8 Mart Dünya kadınlar
günüdür...
Dünyanın en özverili,
Dünyanın en çalışkan,
Dünyanın en çok üretken,
Dünyanın en kahraman kadınları olan
Kadınlarımızın bu güzel gününü yürekten kutluyorum...
...
Bu türlü önemli günler;
kadınımızın toplumdaki yaşamın
muhasebesinin yapıldığı günler olmalıdır...
Şöyle ki;
Geçen yıla göre,
10 yıl öncesine göre,
50 yıl öncesine göre;
Toplumdaki; çalışma yaşamındaki, evdeki,
Kadınlarımız daha iyi durumdalar mı?
Yoksa Kadınlarımız daha kötü durumdalar mı?
....
Doğuran
Çoğaltan,
Yaşamın merkezinde bulunan
Bu yüce varlıklarımız;
-Elleri öpülesi bu değerli varlıklarımızın her koşuldaki durumlarını
daha fazla nasıl iyileştirebiliriz?
-Kadınlarımız çağdaş toplumda hak ettikleri yeri daha çok
nasıl alabilir?
-Kadınlarımız yaşamlarını kolaylaştırabilmek için daha çok
hangi güzellikleri nasıl yapabiliriz?
Bu ve benzer sorular sorulmalı; yanıtlar aranmalıdır...
İşte bu günlerde bu hesaplamalar yapılmalı;
Varsa yanlışlıkların – varsa olumsuzlukların düzeltilmesi
için düzeltilmesi için her şeyin yapılması gereken günlerdir...
...
KADINLAR GÜNÜ NASIL DOĞDU?
8 Mart 1857 tarihinde NEWYORK ta 40 bin kadın işçi;
Ağır dokuma ve çalışma koşullarını protesto etmek;
Sekiz saatlik çalışma süresi;
Erkeklerle eşit ücret talebiyle grev başlattı...
Grev sırasında çıkan olaylar sonucu yüzden fazla kadın
yaşamını yitirdi...
1910 yılında KOPENHAG ta toplanan 2.Sosyalist Enternasyonal
de CLARA ZETKİN grevde çıkan olaylar nedeniyle ölen işçi kadınların anısına;
8 Mart gününü ULUSLAR ARASI KADIN GÜNÜ OLARAK KUTLANMASINI
önerdi;
Önerisi oy birliğiyle kabul edildi...
8 Mart 1977 de Birleşmiş Milletlere üye tüm ülkeler; uluslar
arası kadın günü olarak kutlanmaya başlanmıştır...
Ülkemizde 1980 den itibaren 8 Mart Dünya Kadınlar günü
olarak kutlanmaktadır...
...
Burada yine Büyük Atatürk ün dehasından söz etmek
gerekiyor...
Büyük Atatürk Bu gün kendisini uygar sayan;
İSVEÇ, İTALYA, YUNANİSTAN, İSVİÇRE den çok önce Türk Kadınına seçme seçilme hakkını
vermiştir...
5 Aralık 1934 te yapılan seçimlerde 18 kadın milletvekili
parlamentoya girmeyi başarmıştı....
Orta Asya da kurduğumuz Türk Devletlerimizde buyruklara,
FERMANLARA;
-HAN VE HATUN BUYURURLAR Kİ, diye başlanırdı...
Türklerde kadının yeri her zaman erkeğinin yanı;
Hatta;
Erkeğinin başının üstüdür...
TATARCA da bir söz vardır;
-Erkek aslan aslan da; dişi aslan aslan değil mi denir...
...
Ülkemizde bu gün itibariyle kadının durumu nasıldır?
Bunun yanıtını toplum içinde yaşayan, araştıran,
gözlemleyen, gören, bir gazeteci olarak söyleyebilirim ki;
.Kadınlarımız yaşadığımız ekonomik savaşta da erkeğinin
yanındadır...
.Kadınlarımız Adana da her hafta çeşitli yerlerde kurulan
semt pazarlarında maharetli elleriyle ürettiklerini satıyorlar...
.Elektrik su, telefon, faturalarını ödeyip; okula
gönderdikleri çocuklarına harçlıklar veriyorlar...
.Tarlasında bağında, bahçesinde erkeğinin önünde
çalışmaktadırlar...
.Fabrikalarda kınalı parmaklar; erkeklerden aşağı olmadan
Türkiye’mizin üretimine katılmaktadırlar...
.Adliyelerde; Hastaneler de; Ordumuz da; Polisimiz de Üniversitelerimiz de; Gazetelerimiz de;
Televizyonlarımız da;
Yani aklınıza gelebilecek her yerde ;
Her zaman,
Her koşulda,
Her durumda,
Beşikten
mezara kadar, yaşamın her anında kadınlarımız vardır, olmaya devam
edeceklerdir...
Çünkü kadın;
Doğurgandır,
Üretendir,
Çoğaltandır,
Anadolu’muzda binlerce yıl önce yapılan heykellerden kadının
önemini, yerini, üretime katkısını daha iyi görüyor anlıyoruz...
Dünyayı kuran, kurtaran,
Devletler kuran,
Keşifler yapan,
İcatlar yapan,
Ölümsüz eserler veren erkeklerin hepsi kadının birer
eseridir...
BÜYÜK ATATÜRK Zübeyde Hanımın oğludur,
Tüm peygamberleri de kadınlar dünyaya getirmiştir...
Günümüze geldiğimizde;
.Kadın haklarını savunmak; aslında insan haklarını
savunmaktır...
.Kadınları ikinci sınıf insan muamelesi gören toplum; barış,
güvenlik, zenginlik, çağdaşlık, uygarlıklar yarışının içinde olamaz...
.Kadınları ikinci sınıf olan toplumların yarınlarından
umutları olamaz...
.Kadınlarımıza karşı;
Erdemli,
Nazik,
Uygar,
Hoşgörü,
Adaletli,
Hürmetli,
Saygılı davranmalıyız...
Daha güzel bir yaşam,
Daha güzel bir Türkiye,
Daha zengin bir Türkiye için; dünyadaki en uygar ülkelerin
de ötesine geçebilmemiz için kadınla erkeğin omuz omuza birlikte çalışması,
üretmesi gerekir...
Tıpkı İstiklal Savaşımızda kadınımızın kağnılarla ya da
omuzlarında cephane taşıması gibi;
Bu gün de uygarlık savaşında kadınlarımızla erkeklerimiz
omuz omuzadır...
Sonuç olarak;
Uygar ülke,
Uygar devlet,
Kadın ve erkeğin el ele vermesiyle gerçekleşmiştir...
Bundan sonra da kural değişmeyecektir...
BÜYÜK ATATÜRK ÜN GÖSTERDİĞİ UYGARLIK DÜZEYİ de zaten
budur...
Gönülden inanıyorum’ ki ;
Bu soylu, aziz, kutlu, yüce millet;
Baş tacı ettiği kadınıyla daha çok 8 MART DÜNYA KADINLAR
GÜNÜ KUTLAYACAKTIR.... Abdulkadir Kaçar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder