Dünyanın en zor coğrafyasında
1000 yıl devlet olmak,
Dünyanın en zor coğrafyasını 1000 yıl yurt edinmek,
Dünyanın en zor coğrafyasında 1000 yıl yaşamak...
Anadolu’ yu,
Türkiye’yi anlatıyorum...
Bunu nasıl başarmışız?
Türk insanının inanılmaz hoşgörüsüyle,
Türk insanının üstün erdemleriyle,
Türk insanının adaletli davranmasıyla,
Türk insanının çalışkanlığıyla
Sarsılmaz aile yapımızla,
Büyüklere saygımızla,
Küçüklere sevgimizle
Tabi bunların hepsinden de ötede;
Dünyanın en en eski, en iyi savaşan ordumuzla,askerimizle,
kahraman Mehmetçiklerimizle bunu gerçekleştirdik...
Son günlerde okuduğum, etkisinde kaldığım kitaptan edindiği
bilgileri sizlerle paylaşmaya devam ediyorum...
Bu kitapta Türklerin Mehmetçiğe bakışını,
Bu kitapta askerlik felsefesini,
Bu kitapta yurt sevgisini anlatıyor...
Bir yolcu otobüsü yolcularıyla dolu olarak; Ankara ya doğru yoluna devam etmektedir...
Mamak ta Askerlik görevine başlamak için gitmekte olan
Mustafa isimli genç Mehmetçikle çevredeki yolcular sohbet etmektedirler...
...
Yolculardan birisi Nermin öğretmen genç Mehmetçiğe şöyle der;
-Bak Mustafa biz kusursuz değiliz...
Doğru olmayan şeyleri de yaptık...
Kiminden ders aldık, kimi hatalarımızı tekrarladık...
Sen hayatının baharındasın, hatalarının seni esir almasına
izin verme...
Asker ocağında sağlıklı ve mutlu bir yaşam için alışkanlıklar
edineceksin..
Bu alışkanlıkları teskere aldıktan sonra sivil hayatın
boyunca da uygula...
...
Mustafa biraz tereddütlü;
-Söylemesi kolay öğretmenim... Peki ben nasıl aklımda
tutacağım bunları?
Nermin öğretmen şöyle der ;
-O daha da kolay deli kanlı...
Aklında tutmayacaksın ki, uygulayacaksın...
İstersen sana bir özet yapayım...
Mustafa ve diğer yolcular nefes almadan Nermin öğretmenin
anlattıklarını dinlemektedirler...
Nermin Öğretmen şöyle sürdürür;
-Sade ve gösterişten uzak bir hayat yaşa...
Toplumun hoş görmediği davranışlardan kaçın...
Ailene bağlılığı unutma...
Sır tutmayı bil...
Kimseyi kırma,..
Sana güvenenleri utandırma,
Her işinde düzenli, daima nazik, güler yüzlü ve hoşgörülü ol…
Zamanını boş yere harcama...
Maddi ve manevi değerlerine sahip çık..
Çocuklarını kız ya da erkek olsun, okut...
İhtiyacı olanlara gücün yettiğince yardım et...
Cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerime,
Vatanın bölünmez bütünlüğüne,
Bayrağa hayatın boyunca sadık ol...
Ailene ve çevrene bu konularda her zaman önderlik yap...
Nermin Öğretmen; bu gün insanlarımızın Beşikten mezara kadar uyması gereken binlerce yıldan beri uyguladığımız ortak
değerlerimizi,genç Mehmetçik Mustafa ya anlatmaya devam eder....
Şöyle sürdürür konuşmasını;
-Bileceğiz ki aramıza ayrılık tohumları ekmeye çalışanlar
var onlara asla fırsat vermeyelim...
Bileceğiz ki yıllar yılı birbirleriyle gül gibi geçinip
giden insanlarımız eşitlik ve özgürlük olmadığı masallarıyla kandırılmasın...
Türkiye Cumhuriyeti yasaları önünde zaten herkes eşit ve
özgürdür...
Türkiye deki bazı bölücü hareketlere dikkat çeker Nermin
öğretmen;
Ve Mustafa ya hepimizin öğrenmesi ve yapması gerekenleri
öğütleri vermeyi sürdürür...
-Bez parçalarına yazdıkları küfürleri sallayıp, üzerindeki
sözüm ona tek tip kıyafetlerle cadde ve sokaklarda haykırarak yürüyüş yapan
birkaç kendini bilmezi hatırlarım...
İçlerindeki öfkeyi;
ellerindeki taş ve sopalarla arabalardan,binalardan ve dükkan
vitrinlerinden çıkarır, güvenlik kuvvetlerimize saldırırlardı...
Bu saldırıların karşısında uyanık olmamız gerekir...
Devlet vatandaşlarına ayrım yapmadan eşit hizmet vermekle
yükümlüdür...
Bizler de devlete destek olacağız...
Birbirimizle yardımlaşacağız...
Dayanışmanın temelinde sevgi olduğunu unutmayacağız...
Bir elin parmakları bile farklı...
Aynı ailenin çocukları bile başka düşünüyor, bu son derece
normal....
Bize ortak noktaları arayıp bulmak kalıyor; bu da ancak
sevgi ve saygıyla olur...
...
Bu kez sözü emekli ziraat mühendisi Gürbüz Bey alıyor;
Otobüsün arka koltuğunda seyahat etmekte olan iki kulağında
iki küpeli delikanlıyı uzun uzun süzdükten sonra şöyle der:
-Nermin Hocam deminden beri sizi nefes almadan dinliyorum...
Aferin kızım ağzına sağlık...
Çok haklısın, bu yaşıma geldim, ama öğrenmenin sonu yok... Bu
güzel öğütleri kalan ömrümde ben de uygulayacağım...
Gençler kendilerini kurtarmak için frene her zaman vaktinde
basma şansı olduğunu düşünür...
Biz yaşlılar ise bunun böyle olmadığını deneyimlerimizden
biliyoruz...
...
Genç Mehmetçik Mustafa;
-Gürbüz amca, ben ayağımı frenden hiç çekmem;
-Öyle değil Mustafa oğlum...
Bazı insanları görüp şaşırıyorum, kendini bilen var,
bilmeyen var...
Kimi akıllı, tertemiz giyiniyor...
Dişlerini fırçalıyor, elini yüzünü yıkıyor, banyosunu yapıyor,
saçına başına dikkat ediyor...
Ütüsüz pantolon gömlekle dolaşmıyor...
Misler gibi kokuyor...
Kimileri bunları yapmamak için bahaneler arayıp buluyor...
Kiminin ise dünya umurunda değil...
Ne kendine ne çevresine hayrı var...
İş işten geçtikten sonra mı tedbir alacağız...
Akıllı insan başkalarının hatalarından ders alandır...
...
Bu erdemli öğütlerden,
Bu güzel derslerden,
Bu anlatılanlardan yola çıkarak şunları söyleyebiliriz;
Aslında bu öğütler; beşikten mezara kadar hepimiz için geçerli
öğütlerdir...
Nermin öğretmenin söyledikleri hepimiz için geçerli değil
mi?
Gösterişten uzak sade yaşamak…
Aileye bağlılık…
Kimseyi kırmamak,
Her zaman güler yüzlü olmak,
Maddi manevi değerlere sahip çıkmak...
Kız erkek çocukları okutmak,
Cumhuriyete, Atatürk devrimlerine, vatanın
bölünmez bütünlüğüne, Bayrağa yaşam boyunca sadık kalmak...
Bunlar Türk Milletini, Türk milleti yapan değerlerdir...
Sonra bölücü örgütlerin;
Bin yıldan beri birbirleriyle gül gibi geçinen insanlarımızı
özgürlük olmadığı masallarıyla kandırmaya çalışması,
Tek tip kıyafet giyip kaldırım taşlarını söküp güvenlik
güçlerine saldıranlara karşı uyanık olmak...
Bu düşüncelerin altına herkes imzasını atar...
...
Emekli Ziraat Mühendisinin
verdiği öğütlere gelince ; bunlar
da beşikten mezara kadar bize gerekli öğütler..
Kılık kıyafetlerimize dikkat etmek,
Düzenli olmak,
Yaşamı umursamak,.
Başkalarının hatalarından ders alıp,aynı hataları
tekrarlamamak...
Bu düşüncelerin altına da her Türk yurttaşı imzasını atar...
Asker ocağında öğretilenler kitapta da belirtildiği gibi
insana ömür boyu gerekli oluyor...
Büyük Atatürk Mehmetçiklerimiz için şöyle demiştir ;
-Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha
temiz,daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir
Askerlik felsefemiz;
Devletimizi devlet; milletimizi millet yapmıştır...
Sonsuza kadar bu kural değişmeyecektir...
Tüm dünyanın gıpta ettiği, imrendiği,kıskandığı
askerlerimizle ne kadar gurur duysak azdır...
...
Sonuç olarak konuşmamın başına dönüyorum;
Dünyanın en zor coğrafyasında 1000 yıl devlet olmak,
Dünyanın en zor coğrafyasını 1000 yıl yurt edinmek,
Dünyanın en zor coğrafyasında 1000 yıl boyunca yaşamak...
Anadolu’yu,
Türkiye’yi anlatıyorum...
Sonsuza kadar yurdumuz olan bu günkü ülkemizden söz
ediyorum...
Bunu nasıl başarmışız?
Türk insanının inanılmaz hoşgörüsüyle,
Türk insanının üstün erdemleriyle,
Türk insanının adaletli davranmasıyla,
Türk insanının çalışkanlığıyla
Sarsılmaz aile yapımızla,
Büyüklere saygımızla,
Küçüklere sevgimizle
Tabi bunların hepsinden de ötede;
Dünyanın en en eski, en iyi savaşan
ordumuzla,askerimizle kahraman
Mehmetçiklerimizle bunu gerçekleştirdik...
Abdulkadir Kaçar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder