Yazmak,
yazma yeteneğine kavuşmak insan isimli
varlığın en yüce erdemidir…
…
Yazılacak,anlatılacak,o
kadar sonsuz ve sınırsız konular vardır ki ; akıllı insan bunların arasından
seçim yapmakta zorlanır…
…
Ancak
;
Yazdıklarımızda
ne kadar biz varız>?
Başka
deyişle ;
Yazdıklarımızın
ne kadarına kendimizi koyabiliyoruz?
….
Yazan
kişiler genellikle bunu düşünmezler…
Çala
kalem , yaz babam yaz…
Oysa
yazmak ; tarihe,insanlığın bilgi havuzuna notlar düşmektir…
…
Örneğin
;
Kaldırım
işgallerini,
Yabancı
hayranlığını,
Terörü,
Ya
da herhangi bir konuyu yazdığımda;
Ne
kadar kendimi koyuyorum?Yazdıklarımın ne kadarı ben’im…Ya da bunları yazan kişiler
ne kadar kendi görüşlerini,düşüncelerini,doğrularını koyabiliyorlar?
…
Bazen
bu oran 100 sözcükten belki 10 tanesi oluyor,
Bazen
bu oran 100 sözcükten sıfırı oluyor,
Belki
bazen bu oran biraz daha çok,bazen daha az,bazen de hiç…
…
Oysa
gazeteler toplumun belleğini oluşturuyor…
Her
yazarın yazdıklarının gelecek kuşaklarca da okunup,araştırılacağını,o yazarla
ilgili bilgi edinmeye çalışılacağını düşünüp ; ona göre öz düşüncelerini de
bırakması gerekir…
…
Bunları
neden anlatıyorum?
Bu
yazıda kendimi yazıyorum ; yaşama bakışımı,ölüme bakışımı anlatıyorum…
…
Ölüm
üzerine yazdığım dememelerde görüşlerim,ben yer alıyorum…
Hoşuna
gidip gitmemesi ayrı bir konu ;
Beğenirseniz
sorun yok; beğenmeseniz de bu sizin takdiriniz…Ama,inanıyorum ki şu anda
okuyacaklarınız evrensel doğrular,evrensel bilgilerdir…Bana göre 1000 yıl sonra
da hükümlerini yitirmeyecek görüşlerdir
Sözü
fazla uzatmadan buyurun denemelerimi okumaya ;
…
Başkasının
verdiği değere bakıp kendisini değerlendirmek salaklıktır…En önemli - anlamlı ve tek değer ; insanın kendisine
verdiği değerdir…Diğer değerlerin bunun yanında anlam ve önemi kalmaz…
…
Düşmanlarınızı uzakta aramayın,
Size her türlü düşmanlıklar yapıp,canınızı alabilecek
kişilerin çok dikkatli bakarsanız yakınınız da,çok yakınlarınızda olduğunu
göreceksiniz…
…
Her
canlı kesin ölmek için doğar ; iki yüz milyon canlı içinde düşünme,akıl yürütme,yorumlama alet
yapma,uygarlıklar kurma,geliştirme kendini aşma yeteneği sadece insanda vardır…
Ancak
o da diğer canlılar gibi
genlerindeki tutsağı olduğu cinsel iç dürtüsünün peşinde koşarak zaman
zaman aklını kullanmayı unuttuğu için sıradan bir canlı olmaktan kurtulamaz…Bu
iç dürtüyle kendi türlerinin kesin ölmesi için yaşama getirmeyi sürdürür…
…
Ölüm
hazır olmamızı beklemez ; ona hazır olmamız bilgeliğimizin göstergesidir…
…
En
güçlü kişi ; isteklerini yenip kendine egemen olan ve böylece acılarını azaltabilendir…
…
Ölmek
için doğduk ; ve ölmek için yaşıyoruz…
Yaşamın
başı,sonu,özeti,tüm detayı bu kadar…
…
Ölmemek
elinde değil ; ancak bilgiye ulaşmak, zamanın ve doğanın söylediklerini doğru
anlayarak ,kaliteli,coşkulu,doyumlu yaşamak insanın kendi elinde…
…
Ölümün
olmadığı bir dünya düşünemiyorum ; kötüler sonsuza dek iyilere kötülük edeceği
için yaşam sadece bu yüzüyle bile çekilemez hale gelirdi…
..
Her
canlı ölmek için doğar ; ama her canlı doğmak için ölemeyeceği için ; yaşam
bize altın tepside sunulan altın bir fırsattır…Değerini çok iyi bilmemiz,çok
iyi korumamız,her saniyesini dolu dolu yaşamamız birinci görevimizdir…ABDULKADİR
KAÇAR…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder