Sıcaklar insanın vücut
kimyasını değiştiriyor…
Bu değişimler insanlarda farklı farklı ortaya çıkıyor…
…
Adana lılar da bu değişiklikler kilometrelerce öteden
bakınca fark ediliyor…
Çok da komik oluyoruz hani…
…
Sıcaklardan bunalan Adana lılar da en belirgin özellikler
şöylece gözlemlenebiliyor… ;
Kimi caddenin ortasından yürüyor,
Kimi nefesini tutuyor,
Kimi ağzı açık yürüyor,
Kümü şarkı söylüyor,
Kimi laf atıyor,
Kimi elle sarkıntılık pozisyonları alıyor
Kimi kap – kaça yöneliyor…
…
Sıcakların vücut kimyasını değiştirdiği insanların ;
Aniden Tepki verme,
Küfür etme,
Yok yere kavga etme,
Olay çıkartma,
Yoktan yere sinirleniyorlarmış…
…
Oto park yüzünden ölen-öldürülen insanlar..
-Yüzüme neden ters ters baktın ? diyenler kavga edenler…
Kavga nedeni yokken ;
-Neden
bana omuz vurdun ? diyenler..
Buna
benzer nedenler ;
-Neden
beyaz kundura giyiyorsun , utanmıyor musun?
-Ben senden açık çay istedim…Neden kuş burnu getirdin
diye kahvenin garsonuna çıkışmalar..
-Mahallenin kızına neden laf attın ? diyenler…
-Sen kapkaç yaptın değil mi? Diye benzetip
gıcık aldığı insanı dövenler…
-Neden
elma değil de muz aldın?
-Neden dolmuşa ön kapıdan binmedin?
-Dün neden kuru fasulye yedin?
-Gölgeme engel oldun…
-Gardaş rüzgarımı kapatma…
-Neden bu kadar hızlı geçtin önümden kardeşim ?
-Tabanları yağla bakalım…diyenler..
…
Ve daha sayısızca neden bulup insanlar
birbirlerine giriyorlar…
Elleri,yüzleri
kan revan içinde hastaneye gidiyorlar…
Kırıklar yapılıyor,
Çıkıklar yerine oturtuluyor,
Yaralara dikiş atılıyor..
…
Bunları gören gazeteciler fotograf çekiyor,
Bu olayları izleyen televizyoncular ekranlara
taşıyor,
Bu olayları gören yurttaşlar da ;
Cem Yılmaz,
Levent Kırca,
Ata Demirer,
Nejat Uygur tiyatrosundan daha çok ilgiyle üstelik gerçek ve
üstelik ücretsiz olarak izliyorlar…
…
Bende bu olaylardan birisine bu gün tanık oldum…
….
Saat 14.00 civarı, hava nasıl sıcak,nasıl terletiyor insanı
anlatamam…
Devletin bir resmi kurumunun bahçesindeyim ağacın
altındayım…İşlem yaptıran arkadaşımı bekliyorum…
…
Devletin bir kurumunun siyah plakalı pikabı gelip bir likit
gaz firmasının pikabının arkasına durdu..
Kapısını kilitledi ve çekip gitti…
Likit Gaz pikabının şoförü
15-20 dakika sonra geldi..
Baktı arabasını park ettiği yerden çıkartması olanaksız..
Dolaştı,dolaştı,dolaştı..
Elini kolunu sağa sola salladı,
Başını iki tarafa salladı,
Bana yaklaştı ; başladı şikayet etmeye…
…
Adama hak vermemek olanaksız ;
Hem güneşte kendisi bekliyor,
Hem de arabasını park yerinden çıkartamıyor…Bu sırada siyah
plakalı arabayı park eden devlet memuru koşarak geldi, sıcaktan bunaldığı için
arabasına bindi…Kapılarının camını açtı…
Arabasıyla bir süreden beri çıkamayan yurttaş koşarak yanına
gitti ;
-Ben buradan çıkamadım, hakkınız var mı burada bu şekilde
park etmeye?
Devletin memuru şöyle dedi ;
-Kardeşim burası benim babamın malı var mı diyeceğin ?
….
Arabasına binip gitti ama,likit gaz tüpü dağıtan pikabın
şoförü olan yurttaş yakınmayı
sürdürüyordu ;
-Bunlar haaa…Yazık yazık…Devlet…Memur…falan dedi…
…
Sıcaklar gelince Adana lılara bir hal oluyor..
Çevrenize bakın sayısız örnek göreceksiniz…
Lütfen kendinize hakim olun…
Belki bir gazeteci,bir televizyoncu da sizi gözlemliyor
olabilir…Nereden bileceksiniz ki? ABDULKADİR KAÇAR…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder