçirmeyi başaran insan hastalıklardan korkmaz;

 

Hastalık yok hasta vardır özdeyiş ilkesi olduğu için;

 

Sıradan insanları hasta eden virüsler ona asla yaklaşamaz-asla zarar veremez…

 

Önünü kesmeye çıkan mikroplar bilgiyle oluşturduğu akıl zırhına çarparak yok olup-bir daha görünmemek üzere ondan uzaklaşıp giderler…

 

Bilinçaltı gücü zenginlik, mutluluk, aşk, sevgiye ulaşmak içinde geçerlidir…

 

Bilge bilinçaltını başarıyla kullanarak ölümsüz yapıtlar üretebilme üstünlüğünü tüm dünyaya gösteren yüksek bir zekâdır…

 

 

 

 

Bilge, her şeyi sevgiyle-aşkla-saygıyla-coşkuyla-hoşgörüyle, gülümseyen bir yüzle yapar…

 

O aşkla yaşar, yaşatır-örnek ve ÜSTÜN İNSAN’ ın bazı özelliklerini aşkla gerçekleştiren üstünlüktedir…

 

Attığı kahkahalarına bile sınır koyarak belli ölçülerde gerçekleştirir…

 

Yüzünden bilgece gülümsemesi doğumundan ölümüne kadar devam eder…

 

Dürüsttür, samimidir, dosttur, sırdaştır, dertleri paylaşıp-iyileştirme, insanlara;

 

Yaşamın sevgi-aşk ve mutluluklarla dolu mutlu etme gücüne sahip olan bir üstün pozitif kişiliktir…

 

 

 

 

Bilge, aceleci davranmaz, başkalarını da dinler ama her konuda son kararını sadece kendi verir…

 

O yaşamının hiçbir aşamasında zarar görmeden, kimseye de zarar vermeden; 

 

Yasal ve yerinde gördüğü fırsatları değerlendirir;

 

Olumlu sonuçlarından hem kendi hem de toplum yararlanır…

 

Onun yaşam felsefesinin bir rengi de tamamen akla dayanır…

 

 

 

 

Bilge de insanlar gibi fiziki ve düşünsel olarak bazı zorluklarla karşılaşır;

 

Bazıları inanılmaz tahribatlar da yapabilir, hatta giderilemez izler bırakabilir…

 

Hayatın herhangi bir sorununda asla şikâyet etmez-etmeyecektir;

 

Yaşadığı sorun, sıkıntılarının verdiği acılardan kimselere-söz etmez asla yakınmaz;

 

Tüm yaralarını sessiz sedasız kendi sarar;

 

Çünkü kendini aklının aydınlığında kendini iyileştirme-yeteneğine her yaşında sahiptir…

 

O üstün pozitif etkin bir güç haline getirmeyi başardığı aklı sayesinde hayatın önüne çıkartabileceği;

 

Her türlü kargaşa, çaresizlik, panik, öfke, telaş, şaşkınlık, güvensizlik, acı, moral bozukluğu, korku, umutsuzluk;

 

Hayal kırıklığı, başarısızlık,  güvensizlik, huzursuzluk gibi olumsuzluk gibi negatif değerlerin daima üstünde yaşar…

 

Bu tür konular kendini bulmaya geldiğinde rüzgârın kayaya çarpıp hiçbir şey kopartamadığı gibi asla etkileyemeyecektir…

 

O en büyük sabrın kalesi, sevginin okyanusu, pozitif düşüncenin ışıklı yoludur…

 

Her yaşında akılcı, doğru, sevgiyle, saygıyla, sabırla değerlendirdiği için bilge unvanı almıştır…

 

Aydınlık aklıyla bilinçli, uygar, yasalara uygun sağlıklı, enerjik, formda, stressiz, huzurlu, mutlu bir hayatı vardır…

 

Bilinçaltının gücü, aklının aydınlığı onu her türlü olumsuzlukların üstünden ışık hızıyla aşıp,

 

ÜSTÜN İNSAN’ doğru yol almasını sağlamıştır…

 

 

 

Bilge, işinin kölesi yaşamının efendisi felsefesini tam olarak yaşayıp-uygulayan muhteşem bir kişidir…

 

O çalışma hayatının her aşamasında da tam bir görev insanıdır;

 

Her an üstün görev bilinciyle yaşar;

 

Ömrünce yaptığı her işte yüzde yüz başarı sıfır hatayla yoluna devam eder…

 

Bir gramlık görev verildiğinde o 5, 6, 7, 8 katı hatta daha da fazla hizmet yaparak sunar…

 

Her görevini istenen saatten önce, bitirilmesi gereken süreden çok önce yapar, bu onun felsefesidir…

 

Asla zafer kazanmış bir komutan gibi bir görüntü asla vermez…

 

O sadece gerekenden ve de istenenden fazla yaptığının bilinciyle mutlu olur;

 

Üstünlüklerinden birisi de buradadır…

 

 

 

 

 

Bilgeyi güçlü gösteren temel bazı özellikleri şunlardır;

 

Pozitif bir ruhu yüzüne sürekli tebessüm olarak yansır;

 

Karşısındakine her zaman güven veren verir…

 

Her zaman pozitif düşünüp davrandığı için her zaman kendiyle mutludur…

 

Bedeni ve ruhuyla doğuştan itibaren hep barışıktır…

 

Her şeyi kendi almaz daima paylaşımcıdır…

 

Almadan veren saygı ve sevgiyle ışıldayan sarsılmayan abidedir… 

 

Yüksek iradesi, yenilmezliği, kolaylaştırıcı olması, barışçılığı ile iyilikçiğidir; 

 

Ölümsüz düşüncelerini tüm insanlara karşılıksız sunması onu diğer insanlardan öne çıkartır…

 

Örnek insandır, yürüdüğü yolda ışıklı izler bırakarak bilgisinden yararlanılan bir yıldızdır…

 

 

 

Bilge, hayatının hiçbir şey umut etmez, beklemez, hiçbir şeyden korkmaz daima özgür yaşar;

 

Geçmişinden korkmaz, yarınlarından korkmasını gerektirecek hataları yoktur-hiçbir zaman yasadışı hareketlerde bulunmamıştır;

 

Yasal hakkına razı olup olanaklarıyla mutlu olmayı başaran ender kişidir…

 

Çocukluğundan başlayarak-hep akılcı,-hep barışçıl-yalan, kavga, yaralama, öldürme;

 

Hile, tehdit, şantaj, gasp, soygun, yolsuzluk yapmayan;

 

İyi, kötü, hain insanlar ve devletle hiçbir sorunu olmayan uyumlu bir kişidir…

 

Sürpriz olarak çıkıp, kendini bulabilecek, şoke edip, özgürlüğünü kısıtlayacak;

 

Hayatının akışını bozmaya neden bir geçmişi olmadığı için rahat, özgür, korkusuz yaşar…

 

Her zaman en güçlü silahı haline getirdiği aklının aydınlığında hayat yolunda yürür;

 

İnsanlara bilgece gülümseyip pozitif enerji ve davranışlarıyla karşılık verir; bu davranışı onu yükselten özgün tarzıdır…

 

 

 

Bilge, evreni, dünya gezegenini-yaşamı-insanı anlama araştırma-gözlemci-yorumlayıcı ve yılmaz kâşifidir…

 

Yeni bilgi-somut sonuçlar elde etmek için mücadele ederken en çok da özünü geliştirme;

 

Tanıma ÜSTÜN İNSAN’ nın bazı niteliklerine yükselme gibi konularında;

 

Kendi devinim-değişim-dönüşüm-başkalaşım gibi tüm doğal bu süreçlerini gerçekleştirir…

 

Ölüme doğru dönülmez yolculuk olan yaşamında;

 

Aldığı nefesi eşsiz ve de değerli sayar; tutumlu ve bilinci kullanma yeteneği en üst düzeydedir…

 

Zaman nehrinde sürüklenirken ölümsüz düşüncelere ulaşmada;

 

Sonucu yüzde yüz ölümlü bu yolda ilerlerken taşı ve suyu kendine örnek alır…

 

Bazı olaylar karşısında taş gibi sert, dayanıklı, vakur, kırılmaz-yıpranmazdır…

 

Su gibi uysal, her engeli kolayca aşan, yarığını bulup dolduran, bulunduğu kabın şeklini alan;

 

Her nefesinde daha da derinleştirerek ölümsüz düşünceler okyanusuna kavuşmak için uğraşır… 

 

Onun insanlığa armağanı ölümsüz görüşleri evrenle insan var oldukça yaşayacaktır…

 

 

 

 

 

Bilgenin dünyasında olumsuz hiçbir düşünceye yer yoktur…

 

O hep akılcı, pozitif,  ölümsüz düşüncenin ışıklı hayat yolunda yürüyen akıllı bir ölümlüdür…

 

Doğal olaylardan, aldığı dersleri aklının süzgecinden geçirip sorumlukla bakışını aksatmadan olumlu ve güzelliklere doğru yükselerek sürdürür…

 

 

 

Bilgeyi de zaman diğer insanlar gibi yaşlandırır;

 

Bir yandan da beyin kapasitesinin sınırlarını arttırarak daha da olgunlaştırır;

 

Böylece onun daha çok evrensel düşüncelere ulaşmasına olanak sağlar…

 

Onun pozitif düşüncelerini daha da güzelleştirip-zenginleştirip-daha nitelikli ve üstün hale getirir…

 

Zaman ölümsüz düşüncelerini cilalar-parlatır-daha çok damıtıp pırlanta-elmasa dönüştürerek ölümsüzleştirir…

 

Bin yıllarca yaşaması için gücünü sonuna kadar kullanmış olur…

 

O düşünceleri yaşam isimli karanlık yolda insanların hayatını aydınlatan işaret fenerleri haline getirir…

 

Zaman bilgeyi elbette öldürür-öldürecektir;

 

Ama düşüncelerini öldürmeye gücü yetmeyecektir;

 

Çünkü düşünceleri ölümlü bedeninin ölümsüz ürünleridir…

 

 

 

Bilge, inanılmaz ölçüde sağlam ve güçlü iradelidir;

 

Hiçbir olay ya da güç onun iradesini olumsuz etkileyip moralini bozamaz-canını sıkıp karamsar yapamaz…

 

Toprakla buluşup, hayata tutunmak için kabuğunu delmeyi başaran tohum kadar kararlı-inatçı, su kadar uysal;

 

Havadaki oksijen kadar hayat verici özellikleriyle muhteşem bir üstün varlık-kutlu bir insan-üstün bir kişiliktir…

 

Karşısına çıkan tüm olumsuzlukları çözmedeki iradesi büyük ve eşsizdir…

 

 

 

Bilge, aranan hatırı sorulan, sohbeti, olaylar karşısındaki düşünce ve tutumu örnek alınan kişidir…

 

Ölümsüz düşünceleriyle, bir saniye öncesi değiştirilemeyen;

 

Bir saniye sonrası da bilinmeyen yaşamın karanlık yollarında;

 

Düşünceleri ve aklının aydınlığıyla insanlara yardım etmek;

 

Mutlu ve sevgiyle yaşamalarına katkıda bulunmaktır…

 

Tüm ömrünü evrensel doğruları-pozitif düşünceleri yaymaya adamıştır…

 

En boş göründüğü anlarda bile bilinçaltı bahçesini düzenleme, oralara güzel düşünce tohumları ekip hasat etmektedir…

 

Bilinçaltına egemen olma savaşında hep galip gelmenin coşkusunu-mutluluğuyla;

 

Örnek insan olarak yaşama ve yaşatma kararlılığında hayat yoluna devam eder…

 

 

 

Bilge, gözleme, okuma-düşünme-yazma-üretme uğraşından bir saniye bile uzak kaldığında kendini suçlu hisseder…

 

Hiç vakit geçirmeden koşarak kaybettiği zararlarını gidermek için;

 

Canla başla yeniden masasının başına dönüp acilen çalışmaya koyulur;

 

O ana öyle yoğunlaşır ki bu aşamada beslenmeyi, spor yapmayı, hatta su içmeyi bile unuttuğu olur…

 

O anda hayatı boyunca arasına aşılamaz surlar ördüğü zengin olma, yasadışı yollara sapma, tehdit, yalan, gasp, şantaj, soygun;

 

Üçkâğıtçılık, entrika gibi olumsuzlukların ötesinde bu gezegendeki en mutlu kişi olarak yaşar...

 

 

 

Bilge, hayatının hiçbir anında asla kararsız davranıp yanlış tercih yapma hatasına düşmez…

 

Her hareket, her düşüncesine egemen olup, her davranışını matematiksel hale getiren kişidir…

 

Böylece hayatın tüm engellerini aşmış-kendi istediği yönde, olgunlukla-istediği yaşama üstünlüğüne sahiptir…

 

 

Bilge, evrenin-yaşamın ve insanın sadece sevginin yansıması olduğuna inanır…

 

Sevgiden de oluşturduğu düşüncelerini altın kalıplarına dökerek;

 

Ölümsüz mücevherler halinde evrensel yasalar olarak insanlara sunar…

 

O çevresine sevgiden oluşan ışıklarını saçan bir mutluluk güneşinin enerji merkezidir…

 

Toplumdan ve bireyler de bu yansımalarından bolca yararlanır;

 

O en küçük bir sevgi kırıntısını bile kucaklar, sarar, yaşar, değerlendirir…

 

Hayatının her aşamasında sevgiye su, hava, ekmek kadar ihtiyaç duyar;

 

O nedenle işi gücü sevgiyi yaşayıp çoğaltıp-diğer insanlarla paylaşır…

 

Yaşamı boyunca ölümsüz düşüncelerini keşfedebilen insanlar onu kendilerine örnek alırlar...

 

 

 

Bilge, sevgi, aşk, doyum konularında kendini yeniden düzenlemede her görevini başarıyla tamamlamış;

 

Denizde dalgaların susup çarşaf gibi durulduğu aşamaya çoktan ulaşmış ve de durulmuştur…

 

Kendini yükselteceğine inandıklarına inanmış, yaşamıştır;

 

Her düşüncesini netleştirip berraklaştırmış, hatta kristalleşip elmaslaşarak ölümsüzlüğün de ötelerine çoktan geçmiştir…   

 

ÜSTÜN İNSAN’ ın tüm özelliklerini anlamaya ve anlatmaya, öz yaşamında uygulayarak gösterme süreçlerine girmiştir… 

 

Böylece evreni-dünyayı-yaşamı- aydınlatacak ölümsüz düşünceler üretme pınarı haline dönüşmüştür…

 

Ve bu aşamadan sonra artık kendinde istemediği, eski bilgi kayıtları varsa onları başarıyla silip çöp kutusuna atarak;

 

Her an bilinçaltında oluşturduğu yeni programlarla istediği biçimde değiştirip her şeyi istediği ölçüye getirip;

 

Hayalini kurduğu her şeye ulaşıp, yaşayıp ulaşamadıklarını düşünmeme gücünü sergilemektedir…

 

Böylece kalıcı olduğuna inandığı eser vererek, ölümsüzler arasında yer alma isteğini adım adım hayatına geçirme üstünlüğüne de ulaşmıştır;

 

Artık bir tür yaşayan efsanedir denilebilir…

 

Onu hem çağında hem de sonsuz gelecekte keşfedenler daha iyi anlamış anlayacaktır…

 

 

 

Bilge, iç dünyasına ve bilinçaltına ve dürtülerine tam egemendir… 

 

Her yaşında, yumuşak huylu-uyumlu-kibar-nazik-çalışkan-iyilikçidir;

 

O insanlık ailesine yol gösteren, ışıklı deniz feneri olarak görevini her şeye rağmen okuyup, düşünüp, yazarak sürdürür…

 

Ölümü asla düşünmez-onun yaşamın doğal parçası-ve her insan için çok gerekli olduğunu;

 

Ölümü arkadaşı ve hatta dostu olduğunu kabul ve ilan eder;

 

Ne zaman karşısına çıkacak olursa saygıyla karşılayacağını bilir…

 

Onun verdiği tüm derslerden alabildiğine yararlanan yüksek erdemli harika bir insandır…

 

 

 

Bilge, yaşarken ya da ölümünden sonra bile ünlü olmayı aklının ucundan bile geçirmez, çünkü ünün boş kâğıttan bir simge olduğuna inanır…

 

Deneyimlerini aynı çağda yaşadığı insanlara yararlı olacağını düşündüğü için varlığını adadığı eser vermeyi varlık hedefi sayar…

 

Hayatın kendine yüklediği sorumluluğu böylece yerine getirir;

 

Ölümlerine tanık olduğu kişilerin sonsuza kadar unutulup gittiğini;

 

Hayatlarını boşa getirenleri tarih ve zaman isimli iki bilgenin onları kayıt bile etme gereği duymadığını iyi bilir;

 

Sadece adandığı alanda eserler verenlerin ölümlerinden sonra da;

 

Gelecek kuşakların hafızalarında yer aldığını eserlerini okuduğu filozoflardan çok iyi anlamıştır...

 

Böylece sıradan insanların cenaze törenlerinden sonra gömüldükten sonra sonsuza kadar yok oluştan büyük dersler çıkartmıştır…

 

Kendinin de bir gün aynı şekilde yok olup gideceğinin en üst seviyede bilinciyle yaşar…

 

Çünkü doğa da her şey sonsuza akan zaman isimli nehirde yok olup gitmektedir…

 

Kendide bu sistemin yani bütünün bir parçası olduğunu asla unutmaz…

 

Bir gün yüzde yüz kendisi de hayattan ayrılacaktır…

 

Bir süre sonra kendi başka şeye, başka şey başka şeye durmadan dönüşecek, başkalaşacak değişecek, şekil değiştirilecektir…

 

Ama bilge buna asla üzülmez-alınmaz-kırılmaz-sitem etmez-korkmaz-çekinmez-asla canını sıkmaz;

 

Aksine ışıklı bilgilerden oluşan yaşam isimli kozasında ölümsüz düşüncelere ulaşıp;

 

Ölümsüz eserlerini ortaya koymak için zaman ve aşamada kendiyle yarış halindedir;

 

Son nefesine kadar bu yarışını aralıksız sürdürecektir…

 

 

 

ABDULKADİR KAÇAR 2016 ADANA-TÜRKİYE-DÜNYA…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder