22 Şubat 2021 Pazartesi

KISKANÇLIK KÖTÜ HASTALIK…

 Kıskançlık herkesi her an pençesine alabilecek tedavisi olmayan psikolojik bir hastalıktır…

Kıskançlık kıskanan insanı küçültür ve bayağılaştırır…

Kıskananı en aşağılık varlık haline getirir…

Diğer insanların nefretini üstüne çeker…

Herkesin ondan uzak durmasına-kaçmasına neden olur…

Kıskanç kişinin yapamayacağı hiçbir kötülük yoktur…

Kesinlikle tedavi edilmelidir; ama tedavisiz ve çaresiz bir hastalıktır…

Aklını kullanan her insanın bu olumsuz düşünceden ve hastalıktan kesinlikle uzak durması gerekir…

Kıskanç insan kendinde olmayan özellikleri taşıyan herkesi hastalık derecesinde kıskanır; ondan nefret eder…

Kiminin malını-mülkünü-kariyerini,

Kiminin mesleğindeki başarısını,

Kiminin otomobilini-evini barkını,

Kiminin fiziki ve cinsel farklılığını vs hastalık derecesinde kıskanır…

Bu hastalığa yakalanan kişi;

Hedefindeki insanlardan bilinçli şekilde isteyerek nefret eder… Bir özdeyiş var;

“GÖZÜNDE OK OLSA ATIP VURUR ÖLDÜRÜR” İşte tedavisi bulunmayan ruhsal bir sorun olan kıskançlık insanı bu kadar aşağılık ve itici yapar…

Kıskanç kişi beden ve ruhuyla doğduğu andan itibaren hep kavgalıdır…

İç dünyasındaki yangınlar, depremler, yanardağlar, infilaklarla asla baş edemez…

Hayatının kontrolü asla kendinde değildir…

Başkalarının güdümünde ve gölgesinde yaşar…

Hayatını psikolojik olarak tutsak şekilde sürdürür…

Kıskançlık hastası olan bu kişi;

Hayat serüveninde kimsenin başarılı ve mutlu olmasını istemez; buna hiçbir zaman tahammül göstermez…

Çevresindeki birinin üstün işler yapması, başarı sağlaması, onun için en büyük kıskançlık ve kin tutma nedenidir…

Kıskandığı kişiye bir şey yapamadığı sürece hıncını gözyaşı dökerek duvarları yumruklayarak kendinden çıkarmaya çalışır…

Hasta olan bu kişi toplumdaki yerini, sosyal yapısını, kariyerini asla beğenmez…

Bedeni ve ruhuyla sürekli sorunlu-kavgalıdır…

Çevresinde kendiyle mutlu, başarılı, olumlu olan her insan ve her şey onun o kişiden sürekli nefret etme nedenidir…

Herkesin kendi gibi niteliksiz, sıranın da altında basit ve aşağılık bir insan olmasını ister…

Bunun için inanılmaz şekilde haince plan ve programlar yapar…

Sıradan bahaneler üreterek, sözde küslükler, dargınlıklar, kırılma, bozulma rolleri yapar…

Kıskandığı kişi kendinden bir adım ileri bile gitse; hemen engel olmaya çalışır…

O insanın yürüyeceği ve başarıya ulaşacağı yollara tuzaklar kurar…

Mayınlar döşer, arkasından kuyular kazar…

Çevresindeki arkadaşlarıyla aralarını bozmak amacıyla asılsız ve haince dedikodular üretir-yayar…

Hedefine alarak inanılmaz zararlar verdiği kişinin karşılaştığı başarısızlık, kötülük ve acılarından gizli bir mutluluk duyar…

Kıskandığı insan kendi gibi başarısız olunca da; dünyanın en mutlu insanı olur…

xxx

Kıskanç olmayan insana gelince;

Ruh ve akıl sağlığı düzgündür…

Bu kişi yaşamı boyunca kimseyi asla kıskanmaz…

Böyle bir duyguyla asla tanışmamıştır tanışmayacaktır…

Çevresinde mal, mülk sahibi olan, kariyer yapan, ya da büyük başarılara imza atan insanlara ondan daha fazla sevinir… Alkışlar takdir eder, onurlandırır, hediyeler verir…

Bu kişinin kimseyi kıskanacak zamanı yoktur…

Sağlıklı olan aklını bilgece kullanarak;

Hayatın verdiği sorumlulukları kahramanca getirmek için sürekli çalışır;

Bilinenlerin ötesinde farklı değerler üretir…

Tedavisi mümkün olmayan kıskançlık gibi bir hastalığın “H” sini bile asla kabul etmez…

İçinden geldiği kültür buna asla izin vermez veremez…

Zaman ve enerjisinin tamamını uğraştığı alanda fedakârca ve sınırsızca harcar…

KISKANÇLIK gibi bir hastalığı olanları da kolayca teşhis eder, farkına vardığında da onlardan hemen uzaklaşır…

Kıskanç insanlarla arasına sürekli mesafe koyar…

Çünkü onun işi gücü sadece kendiyledir…

Düne göre yaptığı işte, bugün daha çok başarılı olmayı ister…

Daha büyük ve kalıcı değerlere imza atmak için sadece kendiyle yarış halindedir…

Ruhu ve bedeniyle ebediyen barışıktır…

Dünya insanlık ailesinin tamamını sevgiyle, saygıyla kucaklar…

İnsanlar arasında renk, cins, dil, din, tip, mezhep, sosyal statü, siyasi makam, kariyer, mevki, mal mülk gibi konularda asla ayrım yapmaz, yapamaz, yapamaz…

xxx

Sonuç olarak buradan çağrı yapıyorum;

Çocuklarınızı, akrabalarınızı, kardeşlerinizi, yeğenlerinizi, tanıdığınız ve tanımadığınız insanlara KISKANÇLIK hastalığının tehlikelerini anlatın ve onları, bu mikroba yakalanmamaları konusunda sürekli uyarın…

Tekrarı ve yedeği olmayan, yüzde yüz bitecek hayat isimli bu serüvende kendilerini sevmelerini, ruh ve bedenleriyle barış, huzur ve sağlıklı biçimde yaşamalarını sürekli tavsiye edin…

Kıskanç insanların toplum tarafından dışlandığını ve yalnız bırakıldıklarını örneklerle gösterin…

Kimseyi kıskanmamaları gerektiği konusunda erdemli olmaya yönlendirin…

Başarılı kişileri takdir etmelerini ve kutlamalarını sağlayın…

Bunu da öncelikle kendi hayatınızda uygulayarak insanlara en güzel örnek siz olun…

Çünkü KISKANÇLIK tedavisi olmayan kötü ve iflah etmez bir hastalıktır…

İnsan kaç yaşında olursa olsun içinden geldiği kültürün verdiği en yıkıcı, engelleyici, toplum tarafından dışlanmasına neden olan istenmeyen kişi haline getiren kıskançlık gibi kötü bir hastalığa yakalanmasına engel olun…

Her insanın tedavisi olanaksız ilkel KISKANÇLIK isimli hastalıktan kendini uzak tutması, kesinlikle koruması, icap ederse psikolojik tedavi olması gerekir…

xxx

KISKANLIĞI sözlükler şöyle tanımlıyor;

Kıskanç; kıskanma huyu olan…

Kıskanç ise; 1- Sevilmekte ya kendisiyle ilişkili şeylerde, bir başkasının ortaklığına ya da üstün durumda görünmesine dayanamamak…

2- Bir şeye en küçük saygısızlık gösterilmesine dayanamamak…

3-Kendinden üstün gördüğü kişinin üstünlüğünü çekememek… Haset etmek… İmrenmek…

ABDULKADİR KAÇAR 2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder