Kıskançlık herkesi her an pençesine alabilecek tedavisi olmayan psikolojik bir hastalıktır…
Kıskançlık kıskanan insanı küçültür ve
bayağılaştırır…
Kıskananı en aşağılık varlık haline getirir…
Diğer insanların nefretini üstüne çeker…
Herkesin ondan uzak durmasına-kaçmasına neden olur…
Kıskanç kişinin yapamayacağı hiçbir kötülük yoktur…
Kesinlikle tedavi edilmelidir; ama tedavisiz ve
çaresiz bir hastalıktır…
Aklını kullanan her insanın bu olumsuz düşünceden ve
hastalıktan kesinlikle uzak durması gerekir…
Kıskanç insan kendinde olmayan özellikleri taşıyan
herkesi hastalık derecesinde kıskanır; ondan nefret eder…
Kiminin malını-mülkünü-kariyerini,
Kiminin mesleğindeki başarısını,
Kiminin otomobilini-evini barkını,
Kiminin fiziki ve cinsel farklılığını vs hastalık
derecesinde kıskanır…
Bu hastalığa yakalanan kişi;
Hedefindeki insanlardan bilinçli şekilde isteyerek
nefret eder… Bir özdeyiş var;
“GÖZÜNDE OK OLSA ATIP VURUR ÖLDÜRÜR” İşte tedavisi
bulunmayan ruhsal bir sorun olan kıskançlık insanı bu kadar aşağılık ve itici
yapar…
Kıskanç kişi beden ve ruhuyla doğduğu andan itibaren
hep kavgalıdır…
İç dünyasındaki yangınlar, depremler, yanardağlar,
infilaklarla asla baş edemez…
Hayatının kontrolü asla kendinde değildir…
Başkalarının güdümünde ve gölgesinde yaşar…
Hayatını psikolojik olarak tutsak şekilde sürdürür…
Kıskançlık hastası olan bu kişi;
Hayat serüveninde kimsenin başarılı ve mutlu
olmasını istemez; buna hiçbir zaman tahammül göstermez…
Çevresindeki birinin üstün işler yapması, başarı
sağlaması, onun için en büyük kıskançlık ve kin tutma nedenidir…
Kıskandığı kişiye bir şey yapamadığı sürece hıncını
gözyaşı dökerek duvarları yumruklayarak kendinden çıkarmaya çalışır…
Hasta olan bu kişi toplumdaki yerini, sosyal yapısını,
kariyerini asla beğenmez…
Bedeni ve ruhuyla sürekli sorunlu-kavgalıdır…
Çevresinde kendiyle mutlu, başarılı, olumlu olan her
insan ve her şey onun o kişiden sürekli nefret etme nedenidir…
Herkesin kendi gibi niteliksiz, sıranın da altında
basit ve aşağılık bir insan olmasını ister…
Bunun için inanılmaz şekilde haince plan ve
programlar yapar…
Sıradan bahaneler üreterek, sözde küslükler, dargınlıklar,
kırılma, bozulma rolleri yapar…
Kıskandığı kişi kendinden bir adım ileri bile gitse;
hemen engel olmaya çalışır…
O insanın yürüyeceği ve başarıya ulaşacağı yollara
tuzaklar kurar…
Mayınlar döşer, arkasından kuyular kazar…
Çevresindeki arkadaşlarıyla aralarını bozmak
amacıyla asılsız ve haince dedikodular üretir-yayar…
Hedefine alarak inanılmaz zararlar verdiği kişinin
karşılaştığı başarısızlık, kötülük ve acılarından gizli bir mutluluk duyar…
Kıskandığı insan kendi gibi başarısız olunca da;
dünyanın en mutlu insanı olur…
xxx
Kıskanç olmayan insana gelince;
Ruh ve akıl sağlığı düzgündür…
Bu kişi yaşamı boyunca kimseyi asla kıskanmaz…
Böyle bir duyguyla asla tanışmamıştır
tanışmayacaktır…
Çevresinde mal, mülk sahibi olan, kariyer yapan, ya
da büyük başarılara imza atan insanlara ondan daha fazla sevinir… Alkışlar
takdir eder, onurlandırır, hediyeler verir…
Bu kişinin kimseyi kıskanacak zamanı yoktur…
Sağlıklı olan aklını bilgece kullanarak;
Hayatın verdiği sorumlulukları kahramanca getirmek
için sürekli çalışır;
Bilinenlerin ötesinde farklı değerler üretir…
Tedavisi mümkün olmayan kıskançlık gibi bir
hastalığın “H” sini bile asla kabul etmez…
İçinden geldiği kültür buna asla izin vermez
veremez…
Zaman ve enerjisinin tamamını uğraştığı alanda
fedakârca ve sınırsızca harcar…
KISKANÇLIK gibi bir hastalığı olanları da kolayca
teşhis eder, farkına vardığında da onlardan hemen uzaklaşır…
Kıskanç insanlarla arasına sürekli mesafe koyar…
Çünkü onun işi gücü sadece kendiyledir…
Düne göre yaptığı işte, bugün daha çok başarılı
olmayı ister…
Daha büyük ve kalıcı değerlere imza atmak için
sadece kendiyle yarış halindedir…
Ruhu ve bedeniyle ebediyen barışıktır…
Dünya insanlık ailesinin tamamını sevgiyle, saygıyla
kucaklar…
İnsanlar arasında renk, cins, dil, din, tip, mezhep,
sosyal statü, siyasi makam, kariyer, mevki, mal mülk gibi konularda asla ayrım
yapmaz, yapamaz, yapamaz…
xxx
Sonuç olarak buradan çağrı yapıyorum;
Çocuklarınızı, akrabalarınızı, kardeşlerinizi,
yeğenlerinizi, tanıdığınız ve tanımadığınız insanlara KISKANÇLIK hastalığının
tehlikelerini anlatın ve onları, bu mikroba yakalanmamaları konusunda sürekli
uyarın…
Tekrarı ve yedeği olmayan, yüzde yüz bitecek hayat
isimli bu serüvende kendilerini sevmelerini, ruh ve bedenleriyle barış, huzur
ve sağlıklı biçimde yaşamalarını sürekli tavsiye edin…
Kıskanç insanların toplum tarafından dışlandığını ve
yalnız bırakıldıklarını örneklerle gösterin…
Kimseyi kıskanmamaları gerektiği konusunda erdemli
olmaya yönlendirin…
Başarılı kişileri takdir etmelerini ve kutlamalarını
sağlayın…
Bunu da öncelikle kendi hayatınızda uygulayarak
insanlara en güzel örnek siz olun…
Çünkü KISKANÇLIK tedavisi olmayan kötü ve iflah
etmez bir hastalıktır…
İnsan kaç yaşında olursa olsun içinden geldiği kültürün
verdiği en yıkıcı, engelleyici, toplum tarafından dışlanmasına neden olan
istenmeyen kişi haline getiren kıskançlık gibi kötü bir hastalığa yakalanmasına
engel olun…
Her insanın tedavisi olanaksız ilkel KISKANÇLIK
isimli hastalıktan kendini uzak tutması, kesinlikle koruması, icap ederse
psikolojik tedavi olması gerekir…
xxx
KISKANLIĞI sözlükler şöyle tanımlıyor;
Kıskanç; kıskanma huyu olan…
Kıskanç ise; 1- Sevilmekte ya kendisiyle ilişkili
şeylerde, bir başkasının ortaklığına ya da üstün durumda görünmesine
dayanamamak…
2- Bir şeye en küçük saygısızlık gösterilmesine
dayanamamak…
3-Kendinden üstün gördüğü kişinin üstünlüğünü
çekememek… Haset etmek… İmrenmek…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder