Efendim,
Şimdi anlatacaklarıma inanamayacaksınız…
…
İDDİAM ŞU ;
Adana daki toplu taşımacılık ; yani Büyükşehir Belediyesi
Otobüsleri İstanbul dakilerden çağdaş…
…
Gittim,gözlerimle gördüm.
Şaşırdım ; inanamadım…
Tıpkı sizin gibi ben de inanamadım..
…
Geçen hafta içinde iki günlüğüne İstanbul’a gittim..
Gidişi otobüsle,dönüşü de uçakla yaptım..
…
Bütün devletlerinin
gözü olan,
-Keşke
İstanbul bizim olsa…dedikleri…
Dünyada iki kıtanın buluştuğu tek kenti canım İstanbul her
zamanki gibi albeniliydi…
…
Yahya Kemal in deyişiyle;
-40 kocadan kalan bakir İstanbul...
Rüyaların kenti,
Filmlerin kenti,
Şarkıların kenti…
…
Taksim de işimi bitirdikten sonra ; Aksaray a giden özel
halk otobüsüne bindim…
Adana daki kadar olmasa bile hava inanılmaz sıcaktı…
Otobüse biner binmez de
Adana dan alıştığım klimaları aradı gözlerim otobüste…
Ne klima var,
Ne kent kant,
Ne bell kar…
…
30 yıl önceki gittiğim İstanbul daki görüntüyle bu günkü
aynı ;
Ön kapının yanına küçük bir masa koymuş biletçi..
Önünde pet su şişelerinden kesilmiş içlerinde bozuk
demir paralar bulunan küçük bir tahta
tezgah var…
…
Nereye gidiyorsun?
-Fındık zade için bir bilet..
Adama bilet veriyor,parasını alıyor
-Nereye gidiyorsun ?
-Çapa için iki bilet..
Yolcu cebinden cüzdanını çıkartıyor,parasını ödüyor,biletçi
ona parasının üstünü ödüyor…
-Nereye gidiyorsun?
-Aksaray için üç bilet..
Yaşlı yolcu cebinden cüzdanını ağır ağır çıkartıyor,parasını
ödüyor ,
-Nereye gidiyorsun?
-Bayrampaşa için tek bilet…
…
Biletçinin önünde inanılmaz insan kuyrukları oluşuyor..
Kuyruklar otobüsten dışarıya
sarkıyor,
Yolcuların bir bölümü otobüsün dışında binmeye çalışıyor,
Ezilenler,sıkışanlar,bağırıp çağıran yolcularla tam bir
curcuna yaşanıyor…
Arkadaki otobüsler korna çalıp yol istiyor,
Muavin terliyor,
Klima yok,
Soğutucu yok,
Bell Kart yok,
Kent kart yok..
Özel Halk Otobüslerinin içi çok bakımsız ve modelleri çok eski..
Koltukları parçalanmış,süngerleri dışına sarkıyor,
Bazı koltuklar kaynak
yerlerinden kopmuş ama onarılmamış,öylece arızasıyla duruyor…
Otobüslerin içi de çok kötü biçimde kokuyor…
…
Yolcuların yüzleri asık,
Yolcular kendi kendileriyle kavgalılar,
Yolcular
birbirleriyle konuşmuyorlar,
Yolcuları inanılmaz korkunç sinirli görünümleri var…
…
Kendi kendime dedim ki ;
-Yahu burası İstanbul mu?
Yanıtım ;
-Maalesef dünyadaki tüm devletlerin gözü olan evet,burası
İstanbul du…
…
Sonra da ADANA YI DÜŞÜNDÜM ; ABARTISIZ SÖYLEYEBİLİRİM Kİ ;
Bu günkü İstanbul ‘ u
Adana yla kıyasladığımda ; pek çok konuda ileridik…
…
Çünkü ;
Adana da hem Büyükşehir Belediyesinin otobüsleri klimalı
temiz,
Hem Bell kartı bilinçli ve ustaca kullanıyor halkımız..
Hem özel halk otobüslerimizin çoğu klimalı,
Hem Kent kart modern
biçimde uygulanıyor…
…
Adana da insanlar son derece neşeli..
Yolcuların yüzleri gülüyor,
İnsanlar birbirlerine hal hatır soruyor,
İnsanlar birbirleriyle daha ilgili..
İki durak arasında bile birbirleriyle sohbet ediyorlar…
..
Ve Adana daki insanlarımız ;
İstanbul dakilerden daha centilmen,
İstanbul dakilerden daha temiz ve güzel giyiniyor,
İstanbul dakilere göre daha güleç yüzlüler,kendileriyle
barışıklar…
İstanbul dakilere göre daha nazikler..
İstanbul dan daha çağdaş…
…
Gerek Büyükşehir Belediye Otobüs kaptanlarımız,
Gerek Özel Halk Otobüs kaptanlarımız ;
İstanbul daki meslektaşlarından daha da uygar..
…
Herkesin İstanbul u sevdiğini biliyorum…
Bende İstanbul sevdalısıyım zaten ;
Amacım dünya kenti İstanbul u karalamak değil…
Ama,Adana mız ın nelere sahip olduğunu ortaya koymak…
İstanbul a gidince insan bunu daha somut biçimde görebiliyor…
…
Adana da sahip olduğumuz olanakları iyi bilelim ;
İnanıyorum ki ;
Toplu taşımacılık başta olmak üzere Adana mız pek çok alanda
pek çok büyük kentten daha da ileride…
İstanbul bunlardan sadece birisi…
Gidin gözlerinizle görün ; söylediklerime hak vereceksiniz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder