Orta Asya’daki Türk
devletlerinde, buyruklara;
-Han ve hatun buyururlar ki, diye başlanırdı...
Yani, kadın devlet yönetiminde erkeğinin yanında yer
alırdı...
Türklerde kadının yeri her zaman erkeğin yanıdır, hatta
başının üstüdür...
Ancak Osmanlılar döneminde kadın haklarında gerilemeler
görülür...
Eve kapatılır, üretime katkısı engellenir...
Yıl 1934 Cumhuriyetin ilk yılları...
Büyük Atatürk, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı veren
yasayı;
5 Aralık 1934 yılında çıkarttı...
Ve 1935 yılındaki genel seçimlerde 18 kadın parlamenter parlamentoya
girdi...
Bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum;
Bu gün Türkiye yi Avrupa Birliğine alalım mı almayalım mı
diyen;
İsviçre de 1948
İtalya 1950
Yunanistan 1952
Fransa 1945
İtalya 1945
Japonya 1971 de Kadına seçme ve seçilme hakkı verildi...
Türkiye den yıllarca
sonra verildi....
Politikada önleri erkekler tarafından kesilen kadınların, bu
günkü parlamentodaki durumu nedir?
550 vekilimizin olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisinde,
24 tane kadın vekilimiz bulunmaktadır...
Bu oran oldukça azdır...
Oysa Türkiye deki nüfusun yüzde 52 si kadındır...
Mesleklere baktığımızda kadın yararına önemli gelişmeler
görüyoruz ülkemizdeki;
Öğretmenlerin yüzde 44 ü kadındır...
Devlet memurlarının 3’te biri kadındır...
Doktorların 3’te biri kadındır...
Avukatların üçte biri kadındır...
Gerek Cumhurbaşkanımız,
Gerekse başbakanımız,
Bu özel gün için yayınladıkları mesajlarda kadınların daha
etkin olmalarına,
Haklarını almak için daha yoğun çaba harcamaları gerektiğini
belirttiler...
Kurtuluş savaşında dün cepheye cephane taşıyan;
Kadınlarımız bu gün, çağdaş Türkiye’nin gelişen Türkiye’nin her
alanın da, erkeklerle birlikte omuz omuza çalışmakta, üretmektedir...
Tarlada,
Fabrikada,
Mutfakta,
Atölyede,
Medya da,
Üniversitelerde,
Bankalarda,
Adliyelerde, yani
beşikten mezada kadar her yerde kadın erkekle birlikte
çalışmaktadır..vardır...
Bir tarafta nasırlı eller,
Beri tarafta ojeli parmaklar,
Yağmur ve toprak kokusu, ruj ve parfümün birlikteliği,
ülkemizin bu gününü ve yarınını şekillendirmeye devam ediyor...
Çünkü kadın doğurandır,
Üretendir,
Çoğaltandır,
Yaşatandır,
Yaratandır...
Anadolu da yapılan kazılarda, binlerce yıl önceki heykellerden kadının toplumdaki yerini, önemini, üreticiliğini
daha iyi anlayabiliyoruz...
Dünyayı kuran, kurtaran,
Devletler kuran,
Keşifler yapan,
Ölümsüz eserler veren,
Hatta peygamberleri bile kadınlar dünyaya getirmiştir...
Büyük Atatürk Zübeyde Hanımın oğludur...
Kadınlara şarkılar yazdık;
-Sevdim bir genç kadını...
-Kadın bir gül, aşk bir mevsim...
-Nereden sevdim o zalim kadını,
-Ölürsem yazıktır sana kanmadan...
Yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi sanatta da müzikte de
kadınımızı yücelttik, yükselttik, ona gereken değeri verdik...
Sonuç olarak;
Uygar,
Modern,
Çağdaş bir ülke kadın ve erkeğin el ele vermesiyle
gerçekleşmiştir ve gerçekleşecektir...
Kural bundan sonra da değişmeyecektir...
Büyük Atatürk ün gösterdiği uygarlıkların ötesine giden
yolda kadın erkek eşitliğinden geçmektedir...
Bu soylu,
Bu aziz,
Bu kutlu millet, baş tacı ettiği kadınıyla sonsuz gelecekte
de bu güzel günleri kutlayacaktır...
Tüm kadınlarımızı
72.yılına ulaşan , seçme ve seçilme hakkının verildiği bu günlerini
kutluyorum....
ABDULKADİR
KAÇAR...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder