3 Mart 2021 Çarşamba

SICAKLAR VE İNSANLAR…

 

Sıcaklar insanın vücut kimyasını değiştiriyor…

         Bu değişimler insanlarda farklı tepkilerin    ortaya çıkmasına neden oluyor…

         Bu olay bilimsel olarak saptandı…

        

         Sıcaklıklardan kaynaklanan bu değişiklikler en belirgin biçimde Adana lılar da görülüyor……

         Bazen de inanılmaz ölçüde  çok da komik oluyoruz …

        

         Sıcakların vücut kimyasını değiştirdiği  Adana lılar da bu tepkiler  şöyle gözlemleniyor ;

         İnsanlar  caddenin ortasından yürüyor,Arkadan tır ,uçak gelsin,otobüs gelsin,devlet yetkililerin makam otomobilleri gelsin önemsemiyor…

         Kimi nefesini tutarak sıcaklardan kurtulmaya çalışıyor..,

         Kimisi yolun ortasında sabahtan itibaren bira içmeyi başlıyor…

         Kimisi ağzı açık yürüyor,

         Kimisi gün boyu şarkı söylüyor,

         Kimi  hem cinslerine bile laf atıyor,

         Kimi elle sarkıntılık pozisyonları alıyor

         SICAK BU YAPTIRIYOR…

         Kimi kap – kaç a yöneliyor…

         Kimi Devlet Su İşleri Kanalların intihar etmek için atlıyor,

         Kimi kendisini taş köprüden Seyhan Nehrine bırakıyor,belki de ölmek istiyor ama ölemiyor…

        

         Yapılan bilimsel araştırmalara göre ;

         Sıcakların vücut kimyasını değiştirdiği insanlarda ; ayrıca

         Aniden Tepki verme,

         Küfür etme,

         Yok yere  kavga etme,

         Olay çıkartma,

         Adam yaralama,

         Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu çeşitli kazalara neden olma,

         Dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle diğer insanlara zarar verme

         Yoktan yere sinirlenmeler ve saldırganlıklar  oluşuyormuş…

        

         Sıcakların vücut kimyasını değiştirdiği Adana lıların yine yok yere olay çıkartma nedenlerine bakalım ;

         Oto park yeri  yüzünden cinayet işleme..

         -Yüzüme neden ters ters baktın diye kavga etme,…

-Neden bana omuz vurdun ? deme..

-Neden beyaz kundura giyiyorsun , utanmıyor musun? Diye yoldan geçeni dövmeye kalkışmalar…

-Ben senden açık çay istedim…Neden kuş burnu getirdin diye  garsonuna çıkışmalar..

-Ortada hiç kimse yokken ; Mahallenin kızına neden laf attın ? diyenler…

-Sen  geçen hafta bizim mahallede kapkaç yaptın değil mi? Diye sevmediği insanı dövenler…

-Pazardan   neden  üzüm  değil de muz aldın? Diye bahane yaratanlar,

-Neden dolmuşa ön kapıdan binmedin?

-Dün neden kuru fasulye yedin?

-Gölgeme geçen sene neden  engel oldun…diyenler…

         Ve daha pek çok sudan bahanelerle  kavga  nedenlerini saymak olası…

 

         Dünyanın ve Türkiye nin başka hiçbir yerinde rastlanmayan,sadece Adanalıların uyguladığı otomobille gösterilen tepkiler var…

         Hızla giden tomobilin  el freni çekilerek yapılan ani sert ve ölümcül dönüşler ;

Lastik öttürmeler,

Müzik sesini sonuna kadar açıp mahallede herkesi rahatsız edecek şekilde sayısız tur atmalar,

Otomobille tozlu yollara girip,insanları toza boğmalar,

10.kattaki yakınını uyarmak için 15-20 dakika aralıksız aşağıdan klakson çalmalar…

         Düğün,nikah,nişan,sünnet gibi törenleri uzatıp,otomobil konvoylarıyla klakson çalarak sabahlara kadar dolaşmalar…

         Sevdikleri futbol takımının galip gelmesi sırasında damda silah sıkmalar…

         Otomobillerle klakson çalıp sabaha kadar kent içinde tur atmalar

        

Sıcağın vücut kimyasını değiştirdiği Adana lılar   sayısızca neden bulup  birbirlerine tekme tokat giriyorlar…

Elleri,yüzleri kan revan içinde  yaralanıp hastaneye götürülüyorlar ya da koşuyorlar…

Kırıklar  ayaklar eller yapılıyor,

Çıkıklar yerine oturtuluyor,

Yaralara dikiş atılıyor..

Bunları gören gazeteciler fotograf çekiyor,

Bunları  izleyen televizyon kameraları olayları  ekranlara taşıyor,

        

Bu olayları  yurttaşlar da zevkle  izliyor  ; ünlü komedyenler ;

Cem Yılmaz,

Levent Kırca,

Ata Demirer,

         Nejat Uygur tiyatrosundan daha çok ilgiyle üstelik gerçek ve  ücretsiz olarak izliyorlar…

        

         Bende bu olaylardan birisine bu gün tanık oldum…

         ….

         Saat 14.00 civarı, hava nasıl sıcak,nasıl terletiyor insanı anlatamam…

         Devletin bir resmi kurumunun(Ziyapaşa Vergi Dairesinin Otoparkında ) bahçesindeyim ağacın altındayım…Bu kurumda resmi İşlem yaptıran arkadaşımı bekliyorum…

        

         Devletin bir kurumunun siyah plakalı pikabı gelip bir likit gaz firmasının pikabının arkasına durdu..

         Şoför arabadan hızla indi  kapısını kilitledi ve sıcaktan yanan başını korumak için koşarcasına,hatta kaçarcasına  çekip  binaya gitti…

         Likit Gaz dağıtım şirketinin  pikabının şoförü  15-20  dakika sonra geldi..

         Baktı ama  arabasını park ettiği yerden çıkartması olanaksız..

         Döndü,döndü,ileri gitti, geri gitti ,

         Dolaştı,dolaştı,dolaştı..

         Elini kolunu sağa sola salladı,

         Başını iki tarafa salladı,

         Bana yaklaştı ; başladı şikayet etmeye…

        

         Adama hak vermemek olanaksız ;

         Hem güneşte kendisi bekliyor,

         Hem de arabasını park yerinden çıkartamıyor…Aradan 25-30 dakika geçmişti ki ;

         siyah plakalı arabayı park eden devlet memuru gittiği hızla koşarak geldi, sıcaktan bunaldığı için arabasına aynı  hızla  geri bindi…Kapılarının camını açtı…

         Arabasıyla bir süreden beri çıkamayan yurttaş koşarak yanına gitti ; açık camdan  şoföre çıkışmaya başladı ;

         -Ben yarım saattir bekliyorum ;  buradan çıkamadım, hakkınız var mı burada bu şekilde park etmeye?

         Başına iyice sıcak geçen devletin memuru şöyle meydan okudu ;

         -Kardeşim burası benim babamın malı var mı diyeceğin ?

         -Anlamadım ? dedi şoför,

         -Burası benim babamın malı var mı diyeceğin ? dedi..

         Likit gaz tüpü dağıtan pikabın yetkilisinin daha fazla söz söylemesine fırsat bırakmadan devlet memuru  çekip gitti…

         Ama şoför yakınmasına devam ediyordu ;

         ….

         -Bunlar haaa…Yazık yazık…Devlet…Memur…falan  dedi…

         Devletin resmi arabasının plakasını isteyenlere verebilirim…(01 FZ 615…)

         İYİ Kİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN KLİMALI OTOBÜSLERİ VAR,

         İYİ Kİ SEYHAN NEHRİ KIYISANDA YÜRÜYÜŞ PARKURLARI VAR…

         İYİ  Kİ SAYIN AYTAÇ DURAK VAR…

         BU SAYDIKLARIMIN  SAYESİNDE SICAKLARI DAHA KOLAY ATLATABİLİYORUZ…

        

         Efendim ;

         Sıcaklar gelince Adana lılara bir hal oluyor..

         Çevrenize bakın  ; anlattıklarımdan daha çok çarpıcı ve komik  örnekler  göreceksiniz…

         Lütfen  sıcakların kimyasını bozduğu kendinize hakim olun…

         Sıcakların sizi baştan çıkartmasına, yanlış yaptırmasına   izin vermeyin…

         Öfkeyle kalkan zararla otururmuş..

         Keskin sirke küpüne zarar verirmiş…

         Bunların da ötesinde ;

         Kim bilir ?

         Belki bir gazeteci,bir televizyoncu da sizi gözlemliyor olabilir…Nereden bileceksiniz ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder