Yemek davetler artık yok ama eğer edilirseniz geleneksel şu nezaket kurallarına mutlaka uymak gerekir…
.Tam zamanında gitmelisiniz; çok erken gibi geç
gitmekte hata ve ayıptır…
.Takım elbise ile olduğu gibi spor kıyafetlerle de
gidilecek yerler farklıdır…
.Mümkünse eli boş gidilmez…
Akide şekeri, çiçek, kitap gibi küçük hediyeler
götürülmelidir…
.Yanınızda davet edilmeyen birisini ya da birkaç
kişiyi peşinize takıp götürmeyin…
.Zil uzun çalınmaz, kapı yumruklanmaz…
.Buyur edilmeden içeri dalınmaz…
.Davet sahibinden izinsiz fotoğraf çekilmez, kayıt
yapılmaz, telefonla konuşulmaz, sigara içilmez…
.Kütüphanesindeki kitapları, dergileri, gazeteleri,
dosyaları karıştırılmaz…
.İlk gidişinizde ödünç kitap talep edilmez…
.Evin eşyaları çok beğenilmez, abartılarak
övünülmez…
.Bir büyüğün yanında her konuya atlanıp, lafa
dalınmaz, konu dağıtılamaz, dikkatler bozulmaz…
.Bir çay daha alabilir miyim? Bir su içebilir miyim
sözleriyle soru sorma fırsatı kaçırılmaz…
.Laf olsun diye soru sorulmaz, bilgiçlik taslamak
için konuşanı zor duruma düşürmek saygısızlıktır…
.Ev sahibinin daha önce anlattığı bir konuyu aktarsa
da “O biz o konuyu sizden çok dinlemiştik sonunu biliyoruz” gibi tepkiler
verilmez…
.Lavabo nerede diye koşuşturma hoş değildir…
.İkramları, ben bunu sevmem, o bana dokunuyor, bu
mevsimde nereden buldunuz? Bu şimdi yenir mi? Çay daha demini almamış sözleri
yanlıştır…
.Ben bunu çok beğendim başka yerde bulamam, birkaç
tabak daha alabilir miyim denmez…
.Ayrılıp giderken de izin istemek ve teşekkür etmek
gerekir…
SONUÇ OLARAK;
Bu kurallar sadece davetler için değil; hayatın her
anında, herkes için geçerlidir…
Bu nezaket kurallarını uygulamak uygarlık
göstergesidir…
Koşullar ne olursa olsun, kibar, nazik, saygılı
olmaya ve nezaket kurallarını sıkça uygulamayı aralıksız sürdürmeliyiz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder