BİLGELİK YOLU...
İLK SÖZ
Doğmadan
önce nerede, nasıl, neden, ne kadar olduğumu bilmiyordum;
Annemle
babamın verdiği ortak kararla beden ve ruhsal olarak kendimi bilinç düzeyine
yani hayata çıkmış buldum;
Özümü
daha önce yaşayan insan soyumla birlikte dünya adını verdikleri gezegende
olduğumu anladım;
O
kültürün içinde yine o kişilerle yaşamaya başladım…
Duyu
ve düşüncelerimin sahip olduğu algılama organlarımın verdiği olanaklar
ölçüsünde;
Bu
gezegenin kural ve yasalarıyla kendimi, canlı-cansız diğer varlıkları, yaşamı,
insanı, dünyayı evreni, tanıma sürecine başladım…
Ve
devinip, gelişmeye değişmeye, dönüşmeye, farklılaşmaya, sınırsız biçimde uygun
bir varlık olduğumun bilincine varınca da içsel(bilinçaltı ve bilinç üstü)
dünyama yoğunlaştım;
Her
şeyin insanda başlayıp bittiğini öğrenince;
Tüm
hayatımı emsalim olan diğer çağdaşlarımdan daha farklı ve ileride olacak
biçimde bilinçaltımı ve bilinç üstümü daha da güzelleştirip zenginleştirmeye
karar verdim…
Yaşam
isimli çok küçük ve ama her anı büyük engellerle dolu olan bu patika yolumda
sürekli okuyup, düşünüp, aralıksız gözlemleyip, her saniyede kendimi
yenileyerek;
Bilinçaltı
ve bilinç üstüme tam egemen olup düşüncelerimin her saniyesini kontrol etmeyi
başardığımda;
Hayat
yolum daha da genişledi, daha da düzleşti ve böylece gittikçe yoğunlaştığım
gözlemlerim sayesinde hayatı daha ince ayrıntılarıyla izlemeye-incelemeye;
Her
an elde ettiğim kadim ve çağın ortaya çıkarttığı bilgilerle, hem kendimi, hem
de bu serüveni daha iyi yorumlamaya başladım…
Bu
arada içinde bulunduğum kültürde benden önce yaşayan insan soyunun oluşturduğu
bazı davranış düşünce kalıplarının;
Algılama
biçimlerinin, ortaya koydukları gelenek ve göreneklerinin çağın gerektirdiği
boyutlarda yeniden yorumlanması ve değiştirilmesi gerektiğine inandım…
Bunu
nasıl yapabileceğimi uzun süre düşündüm ve şöyle bir seçenek oluşturdum;
Benden
önce bu gezegende-çeşitli ülkelerde-ve kültürlerde, değişik çağlarda yaşamış;
Ölümsüz
düşüncelerle evrensel boyutlarda eserler ortaya koymuş olan, dürüst, olgun,
aydın ve bilge kişilerin yolundan yürümeye;
Onlara
en çalışkan, en başarılı, kendini daima yenileme azmiyle başarılı bir öğrenci
olmaya karar verdim…
Çağlar
öncesi dünya da ve bugün hala bu gezegende yaşayan bilge kişilerin farkı
şuydu;
İnsanlar
arasında renk, cins, dil, din, tip, parti, mezhep, sosyal sınıf, siyasi güç,
ekonomik varlık gözetmeden, sınıf ayrımı yapmamışlardı…
Hayıtı
objektif olarak öyle doğru gözlemişler kendilerini-insanı, dünyayı evreni öyle
doğru anlamış, öyle net algılamış ve anlatmışlardı ki;
Ortaya
koydukları, her biri evrensel yasa niteliğinde olan ölümsüz düşünceleri
ölümlerinin üzerinde yüzlerce;
Hatta
daha uzun yıllar geçmesine karşın hala insanların hayatlarını aydınlattığını,
onlara erdemli yaşamanın-iyi insan olmanın yollarını gösterdiklerini;
Dünya
insanlık ailesinin belleklerinde ölümsüz ve evrensel yasalar şeklinde
varlıklarını sürdürdüklerini gördüm…
Ben
de nesnel olarak gözleme, okuma, düşünme, yorumlama, yazma yolunda hayat patikamı
genişlettikçe;
Onların
geçtikleri yolundan daha hızlı yürümeye, devam ettim...
Düzenli
ve çok çalışarak oluşturacağım ölümsüz olduğuna inandığım
düşüncelerimin-sözlerimin-yazılarımın-eserlerimin benden sonra yaşama gelecek
olan insanların yararlanabileceklerini var saydım…
Mesleğim
olan medya mensupluğu sayesinde okuma-düşünme-yazma-üretme-yorumlama alanında
ilerledikçe hayatı çağımdaki insanlardan daha farklı boyutlardan görüp
algıladım-daha farklı boyutlardan yorumlamaya çalıştım…
Gece
gündüz demeden, bir yandan hayatın önüme çıkarttığı irili ufaklı engelleri
aşmaya çalışırken, bir yandan da ölümsüz düşünceleri keşfetme konusunda yılmaz
kâşifliğini sürdürdüm…
Hayat
isimli bu serüvende yaptığım, en doğru-en güzel ilk adımım ise bedenimi ve
ruhumu anlamaktı;
Ayrıca
beden ve ruhumu birbirleriyle buluşturup barıştırıp sevdirmem hatta
evlendirmeyi başarmam oldu…
Kendimi
anladıkça mutlu oldum, mutlu oldukça, daha sınırsızca düşünebileceğimi, yaşamın
ve insanın bilinen ve öğretilenlerin de ötesin de görebileceğimi anladım;
Böylece
bilinçaltımın daha da derinlerime inip içimi kazmaya devam ettim;
Düşünsel
olarak inanılmaz sınırsız renk ve güzel, farklı boyutlara ulaştım…
Evrene,
dünyaya, hayata sevgiyle bakınca, en önemlisi kendimi sevince her şeyin
değiştiğini;
Ve
her şeyin farklılaştığını anlayıp daha da mutlu bir yaşam sürmeye devam ettim…
Evrendeki
canlı cansız tüm varlıklar gibi ama daha önce mucize olduğumu anladığım kendime
âşık oldum;
Her
günümü bu bilinç, bakış açısı, aşk, coşkuyla yaşadım yazdım;
Ve
de bu savaşı son nefesime kadar devam ettireceğim…
ABDULKADİR
KAÇAR, Adana, Türkiye 2016
BİLGELİK YOLU
(Abdulkadir
Kaçar-2016)
Bilge,
evrendeki bütünün bir parçası olduğunu daha çocukluğundan fark etmiştir…
Önce
çevresini, sonra kendin keşfetmiş, sevmiş, ruhunu ve bedenini birbirleriyle
barıştırmayı başarır…
Ortak
evi olduğunu kabul ettiği dünya isimli bu gezegende;
Canlı
cansız her varlığa büyük saygı duyup kucaklar;
Hatta
her birini hayranlıkla onlardaki devinim-değişimi-dönüşümü-başkalaşımı
imrenerek ibretle-dersler çıkartarak izler…
Her
insanın yaşamı evrene en büyük mesajdır;
Bilge
de bunu anlayanların ilk başında gelir;
O
bilgi, beceri, yetenekleri ve ortaya koyduğu çabaları ve hayat mücadelesiyle
sıradanlığın ötesinde yaşar…
İnsanlara
sunduğu ölümsüz ışıltılı düşünceleriyle yaşarken dünya insanlık ailesini
aydınlatır;
Eserleriyle
de ölümünden sonra onlara nesnel olarak akıl yolunu gösterir...
Yararlanmasını
bilen insanlara hayat evrensel ölümsüz ışığını sunan, örnek insandır...
Bilge,
bu evrendeki her şeyin her an, her nefeste;
Işık
hızıyla aralıksız olarak devinim-değişim-dönüşüm-başkalaşım içinde olduğunu anlamış;
Ve
bu doğal yasayı kendi beden ve ruhunda izlemeye başlamıştır…
Şu
anda gördüğü canlı cansız her varlığın bir saniye sonra aynı olmadığını ve
olamayacağına defalarca tanık olmuştur…
Bu
farklılaşmanın sürekli değişimin kendi düşüncelerinde gerçekleştiğini
gözlemler…
Bir
saniye önceki düşünce, duygu, yorum, bakış ile hedefinin, bir saniye sonra
tamamen değiştiğinin farkında ve de bilincindedir…
Bu
bilinçle hayalini kurup hedefine koyduğu kendini beklediğine inandığı ÜSTÜN
İNSAN’ a doğru her nefesinde;
Düşünce
durmadan yol almayı sürdürür…
Samanyolu
galakside güneş sisteminin bir elemanı olan;
Dünya
adı verilen gezegendeki her türlü değişim şüphesiz ki bilgenin ruhunda da
oluşur;
O
bu sayede kendinden yeni kişilikler üretip-çağındaki insanlardan farklı biçimde
yaşamayı başarır…
Böylece
daha üstün hep ilerideki yenileri yaşarken eskilerini ise silip atar;
Bu
aşamada ruhu daha da olgunlaşır, düşünceleri daha berraklaşır, netleşir, emsalsiz
biçimde damıtılır…
Bilge
olgunlaşan düşüncelerini altın kalıplarda, kristalize eder;
Her
birini elmasa-pırlantaya dönüştürüp;
Sonsuz
gelecekte kullanabilmeleri için dünya insanlık ailesine hiçbir karşılık
beklemeden sunar;
Düşüncelerinin
dünya durdukça duracağına inanır…
Bunlar
her çağda yaşam isimli karanlıkta gelecek insan soyunun önlerini aydınlatacak
şekilde işaret feneri olarak yol göstermeyi sürdüreceğini umar…
Bilgenin
bilinçaltı, sınırsız ve çağdaşı olan diğer insanlardan daha da gelişmiş olduğu
için;
Kendini
çocuklukta uyandırmış, farklı bilgiler, yeni gözlem ve yorumlarla;
Çağın
ve bilinenlerin ötesini görmeye gereksinim duyduğunu ona hissettirmiş…
Bilge
bilinçaltının mesajlarının isteklerini uygun bulup yerine getirmek için her
daim pozitif davranmıştır…
Bilinçaltıyla
her nefesinde eşgüdüm halinde hareket edip;
Onun
her isteği her değişimini gerçekleştirmiş bilgi, gözlem, yeni deneyimlerini
oluşturup fazlasıyla yaşamına uygulamıştır...
Bilge
böylece yükselmiş-gelişmiş, düşünsel boyutta ulaştığı evrensel bilgilerle
çağındaki diğer insandan farkını ortaya koymuştur…
Bilinçaltı
bilgenin içindeki ÜSTÜN İNSAN ın yürek atışlarını, nefes alışlarını hissettirip
onaylamış bilgeyi düşünce hızıyla ona yönlendirmiştir…
Bilge
zaten doğduğu andan itibaren bilinçaltını kazıp, derinlere, daha da derinlere
inerek kendini arayan;
Her
defasında bulduğu iyilik, güzellik, erdem, hoşgörü, adalet anlayışı;
ÜSTÜN
İNSAN’ nın yürek atışlarını duydukça heyecanlanıp, ona ulaşmak için çabalarını
arttırmış;
Düşünce
evreninde daha büyük değişikliklerle daha çok bilgilerle yeni adımlar atmayı
başarmıştır…
İçini
daha derin kazıp, daha çok derinlere inmiş, inanılmaz ruhsal cevherlere,
inanılmaz kaynaklara, düşüncesindeki ölümsüzlük okyanuslarına ulaşmıştır…
Böylece
hayat yolculuğuna başladığı andan itibaren hissettiği ÜSTÜN İNSAN’ a doğru
yaptığı ilerlemeye daha da hızlanmış;
Bilinçaltının
ve bilinç üstünün istediği her şeyi değiştirip dönüştürmeye, aydınlanmaya ve
aydınltıcı-eser verme süreçlerine girmiştir…
Önceden
kendini, sonra çevresini, sonra ülkesini, sonra tüm insanlığı mesajlarıyla
aydınlatmaya yönelik olarak;
Evrensel
ve kalıcı düşünceleriyle ördüğü eserlerini ortaya koymayı başarmıştır…
Bilge
adandığı insanüstü yoğun gözleme, düzenli okuma, yorumlama, yazma yeteneği
sayesinde sözcüklerin efendisi olmuştur;
Onların
bilinen gücü, gramajı, çapını, boyutunu, etki alanını, kendine geri yansımasını
çok iyi saptamış ve çok iyi öğrenmiştir;
Sözcüklerin
bu niteliklerini ta çocukluğundan itibaren çok derin ve iyi gözlemlemiş,
defalarca test etmiş, hesaplamış bilinenin ötesinde tanımlamıştır...
Ağzından
çıkan her sözün önceden bu niteliklerini çok iyi saptadığı için, onları
tutumlu-hesaplı- gerektiğinde tutumlu hatta biraz da cimri şekilde
kullanmıştır…
Bu
nedenle o bazı şeyleri söylemez, bazı konulara hiç girmez;
Çünkü
bazı art niyetli insanların bunları değiştirerek, çarpıtarak anlamlarına farklı
ifadeler yükleyerek kullandıklarına defalarca tanık olmuştur…
Bu
nedenle her sözünü ağzından çıkarken koordinatlarını çok ince hesabını yapmış,
doğru kullanma üstünlüğüne kavuşmuştur…
Bilge,
hemen her yaşında, her olayda inanılmaz biçimde ön görülüdür;
Söyledikleri
önerdikleri, geleceğe dair tahminleri doğru çıkar…
Akrabaları,
dostları onun bu özelliğini bilir hep takdir eder;
Onun
gösterdiği akıl yolunda, yapacağı tahminlere her zaman gereksinim duyarlar…
Bu
yüksek öngörüsü, sahip olduğu bilgi, tahminlerinin doğruluğu nedeniyle bilge;
Çevresini
aydınlatan işaret feneri gibidir…
Bilge
çağındaki insanlar tarafından dünyanın bir tür merkezi gibi görünür;
Tutkularını
özgürce seçer, mantık süzgecinden defalarca geçirir;
Farklı
hesaplar yapar hedefine ulaşmadan önce sonuçlarını önceden gördükten sonra
mücadele verir…
Bunları
yaparken inanılmaz biçimde zevk alır-zevk verir;
Her
zaman ve her koşulda pozitif düşünür;
Hayatının
hiçbir aşamasında karamsar ve olumsuz düşüncelere asla yer vermez…
Çok
dikkatlidir, yüzde yüz ölümlü ve de geçici olduğunun bilinciyle hareket eder…
Kendini
bu serüvende bir misafir olarak görür;
O
nedenle canlı-cansız her şeye ve herkese, misafir oldukları;
Bir
gün her şeyin yüzde yüz geçip biteceği düşüncesiyle saygıyla kibar-nazik
davranır;
Kimseyi
kırmaz, incitmez, üzmez, sadece kendinin sahip olduğu olanaklarıyla yetinmeyi
başararak;
Mutluluklara
giden yolunda durmadan en akılcı şekilde ilerler…
Çünkü
o gücünün, etkisinin, yetkisinin, çapının sınırlarını çok iyi bilir;
Her
zaman o sınırlarının içinde sahip olduğu olanaklarla yaşar, mücadele eder;
Hedefine
doğru sıfır hata, yüzde yüz başarılı ve mutlu olmaya çalışır, bunu da üstün
biçimde başarır…
Böylece
deneyimlerinden aldığı derslerini asla unutmaz, aynı hataya iki defa düşmez…
Bilge,
hayatının her anında çok renklidir, kararlıdır, samimi daima vicdanlıdır…
Bildiği-kendini
gösteren, meydan okuyan hasmı-düşmanı yoktur;
Çünkü
o yanlışlarını sıfıra indirmeyi başardığı için hayat serüveninde bu türlü
engeller oluşturmamıştır;
Kendine
farklı ve sert davranan bir ya da iki kişi olduysa onlara da barış içinde
yaklaşmıştır…
Sevgiyle,
aklının aydınlığında hiçbir şeyin sorun yapmadığı için;
O
kişi ya da kişilerce önemsenen sorunlarını çözmüş, düşman olarak,
Kendine
yaklaşmaya çalışanlarla barışı-huzuru-anlaşmayı başaran bir üstünlüğe sahiptir…
Bilge,
karşısına sorun olarak çıkan, eziyet-sıkıntı-üzüntü-acı-arada bazı başarısız
durumları;
Olumsuzlukları
zamanın çekiciyle, olayların örsünde döverek yok etme üstünlüğüne sahiptir…
Deneyimlerin
kendine neler söylemek istediğini tam olarak anlamış, dersler çıkartmış,
yanlışlarını düzeltmiş;
Hesap
hataları varsa tekrar hesaplar yapmamış;
Bu
türlü olumlu davranışlar onu daha çok olgunlaştırmış, düşüncelerini
damıtmıştır…
Hayat
böylece onu daha çok bilgeleştirmiş, daha pozitif yapmış, evrenselleştirmiş
yükseltmiştir…
Bilge
huysuz, uyumsuz, kavgacı, çatışmacı, saldırgan, kötülük düşünüp kötülük yapan
kişi değildir, olmamış, olmaz olmayacaktır…
Çünkü
doğduğu andan itibaren ruhu ve bedeniyle tam olarak barışık en iyi huylu,
uyumlu, ara bulucu, iyilikçidir;
Ömür
boyunca hoşgörülü, adaletli, hakkına razı olan muhteşemin de ötesinde üstün
erdemleriyle örnek ve mucize İNSAN’ dır…
Zaten
onu farklı yapan uyumlu, yüksek-ulaşılmaz erdemler bütünü haline getirip;
Çağındaki
diğer insanlardan ayırıp öne çıkartan da bu ve benzer üstün özelliklerdir…
Her
yönüyle tam bir masal-renkli sanal film olan hayatın senaryosunu kendi yazar;
Yönetici-oyuncusu-set
işçisi, kahramanı, bekçisi, temizlikçisi, figüranı yani bu oyun her
şeyidir…
Oynadığı
her sahnesinde daima mert, cesur yenilmezdir;
Bazen
içinin güvenli limanlarında uzun süreler dinlenir, kendinden bir adım bile
dışarıya çıkmak istemez;
Bazen
ileri derecede bir maceracı, bazen öykücü, bazen filozof, bazen çölde bir
bardak su arayan mecnun;
Bazen
galaksiler arasında düşünce hızıyla seyahat eden bir deha, bazen sönmüş bir
volkan;
Bazen
volkanının küllerini yarıp çıkan rengârenk kokularıyla evreni saran nadide bir
çiçektir…
Bazen
de hayallerini saklamayan, düşüncesinin kâşifliğinden vazgeçmeyen
maceraperesttir…
Bilge,
şu anda gördüğü-bildiği, kendi bedenini ve düşünme yeteneği başta olmak üzere;
Her
şeyin milyonlarca yıldan beri doğa tarafından ışık hızında değiştirerek
oluştuğunu bilir…
Bu
gün şu anda gördüklerinin de bir saniye sonra farklılaşmış olacağı bilinciyle
varlığını aralıksız olarak gözler…
Bilgenin
düşünce yapısına uygun davranan evrenselliği de zaten burada başlar;
Değişimin
kuralının sonsuza kadar devam edeceğine inanır…
Çünkü
evren ışık hızında sürekli oluşup, yok olup, yenilenen bir süreçtir...
Bu
kültürde bedeni-düşünceleriyle ortaya koyabileceklerinin en iyisini;
Kalıcı
ve olduğuna inandığı düşüncelerini aklının altın kalıplarına dökerek;
Ölümsüz
ve evrensel yasa haline getirip tüm insanlık ailesine sunabilmenin çabası ve de
savaşı içindedir; üstünlüğü buradadır…
Bilge,
aslında çağdaşı diğer pek çok insanın farkında olmadığı bir bilinçle;
Her
nefeste yaşamını sıfırdan yeniler;
Bilinçaltında
gerçekleştirdiği düşünsel programlarla her nefesinde hayata yeniden gelmiş
gibi;
Taptaze,
düşünceleriyle tüm varlığa sanki ilk defa gören merakla inceleyen bir çocuk
ruhuyla bakar
Her
şeyini yeniden, en güzel ve kusursuz biçimde başlatma yeteneğine sahiptir…
Çünkü
her nefeste yaşamdan bir tür ayrıldığını, her nefeste ona tekrar
kavuştuğunu-yeniden dünyaya gelip hayatının başladığına inanır…
Böylece
her nefeste istediğinde ölür, istediğinde yeniden defalarca doğar;
Her
doğuşu sırasında, yaşamı başta olmak üzere sahip olduğu her şeyi;
Her
şeye tükenmez sevgi, heyecan, hayret, ibret alarak özlemle bakar…
Onları
coşkuyla sevgiyle kucaklar, bağrına basarken mutlu olur;
Düşüncelerini
yaşamının en verimli bölümlerini istediği yenileriyle değiştirme üstünlüğüyle
farkını ortaya koyar…
Diğer
çağdaşı insanların sahip olmadığı ve de asla olamayacağı ileri bir yetenektir
bu…
Bilge,
mutluluğunu isteklerini azaltmakta bulmuş ve hayata bilgece gülümseyerek
yaşamayı başaran üstün bir insandır…
Sahip
olduğu olanaklarıyla daima yetinir;
Ülkesini,
kültürünü, insan soyunu, hayatı, sahip olduğu yaşı, maddi-manevi her şeyiyle
sevinç duyar;
Üstünlüğü
gibi mutluluk farkını burada da gösterir…
Yine
sahip olduğu ekonomik değerlerini-en pozitif biçimde kullanmaya çalışır;
Organlarının
ve ruhunu bedenini sever, saygı duyar…
Ölümsüz
olduğuna inandığı düşünceleri üzerinde yılmadan tekrarlar şeklinde durmadan
çalışır;
Gece
gündüz onları yeni kalıplarına döküp yasa haline getirebilmek için uğraşır…
Yeni
kalıplar oluşturabilmek amacıyla sürekli öğrenmeye-yeni bilgilere açlık duyar…
Ulaştığı
her yeni bilgi onu dünyanın en büyük definesini bulmaktan daha çok sevindirir;
Düzenli,
aralıksız, seçerek okur, gözlemler, inceler, daha önceki ustaların
söylediklerini önce yaşar;
Sonra
da güçlü ve kalıcı olduklarını denedikten sonra dersler çıkartır;
Böylece
hayatını daha yükseklere ulaştırmaya, ölümsüz olanlara ulaşıp insanlık ailesine
sunma hedefinde yürümeye aralıksız olarak devam eder…
Bilgenin
en önemli sırlarından birisi de;
İç
dürtülerine köle olmadan biyolojik makine olan vücudunu korumayı bilmesidir…
Açlık-tokluk,
yoksulluk-varsıllık, cinsellik gibi isteklerinin oluşturduğu;
Beynindeki
toplu iğne başından daha da küçük olan bölgesine farklı mesajlar gönderir…
Şunu
istiyorum, şunu istemiyorum ya da şundan vazgeçiyorum;
Artık
bu konuda istek duymayacağım, ya da yeniden bu dosyamı açıyorum;
Şeklindeki
mesajları alan bilinçaltı beynin uyarıları ve isteklerini tam isabetle
oluşturur…
Bilge
bilinçaltının her nöronuna egemen ve efendi olarak yaşamını sürdüren yüksek bir
örnektir…
Bilge,
doğuşundan gelen orijinallik-yetenek zekâ üstünlüğü nedeniyle;
Diğer
yaşıtlarından, ileride bakar, görür onlardan farklı düşünüp yorumlar…
Çocuk
sayıldığı yaşlardan başlayarak bilinçaltını kontrol etme yeteneği ortaya
çıkmaya başlamıştır…
O
da bu özelliğini en akıllı sözleri, bilgece davranışlarıyla önce aile içinde
kanıtlar;
Diğer
insanlardan farklı olduğunu hem kendisi hisseder, hem de ailesi-yakınları görüp
bunun farkına varır…
Daha
o yaşlarda ailenin akıl danıştığı-bilge çocuk olarak yaşamdaki gözde yerini
alır…
Ancak
yaşı ilerledikçe farkına varıp yönetmeye başladığı bilinçaltı tarlasına;
Öyle
olumlu, evrensel güzel, ölümsüz düşünce tohumları eker ki;
Bu
tohumlar orada onun yaşıyla birlikte büyür-olgunlaşır-damıtılır;
Her
biri dünya serüveninde bulunmayan ölümsüz düşünce meyveleri şeklinde ürünler
vermeye başlar…
Bu
ölümsüz meyveler öyle gelişir ki;
Evrenin
her yerindeki canlı-cansız tüm varlıklar gibi insanları da aydınlatabilecek
güce ulaşır…
Bilge
ortaya koyduğu her düşüncesiyle, tüm insanları aydınlık yollarda yürümeye davet
eder;
Bilgeyi
izleyen diğer insanlarda yaşama sevinci veren bu ayak izlerinden yararlanır…
Bilge,
her yaşında hayat isimli öğretmene hep en iyi öğrencidir;
Öğrendiği
her bilgiyle biraz daha olgunlaşmayı başarır;
Daha
da ileri adımlar atması için daha ileri-üstün bilgilere gereksinim duyar…
Bilgi
neredeyse onu arayıp bulma, bilinenin ötesinde yeni boyutlarda yorumlama konusunda
yorulmaz-yenilmez bir kâşiftir…
En
büyük bilgi kaynağı olan doğanın kendisine verdiği hayat derslerinde de çok
başarılıdır;
Asla
az bilgiyle yetinmez, düşünce kâşifliğini devam ettirdiği sürece sınırsız bilinçaltında,
gelişmeye;
İnsanın-evrenin
ötesine dokunup anlama ve anlatma çabasını sürdürür;
Son
nefesine kadar düşünce hızında devinip dönüşüp ölümsüz değer oluşturma yolunda
yürümeyi sürdürürken…
Ulaşıp
evrensel yasalar haline getirmeyi başardığı düşünsel bu değerlerini söz ya da
kitaplar halinde ve ücretsiz olarak insanlara sunmaya devam eder…
Bunları
yaparken duyduğu heyecanı büyüktür, eşsizdir, çok mutlu ve sevinçlidir…
Diğer
insanlarda bu duruma rastlanamadığı için bilge çağında daima farklıdır-üstündür…
Bilge,
çocukluk dönemlerinden başlamak üzere hayatının her aşamasında;
Evrensel
bilgiye sadıkların en sadığı, dürüstlerin en dürüstü, doğruların en doğrusu,
erdemlilerin en erdemlisi;
Çalışkanların
en çalışkanı, üreticilerin en üreteni, iyilikçilerin en iyisi, bağışlayıcıların
en bağışlayıcısı;
Hoş
görenlerin en hoş göreni, adaletlilerin en adaletlisi, anlayışlıların en
anlayışlısı, yardım sevenlerin en yardım seveni;
Yol
gösterenlerin en iyi yol göstereni, âşıkların en aşığıdır…
Bazen
incinir ama incitmez, kırılır ama kırmaz, haksızlıklara uğrar ama haksızlık
yapmaz;
Entrikalarla
karşılaşır entrika yapmaz, tuzaklarla karşılaşır tuzak kurmaz, kötülerle
karşılaşır kötü olmaz, kötülüklere her yaşımda daima iyilikle karşılık verir…
Çünkü
kayanın rüzgâra karşı koyması gibi hayatın tüm engellerine karşı onurlu, vakur,
gururlu olarak durur…
Onun
amacı daima iyi olup, iyilik yapmak, üstün ve de örnek kişi yolunda ilerleyip
insanlara iyilik yollarını öğretmektir…
En
akılcı, ışıklı yolu da, yöntemi de budur, çünkü o başka türlü davranamaz…
O
daima iyi insandır, ateşli aşktır, çünkü hoşgörülerin zirvesidir üstündür…
Bilge,
her gün yaşam isimli defterini saygıyla açar;
İnsanların
bakıp kanıksadığı, fark etmediği
konuları yeni bakış açısıyla-yeni bir yorumla değerlendirir;
En
akıllı insanların fark edebileceği mesajları, ışıklı düşüncelere dönüştürüp,
ayak izleri şeklinde yeni boyutlarıyla dünya insanlık ailesine sunar…
Onun
izlerinde bilgelik, özgürlük, sevgi, mutluluk, hoşgörü, adaletli olma,
haksızlık yapmama, yasalara uygun davranma gibi her türlü erdemler vardır…
Düşüncelerini
izleyenlerin de ileride ışıklı yollara ulaşıp ölümsüz düşünceleriyle akıllı
insanların arasına girmelerini umut eder...
Bunu
yapmaları içinde her üstünlüğünü-hoşgörüsünü de cömertçe insanlara
gösterir-izlerini takip etmesini diler…
Bilge
kendini sonsuzdan sonsuza ışık hızıyla
akan zamanın önüne çıkartacağı tüm engellere karşı öyle dirençli, öyle güçlü
hale getirmiştir ki;
Yetenek,
öngörü ve hissetme duygusu sayesinde olayların sonuçlarını önceden
görür-onların karşısına çıkartacağı her engelini kolayca fark eder;
Böylece
kendine göre en akılcı somut önlemler alır…
Ortaya
çıkan sonuç yıkıcı da olsa, ondan asla etkilenmez, yıkılmaz, yaralansa bile
tekrar daha güçlü olarak ayağa kalkıp yoluna kaldığı yerden onurla devam eder…
Çünkü
onun yolu aklın aydınlık ve ışıklı yoludur;
Aklı
sayesinde yenilmez-daha güçlenmiş, bilinçlenmiş, damıtılmış, her türlü
ağırlığından kurtulmuş olarak aklının yoluna devam eder…
Bilge,
hayatı boyunca ölümsüz düşüncelerin en üstünlerinde üstündekilere, yani insanın
görüp-bilip-değerlendirdiklerinin de ötesindekilere talip olur…
Arama-gözleme-incelemelerine
ara vermeden en kusursuz, en ideal, en yüce, en üstün bilgilere ulaşıp;
Ölümsüzü
bulduğunda da hemen altın kalıplara döküp, evrensel hafızaya kazandırır;
Bu
davranışlarından asla yorulmaz-vazgeçmez-uslanmaz, doyumsuz, dinlenmez bir kâşiftir…
Oluşturduğu
tüm düşünceleri, sözleri, eserleri, dünya insanlık ailesinin ortak olarak kullanabilecekleri
ölümsüz evrensel bilgilerdir…
Gönül
zenginliği konusunda da örnek ve eşsizdir;
Öyle
ki, sahip olduğu bu varlığı tüm evrene yetebilecek kadar sonsuz-sınırsızdır…
Bilgenin
evrensel düşünceleri yaşarken hayat isimli serüveninin gerisinde bıraktığı
ışıltılı ayak izleri…
Gelecekte
bilgeliğe ulaşmak isteyen çok akıllı insanlara bilerek bıraktığı ışıklı yol
işaretleridir…
Onu
izleyecek insanlar yolundan geçerken, ölümsüz düşüncelerin aydınlığında
evrenselliğe doğru ilerleyip olgunlaşacak;
Belki
de ölümsüz eserler verebilecek üstünlüğe ulaşabilme olasılığını arttırmış
olacaklardır…
Bilgenin
ayak izleri, aslında evrenin-dünyanın-doğanın-insanın sonsuzluğuna giden
ölümsüzlük yoludur…
Bilge,
diğer insanlardan farklı olarak hayatı boyunca ekonomik olarak sırtını
dayayabileceği;
Bedavacılık,
rüşvet gibi vaatlerle karşısına çıkıp kendini kullanmak isteyen güçlerden hep
uzak durmuştur;
Bu
konuda daima kendi olanaklarıyla yetinmeyi başaran;
Sahip
olduklarıyla sevinip, olmadıklarını aklının ucundan bile geçirmeyen;
İsteklerini
sahip olduklarına göre programlayıp uygulayan yüksek bir kişiliktir…
Bu
konuda tek başına mücadele veren yalnız bir düşünce savaşçısıdır…
Ancak
özgürce yaşayıp ölümsüz düşünceler üretebilmek için böyle davranmayı daima
uygular;
Sırtını
dayayabileceği yapay değerlere dönüp bakmamış-tuzak niteliği taşıyan bazı tekliflerin
hepsini geri çevirmiştir…
O
dünyadaki tüm para ve madenlerin toplam değerlerden daha üstün tuttuğu;
Yaşamındaki
tüm saniyelerini kendi düşüncesinde yoğunlaşıp kendini gerçekleştirmek için
kullanmıştır…
O
şekilde bilinçaltı ve bilinç üstünün efendisi olmuş;
Kendini
daha çok derin kazarak yeni kişilik, yeni düşüncelerini ortaya çıkartıp,
ölümsüz eserler vermeyi başarmıştır…
Sayılamayacak
kadar pek çok değere sırtını dönüp bilgelik yolunda yılmadan yürüyerek
hedeflerini ulaşmayı başarmış bir düşünsel kahramandır…
Bilge,
hayatın önüne çıkarttığı tüm zorunlulukları aşıp;
En
aşılamaz, en acil ve ilginç durumlarda bile özgürlüğünü korumuştur;
Zamanını
her saniyesini bu şekilde kullanmasına hem kendi hem insanlık, yaşam, dünya ve
evren için buna gereksinimi vardır…
Bunu
kimselere hissettirmese de böyle davranmak zorunda olduğunu herkes bilir…
Onun
bu ayrıcalıklı isteğine saygı gösterip gerekli biçimde anlayışlı davranıp hoş
görürler…
Hayatı
boyunc zamanını bu şekilde evrensel bir amacı için kullanmaktan onur duyma
üstünlüğüyle donatılmıştır…
Bilge,
bedeni, ruhu ve ulaştığı ölümsüz düşüncelerinden daima emindir;
Yaptığı
her işinden, ortaya koyduğu tüm çalışmalarından sınırsızca ve aralıksız olarak
mutludur…
O
nedenle başkalarının kendisiyle ilgili söyledikleri ve ne düşündüklerini fazla
önemsemez…
Kendini
ilgilendiren dedikodulara-gereksiz eleştirilere-yersiz görüşlere göre asla
hareket etmez;
Yüzde
yüz yanıltıcı olduğunu bildiği için bu gibi konulara bakarak kararlar alıp asla
uygulamaz…
İpek
böceği gibi kendi kozasını örer, evrendeki görevine yoğunlaştığı ve kendini
gerçekleştirmenin çabası içinde olduğu için yoluna devam eder;
Kendi
kusursuzluğu içinde akıp giden coşkun ve özgür, evrensel bir nehir, yaşam
isimli karanlıkların içinden süzülen kuyruklu bir yıldız gibi;
Yaşamını
kalıcı ayak izlerini silinmeyecek şekilde peşinden bırakarak insanlar arasındaki
aydınlık yoluna bilgece devam edip gider…
Bilge,
aslında bir evrendir-o bilinçle davranır ve her koşulda kendine yetmeyi
başarır;
Yaşamının
hiçbir aşamasında, hem kendine, hem de diğer insanlara yönelik sorunlar
oluşturmadığı için;
Hiçbir
kişiye, en küçük bir sıkıntı, en küçük bir zahmet vermemiştir-vermeyecektir…
Kimseden
hiçbir hizmet, anlayış, bağışlanma, yardım istemez-beklemez;
Kendinin
hizmet ettiklerinden de asla bir karşılık beklemez…
Kendi
başkaları için her türlü zahmete girmeyi erdem sayar-yaşamı bunun somut
örnekleriyle doludur…
Birini
mutlu ettiğinde dünyadaki tüm insanları mutlu etmişçesine büyük sevinç duyar…
Ayrıca
cömertliği-paylaşmayı kendi için istediklerini başkalarına da vermeyi en büyük
erdem ve de mutluluk sayar…
Bu
şekildeki davranışı yaşamı boyunca diğer insanlarca takdir
edilir-övülür-onaylanır…
Bu
gezegene ayak bastığı andan itibaren kimseyi üzmemiştir, kimseye zarar
vermemiştir;
Çünkü
böyle düşünceleri aklının ucundan bile geçirmeyi zulüm sayar…
Bu
üstünlükteki erdemlere sahiptir…
Bilge,
çocukluğundan beri her zaman dengeli-pozitif-kararlı-saf ve üstünlüklerle doludur…
Diğer
insanların etkilendiği korku, endişe, karamsarlık, hüzün, hata yapma,
canlı-cansız varlıklara zarar verme gibi davranışlar onu hiçbir koşulda
etkilememiştir-etkileyemeyecektir;
Çünkü
yaşamın ve yasaların kendine çizdiği görünen ve görünmeyen sınırlarının her
daim farkındadır…
Her
zaman atacağı her adımının sınırlarını önceden çok iyi bilir;
Tüm
isteklerini, ihtiyaçlarını, her türlü olanaklarını o sınırların içinde kullanır;
Bilinçaltının
efendisi olduğu için asla özüne zarar verecek, dönülmez hatalar yapmasına neden
olacak tutku tuzağına düşmez…
Boyutları
ne olursa olsun iç dürtüleri ve tutkuları onu asla esir alamaz…
O
her zaman iç dürtülerinin üstünde kararlar alıp ödünsüzce uygular ve sonuçları
ne olursa olsun sonuçlarına yiğitçe katlanır…
Zararlarını
da yararlarını onurla ve peşin olarak kabul eder…
Bilge
yaşama biçimi haline getirmeyi başardığı ölümsüz düşünceleriyle
evren-dünya-yaşamla tüm;
Sorunların
çözebilme yüksekliğine ve mutlu olabilmenin tüm koşullarına ulaşmıştır…
O
aklının aydınlığında yürüyen muhteşem ve ışıltılarını evrene yayan eşsiz bir
beyindir…
Bilge,
sahip olarak kullandığı her şeye karşı kendini sorumlu hisseder;
Onlara
karşı gerektiği gibi kibar-nazik- korumacı-hoşgörülü davranır;
Yaşamı
boyunca her zaman ve her koşulda her şeye hak ettiği değeri fazlasıyla verir…
O
evrene, dünyaya, canlı cansız tüm varlıklara karşı duyarlı, ileri derecede
saygılı olarak yaşama ayak basmıştır…
O
dünya gezegenine, yaşamdaki yerinin yani bütünün bir parçası olduğunun tam
olarak bilincindedir;
Çünkü
yaşamını oluşturan temel felsefe böyle davranmasını zorunlu hale getirir…
Bilge,
ömrünü ve her nefesini aklının aydınlığında gözlemler yaparak, bilginin
peşinden koşarak, ölümsüzlüğüne inandığı düşüncelere ulaşmaya yazarak
belgeselleştirmeye adamıştır…
Bu
sayede evreni-dünyayı-yaşamı, canlı-cansız tüm varlıklardaki her an değişimi
diğer insanlardan farklı boyutlarda görür;
Onlarda
saniyeler içindeki değişimlerini hayretle, ibretle, hayretle, merakla,
hayranlıkla ve coşkuyla izler;
Örneğin
insanların beden dili, rüzgârda oynaşan yaprakları, dünyayı aydınlatan güneş
ışıkları;
Kelebeğin
uçması, aslanın yavrusunu beslemesi, bisikletle giden insanın gölgesinin
kaldırım taşlarındaki oynamasını;
Otomobillerin
belli bir tempoda sürekli hareket halinde bir yönden bir başka yöne akması,
sevgililerin birbirlerine sarılıp yürümesi;
Bu
olanları diğer insanlardan farklı biçimde algılar, yorumlar, gözlemler, inceler
ve yeni anlamlar verir…
O
bunları diğer insanlardan farklı-üstün-ileride-yukarılarda değerlendirir;
Elde
ettiği bu gözlemleri ilginç yorumlar-farklı ve ışıklı düşünceler şeklinde
topluma sunar…
Bilge,
bilgisi, düşünceleriyle insanların arasında adeta bir güneş gibidir;
Bulunduğu
her ortamı, her yeri bilgisi ve düşünceleriyle aydınlatır…
Zaten
ışıklı olması, bulunduğu her yeri ölümsüz düşünceleriyle aydınlatma yeteneği de
buradan gelir;
O
çağında, yaşadığı zamanın ve insanların yüzlerce belki de binlerce yıl
ilerisindedir…
Bilge,
hangi yüzyılda yaşarsa yaşasın, kaç yaşında olursa olsun ölümsüz düşüncelerin
yılmaz avcısıdır…
Kendi
gibi ışıklı düşüncelere ulaşıp evreni aydınlatan akıllı insanları arar bulur;
Yaşayanlarla
beyin fırtınası yapar varsa ışıklarından yararlanır…
Binlerce
yıl önce ölmüşlerse onların ölümsüz düşüncelerinin izini kitaplardan bulup
alır;
Özünü
geliştirme kalıcı düşünceler yolunda yürüme hızının temposunu daha çok
yükseltir…
Böylece
o düşüncelerin ışıkları da yansıtarak hayat isimli yolunda devam eden üstün
varlıktır…
Bilge,
evrendeki en büyük mucizenin insan olduğunu bilir;
Bu
muhteşem varlığı başta kendisi olmak üzere çok dikkatli izleyip ve çeşitli somut
sonuçlara ulaşır…
O
her insanın muazzam bir evren olduğunun bilinciyle hareket eder…
Diğer
kişilerden farklı olarak uyanmış bir ruh, aydınlık ve ölümsüz düşüncelere
ulaşan kişi olarak;
İnsana
insanı sözlü ve yazılı olarak sunmayı başaran üstün bir varlıktır…
Ulaştığı
mücevher gibi bilgileri, ışıklı düşünceleri insanı, yaşamı dünü, bu günü,
yarının değerini çok iyi bilir çok iyi tahlil eder…
Ölümsüz
düşüncelerle stratejiler oluşturur, gözlemler yapar, yaşadıklarından dersler
çıkartır;
Sıfır
hata yüzde yüz başarıyı hedefler ve istediklerini ölümsüz düşüncelerin ışığında
elde eder ve yolun ilerler…
Bilge,
yaşamın önüne çıkarttığı engelleri, tuzakları tüm korkularını yenerek;
Onlarla
nasıl baş edilebileceğini yaşamıyla diğer insanlara kanıtladığı için örnek
insan olmayı başarmıştır…
Böylece
ortaya çıkabilecek sürpriz ve her türlü olasılığa her an hazırlanmış olur…
Ayrıca
onun yaşam çizgisi hep matematiksel olarak doğrudur;
Şöyle
ki; hiçbir koşulda, asla politika yapmaz ve yalan söylemez;
Hile,
entrika, huzursuzluk, adaletsizlik, hakaret, saldırganlık, kavga, saldırganlık,
entrika, tuzak durma, hainlik, karamsarlık, belirsizlik, uyumsuzluk gibi
olumsuzlukları hayatından tamamen silip atmıştır…
O
cesurdur, rahat uyur-güvenli şekilde uyanır-cesaretle yola çıkar-hareket eder-
hedefine yürüyerek tuttuğu her şeyi kopartır;
Diğer
insanlar ona en güvenilen kişi, cesaret abidesi-doğruluk kalesi unvanını
vermiştir…
En
büyük cesareti de duygu ve davranışlarına egemen olmayı başararak örnek insan
konumuna yükselmiştir…
Bilge,
her günün söylediklerini-hatta söylemediklerini bile çok iyi anlar;
Ruhen
ve bedenen sağlıklı uyandığı her günü ona neler yapması gerektiği konuda
bilgilendirir…
O
da hayatın gösterdiği gibi bir yıl, ay, gün, gece önceden belirlediği gündemine
göre;
Neler
ekleyip-çıkartması, neler yapması gerektiğini her saniye düşünür ve de uygular…
Böylece
karşısına olumsuzluklar çıktığında şaşırmadan, şoka girmeden, hemen her
konudaki bakışını;
Yorumlarını,
düşünce programını güncelleyip yenileyerek, aklının ışığında her sorununu
çözer;
Yaşamının
her anı dolu, verimli-üretken biçimde devam etme yeteneğini özgürce sergiler…
Bilge,
diğer insanları hiç bir yanlış ve olumsuz hareketlerinden dolayı yargılamaz;
Kimse
hakkında olumsuz düşünmez-dedikodu yapmaz-bu şekilde davrananların yanında
durmaz hemen uzaklaşır…
En
olumsuz kişiler hakkında bile bir toplumda konuşmak zorunda olduğunda;
Onun
en olumlu taraflarını cımbızla arayıp bulur güzel ve olumlu yanlarını söyler…
Kişi
orada yoksa bile sanki kendinin söylediklerini orada dinliyormuş gibi
dikkatlice-sözlerini ölçülü incitmeyecek biçimde söyler…
Gerektiğinde
ve çoğunlukla susarak, beden diliyle düşüncelerini karşısındakine ifade etme
erdemini de en güzel ve en eşsiz biçimde ifade etmenin yolunu seçer…
Bilgenin
morali kolayca bozulmaz; çünkü o bozulmayacak bir moral oluşturmak için
bilinçaltı tarlasına daima olumlu düşünce tohumlarını ekmiştir;
Böylece
ÜSTÜN bir moral olumlu bakış açıları-daima hoş görme;
Adaletli
davranma sonsuza kadar bağışlama şekillerini oluşturmayı başarmıştır…
Şaşırma,
şoke olma, olaylardan olumsuz etkilenme-gibi gerekli gereksiz korkma
süreçlerini çoktan geçip gitmiştir;
Bu
olumsuz duyguları tarihin tozlu raflarına göndermiştir…
Hayatın
önüne çıkartacağı olumsuz hatta acı verebilecek olaylara karşı dirençlidir-pes
etmeyen bir yapı oluşturmuştur…
Çünkü
olumsuz her olayın karşısında bilinçli ve pozitiftir, çelikten daha güçlü bir
kale gibi sapasağlam durur;
Yerinden
oynatılamaz tüm rüzgârlara karşı yıkılmayan dev bir kaya kadar vakurdur…
Hiçbir
bir olay onu incitemez moralini bozup yıkamaz…
Olaylara
karşı görüş ve düşüncesini her an yeniden programlayıp;
İnandığı
ve bildiği yolda ışık hızıyla hiç durmadan içinde yürek atışlarını duyduğu;
ÜSTÜN
İNSAN ’a aralıksız olarak ilerler…
Bilgenin
aklını hiçbir şey karıştıramaz-farklı ve yanlış düşünmeye yöneltemez;
Onun
aklı her zaman net, parıltılı ve berraktır;
Morali
hep yüksek, bedeni ve ruhuyla doğuştan barışık, pozitif, gülümseyen bir yüzle
görünerek etrafını her zaman aydınlatır…
Hep
güçlü, kararlı, sonuç alacak, yoğun hesaplar yaptıktan sonra hareket eden;
Üstlendiği
her işini sıfır hata, yüzde yüz başarıyla sonuçlandırma yeteneğine güvenir;
Ve
hayatına bu ilkelerini kararlı şekilde cesurca uygular…
O
üstün düşünce-davranışı-ortaya koyduğu mücadeleleriyle örnek bir insandır…
Bilgeliği
kendine özgüdür ve asla taklit edilemez:
Her
hareketi, bakışı, yürüyüşü, gülüşü, sözleri, duruşu, beden dilinin her niteliği
sadece kendine hastır…
Ölümsüz
düşünceleriyle evrensel ölçekte yasa yapma becerisi ve yeteneğine ulaşan büyük
ustadır…
Düşünceleri,
eserleri, her türlü ilişkisiyle yaşarken ölümsüzler arasına girmeyi
başarmıştır…
Yaşadığı
evrendeki tüm canlı-cansız ve insanları birinci derecede akraba kabul eder…
Bilge,
hangi yüzyıl, hangi ülkede, dünyaya gelmiş;
Hangi
kültürde yaşamış olursa olsun sınırsız öngörülü düşünceleriyle;
Çağını
aşıp-geleceği önceden gören, ona göre evrensel yasalar oluşturmayı başaran
üstün bir kişidir…
Hayatı
boyunca çok az işle uğraşmıştır…
Çünkü
onun işi gücü sadece kendiyledir;
Durmadan
bilinçaltını kazıp, yeni bazı kişilikleri ortaya çıkartmış-beğenmediklerini de
silip atarak;
Diğer
insanların başaramayacağı biçimde yeni kendini çıkartıp farklı ufuklara
ulaşmıştır…
Böylece
özüne düşüncelerine-davranışlarına hükmetmeyi başarmıştır…
Hayatında
yapacağı hareketlere göre düşüncelerini önceden programlayıp hedeflediği her
şeyi başarmıştır…
Diğer
insanlardan farklı olarak içinde kalp atışlarını hissettiği;
Gelecek
yüz, belki de binlerce yıl sonra ortaya çıkacak olan ÜSTÜN İNSAN’ ı fark edip
durmadan ona koşarak ulaşmaya çalışır…
Mucize
biçimde onun bazı niteliklerine ulaşıp yaşama biçimi haline getirmeyi
başarmıştır…
Eserleri,
ölümsüz düşünceleri, tüm evreni kucaklamıştır, düşünceleriyle insanı anlatmayı
başarmıştır…
Bilge,
ışıltılı aklıyla olgunlaştırıp güçlendirdiği ruhunun zırhını delen zamanın kan
kaybına fazla önem vermez;
Hiçbir
olay onu hedeflerine yürümekten alıkoyamaz durduramaz;
O
pozitif düşüncesiyle hedeflerine doğru bir an bile dinlenmeden çalışıp, üretip,
ustalarının yolunda emek harcamaya devam eder…
Hayat
koşulların ne olursa olsun ruhunun aydınlığı yüzüne her koşulda gülümseme
şeklinde evrene yansır…
Ölümsüz
düşüncesini, bilinçaltı laboratuarında defalarca damıtarak tüm insanlık
ailesine ücretsiz olarak armağan eder…
Hem
üstünlükleri hem de örnek insan olarak aydın ruhuyla çevresini aydınlatır
ölümsüzler arasında yer almayı hak eder…
Bilge,
tüm zamanını okuyup, düşünüp-yorumlayıp üreterek bilinenlerin de ötelerine
geçmeyi hedefler;
İnanılmaz
öngörüsüyle bunu mucize biçiminde başarır…
Hayata
bilinenlerin ötesine dokunur, kanıksanan düşünsel değerleri yeniden
anlamlandırır;
Ölümsüz
olduğuna inandığı düşüncelerini bilinenlerin ötesinde altın kalıplarda yeniden
şekillendirir;
Yeni
fikir model, hedefler oluşturur, tüm ruhların derinliklerine seslenebilme
özelliklerine sahiptir…
Aralıksız
olarak çok çalışır, emek verir, dirsek
çürütür…
Diğer
sıradan insanların ötesinde yaşamın açık ve gizemli olan her türlü rengini çok
iyi bilir;
Sonsuz
geleceğin her yerine geleceğine dokunur;
Anlamların
ötelerini görür, anlar, anlatır, gördürür, ölümsüz düşünce formülüyle
isteyenlere bedelsiz olarak sunar…
Bilge,
istediği mutluluğu bulamayan, hatta yok sayılan, tarih ve zamanın asla kayıt
etmeyeceği;
Hayal
kırıklıkları yaşayan, karamsar, kötümser, başarısız, hoşgörüsüz insanların her
alandaki kurtarıcısı ve de yardımcısıdır…
Onlara
sunduğu ölümsüz düşünceleriyle morallerini düzeltir, yaşam yüklerini nasıl
hafifleteceklerini, yeni bilgilere nasıl ulaşıp hayatı güzelleştirip zaferlere
dönüştürebileceğini anlatır…
Onları
yanılgı ve yalnızlıklardan kurtarır, ışık, neşe, sevinç kaynakları olur;
Çözüm
olup içlerindeki mutluluk dünyalarının keşfetmeleri için köprü olur, sevinir
sevindirir…
Bilge,
bazen de çok farklı düşünür;
Kendini
bazen olgunlaşmamış bir meyve olarak görüp bazen değersiz bulur;
Bazen
de simit satıcısı, temizlik işçisi, kırda açan çiçek, sokaktaki kaldırım taşı,
mor menekşe, serçe, taş, ağaç, bir harf, satır, kalem, kâğıt, böcekten farksız
olarak değerlendirir…
Onlarla
aynı çizgide olduğunun bilinciyle de mutlu olur;
Bundan
kıvanç duyduğunu tüm evrene haykırır…
Bu
anlayışı onun için mutluluk, sevgi, hoşgörü okyanusu, yüksek anlayış evrenidir…
Bilge,
aslında ulaştığı ölümsüz düşüncelerin ölümlüsüdür…
Öyle
akıllıdır ki, hayatının yüzde yüz biteceğinin ta çocukluktan beri farkındadır…
O
nedenle dünyadaki en değerli şeyin mucize saydığı yaşam olduğuna inanır;
Böylece
hayat isimli bu serüvenin her saniyesini kendini aşmaya, en güzelini, en kalıcı
düşüncelerini üretmeye;
İzlerinde
yürüdüğü ölümsüz düşünceler üretebilen ölümsüz insanlar arasında kalıcı
olduğuna inandığı eserleriyle yer almayı hedefler…
O
diğer bazı değerler gibi ölüm korkusunu çoktan aşmış;
Ölümsüz
düşüncelerin tarih boyunca oluşturduğu fikirler okyanusunda özgürce kulaç atıp;
Kendi
okyanusunu oluşturmaya kendini adamıştır…
Ve
bunun için tüm hayatını emeğini, sınırsızca bu yolda cömertçe harcamaktan
çekinmez…
Bilgenin
vazgeçilmezi kimselerle paylaşmadığı varlığı şüphesiz ki evrensel ve büyük yalnızlığıdır…
En
büyük huzuru, üretim iradesini kendi yalnızlık okyanusunun limanlarında bulur;
Oraya
demir atar, her sorununu orada tahlil ve tespit eder, en akılcı-pozitif, sıfır
hata-yüzde yüz başarıya ulaşacağı çözümleri bulup uygular…
Bilge
de diğer insanlar gibi hayatının bazı aşamalarında haksız atılan iftira, acı;
Sıkıntı,
engel inanılmaz ihanet, bozguncu, vurguncu, saldırgan ve hainlerle, dost
görünen sinsi düşmanlarla karşılaşabilir…
Elbette
bilgenin de her insan gibi sorunu vardır ve de olacaktır;
Ama
dışarıdan bakınca kimseler onun ne yaşadığını bilmez, kimseye de göstermeyen bir yapısı vardır…
Yüreğinde
varsa yarası sarar, kendi başına iyileştirip, toplumun karşısına güler yüzle
çıkmıştır…
Zayıflıkları
varsa bile, asla kimselerin bilmesini görünmesini istemez…
O
her anında kendini aşmaya, yüzde yüz olumlu düşüncelere ulaşmaya programlıdır;
Ama
insanlara zarar vermek, duygusal davranmak gibi yanlışlar hayatına yön veremez…
Ömrü
boyunca bu davranışlarına karşı hep dengeli ve daima pozitiftir…
Onu
diğerlerinden ayırıp üste çıkartan üstünlüklerinden bazıları da budur…
Bilge
diğer insanlardan farklı olarak hayatının önüne çıkarttığı her engeli aştığı
için;
Her
an her konuda harekete geçmeye hazır hayatı boyunca savaşa hazır bir asker
gibidir…
Çünkü
evren insanı bu şekilde oluşturup-programlamıştır…
Aklını
kullanmayı başaran, her insan her zaman üretip, kendini aşmasının yollarını
bilir;
Bilge
zaten ÜSTÜN İNSAN’ ın bazı özelliklerini yaşamına uygulayarak inanılmazları
elde eder…
Hayatın
engellerini aşarken uğradığı zarar ne kadar büyük olursa olsun, kabul eder;
Sonuçlarına
sessizce katlanır;
Sıkıntılarının
kendisinden kaynaklanmadığını, bunun yaşamın doğal sonucu olarak önüne
çıkarttığı;
Evrensel
bir sınav olduğunu;
Bundan
da başarıyla geçip rahatlar, mutlu olur…
Pozitif
bakışını asla değiştirmeden kendini bekleyen içindeki ÜSTÜN İNSAN’ a doğru
hızla yoluna devam eder…
Bilge,
günün her saatinde düşünürken sanki dünya, evren gibi sonsuz algılanabilir;
Bilinçaltına
hâkim olduğu için her saniye düşünce hızıyla devinir-dönüşür-değişir-beden ve
ruhunda düşünce hızında yenilenir;
Uyguladığı
yeni programla kendinin-yani insanın ötelerini görüp oralara uzanıp dokunup,
anlamaya çalışır;
Becerilerini,
yeteneklerini düşünce hızıyla ölçer biçer planlarını, eksiksiz yapar…
Koordinatlarını
çok iyi hesapladığı her şeyini düşünce değiştirip yenilerini ekler;
Eski
olanları hızla ortadan kaldırıp, düşünce çöplüğüne gönderir…
Ulaştığı
her yeniliği hemen hayatına uygular;
Ulaştığı
yeni boyutları okur-yazar-yorumlar;
Düşüncelerini
sözlü ve yazılı olarak dünya insanlık ailesine ücretsizce sunarak büyük doyuma
ulaşır…
Bu
onun yaşamda ulaşmak istediği en zirve durumdur…
Bilge,
karşısındaki her insanı çok iyi tanır onun yüzüne birkaç saniye baktığında;
Tüm
bilinçaltı ve bilinç üstünü çözer samimi-dürüst olup olmadıklarına anında ve
şaşmaz doğrulukta teşhis eder;
Bu
nedenle yalan ve yalancılara, tahriklere-içi boş meydan okuma-kışkırtma ve yönlendirmelere
ömrü boyunca kapalıdır…
Her
şeyi her zaman aklının aydınlığında çözmeyi başardığı için;
Böyle
durumlarda acele etmez, her koşulda akılcı davranır-fevri hareketlerden
kaçınır;
Kendine
ve çevresine zarar verecek-telafisi olanaksız durumlara neden olacak
davranışlara girişmez…
Her
olayın sonucunu önceden görüp çok boyutlu değerlendirmeden, kesinleştirmeden
harekete geçmez…
Yetenek-bilgi-becerilerini
aklının ışığında ustaca kullanır;
Karşılaştığı
zor durumda rüzgâr kadar kararlı, yaprak kadar esnek, büyük kayalar kadar
güçlü, dağlar kadar dingin ve de suskundur…
Zamanı
en verimli biçimde kullanıp, en yararlı olanı, en zararsızını seçer harekete
geçer;
Sıfır
hasar ve yüzde yüz başarıyla hayatındaki her şeyi barışçı biçimde ustaca yoluna
koyar…
Bilge,
her zaman sakin denizler gibi durgun, dengeli, iç ve dış dengeleri bakımından
inanılmaz ölçüde huzurludur…
Yaşamının
her aşamasında olduğu gibi zevkleri ve iç dürtüleri ölçülüdür…
Aşırıya
kaçmaz, gerektiği ve yeteri kadar, en yararlı olanı yapar, zararlı zevklerden
kesinlikle uzak durur…
Yetenek,
bilgi, beceri düşünceleri, ileri görüşlülüğü onu atacağı hiçbir adımda
yanıltmaz…
Bilge,
toplumdaki konumu, mesleki etkinliği, siyasi ve ekonomik gücü, fiziki
yakışıklığı ve diğer tüm özellikleri hangi boyutta olursa olsun, başka bir
insanın yerinde olmayı asla istemez…
Ne
dünyayı yöneten kral, ne bankalar dolusu paraları olan zenginler, ne herkesin
hayranı olduğu bir artist olmayı aklının ucundan bile
geçirmemiştir-geçirmeyecektir…
O
kendini daha çok aşıp yeteneklerini daha çok geliştirip, iç dünyasının
derinliklerindeki en üstün kişiliğe;
İçinde
her nefes alış-verişini hissettiği ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşmak için kendisiyle yarışır,
hatta zamanla savaşır…
Hayatında
kendi öz yaşamını durmadan geliştiren, daha iyi insan, en yararlı bir varlık
olmak için uğraşan yılmaz ve yorulmayan bir kâşiftir…
Hayatının
tüm seçimlerinde olabildiğince özgürdür ve yaptığı tüm uygulamalarından
memnundur;
Yaşamı
boyunca şikâyet ettiği-kahırlandığı-sitem ettiği-özünü hüzünlendiren bir konu
yoktur, olmamıştır, olmayacaktır…
O
kendine özgün ve özel üstünlüklerinin bilincinde olan, kendini bir nefes
öncesinden daha etkin şekilde gerçekleştirmek için zamanla yarışan;
Kendini
her alanda aşmaya çalışan bir düşünce savaşçısıdır…
Bilge,
adandığı uğraşı için tüm ömrünü gönüllü ve mutlu biçimde harcar...
O
da ölümsüz düşüncelerini evrensel yasalar şeklinde insanlara anlatmaktır…
Onun
ulaştığı ve ulaşacağı her düşünce, söz, kitap, yapıt dünya insanlık ailesinin
hiçbir bedel ödemeden kullanacağı ortak malıdır…
Çünkü
o doğumundan itibaren evrendeki canlı cansız tüm varlıkları aşkla
sever-kucaklar-saygı duyar;
Onlardan
elde ettiği objektif gözlemler-yorum ve deneyimlerini tüm insanlara yansıtma
büyüklüğünü gösterir…
Bilge,
her nefeste ışık hızıyla durmadan değişip-dönüştüğünün bilinciyle yaşar…
Bu
üstün yeteneğini evreni-dünyayı-yaşamı-insanı yeniden yorumlayıp yeni ufukları
onlara gösterebilmek için kullanır…
Hep
kendinin ötesine, yeni bilgilere ulaşma üstünlüğünü gerçekleştirip tamamlamaya
çalışır örnek olmayı da başarır…
Bilge,
hayat sahnesindeki her olaya olumlu bakar-görür-yorumlar, yeni formlarını elde
ederek, hayatını ona göre düzenler…
Ömrü
boyunca öfke, acı, endişe, çaresizlik, terör, vicdansızlık, isyan, kavga,
savaş, yaralama gibi;
Olumsuzluklarla
dolu olan çağında;
O
hep çevresinde mutluluk-huzur-sevgi adası olmayı, kendine sığınanlara ışık olmayı
başarır…
Hızlı
düşünür, pratik davranır, her hareketini önceden yüzlerce, belki binlerce kez
düşünüp, incelemiş, zihninde olgunlaştıktan sonra olayların sonucunu önceden
görmüş olarak yola çıkar…
Varsa
ve neden olmuşsa yanlışlarını-hatalarını asla başkalarına yüklemez bahaneler
üretmez…
Yaptığı
her türlü hareketin, seçimin sorumluluğunu, karını, zararını sonuna kadar kabul
ederek; bedel ödeme üstünlüğünü ortaya koymaktan onur duyar…
Tıpkı
ipek böceğinin kozasını bilgece ve her şeye rağmen sükûnetle yorulmadan inatla,
emek vererek ördüğü gibi, ÜSTÜN İNSAN’ a giden yolda o bir ipek böceği gibi
bilgece durmadan yoluna devam eder…
Bilge
diğer insanlar gibi yaşamında en çok sevgiye gereksinim duyar;
Sevgiyle
bakıp, davranıp, yaklaşıp, sohbet edip, yaşamını sevginin her tonunda
sürdürmeyi ister…
Çünkü
doğduğu andan itibaren sevgiyi oluşturup yaşamanın çabası, eylemi içinde
olmuştur;
Sevgi
biriktirmiş, doğal sevgi okyanusunun merkezi şeklinde kendinden hoşnut biçimde
yaşar…
Böylece
örnek insan olarak diğer insanların sevgisini-saygısını-ilgisini kazanır;
İletişim
kurduğu insanlar onun sevgi konusundaki yaklaşımını örnek ve ölçü olarak almak
isteyenlerin sayısı az değildir…
Bilge
ortaya koyduğu her türlü değerini dünya insanlık ailesinin yararına sunar…
Henüz
uykuda olanları uyandırır;
Evrenin
en büyük mucizesi olduklarını anlatıp;
Moral
verip cesaretlendirir, yaşamın karanlık yolunda fikriyle önlerini aydınlatır…
Ömrünü
dünya insanın gelişip-bilinçlenmesine ÜSTÜN İNSAN olmalarına yönlendirmeye
adamıştır…
Bilge,
evrendeki varlık âlemindeki her şeye aşk ile bakar…
Canlı
cansız hiçbirisine zarar vermeden;
Kırıp,
dökmez, üzmez, incitmez, zarar vermez, bunların arasında bütünün bir parçası
olduğunun bilinciyle varlığını titizce sürdürür…
Yaşamının
her alanında bu kusursuzluğunu saygıyla uygular…
Bilgenin
bilmediği ufak-tefek kusurları varsa anında düzeltip sıfır hata, yüzde yüz
başarıyla yoluna devam eder…
Ama
ömrünün tamamında kusursuz, dürüst, erdemler bütünü olma üstünlüğünü dünya
görmüştür…
Bilge,
hayatın bir savaş meydanı olduğunu bilir, görür;
O
bir savaşçıdır-elde ettiği sayısız başarıların yanı sıra;
Zaferlerine
yenilerini katabilmek için bilgi-beceri-bedensel olarak kendini savaşacak asker
gibi hep hazır tutar;
Önüne
çıkan-çıkacak olan olumlu ya da olumsuz her şeyi önceden hesaplar-sonuçlarını
önceden görür-bilir…
Yaşı
kaç olursa olsun, ömrünün tamamında, yaşam isimli bu savaş alanında;
Her
hareketinde kibar, nazik, dürüst, saygılı, erdemlerle dolu davranmaktan bir an
bile vazgeçmez…
Hile,
yalan, üçkâğıt, entrika, arkadan vurma, ihanet etme, ayak kaydırma, gasp,
tehdit, şantaj, dolandırıcılık, kazık atma;
Haksızlık
yapma gibi kötülüklere asla dönüp bakmaz;
Ama
bu olumsuzlukları uygulayan kötülerden hep uzak durur;
Her
zaman yasal ve hakkı olanla yetinmeyi başarır; hep pozitif haktan-adaletten
yanadır…
Hangi
yaşında, nerede, ne zaman olursa olsun;
Bileğinin
hakkı ve alın teriyle elde ettiği tüm güzellikleri, sonuçları dünya insanlık
ailesine cömertçe sunma üstünlüğüne sahiptir…
Bilge,
evrenin tek anlam vericisinin mucize varlık insan olduğunu bilir;
Evren
onunla düşünür, onunla bakar, görür, kendini anlamlandırır...
Mucize
varlık olan insanın sınırsız-yeteneklerinin ve kapasitesinin de üstünde
özelliklerine inanır…
Her
insanın en az evren kadar sonsuz keşfedilmesi gereken gizemli bir dünya,
olduğuna hep bilir…
Kendini
gözlemleyerek, bilinçaltını keşfedip yeniden programlayarak;
Bir
insanın düşünce boyutunda neler yapabileceğini öz benliğinde gerçekleştirmiş ve
herkese göstermiştir…
Buradan
yola çıkarak denilebilir ki;
Yaşam
sahnesindeki her şey, en acısından tüm mutluluklara kadar insanın kendi öz
eseridir…
O
yaşamı boyunca öncelikle kendi evreninin-yaşamının yılmaz kâşifidir…
Bu
bilinçle özünü durmadan keşfetmenin, içindeki ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşabilmenin
mücadelesini aralıksız vermiştir…
Örnek
aldığı filozoflar başta olmak üzerek düşüncesi izlenmesi gereken akıllı bir
kişi haline gelmeyi başaran düşünce savaşçısıdır…
Bilge,
evlenmemiş, dünyaya hiç çocuk getirmemiştir;
Hatta
arayanı-soranı-bekleyeni yoksa tüm yakınları ölmüşte olsa;
Dünya
insanlık ailesinin yararlanabileceğini umduğu ölümsüz düşünceleri yolunda
ömrünün sonuna kadar yürüyecektir…
İnsanlık
tarihinde benzeri görülmeyen evrensel bir bahçe olarak düzenlediği;
Ölümsüz
düşüncelerinden oluşturduğu eserlerini dünya insanlığı yararına sunmayı
sürdürecektir…
Yaşadığı
çağında bir elin parmaklarından daha az sayıdaki insanlar onun düşüncelerindeki
kalıcılığı ve değerini fark etmiştir…
Bu
az sayıdaki insan daha o hayattayken yeni eserler vermeyi sürdürürken;
Yapıtlarındaki
ab-ı hayat yani ölümsüzlük suyunu keşfetmiş, düşüncelerini ve ücretsiz sunduğu
eserlerini alıp;
Oradaki
ışıklı öğütlerini hayatlarının tamamına uygulayıp kendilerini tazeleyip-mutluluk
bahçelerini oluşturup sevinç ve güzellikler içinde yaşamayı başarmışlardır…
Bilge,
attığı her adımında, her nefesinde, her bakışında, A’ dan Z’ ye her
davranışında, tüm kararlarında aklını en üst düzeyde kullanır;
Hatalı
kararlarında inandığı anda hemen frene basar;
Yönünü
hatasızlıktan yana anında döndürmeyi başarır…
Bu
hareketi sırasında hiçbir insana, canlı cansız hiçbir varlığa kötü davranıp
asla zarar vermez;
Ancak
yüzde yüz olumsuz sonuç alsa bile buna üzülmez;
Bir
dahaki davranışlarında daha dikkatli olacağı konusunda kendine söz verip
gülümseyerek yoluna devam eder…
Aklının
süzgecinden geçirdiği sürece gideremeyeceği hata yoktur ve zarara uğramaz…
O
bu konuda diğer insanlardan farklı ayrıcalıklara sahiptir-her zaman üstündür…
Bilge,
yaşam isimli sahne oyunundaki doğanın acımasız-ödünsüz kural ve sınırlarını;
Çok
iyi gözlemlemiş-test edip-hayatında uygulayarak;
Ya
da diğer insanların hayatındaki olayları izleyerek dersler çıkartarak bazı
değerler oluşturmuştur…
Yaşamının
her anında, en akılcı uygulamaları sonucu hedeflerine ulaşacak biçimde bir
ışıklı bir akıl yolu belirlemiştir…
Aydınlık,
pırıltı, pozitif duygularla dolu bu yol hayatı boyunca onu hiç yanıltmamıştır;
Yaptığı
işlerinde başarı sağlamış-herkesin gıpta ettiği-örnek aldığı üstün bir kişi
olmuştur…
Bilge,
her şeyi sık eleyip dokuduğu akıl süzgecinden geçirdiği için;
Kendinden
kaynaklanmayan zarar ve hayal kırıklığına, moral bozukluğuna uğramaz;
Zaten
hayal kırıklıklarından asla korkmaz;
Çünkü
en güçlü zırhı olan aklı, onu tüm hayal kırıklıklarının olumsuzluklardan korur…
En
güçlü-yıkıcı-yok edici olumsuzluklar bile üstüne gelse, akıl zırhı her
hamleleri, onların vereceği tüm zararları yok eder boşa çıkartır…
Bu
zırhı öyle güçlüdür ki, bilgeyi her saniye korur;
Zırhını
sürekli test edip onaylandığı için ona güveni tamdır;
O
güçlü koruyucu bilgi ve aklın ışığının gücüyle öyle sağlam örülmüştür ki;
Aşılamaz,
delinemez, ele geçirilemez, bilgeyi bulabilecek zararların önündeki en büyük
engeldir;
Bu
onun en büyük eseri, en güçlü yanıdır…
Bilge
bu zırhı çok iyi oluşturup kullandığı için;
Kaba
kuvvet, kavga, yaralama, öldürmeye neden olacak davranışlarda asla bulunmaz…
Bilge,
önce kendine-yani içindeki bilinçaltı gücüne güvenir, özünü sağlama alır;
İletişim
kurmak isteyeni yıllarca, test eder, onun farkında olduğu ya da olmadığı ince
ve titiz sınavlardan geçirir…
Daha
sonra küçük küçük güvenini ortaya koymaya başlar;
Suiistimal
gördüğü an hemen geri çekilir;
Kendini
yeniden her konuda güvene alır…
O
kişilerin verdikleri zararlardan şikâyetçi olmaz-sonuçlarına gönüllü olarak
katlanır…
Ancak
artık ilişkilerini fark ettirmeden kesmeden soğutarak sürdürür…
Tepkisini
gözler-uzunca bir süre sonra da tamamen iletişimini keser…
Çünkü
bilge kendine zarar veren insanları kendine düşman etmeme konusunda her zaman
kararlıdır…
En
keskin silah haline getirdiği akıl süzgecinden geçirmediği hareketi, düşüncesi,
davranışı, etkinliği yoktur olmaz olamaz;
Aklı
onu her türlü kötü ve kötülüklerden, görünen ya da görünmeyen tüm yanlışlardan
korur…
Çünkü
hayatı boyunca pozitif ve mutlu bir kişidir…
Bilge,
insanlık ailesinin binlerce yıldan;
Ülke,
kültür, renk, cins, dil, din, mezhep, sosyal statü, politik ve ekonomik farkı
gözetmeden oluşturduğu özdeyişlerini;
Alıp-hayatına
uygular güzel sonuçlar aldığında büyük mutluluk duyar…
Her
biri ciltler dolusu kitapları oluşturabilecek kısa öğütlerden;
Yüzyıllarca
süren deneyimlerden süzülen erdemin evrensel balları olduğunu kabul eder…
Hatta
bunların bazılarını hayat yolunu aydınlatan ışıklı işaret fenerleri olarak
kullanır…
Kendi
ağzından çıkan her sözün, yazdığı her harfin, atasözü yani bir tür yasa
niteliğinde olmasını hedefler ve de inanılmaz biçimde başarır…
Bilge,
hayat sahnesinde önüne çıkan ve çıkacak olan her insanı, canlı cansız tüm
varlıkları, evrenin;
Görünen
görünmeyen her şeyini kendine öğüt veren-test eden öğretmen olarak görüp
onlardan dersler alır…
Bir
böcek, at, bit, aslan, ot, taş, demir parçası, bilgisayar, video, radyo,
televizyon vs…
Çok
iyi gözlemci, iyi dinleyici, iyi yorumcudur…
Özenli,
dikkatli, akılcı, pozitif, baştan sona erdem, sevgi-saygıdır…
Bilge
neyse aslında hep odur;
Hayattaki
amacı kesin mutluluktur hatta ötesidir;
Ölümsüz
düşünceler ve oradan da ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşmayı başarmaktır…
O
nedenle yaşamın sunduğu ve sunacağı her türlü değeri sınav olarak kabul ettiği
için her şeye ilgi gösterir;
Uzunca
inceler, tanır geçerek hayatına uygular…
Her
birinden de inanılmaz sonuçlar, yararlı fikirler çıkartmış ve mutlu olur…
O
kendini her yaşında öğrenmeye açık tutan iyi bir öğrenci;
Aynı
zamanda bildiklerini diğer insanlara yansıtmayı başaran iyi bir öğretmendir;
Hem
öğrenir-hem de öğretmekten büyük onur duyar…
O
ölümsüzlük yolunun ölümlü yolcusudur…
Bilge,
gücü, çapı, kalibre, etkisinin sınırlarını çok iyi bile;
Hayatı
boyunca bu sınırlar içinde etkinlik göstermeyi sürdürerek;
Her
anında mutlu olan mutlu yaşayan üstün ve aydın bir akla sahiptir…
Bu
nedenle kimseden bir yardım, anlayış, ihsan
beklemez-beklememiştir-beklemeyecektir…
Kendi
olanakları ölçüsünde ölümsüz düşünceleri başta olmak üzere, tüm erdemlerini
karşılıksız olarak evrene sürekli sunar…
Bu
dünyadaki gönlü her zaman en zengin kişisidir;
Yaşam
isimli bilgelik yolunda özgür, alnı açık, muhteşem biçimde devam edip;
Ölümsüz
düşüncelerini oluşturmanın peşinden düşünce hızında giden yalnız kâşiftir…
Bilge,
hayatın ve yakınlarının önüne çıkartacağı olumsuzluklara her zaman kapalıdır…
Çünkü
o pozitif, görüp, yaşamayı başaran ender kişidir…
Hayatı
her zaman düzgün, net ve daima olumludur;
Özünden
kaynaklanabilecek olumsuzlukları ve acıları ya az ya da hiç yoktur…
“HAYIR”
sözünü hayatı boyunca hiç kullanmaz hayatı hep “EVET” lerle doludur…
Beşikten
mezara kadar hayatı incelendiğinde her zaman pozitif olduğu görülür;
Umutlarını
her nefesinde olanaklarına göre gerçekleştirebileceği şekilde hep yüksek tutar;
Gerçekleştiremeyeceği
umudu yoktur;
Sadece
gerçekleştireceğini hayal ettiği için, her umudu
gerçekleşmiştir-gerçekleşecektir…
O
sürekli gülümseyen yüzüyle evrene, pozitif enerji saçan Samanyolu galaksisinde
enerjisini kendi üreten bir yıldızdır…
Bilge;
bazen 5, arada 5 yüz, farklı olarak 5 bin beş milyon yaşındadır…
Onun
fiziki yaşı yoktur ama yüzde yüz ölümle sonuçlanacak fiziki bir bedeni vardır…
İnsanın
bu gezegende sahneye çıkışıyla başlayan, atalarının devraldığı;
Onların
üst üste koyup kuşaklar boyunca oluşturduğu on binlerce yıllık muazzam ve
sınırsız bir hafızaya sahiptir…
O
tüm bunların bilinciyle hareket eden eşsiz ve üstün bir varlıktır…
O
zamanla ve yaşamla her an yarış ve daima savaş halindedir;
Kendini
sınırsızca geliştirip, özünün ötesinde ya da içinde nefes alışlarını
hissettiği;
ÜSTÜN
İNSAN’ a yürümek için boşa geçirdiği bir tek saniyesi bile yoktur…
Arı
gibi gece gündüz çalışıp, emek verdiği yaşam isimli savaşında inanılmaz
başarılar sağlamayı başarmıştır…
Doğumuyla
başlayan bu tempo-yoğun emek gerektiren süreç son nefesine kadar kesintisiz
devam edecektir…
O
bilgelik yolunu seçip, insanları bu erdeme davet etmeyi başardığı için de yüce
insan unvanını alır…
Bilge,
hayata küsmeyi kendine hayatı boyunca yasaklamıştır…
Çünkü
o bu duygular ve umutsuzlukla başarılı ve bilgece yaşanmayacağını bilir;
Çok
tanıdıklarının genç yaşta umutsuzluğun ağına düşüp hayata veda etmiştir;
Onları
gözlemiş ve ölmelerine çok üzülmüştür…
O
nedenle umutlu-mutlu-hayatla barış içinde yaşamaya daha da yoğunlaşmıştır…
En
kötü umudun bile umutsuzluktan daha da yüce olduğuna-insanı hayata bağladığına
inanır;
Böylece
umudunu hep canlı tutup-karamsar insanlara da umut vermek için ölümsüz düşüncelerini
ortaya koymanın kâşifi olarak mücadelesini sürdürür…
Böylece
bazı insanların hayatta kalmalarına inanılmaz katkılar sağlamıştır…
Bilge,
her duygusunda özellikle aşkta, sevgide, sevdada her zaman pozitiftir…
Her
şeye, herkese, canlı cansız her varlığa her zaman ve her koşulda âşık
olabilir...
Aşkta-sevgide-sevdada
sınır tanımaz, akarsu gibidir…
Aşkın
her anında daima kendini görür, onunla varlığını ifade eder, yaşar, nefes alıp
verir, evreni, aşk evreni olarak açıklar…
Tüm
evrene, canlı cansız tüm varlığa karşı kendi aşkını-sevgisini-sevdasını da
karşılıksız olarak sınırsızca sunar…
Bilge
erdemler bütünüdür, yakınları, arkadaşları bunu çok iyi bilir, çok iyi görür,
her zaman takdir ederler…
Çocukluğundan
beri erdemsiz bir tek düşünce ve davranışı yoktur olmaz olamaz-olmayacaktır…
Çünkü
daima pozitif olmasını, erdemli gücünün farkında olmasından kaynaklandığını
bilir…
Bilgenin
hayatının tamamında mutlu, coşkulu, sevinçli yaşamasına hiç engel yoktur;
Ruhu
ve bedeniyle doğuştan barışık olduğu için;
Her
an alternatif yolları oluşturup olumsuzlukları aşma yeteneği deha düzeyindedir…
Sevgi
azim kararlılık, emekle doldurduğu yüreği onu evrende istediği her noktaya,
hatta istediklerinin de ötesindeki mutluluk okyanuslarına taşır…
Önünü
tıkayıp pozitif yaşamasına engel olabilecek hiçbir engel yoktur…
Onu
üstün kişilik sahibi, örnek insan yapan nedenlerden biri de budur...
Bilgenin
hiçbir kişi ve olay hakkında kesinlikle ön yargıları
yoktur-olmaz-olamaz-olmayacaktır;
Kendinin
yazıp oynadığı yaşam isimli senaryonun her rolünde çok başarılıdır;
Her
insana, canlı cansız her varlığa özverili-emeğini-çabasını cömertçe gösterir…
İyi
olmayı, iyilik yapmayı, ömrünce ilke edinmiştir;
Kötü
olmak, kötülük yapmaktan her zaman özünü en öldürücü bir mikroptan korurcasına
korur…
Hayattı
boyunca yaptığı ve yapamadıklarından hiçbir pişmanlık duymaz;
Hayatının
hiçbir aşamasında önüne çıkan ya da çıkartılan herhangi bir engelden;
Yakınıp,
kin tutup intikam peşinde koşup, entrikalara yöneldiği asla görülmemiştir,
görülmeyecektir…
Hayata
her an her nefesinde bilinçaltında oluşturduğu yeni programlarla kendini tazelemeyi
başarır;
Koşullar
ne olursa olsun coşkulu biçimde yaşam sahnesindeki varlığını sürdürür…
Yüzde
yüz bitecek olan yaşama gelmesini büyük bir mucize-büyük bir sihir hatta
ulaşılamaz bir şans sayar…
Yaşamını
erişilmez, tekrarlanamaz bir mucize sayar, her saniyesini değerlendirmenin kendisi ve
zamanla yarışı içindedir…
O
hep yeni ve farklı bir bakış, yorum, bilinenlerin ötesindeki orijinal düşüncelere,
yeni boyutlara açıktır, onların peşinden bilgece ilerler…
Ulaşır,
tadar-test eder-yaşar-uygular, daha sonra bunları ölümsüz düşüncelerin zamanın
altın potasında eritip-kalıplara dökerek;
Gelecekte
yaşayacak insanlara ücretsiz olarak sunar…
Böylece
ulaşılmazı çok zor olan ileri derecedeki örnek kişiliğini onurla sergiler…
Kimseyi
kıskanıp, yargılayıp, aşağılayıp, hor görüp, kötülemez, arkasından olumsuz
şeyler söylemez;
Bunları
yapmak için enerjisini ve zamanını boş yere harcamaz…
Bir
kişiyle ilgili yargısı sorulduğunda;
O
insan olumsuz bile olsa, hep güzel, onurlandırıcı, yapıcı ve arabulucu şeyleri
ifade eder…
Yararlı
ve erdemli insanlar oluşturmanın yoğun çabası içindedir…
Bunu
da inanılmaz biçimde başarır…
Bilge,
her koşulda, her zaman, içindeki bilinçaltının gücüne inanır;
Bunu
kayıtsız şartsız hayatının her aşamasına;
Özgürce
uygulayıp-olumlu sonuçlandırmayı başarır…
Bilinçaltı
gücünü aklının aydınlığında yöneterek çok güçlü bir zırh haline getirir;
Tüm
olumsuzluk, sıkıntı, kötülük, onun b ışıktan zırhına çarpıp yok olur;
Bilgeye
hiçbir koşulda ve asla zarar veremezler…
Yürüdüğü
yaşam yolunda etkileri ne olursa olsun tüm engelleri;
Bilinçaltının
gücüyle rahatça yarıp aşıp-geçer;
Onun
sayesinde hayalini kurduğu hedeflerine, hatta hedeflerinin ötesine de ulaşır…
ÜSTÜN
İNSAN’ a bu inançla yürür-onunla buluşur-tanışır-bazı üstün özelliklerini alıp
yaşamına uygular…
Ölümsüz
eserlere bilinçaltına olan inancı sayesinde ulaşmayı başarır…
Bilge,
yaşamıyla ilgili her konuyu, her durumda, her zaman çok detaylı, çok ince
düşünür;
Çok
ince akılcı ve matematiksel kararlar alır;
Bu
konudaki öngörüsüne her zaman inanıp güvenmiştir…
Hayatında
olumlu-olumsuz, tatlı-acı, başarılı-başarısız, iyi-kötü vs. her şeyi çok iyi
incelemiş, en akılcı somut sonuçlara ulaşmıştır…
Elde
ettiği sonuçların içinde kabul edebileceklerini kabul etmiş;
Reddedeceklerini
cesaretle reddetmiş, yaptığı ve yapacağı hareketlerinin sonuçlarına kahramanca
katlanmış;
Cesaret
ve üstünlüklerini sergileyen süper akıl-örnek kişidir…
Bilge,
hayatını coşkulu biçimde varlığını sürdürmekten hep mutlu ve sevinçlidir…
Yaşamında
her şeyin kendini olgunlaştırıp, daha da çok bilgeleştirmeyi hedeflediğini çok
iyi bilir…
Böylece
her engeli hoşgörüyle karşılar, canlı-cansız tüm varlıkları dikkatle izler;
Yaşamın
kendini ÜSTÜN İNSAN ’a taşımak için zamanlı zamansız olarak önüne koyduğu engelleri
olgunlaşmak için bir fırsat olarak görür…
Her
engeli aşmasını kendisi için başarı ve ödül sayar…
Böylece
daha çok mücadele, başarı, ödüle giden yollara yönelmek onun karakteridir…
Bilgenin
özgüveni her nefesinde tam ve her zaman yüksektir;
Ulaşabilmeyi
hedeflediği her bilginin kılcal damarlarına kadar girerek elde etme yetenek ve
üstünlüğüne sahiptir…
O
anlamsız-içi boş gereksiz hiçbir söz söylemez;
Demagoji
niteliğindeki tartışmalara asla girmez;
En
boş, yararsız, salak göründüğü anlarda bile kafasının içinde evreni, dünyayı,
yaşamı, insanı sorgulayıp;
Aydınlık,
doğru, pozitif sonuçlara ulaşıp hayatına uygulamanın çabası içindedir…
Çünkü
o zamanının her saniyesini en verimli, en üst düzeyde üretici olarak kullanıp;
Ulaşabildiği
güzellikleri daha da muhteşem hale getirmenin çabası içindedir…
Hakaret,
incitici, aşağılayıcı, hor görücü, ayrımcı, insanlar arasında bölücülük
yapanlarla bir araya gelmez…
Zamanını
oya gibi işlediği, çalışıp-üretip-ölümsüz düşünce ve yapıtlar ortaya koyma
çabasını sürdürür…
O
gelecek nesillere aydınlık düşünceleriyle oluşturduğu ayak izlerini bırakacak
şekilde çalışarak;
Hayat
yolunda ÜSTÜN İNSAN’ a doğru dev adımlarla ilerleyen örnek ve pozitif bir
kişidir…
Bilge,
dünyada dostun ve düşmanın olmadığını inanır;
İnsanın
sadece kendini dost edinebildiğinde tüm dünyanın dostu;
Kendini
düşman edindiğinde tüm dünyanın kendine düşmanmış gibi davranacağını çok iyi
bilir…
O
dostlarına dostça davranır;
Aslında
yoktur ama varsayabildiği düşmanlarına da inanılmaz dostlukla davranır…
Çünkü
bu şekilde davranarak düşmanlarını şaşırtır;
Kendine
yapmayı düşündükleri kötülüklerine karşı iyilik-hoşgörü zırhını savunma aracı
olarak kullanır…
Onun
bu erdemli davranışı karşısında kötülük yapmayı düşünen;
Art
niyetli insanlar bu durumda defalarca derin düşünerek olumsuz davranmaktan
vazgeçerler…
Bilge
her zaman kendinin hep öz dostu;
Güvenebileceği
tek insan haline getirmiş-ruhu ve bedeniyle dostlukla birbirini kucaklamış biçimde
sevgiyle-saygıyla yaşam yolunda ilerler…
Bilge,
kısa süren yaşamında hayatın pek çok sırlarına ulaşıp her soruya yanıtlar
bulmuştur…
Aynı
sorunlarla karşılaşan insanlara aydınlık yolları işaret etmiştir…
Onun
gözlerindeki üstünlük ve örnek insan olma ışığı aralıksız olarak görünür;
Hayatın
en ince notalarını, evrensel yasalar haline getirmeyi başardığı;
Ölümsüz
düşüncelerinin yer aldığı eserleriyle dünya insanlarına kılavuz olmuştur…
Hayat
isimli yolda yürürken yanılma, hata yapma, zarar görme payı her zaman sıfır;
Başarma,
olumlu sonuçlar alıp, hedefine yürüme konusunda yüzde yüz başarılı olmuştur…
Öngörmediği
çözemeyeceğine inandığı, hatta başarı sağlayamayacağı, konularda asla adım
atmaz…
Bu
akılcı yöntemi uygulayarak cesaretini dünyaya gösteren örnek kişi olmayı yaşamı
boyunca sürdürür…
Bilge,
çok çalıştığı ve sebat etmenin sırrını çok küçük yaşlarda öğrenmiştir;
Hayatının
her aşamasına kusursuzca ve fazlasıyla uygulamayı başarmıştır…
Engeller
ne kadar ve büyükte olsa anların karşısında yaşama gücünü, heyecanını,
isteğini, coşkusunu asla yitirmez…
İstediği
tüm hedeflerine yüzde yüz ulaşma konusundan da asla vazgeçmez…
Yaşamı-kendini
objektif olarak gözlemler, her türlü değişime ışık hızıyla ayak uydurur;
Bilinçaltı
ve onun gizil gücünü daima kullanır;
Yeni
davranış biçimlerini geliştirip ışık hızında uygulayarak eşsiz sonuçlar
almasıyla da üstünlüğünü kanıtlar…
Bilge,
yaşamında yalan-hile-tuzak-entrika-kaygıya asla yer vermez
O
ömrünü sevgi bahçelerinin içinde renkli ve mutlu biçimde kusursuz sürdürür;
Kışkırtmalara,
zarf atmalara, dolduruşlara her zaman kapalıdır…
Kendine
meydan okuyanlara bile sadece bilgece gülümsemekle yetinir;
Her
şeyi derin bilgisiyle en akılcı şekilde değerlendirip, en kolayca çözer;
Başarma
yeteneğini her koşulda herkese karşı sergileme üstünlüğünü gösterir…
Ve
hayatını kendiyle, çevresiyle, dünyayla barış içinde özgürce sürdürmeyi başarır…
Bilge,
kendini değerlendirebilmek için diğer insanların görüşlerini özünü yansıtan ayna
olarak değerlendirir...
Böylece
özünü onların gözünden daha net, daha somut, daha tarafsız, görüp;
Varsa
hatası-kusurunu yeniden ele alıp düşüncesini yeni programıyla düzeltir…
Böylece
her görüşe saygı duyup yanlışlarını düzeltmeyi başararak en olgun şekilde
davranmış olur…
Çünkü
hayatı boyunca, her an kendini yenilemeye, değiştirmeye, dönüştürmeye, her an
açık olan bunu en akılcı biçimde başaran kişidir…
Öğrenmenin
daha ileri adımlar atmayı başarmanın yaşı ve sınırının olmadığını bilir…
Bilge
düşüncelerini her yeni bilgiyle tekrardan programlayıp bilinçaltına tam egemen
olmayı üstün başarıyla uygular…
Bilge, giysisi ya da yaşamını kolaylaştıran
aletlerin dış görünüşleriyle insanları aldatabilecek olanları asla tercih
etmez;
Bütçesine
göre, olanakları elverdiği ölçüde, ama ihtiyaçlarını da görecek düzeyde
olanları seçer…
O
hayatının her anında kontrollü, akılcı, gösterişten daima uzak varlığını
sürdürür…
Dış
görünüşleriyle önce kendini sonra da diğer insanları asla aldanmaz;
Yanlış-abartılı-göz
boyama-hileli görünmeye çalışanların gerçek yüzlerini maskesiz olarak görüp
bilgece gülümseyerek geçiştirir;
Tüm
niyetlerini birkaç saniyede çözme üstünlüğüne ve başarısına çocukluğundan beri
ulaşmıştır…
Bu
tür sahte görüntü veren kişilerin karşısında önce şaşırmış gibi davranır,
birkaç saniye sonra ise sessizliğe bürünür…
Bu
kişilerden yola çıkarak öz yaşamında varsa abartılı bir hareketi, farkında
olmadığı kusurunu hızla düzeltmek için;
Bilinçaltında
yeni oluşturduğu programlarını uygular-normale dönmeyi gerçekleştirip,
O
engin bilgeliğiyle mutluluk limanında varlığını bilgece-usulüne uygun olarak
sürdürür…
Bilge,
tam bir strateji uzmanıdır, kazanamayacağı mücadelelere asla girişmez;
Kaybederse
de üzülmeden sonuna kadar zararlarını kabul eder-itiraz etmeden bedelini öder…
Kaygısı
oluşursa, onun ötesine bakar, olumlu taraflarını öne çıkartarak aklının
aydınlığıyla olaylara bakıp çözümünü hemen uygular…
Olanaklarını
ve birikimlerini son noktasına kadar çekinmeden kullanır;
Böylece
akılcı ve matematik kararlarıyla yüzde yüz başarıya ulaşır…
Dürüst
ve pozitif ilkelerinden asla ödün vermeden;
Yaşam
isimli yolunda mutlulukların son zirvesine ulaşıncaya kadar, hiç durmadan
mutluluk yoluna devam eder…
Bilge,
başarısının sırrını-gücünü kendi ruh ve bedenini iyi tanıyıp;
Bilinçaltına
her saniye hükmetmesinden-onu doğru etkin ve iyiliğe yöneltmesinden;
Her
düşüncesinde barışçıl şekilde evrene bakış, kendi başta olmak üzere her insana
daima adaletli davranıp bağışlamasından alır…
Yaşam
öyküsünde şunu somut olarak görmüş, denemiş defalarca tanık olmuştur;
İyilik
yapan kesin iyilikle, kötülük yapan kötülükle karşılaşmıştır-karşılaşacaktır;
Bu
matematiksel kural olarak evrensel bir doğrudur...
O
nedenle o hep iyi olmuş, iyilik düşünmüş, iyilikler yapmıştır;
Hayatının
hiçbir döneminde kötü düşünmemiş, kötülük yapmamıştır;
Ayrıca
iyilik düşüncesine sevgi-pozitif düşüncesini de ekleyerek muhteşem ve
tartışılmaz bir örnek olmuştur…
O
üstündür çünkü istese de kötü olmaz-kötülük yapamaz;
Çünkü
doğuştan mayasında böyle bir olumsuzluk rengi yoktur;
Böyle
bir fikri bile oluşmamıştır-olumsuz bir eylem yapmaz-yapamaz-yapmayacaktır…
Hem
kötü insan olup hem de bilgelik makamına ulaşmanın olanaksız olduğunun ta
doğuşundan itibaren bilincindedir…
Bilge,
hayatı boyunca düşünce ve davranışları-ortaya koyduğu eylemleri;
Yaşam
serüveni boyunca kendini-yaşama-dünyaya-evrene kanıtladığı için;
Hiç
kimseye hiçbir şeyini ispatlama gereği duymaz;
Hiçbir
iş ve çalışmasında kişilerin onayını da asla istemez...
Alkış,
ödül, takdir, teşekkür gibi bir isteği de yoktur;
İç
ve dışındaki evren ve yaşamın tüm dengelerini kusursuzca oluşturmuştur;
Stratejilerini
her saniye değiştirme-istediği yönde yenilerini oluşturma yeteneğinin
zirvesindeki bir üstün kişidir…
O
evrenin dönüşüm ve değişimiyle uyumlu olarak hareketini sürdüren dehadır…
Bilge,
kovandaki arı gibi bildiklerini daha derinleştirip, geliştirip, geniş kitlelere
ulaştırabilmek için durmadan çalışır…
Arının
bal yapmak için çeşitli çiçeklerden polen toplaması gibi;
O
da her an gözleme, okuma, düşünme, yorumlama gibi etkinlikleriyle;
Hafızasındaki
bilgi ve deneyimlerini sürekli arttırır;
Her
an iletişim halinde olduğu çevresiyle de her an etkin olarak deneyimlerini genişletir…
Çünkü
her nefesinde yeni ufuk ve yeni bilgilere ulaşma azmi ve kararlılığını
aralıksız sürdürür;
Her
yeni ölümsüz düşünceye ulaşmaktan büyük heyecan duyar;
Onlara
ulaştığında inanılmaz doyumlar yaşar…
Mutluluğun
zirvelerinin de zirvesine böylece çıkar;
Değişe-dönüşe-başkalaşa-
bilinçaltını sürekli yeniden programlayarak;
ÜSTÜN
İNSAN yolunda kararlı biçimde yürüyüp;
Ölümsüz
izler bırakarak, hem aydınlanır-ışık hızıyla yaşam durmadan ilerler…
Bilge,
tutamayacağı sözleri asla vermez;
Verdiği
sözlerden asla caymaz, ölümü pahasına her sözünü yerine getirmesiyle tanınır…
Bu
durumda elde edeceği sonuç ne olursa olsun hiç düşünmeden katlanır…
O
durmadan kendini yenileyen, tazeleyen, yeni bakış açıları oluşturup;
Hayatını
sil baştan yeniden yorumlayan üstün bir kişiliktir…
O
her düşüncesinde pozitif değişmeleri-gelişmeleri elde etmeyi başarır;
Bunları
ilişkilerinde hemen uygular-anlatır ölümsüz düşüncelerin yolunda durmadan
ilerler…
Plan
ve programlarını her zaman saydam biçimde yani içi-dışı görünecek şekilde
gerçekleştirir;
Ancak
önce ince şekilde düşünüp uzunca hesaplar yapar; daha sonra da harekete geçer…
Her
hareketinde sıfır hata, yüzde yüz başaracağına inanmış kişi olarak istediği olumlu
sonuçları alır…
O
hayatı, eserleriyle, akıllı insanlarca sürekli taklit edilen, ölümsüz
düşünceleriyle ölümsüz bir ölümlü örnektir…
Bilge,
her insana karşı daima sınırsız hoşgörülü, altın kalpli, dünya iyisi, alçak
gönüllülükte de eşsiz bir örnektir…
Yardımseverdir,
kendini asla öne çıkartmaz, eğitime ve bilgiye her zaman önem verir;
Her
an yenilikçidir, üreticidir, bilgi sevdalısıdır, akıllı bir dünyalı, en olumlu simge ve örnek bir kişidir…
Dünya
insanlık ailesinin iyilik ve bilgi sembolüdür…
İyi
bir evlat, arkadaş, kardeş, ağabey can dost, hoşgörü abidesi, paylaşımcı,
adaletli, yasalara uyumludur;
Evrensel
insan haklarına saygılı, mesleğinin zirvedeki en iyisi;
Mesleğinde
üstün hizmet aşkıyla dolu evrensel değerleri hayatına uygulamayı başarma
üstünlüğü olan örnek insandır…
Bilge,
sahip olduğu her şeyi ihtiyacı olanlara sınırsızca sunmaktan mutluluk duyar…
Çocukluğundan
başlayarak, hayatı boyunca her hareketinde çok kibar, nazik, özenli davranır…
Kendinden
bir talebi olan her insanın isteğini emir sayar-karşılık beklemeden, ücret talep
etmeden hemen yerine getirir…
Kendine
sunulmak istenen bazı yardımları, ikram ve olanakları, her desteği kibarca
reddeder…
Böyle
davranmayı, bilgelik yolunda özgürce yürümenin gereği sayar-hiçbir zaman şikâyet
etmez;
Yaşam
anlayışı-insana evrensel bakışı-böyle davranmasını gerektirir…
Çünkü
onun evrene-dünyaya-yaşama-insana, karşı daima böyledir, o her yaşında üstün
erdemler sahibidir…
Bilge, yaşam serüveni sırasında asla kötü
davranmadığı, kötü düşünmediği;
Bu
türlü olaylara neden olabilecek hiç bir yanlışa bulaşmadığı için;
Hayatı
boyunca ya kendine tuzak kurulmaz ya da kurulan hiçbir tuzağa düşmez…
Çünkü
kendinde, geçmiş ve geleceğinde tuzak kurulmasına neden olabilecek yanlış
hareketleri, hatası, haksızlığı olmamıştır…
Gasp-hırsızlık
yapmamış, kavga-yaralama olaylarına karışmamış, cinayet işlememiş, bireysel ve
devletle olan ilişkilerinde yasaların çizdiği sınırlarını hiçbir şekilde
aşmamıştır…
Böylece
karşısına aniden çıkacak tuzak kuracak kişiler oluşturmadığı için
rahattır-huzurludur-özgürdür…
Yaşamı
boyunca güven içinde kendini aralıksız geliştirip, değişerek-olumlu yönde
dönüşerek;
Işık
hızında düşüncelerini ÜSTÜN İNSAN’ a yönlendirerek sahip hedeflediği
programlarını sorunsuzca uygular…
Bilge,
tüm zamanlarını özgür yaşamayı başarmış ender insandır;
O kendi özgürlüğüyle yetinmez;
Ülkesinin,
çağında da tüm insanların özgür, mutlu, huzurlu, güven içinde olmalarını
ister-hedefler…
Bu
yönde toplum ve ülkesi için görevini fazlasıyla yaptığına inanır…
Uzlaşmacı,
paylaşımcı, hoşgörülü, özgür ruhuyla ölümsüz düşünceler üreterek hayat yolunda
varlığını kararlı şekilde sürdürür…
Bilge,
geçmişinde kendine yapılan, ya da az sonra, yarın, hatta 5 -10- 100 yıl, hatta
ölümünden yıllarca sonra bile yapılacak olan;
Her
türlü kişisel saldırıları, yanlışları, verilen zararları, affeder, bağışlar;
Böylece
bilinçaltında büyük ve önemli bir yer tutan-ağırlık oluşturan olumsuz kayıtları
silerek büyük bir yükten kurtulmuş olur…
Bilinçaltı
çöplüğünü temizlediği için o bölüme artık olumlu-sevgi-mutluluk-hoşgörü-aşk
düşüncelerini yerleştirir…
Böylece
hem yer hem de zaman kazanmış olur…
Artık
özgür, güvenli olarak ışıklı düşüncelerinin yolunda istediği şekilde ilerlemeye
devam eder…
Hayatının
bundan sonraki bölümünde artık hiçbir olay onu şaşırtamaz, şoke etmez;
Hata
yapmaz, bir şey olmadan önce sonuçlarını görme yeteneğine ulaştığı için artık
daha da güçlüdür…
Çünkü
anlayışı, yüksek felsefesi budur; bu onu diğer insanlardan öne çıkartır, örnek
olarak yüceltir…
Bilge,
henüz olgunlaşmamış olan kişileri dost edinmez, onlarla yola gitmez…
Kendi
sürekli pozitiftir, her an olumlu yönde gelişip ve değişmeye devam
etmektedir…
Yeni
ufuklar, yeni bilgi, görüş ve yorumlara ulaşarak her an daha ileri ölçüde
olgunlaşmasını sürdürür;
Bu
üstünlüğünü frekanslarının diğer kişilerce bozulmasına asla izin vermez;
Uzak
durmaya çalıştıklarına her şeye rağmen yaşama sevinci, pozitif bakış, bardağın
dolu tarafına bakması için sürekli yol gösterir…
Farklılık
ve üstünlüğünü her yerde olduğu gibi burada da kanıtlar…
Bilge,
her düşüncesinde açık, nettir; saklısı-gizlisi hiç yoktur;
O
her şeyini, bilmek ve görmek isteyen herkesin gözü önünde yapar…
Kendiyle
barışık, pozitif olduğu için her zaman neşelidir;
Şaka
yapar, eğlenir, eğlendirir, güler, güldürür, düşündürür, aydınlatır, olumluya
yönlendirir;
Bunları
hayatın gerçekleri ve gerekleri olarak görür;
Çünkü
bu onun her zamanki karakteridir…
Her
çağında, her yaşında tüm olumsuzluklara, haksızlıklara karşı durur…
Bilge,
sevgi insanıdır, sanki bunun için doğmuştur, bunun için yaşamış-yaşamaktan zevk
alır…
Gördüğü
ve göremediği tüm varlıkları sever bağrına basar…
Dünyalı
olan her insanı ağacı, hayvanı, güneşi ayı, yıldızı, salatalık, domatesi de
sever ama hiçbirinden hiçbir karşılık beklemez…
Bilinen
ve görünen yardımları, evrendeki her şeye sevgisini sınırsız ve de koşulsuz
olarak sunduğunun en somut bir kanıtıdır…
Hayatı
bu güzel örneklerle sınırsızca doludur…
Yüreğinde
sınırsız sevgi sadece Samanyolu galaksisini değil evrenin tamamını kucaklar
artar bile…
Ve
bir gün evrenin sevgiyle dolacağına, her şeyi sevginin kurtaracağına inanır…
Bu
onun üstünlüğüdür ve diğer insanlardan ayırır…
Bilge,
ölümünden sonra da yüzyıllarca da var olacağına inandığı ölümsüz düşüncelerin
efendisidir;
Yöneldiği-peşinde
olduğu her herhangi bir değere düşünceye ışık hızıyla hatta ondan daha da hızlı;
Ulaşır-değerlendirir-test
eder;
Evrensel
yasalar haline getirip dünya insanlık ailesine ücretsiz olarak sunar…
Klasik
olarak bakılan kanıksanan sıradan olaylara bile başka açıdan, farklı
boyutlardan bakar, değişik yorumlar;
Hepsini
de ölümsüz düşünce ve formatında yeniden oluşturup sözlü-yazılı-kitap şekline
getirir…
Diğer
insanların hayallerinin bile ulaşamadığı bu özelliğiyle övünüp kendini farklı
görmez…
Kibir,
hırs, öfke, entrika, yalan, ayak kaydırma, kötülük yapma düşüncesi onda asla
yoktur…
Bilge,
bu serüvendeki rolü ve doğuştan gelen genlerinin kendine yüklediği sorumluluk
nedeniyle;
Asla
kötülük düşünmez yapmaz-kötü davrandığına çağında hiçbir insan tanık
olmamıştır;
Zaten
kötü insan bilge olamaz…
Aslında
şunu rahatlıkla söylemek gerekir ki;
Her
insanın içinde çok sayıda bilge, çılgın insan, deha, deli, hatta çok sayıda da
ölü vardır…
Kişi
bilinçaltında bu kimliklerinden hangisine yoğunlaşırsa onu ortaya çıkartıp
yaşayacaktır…
Bilge
bilinçaltı evrenini her defasından daha derin kazıp yeni daha üstün
kişiliklerinin farkına varıp;
Onu
yaşamayı başardığı için bilgelik kişiliğine-talip olmuş;
Onu
yaşamayı başararak hayat felsefesi haline getirmeyi başaran üstün örnek
kişidir…
Böylece
ölümsüz düşüncelerini, kalıcı eserler halinde ortaya koyarak oradan da bir adım
üstünde olan ÜSTÜN İNSAN’ a uzanmayı yükselmiştir…
Bilgenin
yaşarken de ölümünden sonra beklemeyi umduğu en büyük ödül şudur;
Ölümsüz
düşünceleri ve yapıtların iyi okunması-iyi dinlenmesi-iyi anlaşılmasıdır…
Ayrıca
ölümsüz eserleriyle ölümsüzlüğe yükselenlerin arasında gelecekte yer
alabilmektir…
Çocukluğundan
itibaren tüm yaşamını buna göre programlamıştır, hayatının tamamını bu yolda
gözünü kırpmadan harcamıştır…
Tarih
ve zaman isimli iki bilge onun bu isteklerini ölümünden beklide onlarca;
Belki
de yüzlerce yıl sonra değerlendirecek olsa da bilge buna da razıdır…
O
adandığı bu yolda üstün düşüncelerin yılmaz kaşifi olarak yaşamaya devam eder…
Bilge,
yaşamın engellerine karşı koyan, onlarla tek başına savaşıp her zaman kazanan
bir kişilik ordudur…
O
bu mücadeleyi verirken kimseden hiç bir yardım-izin istemez;
Her
zaman öz bilgisine, çok keskin hale getirdiği aklının gücüne güvenir…
O
pek çok kişinin boş gezerek öldürmeye çalıştığı zamanının her saniyesini;
En
verimli ve etkin biçimde kullanır…
Tek
yaşadığı dünya serüveninde onun dostları sayısızdır, düşmanları ise hiç yoktur…
Yaşamın
koşullar ne kadar zor olursa olsun o hiçbir zaman kin ve intikam peşinden
koşmaz;
Varsa
olumsuz düşünen insanlardan uzak durur;
Bu
türlü kişilerle zorunlu olmadıkça aynı ortamda olmaz, onların dostlarını dost
edinmez;
Yaşamı
boyunca kendisi de kimseye düşman olmamıştır-olmayacaktır…
Düşmanlık
ve kötülük yapma duygusu doğasına aykırıdır; doğa yasalarına tam olarak uyar,
göründüğü gibi yaşar, yaşadığı gibi görünür…
Bilge,
zeki, keskin zekâsıyla her şeyi çağındaki on binlerce insandan farklı kavrayan,
uyanık, bilinci açık;
Her
an kendini, yaşamı, dünyayı evreni gözlemleyip doğru hesaplar yapan;
Aklını
bir saniye öncesine göre daha da olgunlaştırıp-bilinçaltında yenilediği programlarını
düşünce hızında uygular…
Eski
düşüncelerini silip ÜSTÜN İNSAN nitelikleriyle yenileriyle donatan bir
yetenektir…
Bilinçaltı,
berrak, pozitif düşünce tohumlarıyla düzenlenmiş-çok bakımlı-çok verimli bir
bahçesidir…
Her
şeyi burada planlar, programlar uygulamalarıyla eşsiz bir örnektir…
Bilge
de diğer insanlar gibi yüzde yüz ölümlüdür…
Her
gün kendini aşarak, akıllı insanların ortaya koyduğu günün getirdiği en yeni-en
son teknolojik bilgilere ulaşır…
Hayatı
titiz-daha olgun yaşlarda gözlemleyip-okuyarak oluşturduğu özgün yorumlarla;
Yeni
boyutlar kazandırdığı fikirlerini altın kalıplarda dünya insanlık ailesine
sunar;
O
yaşamının en ileri laboratuar olarak kabul eder;
Kendide
orada sürekli özünü aşmaya çalışan yeni şekil ve görüntüleriyle yazılı ve sözlü
eserler hazırlayan bilgedir…
Bazılarını
kitaplaştırıp dünya insanlık ailesine ücretsiz olarak sunar…
O
bir tür özlü sözlerin-ölümsüz düşüncelerin efendisidir…
Yaşamıyla,
her gün, her nefeste evrenin belleğine kazır;
Yaşadığında
anlaşılmasa bile gelecekte yeni kuşaklarca anlaşılmayı hedefler;
Daha
önce kendi gibi bu yoldan geçenlerin evrensel izinden durmadan ilerler…
Onun
sloganı şudur, yazmak için yaşar, yaşamak için yazan üstün bir örnek
kişiliktir…
O
yaptığı işe adandığı için mutlu insandır...
Bilgenin
en büyük gücü özüne inanıp, kendini yenmesinden kaynaklanır…
Yasadışı
davranışı, devlete ve bireylere karşı hiçbir yanlışı, utanç duyacak bir
davranışı yoktur…
Doğru
durup-doğru davranıp-örnek insan olarak biriktirdiği mutlulukları ise saymakla
bitmez…
Ruhu
ve bedeni tam uyum içinde ışık hızıyla çağdaşlarının çok ilerisinde çalışır…
Özü-sözü
hareketleri birbiriyle uyumlu akılcı yüreği sevgi ve aşkla doludur…
Her
düşüncesi gibi bakışı da pozitiftir, her şeyi aşkla yapar-hayata geçirir…
Bilgece
gülümseyen yüzüyle tıpkı kuyruklu bir yıldız gibi parlayarak;
Bu
sahnedeki üstün rolünü kusursuzca oynar…
Bilge
hayatını evrene nefesiyle oya gibi işler;
En
doğru, en verimli, en kusursuz hale getirebilmek için durmadan işler…
Kimseye
hiçbir canlı cansız hiçbir varlığa zarar vermemiştir asla vermek istemez…
Her
türlü kararını asla aceleye getirmez sonuçlar ne olursa olsun katlanır…
Hatalı
gördüğü yerde aniden yön değiştirmesi gerektiğinde de bunu kahramanca
çekinmeden yapar…
Ölüm
dışında telafi edilemeyecek hiçbir yanlışın olmadığını bilir bu bilinçle
davranır…
O
hatalarını sıfıra indirip başarılarını yüzde yüze çıkarmayı başaran kahramandır…
Bilge,
en güçlü silahın eğitilmiş bir akıl, kurşundan daha etkili ve caydırıcı olanın
da söz olduğunun bilincindedir…
O
yaşamın önüne çıkartacağı tüm engellerle akılla ve sözle savaşır, sözle
barışır, sözün sihrine, gücüne inanır;
Bu
konuda birinci sınıf olgun tam bir uzman ve de ileri örnektir…
Karşı
taraf onu öldürmeye karar vermiş olsa da vazgeçer, gelip, eli dururken ayağını
öperek özür diler…
Öyle
sözler söyler ki, kanlı-kinli 40 yıllık düşmanları barıştırır…
Öyle
sözleri vardır ki, aşkla-sevgiyle harmanlanıp kişilere inanılması güç doyumlar
ve de bilgelikler sunar…
O
kendi dünyasında ürettiği sözlerin efendisidir;
Sihirli
sözler için yaşar, sözler için üretir, sözlerle sihirli dünyasını kuran ileri
bir örnektir…
Bilge
tüm görevlerini kusursuz yapan en başarılı üstün örnektir…
Çünkü
o çok küçük yaşlarından başlayarak, her görevi en ince ayrıntılarına kadar,
hatta fazlasıyla yerine getirmiş, en duyarlı, en çalışkan, en özverili kişidir…
Bu
konuda olumsuz hiçbir davranışı olmamıştır, olmaz, olmayacaktır…
Yüzde
yüz ölümlü olduğu bu hayatında başarılarını ve yeteneğini defalarca
kanıtlamıştır…
Tam
bir görev insanı, tam bir sorumlu kişi, tam bir emekçi örneğidir…
Bilge,
yaşamı pahasına bedelini ödeyerek elde ettiği;
Ya
da kendiliğinden oluşan en ölümsüz en değerli önemli bilgilerini;
Bazı
kişilerin sır diye sakladığı her bilgisini-birikimini, renk, cins, dil, din,
parti;
İdeoloji,
sosyal görüş, meslek, ekonomik ve siyasi ayrıcalık gözetmeden;
Hiç
düşünmeden herkese ücretsiz ve karşılıksız olarak cömertçe sunmaktan onur
duyar…
Bu
şekilde davranması onun yaşamı boyunca uyguladığı cömertlik felsefesini
oluşturur…
Zaten
varlık amacı da budur;
Amacı
insanlığı karınca kararınca aydınlatmaktır…
Kâşifi
olduğu alanda ölümsüz olduğuna inandığı düşüncelerini zaten bu amaçla
üreten-ömrünü bu yolda harcayan bir fedakâr kişidir…
Bilge
her an, gün, hafta, ay, yıl, on, yıl, ya da ömür boyu de mutlu olabileceği,
diğer insanlarında uzun gelecekte yararlanmasını düşündüğü değerler dizisi
oluşturmaya çalışır;
Bu
değerlere emek verir, zaman harcar her bilgisini diğer insanlara sunarak mutlu
olur…
Paylaşma-ücretsiz-sunma
gibi konularda olduğu gibi sevgide-aşkta asla sınır tanımaz…
En
küçük bir gülüş, bir başarı, sağlıklı yaşamak, özel bir sevgisini paylaştıkça
mutlu olur…
Çağın
teknolojisiyle Samanyolu galaksisinin bir köşesindeki bir basit olay, yeni bir
gezegenin keşfi;
O
gezegenlere yapılan yolculuk, bilimsel bir veri;
Bir
buluş-keşif, gazetede okuyup-televizyonda öğrendiği bir haber onu mutluluktan
havalara uçurur…
İnsanın
geleceğinin evrenin her yeri, her köşesi olduğuna inanır...
Yüzyıllar
sürse bile en üstün, mucize olan insan bunu mutlaka başaracaktır...
O
mutsuzluğa yaşamı boyunca veda etme yüceliğine ulaşmış, bilinçaltını yöneten
evrensel kraldır…
Bilge,
aşılamaz-yenilemez-bilinemez ve görünmeyen engellerle karşılaşıp her şeyin
anlamını yitirdiği anlarda bile karamsarlığa kapılmaz daha pozitif olur;
Aklını
keskinleştirir, çok çalışır, emek harcar o engeller arasından ışıklı bir yol
bulup kurtulma mucizesini yaşar…
Hayat
yolunda bir yıldız gibi olumsuzlukların arasından ışıklarını saçarak mutluluk okyanuslarına
doğru aşıp gider…
Bilge,
düşünceli, dengeli, öyle akılcı hareket eder ki;
Giriştiği
tüm proje ve planını asla kaybetmez, kaybedeceği işlere zaten girmez…
Her
türlü mücadele alanlarını kendi özgür iradesiyle seçer…
Hiçbir
zaman başkalarının hedef göstermesini kabul etmez;
Onların
adına mücadele verdiği görülmez…
Çünkü
başkalarının dolduruş ve kışkırtmasından etkilenmez, attığı zarflara göre
hareket etmez…
Kendini
ilgilendirmeyen konulardan alabildiğince uzak durur…
Sadece
kendi yöntemleri-bilgisi ve becerilerini kullanabileceği alanlarda etkinliğini
sergiler…
Böylece
olumsuz şekilde ortaya çıkacak tüm sonuçlarını cesurca kabul etmesi, onu daha da çok güçlendirir…
Bilmeden
neden olduğu varsa hatasından büyük dersler çıkartır;
Çok
ince hesaplarla sıfır hata-yüzde yüz başarılı biçimde yolunda ilerler…
O
hiçbir olayın uğrunda ölmeye değmeyeceğine inanmıştır;
Kendi
özgür dünyasının özgür kralıdır…
Bilge,
hayatının hemen her saniyesine tam olarak hâkimdir;
Hiçbir
olay onun hayatı üzerindeki kontrolünü elinden alamaz;
Her
zaman kendini kusursuzca yönlendirir;
Kontrol
edemiyorum, yönlendiremiyorum, yardım edin dediği, anı
olmamıştır-olmaz-olmayacaktır…
Yerine
getiremeyeceği değerlerin bilinçaltında filizlenmesine izin vermez;
Ufak
tefek şeyler hayatına girmeye çalışsa onlar gelmeden zihninden silip çöpe atar…
Böyle
bir yüksek bilinç ve kendini yönetme üstünlüğüne sahiptir…
Bazen
incir çekirdeğini doldurmayan şeylere de aldırmadan yoluna devam ettiği de
olur…
Yolu
patika gibi dar olsa da sanki dünyanın en büyük otoyolundan yürüyormuş gibi
mutlulukla ölümsüz düşünceler ve yapıtlar üreterek hedefine ilerler…
Bilge,
değişimin-dönüşüm gibi hareketin olmadığı yerde her şeyin durgunlaşıp
paslandığı, ortamlardan hızla uzaklaşır…
Bu
türlü olumsuzluklar onun doğasına yüzde yüz aykırıdır…
İnsanın
değişimlere gözünü kapattığı;
Kendini
geliştirme düşüncesinin olmadığı yer onun için zararlıdır;
O
insanın zamanını yaşamadan öldürülmüş olarak kabul eder…
O
sürekli değişimle kendini yenileyip ölümsüz düşüncelere ulaşmak için bilinçaltı
derinliklerini aralıksız kazar;
Dünyayı,
insanı, onun düşüncesini değiştirip yenilikler ve üstünlüklere taşımak için ölümsüz
düşüncelerini evrene güneş ışıkları gibi karşılık beklemeden yayar…
Evrende
peşinden gelip ona eşlik edecektir, buna inanır yolunda usta bir avcı olarak
ilerler,
Zaten
üstünlüğü de buradadır…
Bilge,
yaşam isimli sanal serüvenin mimarı, işçisi, mühendisi, tuvalet bekçisi,
şifacısı, ermişi;
Hastalık
hüzün, mutluk sevgi, nefret, adalet, adaletsizlik, tohum, çiçeği ve meyvesi;
Çekirdek,
toprak, su, hava, oksijen gibi A’ dan Z’ ye her şeyinin sadece kendi olduğunu
bilir başka bir üstünlüğü de buradadır…
O
yaşam sanal(hayal) serüvende aralıksız olarak başarı-sevgiyi ve de hiç bitmeyen
ebedi mutluluğun peşindedir;
Başarısızlığı-sevgisizliği
mutsuzluğu her zaman reddeder…
Hedefindeki
ÜSTÜN İNSAN ’a durmadan yürür, yorulmaz, bıkmaz, usanmaz, yılmaz bir kâşiftir…
O
ölümlü olduğunu bilir ama düşüncede ölümsüzlüğü ister, ölümlü olan her değeri
reddeder…
ÜSTÜN
İNSAN olmak için yaşar-savaşır, başaramasa bile gerektiğinde bu yolda da ölür…
Bilge,
bedeni ve ruhunu barıştırmış, ikisini karı koca yapmayı başarmıştır;
Bilinçaltı
gücünü bu birliktelikten alır, inanılmaz başarılara imza atar…
Sonsuzdan
sonsuza akan zaman okyanusunda beden-ve ruhundan oluşan gemisiyle yoluna devam
eder…
Yaşam
isimli serüvenden üst düzeyde emeğinin karşılığını böylece alır…
Ölümsüz
düşüncelerinden oluşan kalıcı eserler vermek şeklinde olur…
Beden
ve ruhu sağlıklı olarak yaşam isimli serüvenini ulaşabileceği son noktaya kadar
zevkle, kahramanca taşır…
Bilge,
bilinçaltının derinliklerine inip orayı kazdığında, deha düzeyinde, çalışkan, bildiğinden
öngörülü üstün kişiliklere ulaşır…
O
kişilikleri çıkartır, en iyilerinin rolünü yaşam sahnesinde sergiler…
Hoşuna
gitmeyenleri kişilikleri ise bir daha karşılaşmamak ve yaşamına etki etmemeleri
için siler atar…
İşi-gücü
bilinçaltı tarlasını onarıp pozitif düşünce tohumlarını ekip, onlardan elde
edeceği yeni ölümsüz düşünce ürünlerini;
Bir
heykeltıraş gibi durmadan yontup istediği en üstün niteliklere kavuşturup
içindeki;
Yeni
benliğini çıkartıp ÜSTÜN İNSAN’ a daha hızlı-daha kısa ulaşmaktır…
Bunu
başarmak için aralıksız mücadele eden yüksek bir örnektir…
Bilge,
ölümsüz düşünce yolundaki çabaları sonunda aralıksız olarak başkalaşım
süreçleri yaşar…
Düzenli
özünü geliştirerek, durağanlaşmış-paslanmış-eskimiş düşünce kalıplarından;
Yola
çıkarak, onlara yeni ulaştığı bilgi boyutlardan bakar;
Yeniden
bildiği, gördüğü-kanıksadığı düşüncelerinde ötesindeki mesajlara yönelir…
Bir
tür her sınırını aşıp-ölümsüz düşüncelere ulaşıp ölümsüz bir ve evrensel
yasalar haline dönüştürür…
Duyulanların
ötesindekileri duyar-anlatır, yazılanların ötesindekileri görür-bulur-alır
yazar, yaşananların ötesindekini ister-orayı görür onları alır yaşar-yaşatır…
O
özeldir, tekdir, sahneden inip gittiğinde de yeri her zaman hazırdır ve doğal
olarak ölümsüzlerin yanıdır…
Bilge,
dünyada gerçek dost olmadığına inanır;
En
güvenilir tek dostu her zaman kendisidir…
Arkadaşı,
sırdaşı her zaman en sevdiği ikinci kişi de içindeki çocuktur…
Her
iki varlığı da her koşulda bilgenin yanında-yakınındadır-hatta içindedir…
Çünkü
onlar bilgeyi aldatmaz, yalan söylemez, hile yapmaz, ihanet etmez, kötü-hileci
değildir, sadık ve sıcaktır;
Her
iki dostu da sorunu olduğunda koşarak gelir ve her sorunun çözümünde yardımcı
olur…
Bilge
üzüldüğünde, moralinin bozulduğunda hemen içindeki çocuğu yardıma çağırır;
Sanki
ışıktan bir huzme olarak hemen karşısına gelir, durur bir isteğinin olup
olmadığını sorar;
Bilge
onunla hayatın farklı frekanslarına girer;
Farklılaşırlar,
her şeyi birden bire onun gözünden değerlendirir…
Bir
iki nefeslik kısa zamanda huzur bulur, durulur, sakinleşir, durulur, dünyaya
yeni gelmiş gibi yeni bir gözle değerlendirir her şeyi;
Hayata
yeni doğmuş ve şimdi başlamış kadar saf olarak döner…
Yüzde
yüz ölüm olan bu hayat yolunu ışıklı izler bırakarak, yürümeyi sürdürür…
Bilge,
hayatta kayıtsız şartsız kendine inanır-güvenir; en büyük gücünü de
bilinçaltından alır…
Ölümsüz
düşünceler yolculuğuna da kendinden aldığı bu güçle çıkmıştır…
Ona
göre, insan isterse her şeyi başarır, düşündüğü tüm hedeflere ulaşabilecek bir
yapısı vardır;
İçindeki
bilinçaltı cevherini kadim ve çağdaş bilgilerle işleyerek her yaşında aydınlanabileceğine
inanır;
İnsan
kendini asla küçümsememeli, çok çalışıp-okuyup-gözlemeli-yeni bilgi ve yeniliklere
kendini açık tutan bir öğrenci olmalıdır…
Düşünceleri,
eserleri çağında anlaşılamasa bile, gelecekte daha bilinçli ve aydın şekilde
yetişecek olan yeni kuşak insanlar onu anlayacaktır;
O
kuşağın ışığına gereksinim duyup çok sağlam şekilde oluşturduğu ölümsüz
düşüncelerinin peşinden geleceklerine inanır…
O
her insanın her zaman, inanılmaz üstünlükleri olduğunu;
İçindeki
ÜSTÜN İNSAN’ ı fark etmesiyle olanaklı olduğunu saptamıştır…
İşte
bilge yüzde yüz ölümlü olduğu bu hayatında bunlara inanır;
Sürprizlerle
dolu bu serüvende insanlara ışık olma, mutluluğu bulup yaşayarak yapıtlarını
ortaya koyarak üstünlüğünü kanıtlar…
Bilge,
yardımseverliğini-paylaşımcılığını-iyi insan olduğunu hayatı boyunca defalarca
kanıtlamıştır…
Yolda
kalmışa, hastaya, tökezleyip düşene, ağlayana, mağdura, mahcuba;
Renk,
cins, dil, din, mezhep, sosyal statü, politik ve ekonomik güç durumlarını
gözetmeden olanakları ölçüsünde yardımcı olur…
O
insana-canlı cansız her şeye ve herkese yardım etme, eksiklikleri tamamlama,
acısını dindirme;
İlaç
olma, olumsuzluklarını olumluya dönüştürerek yaptıklarıyla örnek olmaya kendini
adamış en büyük ustadır…
Ömrünü
bu yolda feda eden yaşamı ve ölümsüz düşünceleriyle de tüm evreni kucaklayan
ölümlüdür…
Bilgenin
en büyük onuru başyapıtı hayat isimli eseridir…
Ana
rahminden itibaren yazmaya başladığı hayat isimli kitabının her sayfasını en
büyük erdem, en büyük başarı, sevgi ve saygıyla doldurur…
Başyapıtında
bu gezegende doğan her insanın yüzde yüz öleceğini anlatır;
Ölümsüzlüğün
sanatla felsefeyle olduğunun altını çizer…
Yüzde
yüz ölümlü olan bilge evrensel bakışıyla insanları sınıfsız, sevmeyi, her insan
özürlü de olsa mucize ve saygıdeğer olduğunu ifade eder…
İnsanı
mutluluk yolunu, aşkı, sevgiyi, paylaşmayı, dürüstlüğü, erdemi, hoşgörüyü,
adaletli davranmayı önerir;
O
hayatı boyunca ölçüde-tartıda hile yapmaz, yalan söylemez, ihanet etme,
sözünden dönmez, geçici yaşamda her zaman erdemli olmayı, sevmeyi, sevilmeyi A’
dan Z’ ye anlatır…
Sadece
diğer insanlardan daha akıllı olan insanlar onu fark eder, ölümsüz düşüncelerinin
ve eserlerinin peşine düşer okur, yaşar, anlatır-yaşatır…
Bilge,
doğduğu andan-ölümüne kadar olan her süreçte kendiyle çok mutlu, sevinçli ve
doyumludur;
Kendinden
hoşnut-özüyle barışık huzurla dolu büyük bir evren gibidir…
Böylece
yaptığı her işi-her hareketini sevgiyle, coşkuyla-aşkla yapar…
Her
yönüyle özeldir, yaptığı işinde, düşüncesinde çalışma yöntemlerinde diğer
insanlardan farklıdır…
Örneğin
nefesini içine çekerken onun lezzetine varır, neredeyse damağında
ezerek-tadının bilincine vararak yutar bundan aşırı doyuma ulaşır zevk alır…
Suyu
mutluluk iksiri olarak sevgiyle-kana kana içer;
Beslenirken,
yürürken, düşünürken, okurken-yazarken, yorumlarken, konuşurken her şeyi sevgiyle yapar;
Diğer
insanlarla karşılaşırken, hatta çişini yaparken bile doyumların en zirvelerine
ulaşır büyük zevk alır…
Akılla
ulaşamayacak aşkın zirvesi ve doyumlarına çıkar; yapıtlarıyla ölümsüzlüğü hak
etmiş en üstün örnektir…
Bilge,
üstün olarak bilinenden daha zeki, zirvelerin zirvelerindeki en parlak, en
ışıltılı muhteşem bir akla sahiptir…
Ama
bu üstünlüğünü asla olumsuz, kötü amaçlarla, kullanmaz…
Bu
yeteneğini, parlak fikirlerini, insanları eğitmek, tekâmül ettirmek, onları daha
bilinçli hale getirip:
Kendilerinin
farkına vardırarak içlerindeki ÜSTÜN İNSAN’ ı keşfetmelerine yöneltmek ister…
Bunun
için iyilikçi, barışçıl, hoşgörülü,
bağışlayıcı, affedici, sevgi dolu örnek insan olarak yaşar;
İnsanların
mutluluğunu çoğaltıp sevinçli-coşkulu yaşamalarına örnek olmaya çalışır…
Ölümsüz
düşüncelerini ve eserlerini tüm insanlık ailesine karşılıksız olarak sunar…
Onun
eserlerinden her konuda olduğu gibi sadece akıllı insanlar yararlanabilir…
Bilge,
çağın hastalığı olarak nitelenen içi boş ya da dolu olan endişe tuzaklarından
hep uzakta yaşar…
Bu
engellere karşı her zaman çok duyarlıdır…
Endişenin
en küçük bir tutkusunu bile engellemesine izin vermez, vermemiştir,
vermeyecektir…
Bilge
her konuda tasasız, endişesiz, kaygısız yaşama alanında insanlara en üstün
örnektir…
Çünkü
ta çocukluğundan itibaren bilinçaltına tam egemen olduğu yukarıda sayılan
olumsuz duygularını tamamen yenip yok etmiştir…
Matematiksel
olarak gerçekleştirdiği tutkularını hayatına uygulamayı başarmış, endişelerini
aşıp ve hedefine ulaşmıştır…
Üstün
akıl sağlığıyla sürdürdüğü varlığında yaşama heyecanını tutkularını asla yitirmez;
Öğrenme
isteğini hep canlı, taze ve iştahlı tutar;
Hayat
isimli altın kozasını örmeyi ısrarla-inatla-başarıyla-ölümsüz düşünceler ve
eserler ortaya koyarak sürdürür…
Bilge,
bilinçaltı bahçesinin en usta-üstün-en yetenekli bahçıvanıdır;
Her
nefesinde oraya en seçkin, en olumlu düşünce tohumlarını ekip en verimli
ürünler hasat etmeyi başarır;
Pozitif
olan ölümsüz düşüncelerine durmadan şekil veren heykeltıraş titizliğinde
çalışır…
Beğenmediği
bazı bölümlerini yontar atar, bazılarını küçültür, bazılarına eklemeler yapar…
Eskilerini
çöpe atarak yeni yorum ve yeni ufuklara ışıklı olanlarıyla devam eder…
Düşünce
hızında kendini her nefeste yeniden programlayarak farklı ve de ÜSTÜN İNSANA
taşımayı başarır…
Hayatı-yaşamı-dünyayı-insanı,
onun gibi objektif gözlemleyip yorumlayan yok denilebilir…
Yaşam
isimli eserinin başrol oyununda ulaştığı bilgileri nedeniyle üstünlüğünü her
zaman ortaya koyar…
Bilge,
hayatın önüne çıkarttığı ve karşılaştığı engellerin, dokusu, etkisi, yetkisi ne
olursa olsun;
Üstün
şekilde keskinleştirdiği ışıklı aklı sayesinde hepsinin altından rahatlıkla
çıkmayı başarır…
Çünkü
bilinçaltını en doğru, en etkin kullanan kişi gücüyle o tüm bu engelleri yenip
çözer;
Üstün
bir kişi olarak hedefine durmadan ilerler…
Ulaştığı
ölümsüz düşüncelerini evrensel yasalar halinde insanlık ailesine sunan;
Ortaya
koyduğu düşünce ve gözlemleriyle yazdığı eserleri nedeniyle insanların
hafızalarında varlığını sürdürecektir…
Bilge,
çocukluğunda ailesi tarafından bilgeliği gözlemlenmiş, test edilmiş,
onaylanmıştır…
O
hayatının kalan diğer bölümlerinde de içindeki çocukla birlikte;
İzleyeceğine
inandığı ışıltılı ayak izleri olan denemelerini üretmiştir;
Bu
amacını aklından bir an bile çıkartmadan, sevinçli, mutlu, örnek insan olarak
hayat yolunda varlığını sürdürmektedir…
Bilge,
hesap hataları yüzünden önüne çıkan kendinden kaynaklanmayan engellerden
dolayı-istemeden de olsa zor duruma düşebilir…
Ama
uzunca süren hayatı boyunca küçük bir ikiyi geçmez;
Bundan
kaynaklanan rahatsızlığın yüzde yüz geçici-bitici-yitici olduğunu en başından
bilir…
Her
insan gibi hesaplarının bazı bölümlerindeki yaptığı görünmeyen hataları hemen
belirler;
Kısa
bir zamanda hemen dönüp düzeltmeyi başarır…
Var
gücüyle kurtulma çareleri arar-bulur uygular;
Geride
kalan ömründe bir daha aynı yanlışı yapmaz…
İleri
yaşında sıfır hata, yüzde yüz başarıyla sürekli gülümseyen aydınlık bir yüzüyle
örnek şekilde hayatına devam eder…
Bilge,
sıradan engellerden olan yoksulluk, hastalık, başarısızlık, kalp kırıklıkları
anlaşılmamak gibi;
Hiçbir
olay onu şaşırtmaz-şok edemez-yanıltamaz-hata yaptıramaz-yolundan
döndüremez…
Hatta
cezaevine bile düşse yine de ruhunun ve içindeki ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşma
ilkesinden ve de özgürlüğünden ödün vermez…
Çünkü
en büyük hapishane tüm korkularını yenmiş, uçsuz bucaksız özgürlüğe ulaşmayı
başaran seçilmiş bir kişidir…
Bu
özgürlük yükseltip, olgunlaştırmış, özgür ölümsüz düşüncelerin merkezi-kaynağı
yapmıştır…
Toplum
için kanaat önderi, lider olarak deniz feneri gibi pozitif düşüncelerin ölümsüz
kaynağı ÜSTÜN kişidir…
Bilgenin
hayatında geçmiş ve gelecek yoktur;
Sadece
her şeyin sonsuz şimdinin yani “AN” ın yaşanabileceğine inanır;
Kendini
içinde bulunduğu “AN” da yaşamaya yoğunlaştırır…
Tüm
düşüncelerini, hareketlerini, üretimlerini sonsuz şu “AN” için de planlar ve de
uygular…
Hayatı
yani her “AN” ı yeni, her “AN” ın da kendisi de hep yeni
olmayı-yenilenmeyi-yeniden;
Doğmuşçasına
yeni programlarla hayatını kucaklayıp-sevip-sevilmeyi-mutlu olup doyumlara
ulaşmayı başarır…
Diğer
insanlardan farklı olarak geçmişte kalan bazı olumsuzlukların önünü kapatıp atılım
yapmasını engelleyen;
Bilinçaltındaki
her türlü olumsuzluğu söküp-silip attığı için önü her zaman açık, örnek,
yükselmeye uygun bir durumdadır…
Onu
diğerlerinden öne çıkartan da bu üstün yeteneğidir…
Bilge,
evren-dünya-yaşam-insanı anlamaya kendini adamıştır;
Bu
nedenle pozitif düşünceleri egemenliğine alıp başarıyla yönettiği inanılmaz bir
bilinçaltı bahçesi oluşturmuştur…
Hata-acı-başarısızlık-korku-endişe-içi
boş anlamsız düşüncelerin önünü tıkayan olumsuzlukların özüne verdiği tüm zararları
bağışlayarak onların oluşturduğu tüm yüklerinden kurtulmuştur…
Bedeni,
ruhu, cinselliği, fiziki görüntüsü ve her yönüyle özünü-hoşgörünün zirvelerine
taşımış;
Evrensel
bakıp-ölümsüz düşünceler ortaya koyma yüceliğine adanmış, hayallerine ulaşmıştır…
Bilge,
normalin üstünde bir zekâya sahip ve sezgi ve öngörülerinde çağdaşı insanlardan
çok ileridedir…
Böylece
geleceği, başlamadan önce görür tedbir almayı başarır…
Emin
olmadığı konularda asla acele etmez-harekete geçmez;
Attığı
her adımda hesaplarını tam yapar;
Böylece
hayatta sıfır hata yüzde yüz başarıyla ilerler…
Yeni
fikir-bakış üreterek farklı yorumlarla, bilinenin ötesindeki bilinmeyen
ufukları görür, işaret eder, yaşar, yaşatır-anlar-anlatmayı başarır…
Bu
şekilde ölümsüz düşünce dünyasının okyanuslarına ulaşır…
Huzur
adası, mutluluklar ülkesi, güzellikler yurdu küçük mutlu bir dünyadır…
Böylece
pozitif baktığı ve davrandığı her durumdan, her hareketinden karlı çıkar;
Zararlarını
en aza indirir, hatta sıfırın altına bile çekmeyi başarır…
Özgün
ve yenilikleri sayesinde her türlü mutluluk ona kendini sunmak için sıraya
girip bekler…
Bilge,
insanın insana sıkıntı veren her türlü olumsuzluklarından oldukça uzak durur;
Her
değere bunların üstünden bakar, düşünür, kararını verir, pozitif olarak hayat
yolunda ilerler…
Her
hareketi ölçülü-önceden hesaplaşmış, sıfır hata yüzde yüz başarıya göre
programlıdır…
Onun
en güçlü yanı her zaman ve her koşulda çok iyi eğittiği-keskinleştirip
güçlendirdiği aklıdır…
Her
sözünde, her davranışında aklının aydınlığı vardır…
Tüm
sorunların aklının yoluyla çözülebileceğine inanır, bunu gerçekleştirir…
Bu
yöntemiyle ta çocukluğundan beri kusursuzca kullanan en seçkin ve en zeki
insanların arasında yer alır…
Her
saniyede defalarca yeni bilgilerle sil baştan programlamayı başardığı keskin
aklı sayesinde;
İnsanı-dünyayı-yaşamı
evreni, farklı yorumlar, farklı düşünür;
Ölümsüz
düşüncelerine ulaşıp ağzından çıkan her sözü evrensel kanun niteliğindedir…
O
her yaşında iyi örnek üstün insandır…
Bilge,
kendini sevdiği, ruhu ve bedeniyle ömür boyu barışık olduğu için canlı-cansız;
Görünen
görünmeyen her şeyi sever;
Her
varlığa merakla aşk ve sevgi gözüyle bakar…
Sanki
ilk ve son defa görüyormuş gibi saygıyla, imrenerek, takdir ederek inceler;
Ve
onlardan evrensel dersler çıkartır;
Üstelik
her varlıkta kendini de gözlemlemek olduğunu bilinciyle hareket eder…
İnsanlara
yeni ufuklar, mutlu ve başarılı yaşamanın sevincini ve yollarını işaret eder…
O
doğanın tüm yaşam yasa her türlü yaptırım-değişim isteklerine yürekten
bağlıdır;
Doğa
yasasını takdir eder, saygı duyar, uygun yaşamayı en büyük erdem sayma
üstünlüğüne ulaşmıştır…
Bilgenin
öngörüsü, içgüdü ve sezgileri diğer insanlardan ileri zengin ve inanılmazdır;
Sonsuz
geleceği değerlendirme yeteneği eşsizdir…
Bilge
iyi, doğru bilen-bilgilerini toplumu ve çevresini yararlandıran-düzgün
erdemli-dürüst kişidir…
Kalıcı
düşüncesiyle gelecek kuşaklara ışıklı yol olmayı hedefler…
O
yaşarken verdiği sözlü mesajları, hem de eserleriyle ortaya koyduğu;
Eserleriyle
insanlığın önünü aydınlatma üstünlüğü ve farkını oluşturur…
Bilge,
çağında, içindeki toplumda genellikle anlaşılmaz;
Çünkü
ulaşmak istediği düşünceleri sonsuz geleceği hedefler;
Oysa
o döneme daha çok vardır, çağındaki insanlar, henüz bilinçten uzak olduğu için;
Uzun
geleceği onun gibi düşünemedikleri için;
Söylediklerini,
ölümsüz düşüncelerini değerli bulmazlar;
Bilge
ise toplumdan binlerce yıl ilerisini düşünüp yaşadığı için;
Çağında
anlaşılıp anlaşılmamayı önemsemez…
O
güneşin ışıklarını sormadan-cömertçe tüm evrene karşılıksız yaydığı gibi;
Ölümsüz
düşüncelerini insanlık ailesine karşılıksız yaymaya devam eder…
Gelecekte
de anlaşılıp–anlaşılmamasını asla önemsemez;
Konu
üzerinde fazla düşünmeden, adandığı görüş ve düşüncelerini yazılı-sözlü olarak;
Nefes
aldığı sürece aralıksız olarak evrenin hafızasına kazımaya devam eder…
Farklı
bakıp, öyle görüp, çoğunluktan değişik yorumladığı;
Düşüncelerini
her nefesinde yeniden programlamayı, kendini aşma üstünlüğüyle yazdığı
eserleriyle en ölümsüz örnektir…
Gelecekte
ölümsüzler arasındaki yerini kesin alacaktır…
Bilge,
hak etmediği hiçbir şeyi umut etmez, hiçbir şeyden korkmaz çünkü o hep özgürdür…
O
geçmişindeki olumsuzluklarını oluşturan korku, endişe, kaygı, aldanmışlık,
başarısızlık, hatalar;
Hayal
kırıklıkları, kaygı, endişe, mutsuzluk, karşılanamayan istekler, içgüdüler, iç
dürtüler;
Kıskançlık,
cahillik, ilkel duygular, öngörüsüzlük, içi boş kayıtlarını hepsini
bilinçaltından silip atmış;
Ve
onların anlamsız yüklerinden yaşam boyu kurtulmuştur;
O
her bakışında hareketinde kuşlar kadar hafifleyip özgürleşmiştir…
Bilge
yaşadığı her saniyeyi altın tepside sunulan dünyanın tüm altınlarından daha
değerli;
Sadece
bir kez elde ettiği devasa fırsat-mucize bir ödül olarak kabul eder…
Kendine
sunulan her nefesi büyük bir ödül olarak alıp yaşar;
İkinci
kez yaşama şansının olmadığını çok bildiği için, mutluluğu sınırsız şimdi olan
AN’ da elde edip yaşamayı başarır…
Bunu
ölümsüz düşünceler ve ortaya koyduğu yapıtlarla taçlandıran üstün kişiliktir…
Bilge
hayatı boyunca hiçbir konuda asla şikâyet etmez-etmeyecektir…
En
yakınları başta olmak üzere tüm insanlık ailesinden beklentisi-isteği yoktur;
O
hiç kimseye küsmez, kırılmaz-darılmaz, kimsenin arkasından konuşmaz, kıskanarak
hor gözle bakmaz…
Tüm
varlıklara derin şekilde diğer insanlardan farklı bakıp gözlemler yapar;
Birinin
mutluluğuyla mutlu, sevinciyle sevinçli, başarısıyla başarılı olur;
sıkıntılarına onlardan fazla üzülür insanlardan üstünlüğü buradadır…
Bilge,
iyi bir gelecek okuyucusu, öngörü ustası, inanılmazları fark etmesini bilen
eşsiz bir kâşiftir;
O
doğduğundan beri öncelikle kendi ruhunun derinliklerini-bilinçaltının gücünün
etkisini gözlemleyip keşfeder:
Diğer
insanlardan çok ileride, yaşamının ustaca yönetir;
Her
an yenilemeyi başardığı bilinçaltının daha ileri programlar sayesinde düşünsel
olarak hep yükseliştedir;
Bu
yaşamı boyunca durdurulamaz bir süreçtir, bilge toplum içinde artık hep yüksek
ve üstündür…
Böylece
ÜSTÜN İNSAN olma yolunda düşünce hızıyla ilerler;
Evrensel
yasalar haline getirdiği ölümsüz düşünceleriyle sonsuzluğun yolcusu olarak
hayatına devam eder…
Bilgeyi
hiç kimse, güç, değer kötü insan yapmaz, yapamaz, ona kötülükte yaptıramaz…
Attığı
her adımda daha iyi olmak, daha çok iyilik yapmak isteğini ve düşüncesini
olgunlaştırır;
Bunun
için durmadan hesaplar yapar, toplar-böler-çarpar-çıkartır-sağlamalarını yapar…
Çünkü
o daha ÜSTÜN İNSAN olmanın evrensel iyiliğin yolcusudur…
Bilge
bu güzelliklerinin ışıklarını hem dünya insanlığına, hem de evrene yaymakta
kendini her an sorumlu hisseder…
Ona
yaşadığı dönemde “FİLOZOF” diyenler de vardır;
O
bunlara aldırmadan bilgeliğin ışıklı düşünce izlerini peşinde bırakarak bir
yıldız gibi sonsuzluğa doğru yürüyüşünü sürdürür…
Bilge,
için yaşadığı çağın, ülkenin, kültürün, insanlar topluluğunun, hatta yaşın
önemi yoktur;
Annesinin
karnında başladığı dinleme-öğrenme-kendinin ötelerine ulaşma hedefi için her
zaman aktiftir…
Hayatın
sunacağı her bilgiyle yeni düşünceler oluşturabilmek için o her zaman öğrenme ruhunu
korur…
Çünkü
her nefesinde durmadan kendini yenilemesi özünü aşması gerekmektedir;
Bu
nedenle düzenli çok okur, derin gözlemler-tahliller yapar, çalışır, üretir,
sıfır hata, yüzde yüz başarılı sonuçlara ulaşır…
Her
yaşında diğer insanlardan daima zeki-bilinci öğrenmeye açık ve kapasitesi
olağanüstü yüksektir…
Bilir
ve farkındadır ki, ilerleyen yaşlarında, ötelerinin ötesindeki-üstünlüğe
ulaşacaktır, yaşı onu bağlamaz…
O
her zaman yüreğinin sesini çok dikkatle dinler;
İçindeki
ÜSTÜN İNSAN’ ın kalp atışını, nefes alışlarını hisseder;
O
zamana hükmetme bazen onunla, bazen önünde koşmayı başaran muhteşem insandır;
Her
algılarını daima açık tutarak yüreğinin sesini dinler, onu fark edebilmek için
çırpınır…
Çünkü
içinden çıkıp kendini fark ettirmek için uğraşan daha başka üstün kişilik
vardır…
Kendini
daha da yükseklere taşıyacak-daha da ışıklı yollar gösterecek olan;
On
binlerce yıllık hafızasıyla içsel mesajlar veren bu kişiliğin bilincine varan
seçkin-seçilmiş bir ÜSTÜN İNSAN’ dır…
İçindekini
fark ettikçe, heyecanlanır, bazı özelliklerinin mesajlarını alıp hayatına
uygular…
Öyle
bir deniz, öyle bir sudur ki ÜSTÜN İNSAN’;
Onun
sunacağı bilgiye ihtiyacı olan bilge peşinden gider, koşarak, düşünce hızıyla
yetişmeye çalışır…
Pek
çok özelliklerini de alıp, öğrenip, hayatına uygular;
Örnek
ve aydın kişi olarak ölümsüzlük düşüncelerini eserler-sözler
yazar-anlatır-kitaplar halinde yayınlamayı başarır…
Bilge
de her insan gibi sınırsız hayaller kurar;
Farkı,
inandığı hayallerinin peşinden gider ve gerçekleştirir onları yaşar-hayatına
katar;
Böylece
diğer insanlardan üstün olarak mutlulukların zirvelerine ulaşır…
Her
düşüncesi, bakışı, yorumu, attığı adımı pozitiftir hesabını daima doğru yapar;
Onun
hayalindeki hedefi öyle özel, öyle güzel ışıklıdır ki;
Orada
karanlığın zerresi bile yoktur;
Dünyasında
her şey olumlu, yapıtları kalıcı ve ölümsüzdür;
Sosyalliğin
zirvesine yaşar, bilge çevresindekilere mutluluk sihrini sunar…
Bilge,
dünya gezegeninde 200 milyon canlılar içinde ölüm bilincinde olan tek varlıktır…
O
çocukluğunda bunun bilincine varmıştır…
Normalin
üstünde bir zekâya sahip olduğu için insanlardan değişik bakar, yorumlar öyle
yaşar…
Yaşam
isimli mucize eserinin en büyük en büyük kahramanıdır…
O
nun işi-gücü özünü ve bilinmeyenleri keşfedip bilinçaltına egemen olup;
ÜSTÜN
İNSAN yolunda hızla ilerleyip;
Diğer
insanlardan farklı şekilde kalıcı düşünceler ortaya koymaktır…
O
bunu A’ dan Z’ ye üstün şekilde başarıp tüm dünyaya yaşarken göstermiştir…
Bilge,
her yaşında, susmanın en büyük politika olduğuna inanır…
Hayat
çizgisinde bu düşüncesini kararlı biçimde uygular…
O
konuşmaktan daha çok susması gereken yerleri çok iyi belirleyip uygular;
Susmanın
bazen büyük cevap, erdem yücelik olduğu için her yaşında cesaretle uygular…
Ölümsüz
düşünceleriyle ortaya koyduğu en önemli savı da zaten budur…
Üstünlük
ve yüceliği, burada başlar-ömür boyunca devam eder…
Bilge,
yaşadığı çağda e güvenilen-söylediklerine önem verilen ve inanılan kişidir;
Onun
erdemleri konusunda çağdaşları olan herkes hemfikirdir;
O
temiz dürüst iyi dost, erdemli insan-pozitif bir kâşiftir…
Hep
ölümsüz düşüncelere ulaşabilmek için dayanılmaz istek duyar;
Her
an sınırsız enerji üreten nükleer bir reaktör gibi çalışır…
O
en zor olan mutlu olup-mutlu etmeyi seçtiği için mücadele savaşçısıdır…
Saf,
berrak, değişmez, billur gibi ölümsüzlük bilgisini konuşma, yazı ve yapıtlarıyla;
Coşkulu
biçimde görsel-işitsel olarak evrene kazır…
Ve
buna karşılık hiçbir bedel-asla geri dönüş beklemez...
Bilgenin
sohbet ve arkadaşlığına insanlar gereksinim duyar;
Her
zaman en çok aranır, toplantılara sıkça davet edilir;
En
güven veren kişi olduğu için ortaklık iş teklifi yapanların sayısı da bir hayli
fazladır…
Çünkü
odalar dolusu altınlar emanet edilse de yıllar sonra-en küçük bir eksilme
olmadan sahibine teslim eder;
Doğuştan
saf-temiz bir tarafından bakınca içi-öteki tarafı da görünen aflıktadır…
Bu
nitelikleri yaşamı haline getiren üstünlüklerle dolu ender insandır…
Yaptığı
büyük güç, emek ne kadar önemli olursa olsun asla böbürlenmez;
Bu
niteliklerini çevresindeki insanlar söyler, onu her zaman onurlandırırlar…
O
ölümsüz düşüncelerin ölümlü varlığı olarak hayatını sessizce saygıyla özgürce
sürdürür…
Bilge,
hayatı boyunca her zaman uzak ışığı seçmiştir…
Işığın
olduğu yerde, ihanet, yalan, hile, entrika, pusu, entrika, başarısızlık,
adaletsizlik olmaz…
Her
düşüncesinde insan soyunun binlerce yıllık bilgeliği ve sönmeyen ebedi
hafızasının ışığı bulunur…
Bu
da insanı ÜSTÜN İNSAN götüren yolun ölümsüz ışığıdır;
Bilgenin
ulaştığı düşünceleri de insan soyunun eski bilinçaltı kayıtlarından aldığı
ebedi ışığı yansır
O
da bu ışığı daha etkinleştirerek yaşadığı çağdaki insanlara sözlü-yazılı-eser
olarak sunar…
Düşünceleri
de pozitif ışıktır-ona ulaşmayı başardığı için mutlu ve yüksektir…
O
bu yolun vazgeçilmez bir yolcusudur; ÜSTÜN İNSAN olarak bilinir…
Bilge,
insan yaşamını nadir bir çiçeğe benzetir;
Onun
gibi önce tohum, sonra fidan ve çiçek olmuştur…
Yaş
aldıkça çiçeklerin mevsimlere göre rengi solduğu gibi, değişmiş-dönüşmüş-yavaş
yavaş;
Gözünü
geldiği yere toprağa diker;
Tıpkı
çiçek gibi son durağına ulaşır;
Solarak
yavaş yavaş kopar ve de düşer yok olur…
O
bu düşünceye her ölümlünün izlediği;
İnsanları-bitkileri
ve hayvanların yaşam döngüsünü gözleyerek ulaşmıştır…
O
nedenle toprakta sonsuza kadar kaybolmadan-altın fırsat olan yaşamda ÜSTÜN
İNSAN’ a ulaşıp;
En
ölümsüz eserler vermenin zaman ve kendiyle yarış halinde olan bir ölümlüdür…
Bilge,
dünya insanını iyi-kötü, güzel-çirkin, nitelikli-niteliksiz, etkin-pasif,
olumlu-olumsuz, saygılı-saygısız,
başarılı-başarısız, çalışkan-tembel, zeki-aptal diye asla sınıflara
ayırmaz…
Her
insanın mucize ve saygıdeğer olduğuna inanır;
Hangi
çağ, ülke, ekonomik düzeyde ve kültürde yaşarsa yaşasın;
İsteyen
her insanın ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşma yeteneğinin bulunduğuna inanır;
Çünkü
her insanın yaşama isteği, tutkusu-çabası-eser verme-kendini aşma-ölümsüzler
arasında yerini alma isteği en yüksek-en eşsiz, en sınırsız olan varlıktır…
Bunlar
aslında doğanın insandan istedikleridir…
ÜSTÜN
İNSAN’ ın ulaşmak istediği, çabaladığında ulaşabildiği bir yüceliktir…
Bilge
dünya isimli gezegendeki yaşamın hafızasını oluşturur;
Kullanılıp
unutulan, kanıksanıp, eskidi diye yok sayılan düşünce ve cümleleri yeniden ele
alır;
Yoğurur,
yeni kalıplara döküp taze düşünceler oluşturur;
Evrensel
yasa halinde insana yaşayıp unuttukları değerleri yeni halde gösterir…
Eski
sanılan değerleri, mutluluk yollarını, pozitif düşünceyi keşfetmeyi öğretir…
O
evrenin tek mucizesi olan ÜSTÜN İNSAN ’ı insana gösteren işaret fenerleridir…
Bilgesi
çok olan milletlerin hafızası, bilgi kaynakları da güçlüdür…
Bu
milletler tarih sahnesinde daima var olurlar;
Büyük
ve binlerce yıllık uygarlıklar kurdukları için;
Diğer
milletler olanların soyunu yok edemez…
Dünyadaki
uygarlıkları bilgeleri çok olan bu milletler kurmuştur;
Kural
bundan sonra da asla değişmeyecektir…
Bilge
bu konuda da ışıklarını ülkesine, kıtasına, tüm insanlık ailesine yayan güneş
gibidir…
Bilge,
yanlışını fark ettiğinde hemen geri çekilir…
Bazen
yaptıklarının doğru olmadığını anlatmaktan çekinmez-korkmaz…
Yanlışlarını
eleştirenlere karşı aklının aydınlığında çözer yoluna devam eder;
Bilge,
her saniyesine erdemli biçimde hükmederek yönettiği hayatının efendisidir…
O
kendisi için bu sözü asla söylemez;
Kimse
bunları kendinden asla duymaz…
Çocukluğundan
beri izleyen insanlar bu unvanı ona yakıştırırlar, üstünlüklerinden biri de
bundandır…
Bilge,
yaşamı pahasına elde ettiği tüm düşünsel değerlerini cömertçe-ücretsiz olarak
paylaşır…
Bu
güçlerden ilki sevgidir; ikincisi de ölümsüz evrensel yasa hükmünde yazdığı
düşünce gücüdür…
Her
iki gücünü her varlığın yararına olacak şekilde paylaşır…
Dünyada
her türlü varlığa işkenceye tamamen karşıdır;
Bunu
sevgisi düşünce gücüyle tüm evrene anlatmaya çalışır…
Gücü
yetkisi etkisinin ulaştığı her yerde yazılı ve eser olarak ortaya koyar…
Dertli
insanları dost edinir onlara sevgi ve mutluluk sunan düşüncelerini anlatır…
Diğer
canlılara da elinden geldiği-gücünün yettiği ölçüde yardımcı olmayı sürdürür…
Çünkü
bilge evrensel akıldır…
Bilge,
kimsesizlerin kimsesi, düşkünlerin payandası, yoksullara yardım ve sevgi
kapılar açılmasını sağlayan iyilik insanıdır…
Her
şeyin yanlış anlamaya meyilli olduğu çağda bilge;
Her
zaman doğru durur, matematiksel düşünür, en akılcı teşhis koyar, doğru davranır…
Yaptığı
hataları yüzünden kendi karanlıklarından çıkamayana, kişilerin ellerinden tutar
kaldırır;
Karanlıklarından
aydınlığa çıkartıp yollarına devam etmesini sağladığı içinde kurtarıcı ve
yardımcı olma üstünlüğünü kanıtlar…
O
bu erdemlerini göstererek yapmaz;
Sessizliği
nedeniyle hizmetleri fark edilemez-fark edilmemesi için elinden gelen her şeyi
yapar…
Kâşifi
olduğu ölümsüz düşünceleriyle insanlık ailesine yol gösterirken;
Renk,
cins, dil, din, mezhep, sosyal statü, siyasi üstünlük, tanımaz;
Her
insana sadece insan olduğu için, hepsini aynı safta görme evrensel yüksekliğe
ulaşmıştır…
Bilge,
hayatının bir hücresinde bile karanlığın zerresi bulunmaz…
Her
adımını daima aydınlıkta atar, adandığı okuma düşünme yazma üretme görevini de
ışıklar içinde, kendiyle yarışarak sürdürür…
Etrafı
pozitif düşünüp bilgece gülümseyen insanların oluşturduğu çemberle sarılıdır…
Bilge,
yaşamı boyunca hedeflediği ve yapması gereken işini, hareketini, davranışını
asla ertelemez…
Her
şeyi zamanında, hatta zamanından önce başarır…
Hep
tam zamanı ve yerinde ne eksik ne de fazla olmadan tüm eylemlerini başarıyla
gerçekleştirir…
Böylece
duruşu ve görüşünün sağlamlığı nedeniyle her hareketinin her emeğinin
karşılığını fazlasıyla alır…
Bilge,
mucizeye inanır, çünkü insan ve onu ortaya çıkartan hayatın en büyük mucize
olduğunu iyi bilir…
İnsandaki
düşünme, gelişme kendini aşma konusunda mucize bir canlı olduğunu çocukluğunda
anlamıştır…
Ve
her insanın düşüncesini değiştirerek her an fark yaratabileceğine öz yaşamında
defalarca gerçekleştirmiştir…
Buna
inandığı için ölümsüz düşünceleriyle tarihe geçen akıllı insanlar öğrenci
olmuştur…
Işıltılı
düşüncelerinin tek satırının kitaplar dolusu bilgi içerdiğini belirlemiş;
Yüz
hatta binlerce yıl önce yaşamış olsalar da ölümsüz düşüncelerinin aydınlattığı
yollarından ilerlemiştir;
O
da ustaları gibi kalıcı eserler ortaya koymanın mücadelesini vermiş ve sonunda
da başarmıştır…
Öyle
hızlı başkalaşım geçirmiştir ki inanılmaz yüksekliklere ulaşmıştır ki her türlü
güzellik;
Mutluluk,
başarı, hoşgörü, aşk, cinsellik, doyum, sevgi, erdemler kendilerini ona sunmak
için adeta sıraya girmiştir…
Bilge
tek tek ilgilenip yeterince ve de kontrollü, biçimde hayatına girmelerine izin
vermiştir…
İşine
yarayacak kadar olanları yaşayarak örnek insanlığını her yerde göstermiştir…
Onun
bu davranışından kendisi, yaşamı, dünya hatta evren bile mutluluk duymuştur…
Bilge
tembellik etmeyi, hayata ve kendine yapabileceği en büyük ihanet sayar…
Bu
nedenle her zaman hayatın içindedir;
Düzenli
ve bilerek hep okur, gözlemler, inceler, hayatın bilinen değerlerini yeniden
yorumlar;
Evrene-dünyaya-yaşama,
insana ve kendine karşı hep sorumludur;
Bunu
asla aklından çıkarmadan üstün ve diğer insanlardan çok farklı bir yaşam
grafiği izler…
Yaşı
kaç olursa olsun hiçbir şey onun bu hareketini asla engelleyemez, durduramaz,
pasifleştiremez;
Pırıl
pırıl bir zekâya, görüşe, her geçen gün arttırdığı deneyimiyle muhteşemdir,
eşsizdir, bilgeliği ulaşılamazdır…
Bilge,
kendini derin ve çok iyi tanıdığında evreni, dünyayı-yaşamı-insanı,
canlı-cansız tüm varlıkları tanıyacağına inanır;
Çocukluğunda
belirlediği bu yöntemle bir yaşam tarzı oluşturup uygulamış ve hayatı boyunca
da bunu geliştirmeyi sürdürmüştür;
Değiştirmesi,
yükseltmesi, yönetmesi öğrenmesi gereken tek kişinin sadece kendi olduğunu,
gücünün buna yettiğini çok iyi bilir…
Kendini
bilinçaltını düşünce hızıyla yöneterek özünü değiştirmeyi defalarca
gerçekleştirmiştir;
Bu
şekilde dünyayı-yaşamı-evreni değiştirmekten daha büyük bir iş yaptığına hep
inanır…
Olmadığı
gibi davranmaz, duygularını gizlemez, içi-dışı asla farklı olmaz…
Sorunları
olmaması ya da en aza indirebilmesi için elinden gelen erdemlerini durmadan
fedakârca sergiler…
O
çevresindeki insanlar için bile huzur, güven, bilgi kaynağı, sevgi, çalışma ve
rahatlığın simgesidir…
İradesini
kendini en yararlı-en iyilikçi, ÜSTÜN İNSAN’ örnek alan ona yürüyen kişi olarak
değiştirme yönünde hep kullanmış;
Hep
yüzde yüz başarılı sonuçlar almıştır;
Hayat
isimli yoluna bu bilinçle devam etmektedir…
Bilge,
diğer insanlarca görünmeyeni görür, bilinmeyeni bilir, bilinmesi istemeyen en
gizli-saklı kalan tüm sırları bilir-çözer paylaşır;
Bu
onun üstün yeteneğinden kaynaklanır…
O
isteklerini sınırlayıp, hırslarını yenip, doyumsuzluğunu aşmayı başararak mutlu
ve ÜSTÜN İNSAN olmayı elde etmiş büyük bir yetenektir…
Her
yaşında daima paylaşımcıdır;
Sahip
olduğu her varlığını ihtiyaç sahipleri istemeden onlara ücretsiz ve
karşılıksız-sınırsız sunar…
Bu
davranışıyla kimseyi ezmez, kimseye üstünlük kurmaz;
Yardımlarının
görünüp bilinmesini, hatta takdir edilmesini asla istemez;
Buna
ihtiyaç duymaz o kişinin ömür boyu kendine borçlu hissetmesini istemez…
Vererek
yücelir, zaten yücedir, zaten örnektir, bu davranışı onu daha da erdemli yapar…
Dürüstlüğün
en büyük erdem ve mutluluk olduğuna inanmış, altın harflerle yaşamına yazdırmayı
başarmıştır…
Derin
gözlemleri, her sorunu aklının aydınlığında değerlendirip çözmeyi başarması onu
diğer insanlardan öne çıkartıp akıl küpü haline getirir…
Bilge
diğer insanların sahip olduklarını dağıttıkları gibi; o da sahip olduğu tüm
evreni kucaklayacak olan ürettiği düşünsel ürünlerini paylaşır…
Pozitif
düşünmeyi, coşkulu yaşamayı, hoşgörülü-adaletli olmayı, affetme erdemlerini;
Örnek
insan olmayı sınırsızca insanlara karşılıksız olarak sunma üstünlüğünü paylaşır
dağıtır…
Bilge,
kararlı-dengeli-bilinçli-matematiksel doğrulukta bir yaşam çizgisi izlediği
için;
Görünen
ve görünmeyen tüm tehlikelerden arınmıştır ve attığı her adımda, aldığı her
nefeste, özgür ve de korkusuzca yaşar…
Hayat
serüveni boyunca kendini tehlikeye atacak, zor durumlara düşürecek, karakol-adliye-cezaevlerinde
süründürecek;
Yada
dönüp kendini bulacak sürpriz acılar yaşatacak yanlış ve de yanlışlar zinciri
yapmamıştır-yapmayacaktır…
Bireylere
karşı ufak tefek yanlışları olduysa da hemen orada, o kişi ya da kişiler-ya da
varsa;
Devlet
kurumlarıyla bedel ödeyerek barışçıl bir yolla her şeyi düzene sokup, özgürce
yaşamına devam etmeyi başarmıştır…
Yasalara
uygun dürüst ve erdemli bir yurttaştır…
O
nedenle bilge hemen sıfır tehlike, sıfır sorunla varlığını sürdürür;
Kendi
düşünceleriyle muhteşem hale getirdiği yaşam isimli eseriyle mutludur, bu onun
evrensel gururudur…
Üstünlüğünün
bir bölümü de buradan kaynaklanır…
Bilge,
sessizliği dinler evrenin ulaşılamayan-bilinemeyen karanlık köşelerini düşünsel
olarak hisseder;
Kurduğu
olağanüstü hayalleriyle oralara ulaşır, koklar-tadar-düşünür-sevinir;
Böylece
sonsuzlukta sonlu olduğunu duyumsar-bir kez daha yaşamdaki ÜSTÜN İNSAN
boyutlarına ulaşır…
Evrende
sonsuzlaşır, yaşam isimli altın tepside sunulan mucize olan yaşama daha sıkı
bağlar;
Umutlanır-pozitif
ışıklar alır evrenin en sessiz köşelerinden-oralara yine sonsuz sevgi olarak
yansıtır…
Bilge,
pek çok kişinin sorunlarLA tanıştığı yaşam isimli karanlıkta hep tertemiz
kalmıştır…
O
berrak-billur gibi düşünce pınarlarından akıttığı ölümsüz düşünceleriyle
insanlık ailesini kucaklar;
Aydın
aklının ışıkları arasında mutluluk yollarını-başarı sırlarını yaşayarak örnek
şekilde göstermeyi başarır…
Bilgece
gülümseyen ışık saçan pozitif düşünceleri ve yüzü ve davranışlarıyla hayranlık
uyandıran en üst düzeydeki örnek insandır…
Bilge,
sistemli şekilde okumayı, düşünmeyi, yorumlamayı, yazmayı sınırsızca sever
bağrına basar;
Sevdiklerinden
hiçbir karşılık beklemez;
Onlardan
bir dileği, isteği beklentisi yoktur olmayacaktır…
O
severek bilgeleşip yükselmiş, sevdikçe daha çok sevmiş ve sevildiğini de çok
iyi bilen akıllı bir kişidir…
Çünkü
sevgi ışıktır, bilge ışıklı düşünceleriyle evreni ve dünya insanlık ailesinin;
Önünü
karşılıksız aydınlatma çalışmalarını aralıksız ve büyük emek harcayarak
sürdürmektedir…
Bilge,
her zaman olumludan yana taraftır;
Doğruluk,
dürüstlük, eğitim, öğrenme ve insanın kendini yenilemesinden;
Saygıdan-sevgiden-hürmetten-sohbetten
ve diğer tüm erdemlerin çoğaltılıp yaşanmasından taraftır…
O
doğru ve yanlışın ötesinden-oradaki değerlere bakar, o yüksekliğe erişmeyi
başaran insanları kucaklar, yoldaş edinir, çünkü kendisi de öyledir…
Bilge,
belki de hayatı boyunca hiç karşılaşmamıştır ama kendisine yönelik
ilgisizlik-reddedilme;
Beğenmeme,
değersiz bulunma, hor görülme, aşağılanma;
Yok,
sayılma, görmemezlikten gelme gibi konularını asla dikkate almaz, hiç önem ve
değer vermez yok sayar…
O
hayatın tüm aşamalarında değişik davranan insanları maskesiz olarak görmeyi
başarmıştır…
Bu
şekilde ruh durumu yaşayanların bir süre sonra normale döneceğini bilir…
Ama
böyle ufak tefek durumların bile onu ÜSTÜN İNSAN yolundan döndürmeye hiçbir
etkileri yoktur;
Çünkü
bilge ölümsüz düşünceleri ve inançlarının sarsılmaz, yıkılmaz, ışıktan zırhıyla
korunan çelikten daha güçlü bir kaledir…
Bilge,
dağıttıkça artan, tek değerin sevgi ve mutluluk olduğunu bilir;
Bu
nedenle sevgiyi ve mutluluğu hayatının merkezi yapar;
İnsanları
tavır ve davranışlarını sevgi ve mutluluk boyutuyla ölçer-tartar-sınıflandırır;
Çünkü
sevginin ve mutluluğun her türüne âşıktır;
Sevginin
ve mutluluğun değer katmadığı hayatı yaşanmamış olarak kabul eder…
Sevgi
ve mutluluğun olduğu her yerde, nezaket, kibarlık, paylaşım, adalet, hoşgörü,
barış, huzur, güvenlik, saygı vardır…
Tüm
dünyayı sevginin kurtaracağına inanır…
Bilge,
her zaman gülümseyen yüzlüyle görülür-öyle bilinir-öyle tanınır gerçekten de
öyledir…
O
doğuşundan itibaren pozitif, neşelidir;
Evrenin
ve diğer insanlardan aldığı frekansları iyi anlamak için alıcıları her zaman
açık tutar;
Sezgileri-duyguları
ve düşünceleri durmadan çevreyi evreni tarar;
İnsanı
gözler, beden dillerini iyice öğrenip onları kendi düşüncesine göre
sınıflandırır…
Pozitif
bilgilerle evren, dünya ve toplumdaki, yerini, ışık hızıyla tekrar-tekrar
belirler;
Huzuruna
huzur, gözlemlerine gözlemler, sevgisine sevgiler katar…
Bilge,
iyi dost, sırdaş, evrensel düşünüp ölümsüz düşüncelere ulaşır;
Örnek
bir kişi olarak varlığını sürdürdüğü için attığı her adımının ağırlığını taşır…
Hayatı
tamamen saydam-özgündür;
Her
düşüncesinin, yazdığı her satırının, koyduğu her noktanın her an hesabını
verebilecek bir yaşam sürdürür…
Sosyal
varlık olarak insanın yalnız yaşayamayacağını iyi bilir-buna da kesintisiz ve
itirazsız uyar;
Yani
yaşamsal konularda insanlarla diyalog halinde olsa bile davranışında
alabildiğine özgür ve de egemendir…
Hiçbir
olay, kişi ve değerin yaşama bakışını, içindeki ÜSTÜN İNSAN’ a yürüyüşünü
hiçbir şekilde engellenmesine izin vermez…
Bilge,
hayatın çok kısa ve yüzde yüz bitici olduğunu her unutmaz;
Kendini,
çağa, yeni düşüncelere göre sürekli değiştirir-durmadan yeniler, her nefeste içindeki yeni ve daha üstün kişilikleri
bulup çıkartır;
Onu
yaşayarak elde ettiği sonuçlarla hayata-dünyaya-evrene yeni boyutlar, yeni
yorumlar;
Kimsenin
bilmediği, yaşamadığı yasalar haline getirip sözlü ve yazılı eserler üretir…
Bu
yönüyle yenilikçi, üstün, yeni duruşuyla gelişerek-başkalaşarak, ÜSTÜN İNSAN’
nın bazı özelliklerini yaşar ve de yaşatır…
Bilge,
diğer insanlardan farklı olarak yaşamın bir lezzet- çok renkli ve çok rayihalı;
Bir
farklı damak tadı olduğunu somut biçimde bilir; onun her rengini, her türlü kokusunu;
Lezzetini
her an, her nefeste onu damağıyla tadar,
diğer insanların ve de canlıların ulaşamadığı inanılmaz doyumlara
ulaşır…
Bu
farklılığı nedeniyle bilge her an yeni-bilinmeyen taze tatların peşindedir;
Hep
dumanı üstünde tatlar bulup keşfeder, yaşar-yaşatır…
O
her an pozitif-canlı, her an durmadan gelişen, hayatta düşüncelerini şekillendirmekte
kullanan ileri ve üstün bir yapıya sahiptir…
Böylece
farkını ortaya koyarak ÜSTÜN İNSAN’ a ilerleyen öz yaşamının ölümlü yolcusudur…
Ölümün
korkusunu öldürdüğü için yaşamayı sanat haline getirmeyi başaran üstün bir
kişiliktir…
Çünkü
ölüm korkusundan en çok korkanların yaşamından yeterince lezzet alamadıklarını;
Başarıya
ulaşıp, bu geçici serüvenlerini yeterince değerlendiremediklerine inanır…
Bilge,
bu eşikleri çoktan aştığı için farkını böylece ortaya çıkartmıştır;
Her
saniyede yeni boyutlar görüp, yenilikçi uygulama üstünlüğüne sahip bir
ulaşılmaz kişidir…
Bilge,
dünya isimli sahnede varlığını diğer insanlardan farkını tüm insanlık âlemine
defalarca kanıtlamıştır…
Bu
sayede arzu ettiği kişisel gelişmesiyle ölümsüzlüğü hak eden ölümlüdür…
İnsanlığa
armağan ettiği, evrensel yasa olan düşüncesinin birisi bile;
Ciltler
dolusu roman olacak içeriğe sahiptir ve bu nedenle evrendeki hak ettiği
ayrıcalıklı yeri alır…
Bilgenin
hayatının hiçbir aşamasında kayırma, koruma, iltimas, tehdit, zorbalık;
Çünkü
o dürüst, ilkeli, centilmen, kararlı, adaletli, saygılı, idealist, her zaman
pozitif ve sevgiye-saygıya-hoşgörüye-bağışlamaya dayalı bir yaşam sürer…
Büyük
hedeflerine küçük adımlarla ısrarla ve de inatla yürür;
İstediklerini,
hak ettiklerini, dürüst ve erdemli yollardan sadece hakkı olanını alır,
Olanaklarıyla
yetinmeyi ve isteklerini olanaklarına göre sınırlamayı başaran bir üstün
kişiliktir…
Bilge,
ömrü boyunca uyguladığı felsefesiyle hayatını sevgi denizi haline getirmeyi
başarmış muhteşem bir kişiliktir…
Her
anında bir tür sevgi denizinde yaşar;
Aslında
sevgiyle ibret alarak bakmadığı,
yorumlamadığı-yiyip-içmediği- yazmadığı tek bir satır düşüncesi yoktur…
Gördüğü-dokunduğu,
dokunamadığı her şeyin içine sonsuz sevgisini koyar;
Çünkü
sevgi, olumsuz olanı olumluya, kötüyü-iyiye, savaşı-barışa, çirkini-güzele
çevirebilme sihrini taşır…
Bilge,
örnek olduğu bu yönüyle de sevgiyi kullanma, sevgiyle bakma, sevgiyle yaşama;
Sevgiyle
nefes alıp verme-sevgiyle yatıp-kalkma gibi konularda sevgiyi kullanma
sihirbazı olarak evreni kucaklar…
Bilge, dünya gezegeninde
evrensel aklın somut olarak insan şeklinde görünmesidir…
İnsan evrenin gözü, kulağı,
hissiyatı, eli-ayağı-dili, sevgisi ve aşkının ifadesidir…
Evren bilgeyle kendini en üst
ölçekte açıklar- varlığını ve gücünü ve her türlü sırlarını onunla ortaya koyar
uygulatır…
Aklın yükselmesini, kendinin
ötesine geçip ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşmasının yolunu onunla gösterir…
Her insanı bu yolda teşvik
eder, yönlendirir, değiştirir, olgunlaştırır ve bilgeleştirir…
Evrenin bu yönlendirmelerine
yaşam, düşünce, dürüstlük, yalansız davranış şekilleriyle karşılık verir…
Işıklı düşüncelerini evrene
saçan ölümsüz ÜSTÜN İNSAN’ a yönelen kişi olur…
Evrene layık kişi olarak her yaşında
bilinç düzeyini arttırıp, ruhsal olgunluğunun zirvelerine ulaşarak bunu
kanıtlar…
Bilge,
aslında her an hayatının muhasebesini en pozitif-en akılcı, en objektif biçimde
yapar;
Kendine
şöyle sorar yüzde yüz bitecek olan serüven de kendimi adamam ve bu çabam
yeterli mi?
Sorusuna
yine kendisi yetmez ama evet yanıtını
verir…
Dünya
gezegeninde uygarlığı okuyan-düşünen-yazan-üreten insanlar oluşturmuştur…
Hele
de dünya gezegeninde 120 milyar insanın yaşayıp öldüğünü bilim somut olarak
hesaplamıştır…
Tarih
ve zaman birkaç yüz bininin bu günkü sahip olduğumuz uygarlıkları oluşturduğunu
akıllı insanları kayıt etmiştir…
Kendisi
de uygarlıklarımızı kuran ve bunlara bu günde yön veren yüz binleri bulmayan;
Seçkin
ve bu akıllı ve ÜSTÜN İNSAN ’lardan birisi olarak;
Soranlara
aklın aydınlığını, mutluluğu gösterip onların yollarını aydınlatır…
Bu
davranışlarının her şeye değer olduğunu anlar ve yoluna bu pozitif
düşünceleriyle devam eder…
Bilgenin
ruhu doğuştan itibaren nehirler gibi özgür, coşkulu, rüzgârlar kadar bağımsız,
çiçekler kadar güzel ve masum, bulutlar kadar da hürdür…
Yaratılışı
bu üstün nitelikleriyle, onu diğer insanlardan ayırır;
Daha
başka yüksek yerlere örnek olacak şekilde taşır…
Bu
çalışmaları sayesinde geleceği önceden görme, bilme, duyma, anlama-anlatma,
açıklama;
Ürün
verme, ölümsüzler arasındaki yerini alacak eserleri ve bu özellikleri sayesinde
verir…
Böyle
davranmak onun doğal karakteridir…
Bilge,
ÜSTÜN İNSAN’ a yürürken, bilinçaltına egemen olur;
Çağında
keşfedip, düşünsel yeteneklerine ve elde ettiği sonuçlara talip olanlar sadece
bu şansa ulaşabilirler…
Bilge
genellikle iç dünyasına yaptığı yolculukta fazla konuşmaz, genellikle suskun
sayılır…
Bilgenin
bu durumunu izleyenlerden bazıları ona hayalperest, bazıları behlül, bazıları
da deli diyebilirler…
Oysa
o evreni, dünyayı, yaşamı, sorguladığı alanların kılcal damarlarına kadar inip
anlamaya-görmeye-anlatmaya-yorumlamaya çalışmaktadır…
O
sessizlik anlarında günlük basit işlerle uğraşırken varlığı pek fark edilmez…
Hatta
en ciddi hayati işlerle bile ilgilenmediği olur…
Ancak
o sırada düşünce hızıyla aralıksız şekilde başkalaşım(metamorfoz)içinde olduğu
için;
Bilinçaltındaki
programlarla kendinin ötesini görme-orayı keşfetmek-oraya yürümekle meşguldür…
Yine
o suskunluk anında kısa yanıtlar verip geçiştirir;
Gerçekten
akıllı insanlarla karşılaştığında ise saatlerce, eşsiz görüşlerini, elde ettiği
bilgileri;
Günyüzü
görmemiş fikirlerini hayretle karşılanır ve de örnek alınan bir üstünlüktedir…
Bilge,
dün ve yarını düşünmez dün geçmiş gitmiş-yitmiş-bitmiştir; bir saniye gerisini
bile geri döndürmek olası değildir;
Gelecek
konusunda ise bir nefes sonrasını bilmek, hükmetmek ise olanaksızdır…
O
sadece şimdide, sonsuz şu anda çok şeyi tanımak-çok şeyi bilmek-çok şeyi
gerçekleştirme şansına sahiptir…
Ve
bilge buradan yola çıkarak asla sonsuza kadar yaşayacakmış gibi davranmaz;
Zamanla
yarışarak ölümsüz düşüncelere ulaşmaya, kendini her konuda aşmak için mücadele
vermeye devam eder…
O
nedenle dengeli, hep iyi kişi, iyilik yapan kişi olmaya özen gösterir...
Ölümsüz
olduğuna inandığı düşüncelerini;
Üstünlüğü
ve örnek çabasıyla hiç kimse yarışamaz…
Bilge,
öğrenmeye anne karnında başlamıştır;
Üstün
bir kavrama-bilgileri ve yorumlama yeteneğine sahiptir…
Öğrendikçe
gelişir, geliştikçe öğrenir;
Bu
süreç yaşamıyla orantılı olarak ömür boyunca yoğunlaşarak devam eder;
Böylece
zihninin sınırlarını kolayca aştığı için diğer insanlardan daha ileride özgür
düşünü üretir…
Gelişen
ve sonsuzlaşan bilinci sayesinde de içindeki ÜSTÜN İNSAN’ ın yürek atışlarını
hisseder;
Ulaşıp
yeteneklerini kullanıp, kendini aşmak için düşünce hızıyla hedeflediği
noktalara hızla yükselir…
Yaşı
ilerledikçe daha çok değişime uğramayı başararak daha çok aydınlanır;
İnsan
neslinin evrensel hafızası yardım etmek için onunla birliktedir;
Daha
çok bilgeleşir-ölümsüz düşüncelerini yine ölümsüz eserler şeklinde vermeye
başlar…
Kendinden
önce yaşayan bilgelerin arasına girmek istediği yere doğru ilerler…
İlkeli-dirençli-yılmadan
ömür boyu sürecek yolculuğuyla hedefine doğru düşünce hızıyla ilerler…
O
artık bir düşünce savaşçısıdır…
Bunu
önce kendi-sonra yakın çevresi-sonra ülkesi-sonra da tüm insanlık ve evren
adına yapar…
Kendi
varsa her şeyin var olacağına-yoksa da hiçbir şeyin olamayacağını bilir…
Olumsuzluklardan
ışıklı aklıyla çok güçlü biçimde oluşturduğu bilgi zırhıyla korunur…
Tüm
engelleri aşarak ölümsüz eserlerini insanlık ailesine sunmayı başarır;
Yaşadığı
sürece de bu ilkelerine aralıksız olarak devam eder…
Bilge
evreni-dünyayı-yaşamı-insanı çağdaşlarından farklı görür, yorumlar,
değerlendirir;
O
hem aklını, hem de fiziki gücünü pozitif ölçüleri içinde daha verimli kullanır;
Bir
nefes öncesine göre daha çok çalışır, çok üretir, sahip olduğu o gücü daha
bilinçli ve pozitif alanlarda kullanır…
Emeğinin,
enerjisinin sınırlarını, insanların yararlanabileceği değerler oluşturmak
amacıyla kahramanca kullanır…
Sanki
bıçağın keskin ağzında yürüyormuşçasına delilik ve dâhilik arasındaki ince
çizginin üstünde yaşar…
Bazen
çizginin bu tarafından bazen de öteki tarafından bakar hayata;
Kimselerin
aklının ucundan bile geçirmediği uç düşünceleri bulup ortaya çıkartır
yazar;
Hayata
dâhilik düzeyinden bakıp inanılmazları hisseder-düşünür-bilinenlerin çok
ötesine dokunur...
O
hayat serüvenin tüm sırlarını çözmüştür;
Hem
de hedefleri yüksektir, sonsuz geleceği görme yeteneklerine doğuştan sahip,
ileri ve ÜSTÜN İNSAN’ dır…
Gelecek
kuşakların yaşama bakışlarını düşünsel gereksinimlerini bu günden görüp,
gelecekte;
Yararlanacakları
kalıcı düşünceleri sözlü ya da ya da kitaplar şeklinde tüm dünya insanlık
ailesine sunmaktır...
Kendini
bu alanda sorumlu ve görevli sayan seçkin bir kişiliktir…
Bilge,
yaşadığı hayat yasalarının acımasızlığını çok iyi bilir;
Hayat
aslında ne uzun, ne de kısadır;
Hayat
ne iyi ne de kötüdür;
O
insanın yaşadıklarının ona kattıkları değerin adıdır;
Bunlar
insanın bakış açısına, verdiği mücadele derecesine göre anlam kazanır…
Hayat
isimli sert öğretmen hataları asla affetmez;
Duygusallığı,
olumsuz, karamsar, negatif düşünceyi her zaman reddeder;
Bilge
yönünü daima sevgiye dürüstlüğe matematiksel doğruluğa yöneltir…
Gelecek
binlerce yıl sonra ortaya çıkacağı varsayılan ÜSTÜN İNSAN’ lık ideali peşinde
oldukça da uzun bir yol almıştır…
Bu
kolay olmamıştır, çabasını sürdürürken, bazen çilekeş bir derviş, bazen
kutuplardaki;
Eskimolar
kadar-soğuk-insana uzak-yalnız, bazen korkularını yanardağ gibi çıkartıp atan;
Bazen
su kadar doğal ve temiz-uysal-bazen de dağlar kadar vakurdur…
Asla
bir ideolojinin-basit bir siyasi görüşün-bir fanatik grubun elamanı
olmamıştır-olmayacaktır…
Hep
tek, hep özgür, hep ayakta, hep ÜSTÜN İNSAN’ nın peşinden koşan yılmaz bir
savaşçıdır…
Bilgenin
hayatın gerçek zorlukları karşısında yenilmezliğinin birkaç nedeni vardır;
1-Aklının
parıltılı aydınlığını sıfır hata yüzde yüz başarıyla kullanmayı başarır…
2-Yaşadığı
deneyimlerinden aldığı dersleri en iyi öğrenir;
3-Bilinçaltı
bahçesine her an her yaşında tam egemendir…
4-Değişimin
değişmez tek kural olduğunu yaşayarak uygular;
5-Hayatı
boyunca yaşı kaç olursa olsun her zaman yeniliklere açık öğrenci olmayı başaran
bir üstünlüktedir…
Bilge,
asla özür dilemez- asla bağışlanmak istemez-çünkü bunları gerektirecek hatalar
yapmaktan hep uzak durmuştur;
Billur
gibi düşüncelere ulaşarak erdemler bütünü olarak varlığını ölümsüz düşüncelerin
kâşifi şeklinde sürdürmektedir…
Özür
ve bağışlanma dileyecek yanlışları yapmama konusunda kendini aşan ileri bir
örnektir…
Bilge,
4-5 yaşlarındayken ileride ağzından çıkan her sözün evrensel kanun niteliğinde
olma hedefine ulaşmıştır;
Hayatın
her rengine dokunan ölümsüz düşünceleriyle yararlanmasını bilen akıllı insanlar
için üstün bir örnek, ışıltılı bir derstir…
Yaşamıyla
kendini bilgi kaynağı, iyilik, ölümsüzlük pınarı haline getirmiştir;
O
saf sularını evrenin dört köşesine yaymaya yaşarken yaptığı gibi ölümünden
sonra da ölümsüz düşünceleriyle şüphesiz ki insanlara olumlu ve erdemli
bilgilerini sunmaya devam edecektir…
Bilge,
ölümün korkusunun çoktan ötelerine geçmiştir;
Hatta
ölümü evrendeki en soylu arkadaş, sırdaş, kendini sonsuzluğa götürecek olan
sihirli at olarak görür…
Onu
sever, evrensel bir sığınak sonsuz liman olarak değerlendirir…
Ölümün
de her zaman yaşam kadar gerekli, yüce, herkesin her an istediğinde
ulaşamayacağı kadar yüksek değer olduğunu anlamıştır;
Onun
korkusuyla barışmış-kendine dost sevgili edinme yüksekliğine ulaşmış evrensel
bir kişidir…
Bilge,
her anında ve her koşulda üstün iyidir-üstün iyilikçidir;
Her
canlı cansız her varlığa olanakları ölçüsünde yardım etmekten coşku
duyar-doyumlara ulaşır…
Kime,
neye, ne kadar iyilik yaparsa yapsın hiçbir karşılık, hiçbir teşekkür
beklemez;
Çünkü
iyi olmanın iyilik etmenin, büyük erdem olduğunu anlayan yüceliktedir;
Bu
onun yaşama biçimidir…
Bilge
doğası gereği-bedenen ve ruhen her konuda tam olarak doymuştur;
İsteklerini
sınırlandırıp doyumsuzluk oluşturan arzularına-iç dürtülerine tamamen veda
etmiştir…
Mal-mülk-para-eşya,
sosyal statü, siyasi-ekonomik güç-değerli diğer varlıklara karşı tamamen
doyumludur;
Hiçbir
şeyde artık gözü olmamıştır olmayacaktır ömrünce de yoktur…
Övgü
dolu sözler-alkışlar-takdir edilmeler-onaylanma-onurlandırma duygularının çok
ötesine geçip orada yaşamını sürdürür…
O
sahip olduklarıyla yetinip yaşamını sürdürebileceği ufak-tefek şeylerle
mutludur…
Tek
hedefi ölümsüz eserler üretip, ölümünden sonra da diğer insanlarca anılmaktır…
Başka
hiçbir isteği, dileği, beklentisi yoktur, olmaz olmamıştır-olmayacaktır…
Bilge,
hem sözünde hem de özünde aynıdır;
Her
yaşında her düşüncesinde aydındır;
Hiçbir
değer onu bu üstün özelliklerinden bir an bile uzaklaştırıp-bozamaz;
Altın
kadar saf, elmas kadar içi dışı net biçimde görünen-muhteşem-eşi-benzeri olmayan
üstün bir örnektir;
Onun
özgüveni her alanda daima yüksektir-yüksekliklerde varlığını arttırarak
sürdürmektedir…
Her
türlü devinim-değişim-dönüşüm-başkalaşımlarla yeni bilgilere;
Çağın
getirdiği tüm araç gereçlerden yararlanmaya-onları öğrenmeye tamamen açıktır…
Mucittir,
icatlar yapar, her alanda insanları yüreklendirir;
Çağında
henüz taslak halinde olan kişilere içindeki yücelikleri;
Gelişmeye
açık sonsuzluğun yollarını gösterir;
Onlara
sonsuz gelecekte yaşayacak olan,
Yüz
belki binlerce yıl sonra sahnede yerini alacak;
ÜSTÜN İNSAN’ ı gösterip oraya yönlenmeleri
için de yüreklendirir, ödüllendirir;
Her
yaşında ve her an yeniliklere en uygun karakterlidir…
Sevdiklerine
sarsılmaz-zedelenemez bir sadakatle bağlıdır; her yönüyle tam ve en üstün bir
örnektir…
Bilge
her an kendinden emin-güvenli-cesur-saygılı sevgidir-sevgilidir…
Sarsılmaz
ulu bir dağ gibidir…
Işık
hızıyla varlığını erdemli ve en doğru biçimde sürdürür…
O
hırs, endişe, korku, kaygı, hayal kırıklıkları, utanma gibi duygularını aşıp saf
ve özgür olarak varlığını sürdürür…
Çağında
nadir kişilerce bazen anlaşılır;
Anlaşılmasa
bile o bunu önemsemede;
Düşünce
savaşçısı olarak hayata ve insanlığa karşı görevini tam kusursuz biçimde
gerçekleştirmeye devam eder…
İnanır
ve bilir ki tarihteki yerini ölümünden sonra da olsa kesinlikle alacaktır…
Bilge
de diğer insanlar gibi doğar, ama dünyaya gözlerini ilk açtığında ışıkları ilk
gördüğünde;
Onlara
bakışı, ilk beden hareketi, ilk tepkisi
farklıdır;
Onun
ilk dakikalarındaki bu davranışının içgüdüsel olarak;
Hedefinin
bilgelik olabileceğini çok dikkatle izleyenler akıllı insanlar anlar…
Yaşı
ilerledikçe önce kendini çözer-özünü-duygu ve düşüncelerini tanımlama
yeteneğiyle donatılmıştır…
Daha
sonra da insanın ötesini, evrenin bilinmeyen bölgelerini;
Bilinenlerin
ötesindeki farklı şekilde bakar-görür-anlar-tanımlar-gördürür-anlatır…
Diğer
insanlardan farkı daha o anlarda hemen ortaya çıkar…
İçindeki
liderlik duygusu hep uyanıktır;
Hareketli,
pozitif, paylaşımcı, adaletli, huzurlu, başarılı ve de barışçı düşünce
savaşçısıdır;
O
en ölümsüz düşüncelere ulaşıp, evrensel yasalara dönüştürüp, ışıltılı hale
getirip;
Tüm
insanlık ailesine sunmanın mücadele azmiyle doludur;
Bu
ilkesini hayatının her aşamasında kahramanca uygular…
Enerjisi
her yaşında ve daima hep yüksektir;
Diğer
çağdaş insanlarından daha hızlı düşünür;
İnanılmaz
hızlı düşünüp aynı şekilde yaşar, hızlı hareket eder;
Sorumluluklarının
bilincinde ve de her zaman pozitiftir…
O
çağdaşlarından her yönüyle daima üstündür;
Hep
olumlu bakışı düşünceleri, yaşamın öz ve tertemiz billur gibi suları olan saf
kaynağıdır…
Işıltılı
ve ölümsüz düşünceleri üreten bir ölümlüdür…
Bilge,
dünya gezegeninde, insan türünün ortaya çıkarttığı en rafine, üstün kalite,
nitelikli varlığıdır…
O
bir tür düşünce savaşçısı olarak hayattaki seçkin yerini almıştır…
O
evreni-dünyayı-yaşamı-insanı bilinenlerin ilerisinde yeniden yorumlayan
evrensel hafızadır…
Doğduğu
günden beri en iyi tanımlayarak keşfettiği varlığı da kendidir;
İşi
gücü önce kendini anlamak ve anlatmak olmuştur;
Doğduğu
günden beri muhteşem ve ince gözlemleriyle içinde amiral gemisi olan
bilinçaltına egemen olmayı başarmıştır…
O
bilinçaltı tarlasında dünya da eşi görülmeyen-düşünsel ürünler elde edebilmek
için ölümsüz düşünce tohumları ekip;
İç
evreninin en usta en titiz bir bahçıvan olmuştur;
Pozitif
düşünce tohumları gelişip, boy vermiş, diğer insanlardan çok farklı üstün
ürünler elde etmiştir…
Bunlardan
bazıları her koşulda yaşama pozitif bakma, ruh ve bedeniyle barış içinde
yaşama;
Evrensel
dostluk-arkadaşlık-kardeşlik, yiğitlik, özveri, paylaşma, hoşgörü;
Hayatta
daima öğrenci olarak kendini bilgiye açık tutma, değişim-dönüşüm-başkalaşım-devinimlerin
sonuçlarını yaşama uygulama;
Yeni
kişiliklerle hayata yeniden bakma, yeni ufuklar-yeni ölümsüz düşünceleri hayatına
uygulama;
Çağın
teknolojisine hâkim olma, sağlıklı beslenme- yaşama, çok okuma-aralıksız
gözlemleme;
Yorumlama
yeteneğinde kendini aşma, kendisi olma, düşünsel programlarını çağın getirdiği
bilgilerle yenileme gibi üstünlüğe taşıyan meyvelerdir…
Hayatını
hep bu değerlerle ölçüp-biçip ölümsüz düşüncelerini;
Altından
kalıplara döküp, evrensel yasalar haline dönüştürüp dünya insanlık ailesine
karşılıksız olarak sunmayı başarmıştır…
Bilge,
her şeyiyle muhteşem ve çağında bile eşsizdir…
Uzaktan
büyük bir dağ gibi görünse de yaklaşıldıkça çok kolay anlaşılan,
kibar-nazik-saygılı;
Her
şeyin konuşulabileceği, her şeye yanıtı olan;
Olağanüstü
öngörüsüyle insanı rahatlatan huzur ve mutluluk sunan üstün bir varlık olduğu
görülür…
Evrensel
hafızanın da kendine sunduğu yeteneğiyle ölümsüz düşünceler üreten bir nükleer
kolektör gibidir;
Her
zaman çağının ve toplumun ilerisinde ve üstündedir…
Yaşamının
her aşamasında düşünceleriyle fark oluşturur;
Her
şeyi düzenler, değiştirir, her an yenidir yeniliklere açıktır...
Çağındaki
insanların elinde bir sihirli değnek olduğuna inandıkları bilgeye saygıları,
sevgileri daha çok artar…
Bilge,
yaşadığının çevresinde olan biten çoğu şeyin farkındadır;
İnanılmaz
bir dikkatle düşünce hızında oluşan değerleri aralıksız gözler…
Doğal
olarak hem evren de hem de düşünsel yapısındaki değişimleri derinlemesine fark
eder;
Düşüncelerini
de durmadan yenileme üstünlüğüne ulaşmıştır;
Hayat
öğretmenin en iyi öğrencisidir, derslerine çok iyi çalışır, her ödevinden on
üzerinden on puan almayı başarır…
Hayatı
boyunca hep barıştan-sevgiden yanadır…
Özel
hayatlara saygılıdır tuzaklar kurmaz, yalan, şantaj, tehditten hep uzak kalır…
Hedef
göstermez, sinsice davranmaz, kalleş ve de alçak değildir…
Doğuştan
gelen yapısı yanlışlara asla izin vermez…
Hayatı
erdemler bütününden oluşan bir anıt olarak evrendeki yerini alır…
Bilge,
ölçü, tartı, kalibre, gramajının bilen akıllı bir kişidir; hayatını bu sınırların
içinde sürdürür…
Beğenmediği
ölçülerini, abartılı düşüncelerinden silip atar, bazen törpüler-yeniden
düzeltir;
Yaşam
sahnesindeki canlı-cansız her varlığa saygı duyar titiz ve özen gösterilmesini
ister-bunu hissettirir uygular-uygulatır…
Aslında
yaşamın tüm renklerine saygılıdır ve o her şeyi normal görür, normal karşılar,
normal yaşar…
Şaşıracağı,
kendini şoke edecek-üzecek-kıracak olayların ötesinde ve üstündedir…
Böylece
hayal kırıklığı, karamsarlık-moral bozuklukları onu asla bulamaz…
Hep
erdem kalesi olma görüntüsünü asla bozamaz…
Bunu
uygarlık ölçüsü olarak kabul eder…
O
bazen tek kişilik, bazen çoğunluk atmosferinin lideri, örnek kişi-yüce
varlıktır…
Bilge,
evrenin-dünyanın-yaşamın- insanın tam bir sihir(sanal-hayal) olduğuna inanır…
Gecenin
ve gündüzün ayrı güzelliklerini daima izler;
Ağaçların
rüzgârlarla oynaşmasından çıkarttığı sesleri, çiçeğin açmasını, kuşların
ötmesini;
Otomobillerin
geçip gitmesini, çocukların sesini, her şeyi hayretle-ibretle-dersler alarak
izler…
Bu
sahneden gelip geçen milyarlarca insanların yaşadığı sevgiyi, aşkı,
savaşlarını, özlemlerini, başarılarını bazen hayal eder…
Yaşadığı
bu sihirli hayatın dolu dolu tadına varmaya çalışır…
Aslında
sihrin de, hayalin de insanın ta kendisi olduğuna inanır…
Bilge,
senaryosunu kendi yazar, her rolünü artılarla dolu olarak oynar;
Yorulmadan,
yanlış yapmadan, kaçmadan, yılmadan, bıkmadan;
Kimselere
sırtını dayamaz, kendi özgür iradesi ve yetenekleri doğrultusunda yaşar…
Hayattaki
her türlü iyi-kötü her değişim-oluşumunun farkındadır;
Ama
o hep bilgece gülümseyen bir yüzle;
En
ağır, rollerde bile pozitif ve de kendinden emindir…
Bilge,
günlük, orta, uzun sürede kendine gerekli para miktarını hesaplar…
Ne
fazla ne de eksiktir onun ihtiyacı;
Gerçekleştirmek
isteklerini de canla başla sabırla mücadele ederek hazırlar…
Her
adımı akılcı-olumlu ve kontrollüdür…
Üstünlüklerinden
birisi de buradadır…
Bilge,
gereksinim duyduğu her gücün bilinçaltında
olduğuna inanır…
Bu
yeteneği sayesinde her şeyden en olumlu sonuçlar alır…
Örneğin
ilacı da, doktoru da, tedavisi de aslında insanın kendidir…
Bilinçaltı
gücünü harekete geçirmeyi başaran insan hastalıklardan korkmaz;
Hastalık
yok hasta vardır özdeyiş ilkesi olduğu için;
Sıradan
insanları hasta eden virüsler ona asla yaklaşamaz-asla zarar veremez…
Önünü
kesmeye çıkan mikroplar bilgiyle oluşturduğu akıl zırhına çarparak yok olup-bir
daha görünmemek üzere ondan uzaklaşıp giderler…
Bilinçaltı
gücü zenginlik, mutluluk, aşk, sevgiye ulaşmak içinde geçerlidir…
Bilge
bilinçaltını başarıyla kullanarak ölümsüz yapıtlar üretebilme üstünlüğünü tüm dünyaya
gösteren yüksek bir zekâdır…
Bilge,
her şeyi sevgiyle-aşkla-saygıyla-coşkuyla-hoşgörüyle, gülümseyen bir yüzle
yapar…
O
aşkla yaşar, yaşatır-örnek ve ÜSTÜN İNSAN’ ın bazı özelliklerini aşkla
gerçekleştiren üstünlüktedir…
Attığı
kahkahalarına bile sınır koyarak belli ölçülerde gerçekleştirir…
Yüzünden
bilgece gülümsemesi doğumundan ölümüne kadar devam eder…
Dürüsttür,
samimidir, dosttur, sırdaştır, dertleri paylaşıp-iyileştirme, insanlara;
Yaşamın
sevgi-aşk ve mutluluklarla dolu mutlu etme gücüne sahip olan bir üstün pozitif
kişiliktir…
Bilge,
aceleci davranmaz, başkalarını da dinler ama her konuda son kararını sadece kendi
verir…
O
yaşamının hiçbir aşamasında zarar görmeden, kimseye de zarar vermeden;
Yasal
ve yerinde gördüğü fırsatları değerlendirir;
Olumlu
sonuçlarından hem kendi hem de toplum yararlanır…
Onun
yaşam felsefesinin bir rengi de tamamen akla dayanır…
Bilge
de insanlar gibi fiziki ve düşünsel olarak bazı zorluklarla karşılaşır;
Bazıları
inanılmaz tahribatlar da yapabilir, hatta giderilemez izler bırakabilir…
Hayatın
herhangi bir sorununda asla şikâyet etmez-etmeyecektir;
Yaşadığı
sorun, sıkıntılarının verdiği acılardan kimselere-söz etmez asla yakınmaz;
Tüm
yaralarını sessiz sedasız kendi sarar;
Çünkü
kendini aklının aydınlığında kendini iyileştirme-yeteneğine her yaşında
sahiptir…
O
üstün pozitif etkin bir güç haline getirmeyi başardığı aklı sayesinde hayatın
önüne çıkartabileceği;
Her
türlü kargaşa, çaresizlik, panik, öfke, telaş, şaşkınlık, güvensizlik, acı,
moral bozukluğu, korku, umutsuzluk;
Hayal
kırıklığı, başarısızlık, güvensizlik,
huzursuzluk gibi olumsuzluk gibi negatif değerlerin daima üstünde yaşar…
Bu
tür konular kendini bulmaya geldiğinde rüzgârın kayaya çarpıp hiçbir şey
kopartamadığı gibi asla etkileyemeyecektir…
O
en büyük sabrın kalesi, sevginin okyanusu, pozitif düşüncenin ışıklı yoludur…
Her
yaşında akılcı, doğru, sevgiyle, saygıyla, sabırla değerlendirdiği için bilge
unvanı almıştır…
Aydınlık
aklıyla bilinçli, uygar, yasalara uygun sağlıklı, enerjik, formda, stressiz,
huzurlu, mutlu bir hayatı vardır…
Bilinçaltının
gücü, aklının aydınlığı onu her türlü olumsuzlukların üstünden ışık hızıyla aşıp,
ÜSTÜN
İNSAN’ doğru yol almasını sağlamıştır…
Bilge,
işinin kölesi yaşamının efendisi felsefesini tam olarak yaşayıp-uygulayan
muhteşem bir kişidir…
O
çalışma hayatının her aşamasında da tam bir görev insanıdır;
Her
an üstün görev bilinciyle yaşar;
Ömrünce
yaptığı her işte yüzde yüz başarı sıfır hatayla yoluna devam eder…
Bir
gramlık görev verildiğinde o 5, 6, 7, 8 katı hatta daha da fazla hizmet yaparak
sunar…
Her
görevini istenen saatten önce, bitirilmesi gereken süreden çok önce yapar, bu
onun felsefesidir…
Asla
zafer kazanmış bir komutan gibi bir görüntü asla vermez…
O
sadece gerekenden ve de istenenden fazla yaptığının bilinciyle mutlu olur;
Üstünlüklerinden
birisi de buradadır…
Bilgeyi
güçlü gösteren temel bazı özellikleri şunlardır;
Pozitif
bir ruhu yüzüne sürekli tebessüm olarak yansır;
Karşısındakine
her zaman güven veren verir…
Her
zaman pozitif düşünüp davrandığı için her zaman kendiyle mutludur…
Bedeni
ve ruhuyla doğuştan itibaren hep barışıktır…
Her
şeyi kendi almaz daima paylaşımcıdır…
Almadan
veren saygı ve sevgiyle ışıldayan sarsılmayan abidedir…
Yüksek
iradesi, yenilmezliği, kolaylaştırıcı olması, barışçılığı ile
iyilikçiğidir;
Ölümsüz
düşüncelerini tüm insanlara karşılıksız sunması onu diğer insanlardan öne
çıkartır…
Örnek
insandır, yürüdüğü yolda ışıklı izler bırakarak bilgisinden yararlanılan bir
yıldızdır…
Bilge,
hayatının hiçbir şey umut etmez, beklemez, hiçbir şeyden korkmaz daima özgür
yaşar;
Geçmişinden
korkmaz, yarınlarından korkmasını gerektirecek hataları yoktur-hiçbir zaman yasadışı
hareketlerde bulunmamıştır;
Yasal
hakkına razı olup olanaklarıyla mutlu olmayı başaran ender kişidir…
Çocukluğundan
başlayarak-hep akılcı,-hep barışçıl-yalan, kavga, yaralama, öldürme;
Hile,
tehdit, şantaj, gasp, soygun, yolsuzluk yapmayan;
İyi,
kötü, hain insanlar ve devletle hiçbir sorunu olmayan uyumlu bir kişidir…
Sürpriz
olarak çıkıp, kendini bulabilecek, şoke edip, özgürlüğünü kısıtlayacak;
Hayatının
akışını bozmaya neden bir geçmişi olmadığı için rahat, özgür, korkusuz yaşar…
Her
zaman en güçlü silahı haline getirdiği aklının aydınlığında hayat yolunda
yürür;
İnsanlara
bilgece gülümseyip pozitif enerji ve davranışlarıyla karşılık verir; bu
davranışı onu yükselten özgün tarzıdır…
Bilge,
evreni, dünya gezegenini-yaşamı-insanı anlama araştırma-gözlemci-yorumlayıcı ve
yılmaz kâşifidir…
Yeni
bilgi-somut sonuçlar elde etmek için mücadele ederken en çok da özünü
geliştirme;
Tanıma
ÜSTÜN İNSAN’ nın bazı niteliklerine yükselme gibi konularında;
Kendi
devinim-değişim-dönüşüm-başkalaşım gibi tüm doğal bu süreçlerini gerçekleştirir…
Ölüme
doğru dönülmez yolculuk olan yaşamında;
Aldığı
nefesi eşsiz ve de değerli sayar; tutumlu ve bilinci kullanma yeteneği en üst
düzeydedir…
Zaman
nehrinde sürüklenirken ölümsüz düşüncelere ulaşmada;
Sonucu
yüzde yüz ölümlü bu yolda ilerlerken taşı ve suyu kendine örnek alır…
Bazı
olaylar karşısında taş gibi sert, dayanıklı, vakur, kırılmaz-yıpranmazdır…
Su
gibi uysal, her engeli kolayca aşan, yarığını bulup dolduran, bulunduğu kabın
şeklini alan;
Her
nefesinde daha da derinleştirerek ölümsüz düşünceler okyanusuna kavuşmak için
uğraşır…
Onun
insanlığa armağanı ölümsüz görüşleri evrenle insan var oldukça yaşayacaktır…
Bilgenin
dünyasında olumsuz hiçbir düşünceye yer yoktur…
O
hep akılcı, pozitif, ölümsüz düşüncenin
ışıklı hayat yolunda yürüyen akıllı bir ölümlüdür…
Doğal
olaylardan, aldığı dersleri aklının süzgecinden geçirip sorumlukla bakışını
aksatmadan olumlu ve güzelliklere doğru yükselerek sürdürür…
Bilgeyi
de zaman diğer insanlar gibi yaşlandırır;
Bir
yandan da beyin kapasitesinin sınırlarını arttırarak daha da olgunlaştırır;
Böylece
onun daha çok evrensel düşüncelere ulaşmasına olanak sağlar…
Onun
pozitif düşüncelerini daha da güzelleştirip-zenginleştirip-daha nitelikli ve
üstün hale getirir…
Zaman
ölümsüz düşüncelerini cilalar-parlatır-daha çok damıtıp pırlanta-elmasa
dönüştürerek ölümsüzleştirir…
Bin
yıllarca yaşaması için gücünü sonuna kadar kullanmış olur…
O
düşünceleri yaşam isimli karanlık yolda insanların hayatını aydınlatan işaret
fenerleri haline getirir…
Zaman
bilgeyi elbette öldürür-öldürecektir;
Ama
düşüncelerini öldürmeye gücü yetmeyecektir;
Çünkü
düşünceleri ölümlü bedeninin ölümsüz ürünleridir…
Bilge,
inanılmaz ölçüde sağlam ve güçlü iradelidir;
Hiçbir
olay ya da güç onun iradesini olumsuz etkileyip moralini bozamaz-canını sıkıp
karamsar yapamaz…
Toprakla
buluşup, hayata tutunmak için kabuğunu delmeyi başaran tohum kadar
kararlı-inatçı, su kadar uysal;
Havadaki
oksijen kadar hayat verici özellikleriyle muhteşem bir üstün varlık-kutlu bir
insan-üstün bir kişiliktir…
Karşısına
çıkan tüm olumsuzlukları çözmedeki iradesi büyük ve eşsizdir…
Bilge,
aranan hatırı sorulan, sohbeti, olaylar karşısındaki düşünce ve tutumu örnek
alınan kişidir…
Ölümsüz
düşünceleriyle, bir saniye öncesi değiştirilemeyen;
Bir
saniye sonrası da bilinmeyen yaşamın karanlık yollarında;
Düşünceleri
ve aklının aydınlığıyla insanlara yardım etmek;
Mutlu
ve sevgiyle yaşamalarına katkıda bulunmaktır…
Tüm
ömrünü evrensel doğruları-pozitif düşünceleri yaymaya adamıştır…
En
boş göründüğü anlarda bile bilinçaltı bahçesini düzenleme, oralara güzel
düşünce tohumları ekip hasat etmektedir…
Bilinçaltına
egemen olma savaşında hep galip gelmenin coşkusunu-mutluluğuyla;
Örnek
insan olarak yaşama ve yaşatma kararlılığında hayat yoluna devam eder…
Bilge,
gözleme, okuma-düşünme-yazma-üretme uğraşından bir saniye bile uzak kaldığında
kendini suçlu hisseder…
Hiç
vakit geçirmeden koşarak kaybettiği zararlarını gidermek için;
Canla
başla yeniden masasının başına dönüp acilen çalışmaya koyulur;
O
ana öyle yoğunlaşır ki bu aşamada beslenmeyi, spor yapmayı, hatta su içmeyi
bile unuttuğu olur…
O
anda hayatı boyunca arasına aşılamaz surlar ördüğü zengin olma, yasadışı
yollara sapma, tehdit, yalan, gasp, şantaj, soygun;
Üçkâğıtçılık,
entrika gibi olumsuzlukların ötesinde bu gezegendeki en mutlu kişi olarak
yaşar...
Bilge,
hayatının hiçbir anında asla kararsız davranıp yanlış tercih yapma hatasına
düşmez…
Her
hareket, her düşüncesine egemen olup, her davranışını matematiksel hale getiren
kişidir…
Böylece
hayatın tüm engellerini aşmış-kendi istediği yönde, olgunlukla-istediği yaşama
üstünlüğüne sahiptir…
Bilge,
evrenin-yaşamın ve insanın sadece sevginin yansıması olduğuna inanır…
Sevgiden
de oluşturduğu düşüncelerini altın kalıplarına dökerek;
Ölümsüz
mücevherler halinde evrensel yasalar olarak insanlara sunar…
O
çevresine sevgiden oluşan ışıklarını saçan bir mutluluk güneşinin enerji
merkezidir…
Toplumdan
ve bireyler de bu yansımalarından bolca yararlanır;
O
en küçük bir sevgi kırıntısını bile kucaklar, sarar, yaşar, değerlendirir…
Hayatının
her aşamasında sevgiye su, hava, ekmek kadar ihtiyaç duyar;
O
nedenle işi gücü sevgiyi yaşayıp çoğaltıp-diğer insanlarla paylaşır…
Yaşamı
boyunca ölümsüz düşüncelerini keşfedebilen insanlar onu kendilerine örnek
alırlar...
Bilge,
sevgi, aşk, doyum konularında kendini yeniden düzenlemede her görevini başarıyla
tamamlamış;
Denizde
dalgaların susup çarşaf gibi durulduğu aşamaya çoktan ulaşmış ve de
durulmuştur…
Kendini
yükselteceğine inandıklarına inanmış, yaşamıştır;
Her
düşüncesini netleştirip berraklaştırmış, hatta kristalleşip elmaslaşarak
ölümsüzlüğün de ötelerine çoktan geçmiştir…
ÜSTÜN
İNSAN’ ın tüm özelliklerini anlamaya ve anlatmaya, öz yaşamında uygulayarak
gösterme süreçlerine girmiştir…
Böylece
evreni-dünyayı-yaşamı- aydınlatacak ölümsüz düşünceler üretme pınarı haline
dönüşmüştür…
Ve
bu aşamadan sonra artık kendinde istemediği, eski bilgi kayıtları varsa onları
başarıyla silip çöp kutusuna atarak;
Her
an bilinçaltında oluşturduğu yeni programlarla istediği biçimde değiştirip her
şeyi istediği ölçüye getirip;
Hayalini
kurduğu her şeye ulaşıp, yaşayıp ulaşamadıklarını düşünmeme gücünü
sergilemektedir…
Böylece
kalıcı olduğuna inandığı eser vererek, ölümsüzler arasında yer alma isteğini
adım adım hayatına geçirme üstünlüğüne de ulaşmıştır;
Artık
bir tür yaşayan efsanedir denilebilir…
Onu
hem çağında hem de sonsuz gelecekte keşfedenler daha iyi anlamış anlayacaktır…
Bilge,
iç dünyasına ve bilinçaltına ve dürtülerine tam egemendir…
Her
yaşında, yumuşak huylu-uyumlu-kibar-nazik-çalışkan-iyilikçidir;
O
insanlık ailesine yol gösteren, ışıklı deniz feneri olarak görevini her şeye
rağmen okuyup, düşünüp, yazarak sürdürür…
Ölümü
asla düşünmez-onun yaşamın doğal parçası-ve her insan için çok gerekli
olduğunu;
Ölümü
arkadaşı ve hatta dostu olduğunu kabul ve ilan eder;
Ne
zaman karşısına çıkacak olursa saygıyla karşılayacağını bilir…
Onun
verdiği tüm derslerden alabildiğine yararlanan yüksek erdemli harika bir
insandır…
Bilge,
yaşarken ya da ölümünden sonra bile ünlü olmayı aklının ucundan bile geçirmez,
çünkü ünün boş kâğıttan bir simge olduğuna inanır…
Deneyimlerini
aynı çağda yaşadığı insanlara yararlı olacağını düşündüğü için varlığını
adadığı eser vermeyi varlık hedefi sayar…
Hayatın
kendine yüklediği sorumluluğu böylece yerine getirir;
Ölümlerine
tanık olduğu kişilerin sonsuza kadar unutulup gittiğini;
Hayatlarını
boşa getirenleri tarih ve zaman isimli iki bilgenin onları kayıt bile etme
gereği duymadığını iyi bilir;
Sadece
adandığı alanda eserler verenlerin ölümlerinden sonra da;
Gelecek
kuşakların hafızalarında yer aldığını eserlerini okuduğu filozoflardan çok iyi
anlamıştır...
Böylece
sıradan insanların cenaze törenlerinden sonra gömüldükten sonra sonsuza kadar
yok oluştan büyük dersler çıkartmıştır…
Kendinin
de bir gün aynı şekilde yok olup gideceğinin en üst seviyede bilinciyle yaşar…
Çünkü
doğa da her şey sonsuza akan zaman isimli nehirde yok olup gitmektedir…
Kendide
bu sistemin yani bütünün bir parçası olduğunu asla unutmaz…
Bir
gün yüzde yüz kendisi de hayattan ayrılacaktır…
Bir
süre sonra kendi başka şeye, başka şey başka şeye durmadan dönüşecek,
başkalaşacak değişecek, şekil değiştirilecektir…
Ama
bilge buna asla üzülmez-alınmaz-kırılmaz-sitem etmez-korkmaz-çekinmez-asla
canını sıkmaz;
Aksine
ışıklı bilgilerden oluşan yaşam isimli kozasında ölümsüz düşüncelere ulaşıp;
Ölümsüz
eserlerini ortaya koymak için zaman ve aşamada kendiyle yarış halindedir;
Son
nefesine kadar bu yarışını aralıksız sürdürecektir…
ABDULKADİR
KAÇAR 2016 ADANA-TÜRKİYE-DÜNYA…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder