7 Mart 2021 Pazar

İYİ BİR YURTTAŞ MIYIM?

 Kendinize şu soruyu hiç sordunuz mu?

-BEN İYİ BİR YURTTAŞ MIYIM?

Bu güzel vatanın bana sağladıklarının karşılığını verebildim mi?

Bu doyumsuz ülkeye;

Nice zorluklarla kurulmuş devletime iyi bir yurttaş olabildim mi?

Bu sorulara yanıt aradınız mı?

Eğer; 

Kendi kendinize böyle bir soruyu soracak kadar olgunlaşmışsanız;

Görevinizi yapmışsınız demektir...

Çünkü iyi bir yurttaş, sorumluluklarının farkına varan insandır...

Ait olduğumuz topluma faydalı hizmetler üretebildiğimiz müddetçe iyi yurttaşız...


Böylece yaptıklarımızın farkına vararak yapar, yaşadığımız toplumun bir üyesi olduğumuzu unutmayız...


Sorumluluklarımızı da yerine getirmek erdemli bir davranıştır...


Çünkü bir milletin gücü;  insanlarının ülkelerini, kültür değerlerini ve diğer insanlarını sevmeleri ile çoğalır..


Düşünün bir defa;

Yüreğinde yurt sevgisi taşımayan insan iyi bir yurttaş olabilir mi?

Yurt zorla sevdirilebilir mi?

-Sana emir veriyorum, bundan sonra yurdunu seveceksin anlaşıldı mı? Diyebilir miyiz?

...

Üzerinde yaşayabileceğimiz,

Nefes alabileceğimiz,

Bir ülkemiz olmasa;

Sevgilerin,

Ailenin,

Yaşamın,

Diğer tüm değerlerin, 

Ne anlamı kalır?

...

-Vatan topraktan ibaret değildir, üzerine gelişi güzel basalım...

Boşuna ÖNCE VATAN dememişler..

Bizi doyuran da, büyüten de odur...


Düşünün bir insan neyin uğruna vazgeçebilir yaşamaktan?


Bir insan neyin uğrunda güzel alnına mermi yiyebilir?

Neyin uğrunda evini, barkını, çoluk çocuğunu terk edebilir?

Sadece bir şey için VATAN...

İşte Vatan bu yüzden kutsaldır...

...

Bu anlattıklarım; 

Bana son günlerde okuduğum kitabın yaptığı çağrışımlardır...

...

Genç bir Mehmetçik askere gitmektedir...

Biraz hüzünlü,

Biraz tedirgin,

Biraz kararsızdır...


Yolculuk boyunca otobüste genç Mehmetçiğe; askerliğin, vatanın, sevginin, iyi yurttaş, sorumlu birey olmanın önemi kendiliğinden başlayan bir üç kişinin katıldığı bir sohbette anlatılmaktadır...

Nermin Öğretmen ile,

Emekli Ziraat Mühendisi Metin Yılmaz,

Genç Mehmetçik ve kitabın yazarı arasında geçer bu konuşmalar…

...

Yaşamının en güzel yıllarında; kutsal görevini yapmak için Ankara Mamak a gitmekte olan; gence ziraat mühendisi şöyle der;

-Çok uzun gibi görünen 15 ay  göz açıp kapayıncaya kadar çabuk geçer..

Askere gidişimi dün gibi hatırlarım...

Bunca seneye rağmen komutanlarımın isimlerini bir bir sayarım...

Hele üzerimde emeği olanları hiç unutmam...

Gerçi bir insanın karakteri 20 yaşına kadar iyice belirginleşir ama askerlik ona kendi doğrularını kontrol etme fırsatı verir...

Çocukluktan beri aile, arkadaş ve yaşadığı çevreden aldıklarını başkalarının deneyimleriyle karşılaştırma şansı verir askerlik... 

...

Ve yolculuk boyunca daha uzun uzun sürernkonuşmalar;.

Ancak bu konuşmalardan yola çıkarak şunları söylemek olasıdır ki; 


Askerlik biz Türkler için son derece önemlidir...

Kara Kuvvetlerimizin 2000 yılı aşkın geçmişi bulunmaktadır...

Dünyanın en eski ordusu bizim ordumuzdur...

Dünyanın en iyi savaşan askerleri bizim askerlerimizdir...

Askerlik deyince akan sular durur...

Bir gencin yaşamının ; en önemli basamağını oluşturur askerlik....

Askere giden gençlerimizin saçına eline anneleri kına yakar...

-Vatana kurban olarak gönderirler…

Ve

Oğlu şehit olduğunda;

-Vatan sağ olsun, diyebilen büyük bir millettir...

...

Okuduğum bu kitapta da belirtildiği gibi;

En büyük asker,

Ebedi başkumandan olan,

Ulu önder,

Büyük kurtarıcı

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK gençlere güvencini Dumlupınar da şöyle açıklar;

-Gençler, cesaretimizi arttıran ve sürdüren sizsiniz...

Almakta olduğunuz terbiye ve irfanla insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikri hürriyetinin en kuvvetli timsali olacaksınız…


Ey yükselen yeni nesil

Gelecek sizindir...

Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz...

Yine bu kitapta anlatıldığı gibi; 

Büyük Atatürk Ordumuz ve askerlerimiz için şöyle demiştir 


-Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir...


Buradan yola çıkarak şöyle diyebiliriz;

Türk Milleti için; ordu demek millet demektir; millet demek de ordu demektir...

Dünyadaki hiçbir millet bizim milletimizdeki bu yüce ve soylu duyguya ulaşamamıştır, ulaşamayacaktır...

...

Bu gün için; bu konuşmamı yaptığım şu anda bile;

73 milyon insanımızın tamamı, gözünü kırpmadan; 

Yurt sevgisi,

Bayrak sevgisi,

Millet sevgisi,

İçin ölmeye hazırdır...

..

Mithat Cemal Küntay’ ın belirttiği gibi;

-Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır 

Toprak uğruna ölen varsa vatandır...

...

Ne mutlu ki bize;

Bu toprakları uğrunda ölerek vatan yaptık;

Ebedi yurdumuz olan bu topraklar uğruna ölmeye hazırız...

Bu her yurttaşın yüreğindeki sonsuz sevginin somut kanıtıdır...

...

Türk anaları gerektiğinde;

Mustafa Kemaller,

Fatih ler,

Bilge Kağanlar doğurmaya devam edeceklerdir…

...

Ne Mutlu Türk üm diyene...

Abdulkadir kaçar...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder