9 Mart 2021 Salı

TÜRK KADININA SEÇME SEÇİLME HAKKI 72.YAŞINDA...

 

Orta Asya’daki Türk devletlerinde, buyruklara;

         -Han ve hatun buyururlar ki, diye başlanırdı...

         Yani, kadın devlet yönetiminde erkeğinin yanında yer alırdı...

         Türklerde kadının yeri her zaman erkeğin yanıdır, hatta başının üstüdür...

         Ancak Osmanlılar döneminde kadın haklarında gerilemeler görülür...

         Eve kapatılır, üretime katkısı engellenir...    

         Yıl 1934 Cumhuriyetin ilk yılları...

         Büyük Atatürk, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı veren yasayı;

         5 Aralık 1934 yılında çıkarttı...

         Ve 1935 yılındaki genel seçimlerde 18 kadın parlamenter parlamentoya girdi...

         Bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum;

         Bu gün Türkiye yi Avrupa Birliğine alalım mı almayalım mı diyen;

         İsviçre de 1948

         İtalya 1950

         Yunanistan 1952

         Fransa 1945

         İtalya 1945

         Japonya 1971 de Kadına seçme ve seçilme hakkı verildi...

         Türkiye den yıllarca  sonra verildi....   

         Politikada önleri erkekler tarafından kesilen kadınların, bu günkü parlamentodaki durumu nedir?

         550 vekilimizin olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisinde,

         24 tane kadın vekilimiz bulunmaktadır...

         Bu oran oldukça azdır...

         Oysa Türkiye deki nüfusun yüzde 52 si kadındır...        

         Mesleklere baktığımızda kadın yararına önemli gelişmeler görüyoruz ülkemizdeki;

         Öğretmenlerin yüzde 44 ü kadındır...

         Devlet memurlarının 3’te biri kadındır...

         Doktorların 3’te biri kadındır...

         Avukatların üçte biri kadındır...           

         Gerek Cumhurbaşkanımız,

         Gerekse başbakanımız,

         Bu özel gün için yayınladıkları mesajlarda kadınların daha etkin olmalarına,

         Haklarını almak için daha yoğun çaba harcamaları gerektiğini belirttiler...

         Kurtuluş savaşında dün cepheye cephane taşıyan;

         Kadınlarımız bu gün, çağdaş Türkiye’nin gelişen Türkiye’nin her alanın da, erkeklerle birlikte omuz omuza çalışmakta, üretmektedir...

         Tarlada,

         Fabrikada,

         Mutfakta,

         Atölyede,

         Medya da,

         Üniversitelerde,

         Bankalarda,

         Adliyelerde, yani  beşikten mezada kadar her yerde kadın erkekle birlikte çalışmaktadır..vardır...

         Bir tarafta nasırlı eller,

         Beri tarafta ojeli parmaklar,

         Yağmur ve toprak kokusu, ruj ve parfümün birlikteliği, ülkemizin bu gününü ve yarınını şekillendirmeye devam ediyor...

        

         Çünkü kadın doğurandır,

                            Üretendir,

                            Çoğaltandır,

                            Yaşatandır,

                            Yaratandır...

         Anadolu da yapılan kazılarda, binlerce yıl önceki  heykellerden kadının  toplumdaki yerini, önemini, üreticiliğini daha iyi anlayabiliyoruz...

         Dünyayı kuran, kurtaran,

         Devletler kuran,

         Keşifler yapan,

         Ölümsüz eserler veren,

         Hatta peygamberleri bile kadınlar dünyaya getirmiştir...

         Büyük Atatürk Zübeyde Hanımın oğludur...

         Kadınlara şarkılar yazdık;

         -Sevdim bir genç kadını...

         -Kadın bir gül, aşk bir mevsim...

         -Nereden sevdim o zalim kadını,

         -Ölürsem yazıktır sana kanmadan...

         Yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi sanatta da müzikte de kadınımızı yücelttik, yükselttik, ona gereken değeri verdik...

         Sonuç olarak;

         Uygar,

         Modern,

         Çağdaş bir ülke kadın ve erkeğin el ele vermesiyle gerçekleşmiştir ve gerçekleşecektir...

         Kural bundan sonra da değişmeyecektir...

         Büyük Atatürk ün gösterdiği uygarlıkların ötesine giden yolda kadın erkek eşitliğinden geçmektedir...

         Bu soylu,

         Bu aziz,

         Bu kutlu millet, baş tacı ettiği kadınıyla sonsuz gelecekte de bu güzel günleri kutlayacaktır...

         Tüm kadınlarımızı  72.yılına ulaşan , seçme ve seçilme hakkının verildiği bu günlerini kutluyorum....     

ABDULKADİR KAÇAR...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder