Yaşam bana; ben kendime
ödülüm...
DAHA İYİ ANLADIM...
Abdulkadir Kaçar...
2010
ÖN SÖZ...
ANLAMAK; 1-Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini
kavramak; yeni bilgileri ekleriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bilgi
edinmek...
2.Sorup öğrenmek...
3.Doğru ve yerinde bulmak...
4.Birinin duygularını, isteklerini, düşüncelerini,
sezebilmek...
5.Bir şey üzerinde bilgi sahibi olmak...
Sözlükler ANLAMAK sözcüğünü böyle tanımlıyor...
2 minik soru soruyorum;
1-Yaşamı anladınız mı?
2-Daha önemlisi kendinizi anladınız mı?
Bu iki soruya;
-EVET... yanıtını verebildiyseniz; bu gezegendeki size ait
zamanı boşa geçirmemişsiniz demektir... Hele de kendinizi anladıysanız; evreni
anlamaktan daha ileride bir iş başarmışsınız demektir... Şurası asla
unutulmamalıdır ki;
Çocuk yaşta olaylara, insanlara, doğaya, kendimize bakışımız
farklıdır... Öğrencilik, delikanlılık, yetişkinlik, olgunluk, orta yaşlılık ve
ihtiyarlıkta bakışımız ve anlayışımız farklı olacaktır... İleri yaşlarda
anlayışımız yükselecek, o güne kadarki anlayışlarımızın daha ötesinde bir bakış
ve yorumlama yeteneğine kavuşmuş olacağız...
Ta çocuk bilgeliğimden başlayarak yaptığım gözlemlerde her
insan gibi ben de bu aşamalardan geçtim... Her yaşımda bu saydıklarıma farklı
baktım, farklı anladım, farklı gördüm, farklı yorumladım, farklı algıladım… Ancak
bu kitap dosyasını oluştururken, ANLAMA; eylemim iyice olgunlaşmış,
bilgeleşmiş, oturmuş, farklı yönlerden bakma yeteneğim bir hayli ilerlemiş;
nesnel düşünceler ortaya koyma yetkinliğine ulaşmıştı...Yani her şeyi daha iyi
anlamıştım...Şunu söylemek istiyorum; yaşamım boyunca geçirdiğim süreçlerden
oluşan, kristalleşmiş, ölümsüz olduğuna inandığım düşüncelerimi paylaşmak
istedim...Ölçü sizsiniz...
Adana, Türkiye, Mayıs 2010
ABDULKADİR KAÇAR...
1.BÖLÜM...
Ben varım; seviyor/seviliyorum; değerliyim... DAHA İYİ
ANLADIM...
Kendi değerimi, okuyarak, gözlemleyerek, yorumlayarak,
yazarak, anlatarak oluşturdum... Yazmadığım sürece kendimi suçlu hissettim... Yazdığım
sürece de mutluluktan ayaklarım yerden kesildi... DAHA İYİ ANLADIM...
İçimdeki bilgeyi yani kendimi, keşfettim... Böylece uyumlu,
huzur içinde varlığımı ÜSTÜN İNSAN nın bazı özelliklerine doğru adım adım
taşımayı başardım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşama sanatımı tam ve kusursuz uygulayıp örnek insan olmaya
çalıştığımda; her şeyi yapmış, her başarıya ulaşmış, her türlü mutluluğa hak
etmiş birisi olarak hissettim kendimi... DAHA İYİ ANLADIM...
Benden yüzlerce, belki binlerce yıl önce yaşayan, kitapları
bana kadar ulaşan tüm bilgelerin öğütlerine her zaman gereksinim duydum, onlara
susadım, arayıp buldum, öğrendim uyguladım; ebedi değişimin bir halkası olarak
bilgi akışını onlardan alıp zenginleştirerek, daha da ilerilere taşıyarak
ölümsüz düşünceler olarak aktarmayı başardım... DAHA İYİ ANLADIM…
Ebedi değişim her şeyin başı ve yaratıcısıdır... İnsan da,
diğer tüm canlılar hatta cansızlar gibi, sonsuz değişimin-dönüşüm-devinim-başkalaşımın
bir parçası ve vazgeçilmezidir... İnsanda sonsuz değişime tutsaktır; uymak ve
uygulayarak gelişerek değişmesinin gelişmesinin bir mucize olduğuna inandım... DAHA
İYİ ANLADIM...
Kendimin ötesini ÜSTÜN İNSAN nın üstün özelliklerini
hissedebiliyor görebiliyor; onu istiyor, özümü onun üstünlüklerinden bazılarını
yaşamıma uygulayabilmek için programlıyorum... DAHA İYİ ANLADIM...
Yazdıklarım, düşündüklerim, anlattıklarımın hepsi; kendimi
daha iyi tanımam, daha iyi anlamam, daha iyi anlatmam; böylece doğayı ve diğer insanları daha iyi
anlamam ve anlatmam içindi... DAHA İYİ ANLADIM...
Doğduğumdan beri kendimle birlikteyim; ölümüme kadar da
birlikte olacağım için; kendimi öğrenmek, kendimi düzenlemek, kendimle iyi dost
olmak; kendimi sıfır hata ve yüzde yüz başarılı ve bilge hale getirip ÜSTÜN
İNSAN nın bazı özelliklerine gidebilmek için çalıştım... DAHA İYİ ANLADIM...
Kendi varlığımın bilincinde oldum; kendimin ötesindeki
kendimle buluştum; kendimden daha yeni, daha ileride, daha olumlu düşünceleri
olan kendimler yarattım eski kendimleri çöpe attım; böylece ÜSTÜN İNSAN nın
bazı özelliklerine yaklaşıp onu tanıdım... DAHA İYİ ANLADIM...
Hep kendimi, sürekli kendimi okumaya, öğrenme, aşmak için
çalışma içinde oldum; özlediğim kendim oldum; ulaştığımda, doyum sunan kendim
oldum; başarılarımda hep kendim oldum... Hep ileri, daha ileri, durmadan ileri,
kendimin ötesindeki kendime ulaşıp kendim oldum... DAHA İYİ ANLADIM...
Geride bıraktığım her nefesim, her saniye beni ÜSTÜN İNSAN
nın üstün özelliklerine daha çok yaklaştırdı... Kendimin bir saniye öncesini
bile yaşamak istemem... Hep saf, hep ileride, hep daha yüksek, hep daha ÜSTÜN
benliğimle varlığımı sürdürüyorum... DAHA İYİ ANLADIM...
Her şeyi kendimde aradım; her şeyi de kendimde buldum... DAHA
İYİ ANLADIM...
En güzel, en doğru, en yüce bilgim; her zaman kendimin
farkında olmamdı... Kendimin ötesinde bekleyen ÜSTÜN İNSAN nın içimdeki yürek
atışlarının farkında olmam, zaman zaman ona dokunmamdı…
DAHA İYİ ANLADIM...
Her gün, her yerde, her koşulda; kendimin ötesini görüyor,
yaşıyor, ışık hızıyla hemen kendime, kendime dönüyorum... Kendimi çözdüm,
sabırla kendime katlandım... Milyonlarca kez kendimi denedim... Kendimle
güzelliklerin, doyumların zirvelerine çıkıp, mutlulukların coşkusunu yaşadım...
Karşılaştığım her olumsuzluk, her acı, her sorundan sonra kendime döndüm;
kendim beni kucakladı, teselli etti, mutluluk verdi, acılarımı giderip
sevgilerini sundu... Kendimde duyduğum mutluluğu, huzuru, doyumu hiçbir zaman,
hiçbir kişide bulamadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Kendimi beğenen ya da küçük gören davranışlarım asla olmadı;
çöpçüyle çöpçü, filozofla filozof, doktorla doktor, politikacıyla politikacı
oldum... DAHA İYİ ANLADIM...
Beni başkasına tutsak edecek, değersizleştirecek hiçbir
alışkanlığım olmadı... DAHA İYİ ANLADIM...
Tüm insanları, para, mal, mülk, siyasi güç ve yetkilerinin
dışında çırılçıplak olarak görüp eşit olduklarına her zaman inandım; kendimi
değerlendirirken de aynı ölçüyü kullanarak; doğru ve tarafsız davranmayı
başardım... DAHA İYİ ANLADIM...
Kendimle asla bir sorunum olmadı; kendime kızmadım,
kendimden nefret etmedim, kendime kin duymadım; tersine kendimi sevip, kendimle
beden ve ruh olarak tam ve uyum içinde huzur içinde mutlu bir yaşam çizgimi
bozmadan ve bu varsıllıklarımı arttırarak sürdürdüm... DAHA İYİ ANLADIM...
Hiç kimseyi, hiçbir
konuda, fiziki yakışıklılığından ya da /elde ettiği başarılarından dolayı
kıskanmadım... Her zaman ve tek yarışım kendimleydi; kendimi geçtiğimde tüm
insanlığı geçmiş gibi mutluluk duydum... DAHA İYİ ANLADIM...
Yoksulluğa, hastalığa, ölüme karşı tek gücüm ve tek
dayanağım, tek inancım kendim oldum... DAHA İYİ ANLADIM...
Kendi içimdeki sonsuz dünyamı ve evrenimi sürekli keşfettim;
her yeni keşfimden büyük mutluluk duydum; doyumsuz tatlara ulaştım... Bu
güzellikleri arttırdıkça arttırdım; dolu dolu yaşama sevincim hiç bitmedi... DAHA
İYİ ANLADIM...
Yalnızlığımı bilerek, isteyerek, severek kendim seçtim... Altın
değerindeki yaşama fırsatımı ve zamanımı kimseyle paylaşmak istemedim... Her saniyesinde okuyarak, düşünerek,
gözlemleyerek, yorumlayarak, yazarak özümün ötelerine geçmeye çalıştım… DAHA
İYİ ANLADIM...
Her zaman ve her koşulda kendim oldum; kendimle birlik
oldum; ruhum ve bedenimle ben oldum...
Her şeyi kendimden bekledim; her şeyi kendimde buldum... DAHA
İYİ ANLADIM..
Çağı kendime; kendimi de çağa katarak ÜNSÜN İNSAN nın bazı
üstün özelliklerini hissederek ona doğru koşar adımlarla yürüdüm... DAHA İYİ
ANLADIM...
Kendimi her koşulda, her zaman affetmiş olmam; ÜSTÜN İNSAN a
yürüyüşümü kolaylaştırdı... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamımla ilgili başkalarının verdiği notlar, görüşler, ya
da değerlendirmelere de kulak verdim ama sadece kendi kendime verdiğim notlara
ve değerlere onaylara önem verdim... DAHA İYİ ANLADIM…
Kendimi ya yoktu, ya da çok az da olsa kusurlarımla da
sevebilmenin önemini anladım... Her yaşımda hayatımın ve özümün kendimin
efendisi oldum... DAHA İYİ ANLADIM...
Hep kendimi yükseltmek, olgunlaştırmak, kendi işimi bir gün
öncesine göre daha iyi, sıfır hata, yüzde yüz başarıyla yapmak için çalıştım
başardım... DAHA İYİ ANLADIM...
Kendimi her türlü mutluluklara açık bir kişi olarak
programladım...
Böylece, ölümsüz
düşüncelerimle başyapıtlar verme çabası içinde oldum, elde ettiğim tüm
bilgileri fırsatları çok değerlendirdim... DAHA İYİ ANLADIM...
Gittiğim her yere kendimi de götürdüğümün bilincindeydim;
ölene kadar da birlikte olacağım için kendimle barışık ruh ve bedenimle uyum
içinde bir yaşam sürdüm... DAHA İYİ ANLIYORUM…
Terk edilmişlik duygusunu asla yaşamadım; her yaşımda, her alanda
her zaman ve her koşulda sırtımı dayayabileceğim tek dostum kendimdim çünkü...
Özümü dost edinmeyi başarmıştım… DAHA İYİ ANLADIM...
Değişmeyen hiçbir şeyin gelişemeyeceğine defalarca tanık
oldum... O nedenle kendimi her zaman bilgiye, öğrenmeye, devinime, dönüşüme ve
sürekli değişime açık tuttum...
Ayrıca bende sürekli oluşan ebedi değişimin tüm saniyelerinin bilincindeydim...
Değişimin her anını günü gününe hissederek, doyuma ulaşarak ve mutlu biçimde yaşadım....
DAHA İYİ ANLADIM...
Kendimi yenebildiğim, yaşamımın ve bilinçaltımın her
saniyesine egemen olduğum için; yaşamın önüme çıkarttığı tüm engelleri, tüm
sorunları yenebildim... DAHA İYİ ANLADIM...
En büyük rakibim olan kendimi yendiğim için içimdeki ÜSTÜN
İNSAN nın bazı özelliklerine daha çok dokundum; kendimin ötesindeki kendime rahatlıkla
ve çocuk yaşımda ulaştım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşam sürekli değişim, kesintisiz gelişimin sürdüğü sonsuz
bir okyanustur... Ve insan bu devinimin bu değişimin en yüksek, en kaliteli, en
üstün mucize elamanıdır... Kendimi bu devinim ve gelişimin bir parçası olarak
hep olumlu ve üstün kaliteli yönde değiştirmeye çalıştım...Bunu da büyük ölçüde
başardım… DAHA İYİ ANLADIM...
İnsanım; evren benim; ben evrenim...
Felsefe sayesinde; hiç bir yaşımda, mal sevdam olmadı… Yazdıklarımdan
hiçbir çıkar, parasal ve manevi hiçbir beklentim olmadı, olmayacak da… DAHA İYİ
ANLADIM...
Yenmem, her gün yenmem gereken en büyük düşmanım yorgunluk;
onu yendiğim her seferde zafer kazandım... DAHA İYİ ANLADIM...
Özgür bir ruhla yaşadım... Her zaman ve her şeyde birden çok
güzellik buldum... DAHA İYİ ANLADIM...
İnsan evrende hem her şey, hem de hiçbir şeydir... DAHA İYİ
ANLADIM...
Kesin olarak terk edeceğimi bildiğim bu gezegende bilginin
ve bilgeliğin dışında hiçbir değere asla bağlanmadım... İstedim bilgi zengini
olmayı başardım… DAHA İYİ ANLADIM...
İçimdeki düğümlerden birisini çözebilenleri dost olarak değerlendirdim...
DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşam bana; ben de kendime mucize bir ödülüm... DAHA İYİ
ANLADIM...
Çocuk masumiyetindeki yaşamımla, ÜSTÜN İNSAN a daha çok yaklaşabildim...
DAHA İYİ ANLADIM...
.Övgülerin ve yergilerin üstünde sürdürdüm yaşamımı... DAHA
İYİ ANLIYORUM...
Varlığımın aşamasında sevgi diliyle konuştum... DAHA İYİ
ANLADIM...
Göz ve gönül zenginliğine ulaştığım için; para, mal, mülk,
sosyal statü, ünlü olmak gibi değerler; ÜSTÜN İNSAN a gitmemi engelleyemedi... DAHA
İYİ ANLADIM...
Bedenim ruhumu, yani kendimi her şeyimle bir saniye öncesine
göre daha çok seviyorum... DAHA İYİ ANLADIM...
Akıl dışı olan ve aklıma uymayan hiçbir değeri önemsemedim
ve de asla benimsemedim... DAHA İYİ ANLADIM...
Geçmişimi asla aramadım; dünü bile bir daha yaşamak
istemem... Çünkü dünkü ben ile bu günkü ben arasında; hatta bir saniye
öncesiyle şimdiki ben arasında düşünce hızıyla milyonlarca kez olumlu yönde ve
bilgeliğim sayesinde inanılmaz biçimde değiştiğimin bilincindeyim... DAHA İYİ
ANLADIM...
Her an, her yerde, her ortamda, her koşulda hep yeni bir şey
görme, yeni şeyler düşünme, yeni bir
deneyime ulaşma isteğimi-öğrenci ruhumu hep canlı tuttum...Her an içimdeki
ÜSTÜN İNSAN nın özelliklerini keşfettim..Ona yaklaştım, onu sınadım, bazı
özelliklerine ulaşıp yaşamayı ve örnek olmayı başardım... DAHA İYİ ANLADIM...
Konuk olarak bulunduğum, yüzde yüz ölümle bitecek olan yaşam
isimli bu serüvenimde gördüğüm göremediğim, canlı cansız tüm varlıkları; tüm
evreni koşulsuz sevdim... DAHA İYİ ANLADIM...
Endişeleneceğim ve korkacağım hiçbir hareketim olmadı; suç
işleme, kötülük etme duygum ve hareketim hiç olmadı... O nedenle kafam rahat
ve huzurlu özgürlüğümün tadını çıkartarak yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM..
Hiçbir insanı hor görmedim, aşağılamadım, acı sözle
azarlamadım; her zaman insanların iyi ve olumlu taraflarını gördüm, onların
kendilerinde bile görmedikleri erdemlerini ortaya çıkartıp sevgiyle övdüm, onore
ettim... DAHA İYİ ANLADIM...
Asla bencil olmadım; adaletli, cesur, yiğit, paylaşımcı, ön
yargısız, saygılı, haksızlıktan uzak, ön yargısız bir yaşam sürdüm... DAHA İYİ
ANLADIM...
Kusursuz olmaya özen gösterdim; bunun için insanüstü
gayretle çalıştım; büyük ölçüde de hedefime ulaştım... Şöyle de diyebilirim; yaşamımı sıfır hata
yüzde yüz başarıyla bu yaşıma kadar onurla taşımayı başardım… DAHA İYİ ANLADIM...
Yoksulluktan hiç korkmadım; hem düşünsel, hem de yaşamımın
her aşamalarında yoksulluğun erdemlerine ulaştım, kitap yazıp paylaştım... İnancım
şuydu; esas yoksulluk aç gözlülüktedir, gerçek zenginlik ise sahip olunan olanaklarla
yetinmektir... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşlanmaya başladım bir takım yeteneklerimin zayıfladığını
hissettim ama dert etmedim... Üstelik benden önce ölen yaşıtlarım düşündüğümde
yaşlanma şansına sahip olmama sevindim... DAHA İYİ ANLADIM...
Erdemli olmaya, erdemli yaşamaya, erdemlerimle birlikte
ölmeye, içimdeki ÜSTÜN İNSAN nın üstün niteliklerini yaşamıma uygulamaya adanmış
bir yaşamdı benimkisi... DAHA İYİ ANLADIM...
Acımasız yaşam koşullarına karşı her zaman; hürmetkar,
dürüst, ince, anlayışlı, bağışlayıcı, hoşgörülü, olumlu yaklaştım... DAHA İYİ
ANLADIM...
Hiç bir zaman, hiç kimseden asla sevgi, anlayış, hoşgörü,
bağışlama, yardım beklemedim… Çünkü bunları gerektirecek yanlışlar yapmamaya
özen gösterdim… Sevgi göremediğim zamanlarda kimseye sitem etmedim... Ama ben
sevgimi o kişilere de sınırsızca sunmaktan onur duydum… DAHA İYİ ANLADIM...
Tüm karanlıklarımı yenip ruhumdaki inanılmaz aydınlığa
ulaştım; yaşadığım aydınlıklarımdan elde ettiğim gözlemlerimi, yorumlarımı,
düşüncelerimi yazılı hale ve kalıcı eser şekline dönüştürerek da insanlarla karşılıksız
paylaştım... DAHA İYİ ANLADIM...
Her an, her yerde, her koşulda, kendindeki
değişim-dönüşüm-başkalaşım-bilinçaltımda oluşturduğum programlarımı uygulayarak
yeni bir insan oldum; her nefeste kendimi binlerce kez yeniden programladım;
her zaman yeni bir kişi oldum… DAHA İYİ ANLADIM...
Kötüleri ve kötümserleri, karamsar düşünenleri dost
edinmedim... İçinden çıktığım enerjisi yüksek kültür sayesinde asla olumsuz
düşünmedim; her olayın olumlu yanlarını öne çıkartıp yaşadım... Kötümser
olmamak için, tüm yaşamım boyunca iyimserliğin ve iyiliklerin peşinde oldum...
Onu elde ettim, yaşadım ve yaşatarak insanlara örnek oldum... DAHA İYİ ANLADIM...
İyilik beklemektense, iyilik yapmaktan daha çok hoşlandım...
Yaptığım ya da gerçekleşmesine aracı olduğum hiçbir iyiliği kimselere göstermedim;
asla bir karşılık beklemedim... Ayrıca, bana gösterilen en küçük iyiliğe kat be
kat karşılık verdim... DAHA İYİ ANLADIM...
.Kimseden af, bağışlanma, yüksek anlayış dilemedim; çünkü affedilmeye
değer hata yapmadım; hiçbir suç işlemedim... Hayatımın her saniyesinde kusursuz
olmaya, hatasız olmaya programlamıştım hayatımı… Bunu da kusursuzca
uyguladım… DAHA İYİ ANLADIM...
Kötülerin ve kötülüklerin zarar veremeyeceği bilgelik
zırhına taa çocukluğumda ulaştım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yoksulluğumu dost edinerek düşünsel zenginliğe ulaştım... DAHA
İYİ ANLADIM...
Hiç bir zorunluluk, hiç bir güç beni kötü yapmadı, kötülük
yaptıramadı... Her işimi, her koşulda yasalara uygun yaptım... DAHA İYİ ANLADIM...
Felsefe bütün boş şeyleri atıp sağduyuma yönelip bilgeliğe
ulaşmamı sağladı... DAHA İYİ ANLADIM...
Felsefemin zenginliği, diğer zenginliklere gereksinim
duymamı engelledi; bilgeliği sunarak gerçekten zengin olmamı sağladı... DAHA
İYİ ANLADIM...
Ruhumu bir maden ocağı gibi işletim; daha iyi, daha ölümsüz,
daha nitelikli ve güzel erdemli bilgilere ulaşmak için içimi sürekli kazdım…
Böylece yaşamdan elde edebileceğim en yüksek verimi aldım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamın önüme koyduğu katlanılması acı da verse, zararıma da
olsa, tüm engellere, bilgeliğimin ve felsefemin gücüyle katlandım; onları
yendim ve başarılı bir yaşam çizgisine ulaştım... DAHA İYİ ANLADIM...
İnanıyor ve biliyorum ki; doğduğum andaki ruh saflığı,
temizliği, suçsuzluğuyla yaşamdan bir gün gönül hoşluğu içinde ayrılacağım... DAHA
İYİ ANLADIM...
Yaşam bir düş, bir şaka, fantezi bir oyun gibiydi... Önemli
olan o düş süresince, rolümüzü kusursuz ve iyi yapmamızdı... Ben bana düşen
rolümü iyi yaptım... DAHA İYİ ANLADIM...
Hayatım boyunca geçmişi, dünü asla düşünmedim; her zaman an’ı
yaşadım; her an, her yer, her koşul mutlu olmak için tam zamandı... DAHA İYİ
ANLADIM...
Tekrarlandıkça daha da çoğalan, daha da etkinleşen, en büyük
değerin sevgi olduğunu yaşayarak ve uygulayarak gördüm... DAHA İYİ ANLADIM...
İnsanın ömrü sınırlı; zaman ise sınırsızdır... DAHA İYİ
ANLADIM...
Çalışmalarımın tamamı, ortaya koyduğum her şey,
değerli-değersiz de olsa tüm çalışmalarım, düşüncelerim, eserlerim dünya
insanlık ailesinin ortak malıdır... DAHA İYİ ANLADIM...
Vicdanımla asla sorunum olmadı... O beni hep uyardı, sesine
kulak vererek hata yapmadım, yapmam da yapmayacağım da… DAHA İYİ ANLADIM...
Kolay yanılmadım, kolayca yanıltılmadım; aklımın aydınlığı
beni bu türlü tuzaklardan sürekli koruduğu için kendimi her zaman kutladım... DAHA
İYİ ANLADIM...
Elbette ki tüm ölümsüz düşünceleri sevdim ve onayladım; onların ışıltılarını yaşamıma uyguladım... Ancak
ölümsüz olduğuna inandığım öz düşüncelerimle yaşamımda sürekli huzuru, sevinci,
gönenci bulup yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM...
İnsan doğanın en güzel, en rafine, en nitelikli, gelişmeye
ve üstünlüklere ulaşmaya en elverişli, en değerli oyuncağıdır... İnsan olmasa,
doğa bu nitelikli oyuncaktan yoksun kalırdı... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşam her zaman sanaldır ve uzunca bir düştür... Ama bu düşü
yaşarken insanın kendisini aşması, başarılı olduğu her alanda durmadan üretmesi,
kendisine ve daha sonra gelecek kuşaklara yararlı deneyimlerini kalıcı eserler
şeklinde bırakması gerekir... Bende bunu yapıyorum… DAHA İYİ ANLADIM...
Yükseğe, daha yükseğe, en yükseğe ÜSTÜN İNSAN a ulaşma
çabalarımı hep sevdim... Galiba bu çağda benim gibi düşünen, her insanın içinde
nefes alışlarını hissetmesi gereken ÜSTÜN İNSAN’ nın farkında olan kimse yok
gibi… DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşam isimli bu gezegende, doğumumla geri saymaya başlayan
zamanımı en güzeli, en mutluyu, en büyük başarıyı yakalamak için kullandım... DAHA
İYİ ANLADIM...
En büyük huzuru, mutluluğu, sevinci, rahatı evimde buldum...
DAHA İYİ ANLADIM...
Yüreğim öyle geniş, sevgim öyle sonsuz ki; 200 milyon canlı
türünü, 7 milyar insanı, sınırsız evreni içine almasına karşın hala boş
duruyor... DAHA İYİ ANLADIM...
Vakit nakit paradan daha değerlidir; yaşlılığa doğru
yürürken ulaştığım en güzel, en doğru bilgi budur... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamımın her saniyesinin hesabını, her an verebilecek şekilde
yaşadım, her yaşımda da bu hesabımı vermeye hazırım... DAHA İYİ ANLADIM...
Sınırlarımı aşmam; içimdeki kendime, içimdeki bilgeye
ulaşmam için sınırsızca çalıştım, okudum,
düşündüm, yorumladım, yazdım; böylece bendeki beni, içimdeki ÜSTÜN İNSAN ı daha
yakından tanıma, ona dokunma fırsatı buldum... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşam bizim gün be gün, saat ve saat, nefes nefes
oluşturduğumuz öz eserimizdir... Ödülü de cezayı da yaptıklarımızla kendimiz hak
ederiz... DAHA İYİ ANLADIM...
Çocukluğumu çocuk; delikanlılığımı delikanlı; yaşlılığımı
yaşlı gibi yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Günlerimden hep bal, sevinç, sevgi, hoşgörü, coşku, saygı
mutluluk toplamayı başardım... DAHA İYİ ANLADIM...
Kötü olmam için çaba sarf etmeme gerek yoktu; iyi olup, iyi
kalmam, iyilik yapmam, iyi anılmam için insanüstü çaba harcadım... Tüm yaşamımı
iyi insan olmak için harcadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamdaki ustalığım yalnız kendime güvenmek; ruhu ve
bedenimi sevmek, öğrencili duygumu sürekli etkin tutmak, bilgiye ve erdemli bir
yaşama onurlu biçimde ulaşmak oldu... DAHA İYİ ANLADIM...
Bazen susarak karşımdaki kişiye daha çok şey söyledim... DAHA
İYİ ANLADIM... Susma hakkımı sık kullandıkça daha büyük huzura ulaştım; kendimi
daha iyi anladım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamımın efendisi olabilmek için; işimin uşağı oldum... DAHA
İYİ ANLADIM....
Ya hiç, ya da her şey olmam gerekiyordu... Ben ikincisini
seçtim... DAHA İYİ ANLADIM...
Sevgiye değer olduğumu; karşımdaki insanın sevgisine
verdiğim karşılıklarla kanıtladım... DAHA İYİ ANLADIM...
Göz ve gönül zenginliğim-tokluğum en büyük servetim oldu... DAHA
İYİ ANLADIM...
Gerçekçi, yenilikçi, ilerici oldum... Ebedi değişimin bir
halkası olarak sürekli değişimden yana oldum, değiştim, geliştim, güçlendim,
ölümsüz düşüncelerimle kalıcı eserler verme yeteneğine ulaştım... DAHA
İYİANLADIM...
Malı, mülkü, parası değil; sahip olduğu bazı değerleri bir
kişiyi değerli yapar; kendi değerlerimi kendim özenle oluşturdum... DAHA İYİ
ANLADIM...
Yaşamla hep barış içinde oldum; yaşamla her konuda ve her zaman tam olarak
anlaştım... Onu dünyada hiçbir şeyi sevmediğim kadar çok sevdim, vazgeçemediğim
sevgilim haline getirdim… Onun önüme koyduğu acı da verse, zararıma da olsa her
engellerine bile saygıyla yaklaştım... Çözdüm, mutluluklar, sevinçler yaratıp
dağıttım ve de yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Okumak, gözlemlemek, düşünmek, yorumlamak, yazmaktan fırsat
bulamadığım için can sıkıntısı yaşayacak kadar boş zamanım olmadı... DAHA İYİANLADIM...
Ta çocukluğumdan beri, ülkemin tüm yeryüzü olduğunun bilincindeydim...
DAHA İYİ ANLADIM...
Mutluluğun sadece aydınlık bir ruh için sınırsız bilgide
olduğunu anladım... Böylece her yaşımda mutluluğu yaşadım; mutluluğu
yaşattım...
DAHA İYİ ANLADIM...
Sınırsız evrensel akıla ulaştım; böylece her şeye evrensel
baktım, evrensel gördüm, evrensel sınırsız ve övünebileceğim sayısız nedenlerim
oldu... DAHA İYİ ANLADIM...
Doğru söylememin acılarına gönüllü olarak her zaman gönüllü
olarak katlandım... DAHA İYİ ANLADIM...
Umutlarımı her an
taze, her an yeni, her an sevinçler getirecek şekilde programlamam sayesinde
coşkulu ve içi huzurla dolu olarak yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Gerektiğinde yenilgilerimi cesaretle kabul ettim... DAHA İYİ
ANLADIM...
Her yaşımda ve her miktarda sahip olduğum paranın efendisi
olmayı başardım... Ayaklarımın altına almayı başardığım için param beni daha da
yükseltti… DAHA İYİ ANLADIM...
Çok düşünüp az konuşmam sayesinde; hatalarımı en aza
indirdim... DAHA İYİ ANLADIM...
Başarılarla övünmek gereği ortaya çıktığında, övünmenin
hiçbir zararı yoktur... DAHA İYİ ANLADIM...
Bağışlama, hoş görme, affetme erdemimi, gerektiğinde,
gerektiği yerde uygulamaktan onur duydum... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamımdan hiçbir konuda, hiçbir şekilde ve asla şikayetçi
olmadım...
Aksine, daha çok, her gün
daha içten sevip ona aşık oldum... DAHA İYİ ANLADIM...
Adaletli olmayı; adaletli davranmayı; yaşamımın ve de
dünyanın merkezi saydım, çocukluğumdan
beri bu anlayışımdan asla ödün vermeden yaşadım… DAHA İYİ ANLADIM...
Paranın çoğu, huzurdan daha da fazla tehlikeyi de taşır... DAHA
İYİ ANLADIM...
Özüme karşı hata yapan, hakkımı yiyen, yakın ya da uzak akrabalarım
başta olmak üzere, tüm arkadaşlarımı affettim... Affetmenin yüceliğine,
rahatlığına, huzuruna, hafifliğine ulaştım.. DAHA İYİ ANLADIM...
Güzel hayallerin insanın iç huzuruna katkısı vardır... Hayal
yaşamak, yaşamak da bir yerde hayalin kendisidir… DAHA İYİ ANLADIM...
Karşımda konuşan kim olursa olsun; son sözüne kadar
dinledim; son sözü bitinceye kadar konuşmadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Arkadaşlarımla çok samimi olduğum zamanlar da oldu ama
aradaki sınırı her zaman dikkatle ve de titizlikle korumayı başardım… DAHA İYİ ANLADIM...
Ayrıca komşularımı en yakınımdaki ailem gibi gördüm; ancak aradaki mesafeyi
sürekli korudum... DAHA İYİ ANLADIM...
Kendimi sevilecek, güvenilecek, saygı duyulacak, sözleri
dinlenecek, deneyimleri sayesinde ağzından çıkacak her sözün kanun
niteliğine-atasözü kalitesinde olan kişi haline getirmeyi başardım...Yani çocuk
bilgeliğimde hedeflediğim ve de istediğim insan oldum.... DAHA İYİ ANLADIM...
.Yaşamımı düşüncelerim oluşturdu... Düşüncelerim de
yaşamımdı zaten… DAHA İYİ ANLADIM...
Sevginin ödülü sevginin kendisidir... DAHA İYİ ANLADIM...
Acıklı, olumsuz, kötü ve karamsar senaryolar yerine;
düşüncemde, hep olumlu, güzel, tatlı, huzurlu, mutluluklarla dolu senaryolar
düşünüp, yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamın asla adil olmadığını 4-5 yaşlarımda anladım;
mücadele etmeye karar verdim... Bu da beni, her defasında hayatın önüme
çıkarttığı engellerle savaşarak zaferler kazanan savaşçı haline getirdi... DAHA
İYİ ANLADIM...
Çalışmanın ve de üretmenin yüceliğine inandım... DAHA İYİ
ANLADIM...
Fikirlerin iyisi bulunduğunda her an değiştirilebileceğine
hep inandım ve bu konuda asla sabit fikirli ve de inatçı olmadım; fikirlerimi sürekli
yenilemeyi başardım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamı bir okul, yaşım kaç olursa olsun kendimi hep bilgiye
açık tutan bir öğrenci olarak gördüm... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamın korunması, saygı duyulması, üstüne titrenmesi
gereken en yüce değer olduğunu; yaşamı oluşturan diğer her şeyin dolgu
malzemesi olduğunu ta çocukluğumda saptadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Sonuçlandırılmayacak, içi boş, yüzyıllardır tartışılmasına
karşın herhangi bir sonuca ulaşılamayan tartışmalardan uzak kalmamın akılcı
olduğuna inandım... DAHA İYİ ANLADIM...
İyiliğin de, kötülüğün de; tatlının da acının da; mutluluğun
da mutsuzluğunda asla kalıcı olmadığına, her şeyin geçici-bitici olduğu bilinciyle
hoşgörülü ve sabırlı biçimde yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Sahip olduklarımla gurur duyup, mutlu olmaya çalıştım; elde
edemediklerimi de kafama takmadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Masumiyetin ve de sadakatin önünde her zaman saygıyla eğildim...
DAHA İYİ ANLADIM...
Gönül tokluğuna ulaştım; erdemlerimi sürekli gösterdim;
alçak gönüllü olmayı ilkem haline getirdim... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamın yüzde yüz başarılması gereken bir zorlu sınav
olduğuna taa çocuklukta karar verip, ona göre savaştım, kazandım... DAHA İYİ
ANLADIM...
Önce karşımdaki insanı anlamam gerektiğini; sonra iyi bir
dinleyici olmamın yararlarını öğrendim… Başkalarının da haklı alabileceklerine
her zaman inandım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamın sunduğu olumsuzluklar kadar sunacağı tüm armağanları
almaya, açık ve gönüllü davranarak gönül zenginliğine ulaştım... DAHA İYİ
ANLADIM...
Bilinçaltımda oluşturduğum çağdaş programlarımı uygulamayı
başardığı düşüncemde bir yenilik yaptığımda; kendimi yeniden programladığımda;
dış dünyamda çok şey değişti; yenilendim, tazelendim, yaşama sevincim kat be
kat arttı... DAHA İYİ ANLADIM...
Akıllıyım farkındayım; güçlüyüm farkındayım; ölümsüz
düşüncelere ulaştım farkındayım... DAHA İYİ ANLADIM...
Bilinçaltıma tam olarak egemen olduğum için onu emir erim
haline getirdim... Verdiğim talimatlarımı kusursuz biçimde yerine getirdi... DAHA
İYİ ANLADIM...
Yaşamım boyunca yapmam gereken, görevim olan tüm sorumluluklarımı
sıfır hata ile yüzde yüz başarıyla yerine getirip, başarıya ulaştırdım... DAHA
İYİ ANLADIM…
Yaşama mutlu olmak, mutlu yaşamak, mutluluğu arayıp bulmak
için geldiğime inandım; koşullar ne olursa olsun, mutluluğu arayıp buldum; onun
sihirli gücünden yaşamım boyunca yararlandım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamdan ne istediğimi, neyi almam gerektiğini bildim...
İnandım, istedim, elde ettim, yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM...
En zeki, en çalışkan, en mantıklı, en sempatik, ruhu ve
bedeni birbiriyle uyumlu insan olmak için çalıştım ve başardım... DAHA İYİ
ANLADIM...
Neyi hayal edersem neyi düşünürsem elde edebileceğimi defalarca
denedim, defalarca doğru sonuçlar aldım... DAHA İYİ ANLADIM...
Zenginliğin de, yoksulluğun da düşüncede başlayıp bittiğine
her zaman inandım… Düşüncelerimden istediklerimi sipariş verdim; bana
siparişlerimi kusursuz olarak sundu... DAHA İYİ ANLADIM...
İnsanların içinde çırpındıkları ruhlarını çıkmaza sokan bazı
karanlıkların karşısında hep ışık olmayı, karanlıkları aydınlatmayı başardım...
DAHA İYİ ANLADIM...
Bilinçaltımı her saniye yeniden programlayarak; düşüncemde,
ileri, daha ileri, yükseğe daha yükseğe çıktım... Olumsuz tüm ön yargılarımdan
tamamen arınıp, rahatladım, hafifledim, ileriye daha ileriye ulaştım... ÜSTÜN
İNSAN nın bazı özelliklerini hissetmek için doğru yöneldim... DAHA İYİ ANLADIM...
Geçmişimdeki olumsuzlukları unuttum; üzülme
alışkanlıklarımın tamamından kurtuldum; her şeyin, her zaman en iyisine layık
olduğumu düşündüm... Umutlarımı yükseltip hep yüksekleri hedefledim ve
ulaştım... DAHA İYİ ANLADIM...
Araştıran, inceleyen; değişimin bilincinde olup, olumlu
yönde her an değişebilme; bilinçaltına hükmetme gibi özelliklere ulaşan insanın
neler yapabileceğini gördüm... Bu görevi her insanın üstlenmesi gerektiğine
inandım... Yeteneklerimin sınırsızlığını geliştirmenin yöntemlerini, kullanma
başarılarımı dünyaya gösterdim... DAHA İYİ ANLADIM…
Her devinim, dönüşüm, başkalaşımın ve değişim düşüncenin
eseridir... Bu konuyu her nefesimde kendi üzerimde uygulayarak ÜSTÜN İNSAN’ a
yöneldim… DAHA İYİ ANLADIM...
İç dünyamın evren kadar sonsuz olduğunu; kendimi
keşfetmemin, evreni keşfetmekten daha önemli olduğunu anladım... İşim gücüm
kendimi incelemek, kendimi gözlemlemek, olaylar karşısındaki tepkilerini
davranışlarımı kontrol etmek, gözlemlemek ve ebedi değişimin bendeki gelişimini
hızlandırıp, daha da ilerilere taşımaktı; ben bunu inanılmaz biçimde başardım...
DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamın önüme çıkarttığı engellerin karşısında; taşın
fırtınaların karşısında durduğu gibi sert, kararlı, aşınmaz ve sağlam durdum...
DAHA İYİ ANLADIM...
Asıl zenginliğin kazandıklarız değil; elde tutmayı
başardıklarım olduğunu öğrendim... DAHA İYİ ANLADIM...
Çöpçü de olsam; yaptığım her işte başarılı olmak; sıfır hata
yüzde yüz başarıyla görevimi coşkuyla ve elimden gelenin en iyisini yapmak
olduğuna inandım, böyle yaptım... DAHA İYİ ANLADIM.
Her insan özgün ve yücedir; her insan saygıdeğerdir... Ülkesi,
ırkı, inancı, cinsi, dili, dini, sosyal statüsü, ne olursa olsun evrensel ölçü
budur... Her insan kendine özgü kokulu çiçek gibidir... DAHA İYİ ANLADIM...
Kişisel gelişimde sınır yoktur; insan sonsuza dek değişip,
gelişip ÜSTÜN İNSAN a ulaşabilir... DAHA İYİ ANLADIM...
Değiştirebileceklerimi değiştirdim; ama değiştiremeyeceğim
olayları olduğu gibi kabul etme yeteneğine ulaştım… DAHA İYİ ANLADIM...
Olmasa olmaz diye bir kurala inanmadım... İnsan isterse,
bilinçaltında programlarsa her şeyi fazlasıyla oldurabilir… Hedefimdeki ÜSTÜN
İNSAN yolculuğumda bunu adım adım başardım… DAHA İYİ ANLADIM...
.Aynada ruhumun ve bedenimin birbirleriyle barışık olduğunu
görüp, yazmamın ve kendimi övmenin utanılacak bir şey olmadığının bilincine
vardım... DAHA İYİ ANLADIM...
Dünya her zaman, her koşulda dönmeye devam edecektir; çoğu
gerçekleşmeyecek olan karamsarlık, kötümserlik, kaygı, üzüntü yerine, sevgiyle dolu olmayı, sevgiye
yönelmeyi, sevgiyi yaşamayı seçtim... DAHA İYİ ANLADIM...
Ölüm bölünemez, biriktirilemez ve devredilemez... DAHA İYİ
ANLADIM...
Bir bekleyişten sonra; bir kavuşma, bir buluşma ve bir varıştır
ölüm... DAHA İYİ ANLADIM...
Ölüm bazen kurtuluş, bazen de sonsuz özgürlüktür... DAHA İYİ
ANLADIM...
İçinden geldiğim enerjisi yüksek kültür nedeniyle kaygı ve
korkudan uzak yaşam serüvenim oldu; ölümle buluştuğumda da korkum ve kaygım
olmayacak... DAHA İYİ ANLADIM...
İnsan olarak doğuşum her şeyin benimle doğuşu; ölümüm ise
benimle başlayan her şeyin sonu olacaktır... DAHA İYİ ANLADIM...
Her akşam uyurken öldüğümü; her sabah uyanırken yeniden
ölüme doğduğumu biliyorum... DAHA İYİ ANLADIM...
Tanık olduğum, her ölüm yaşamın boş, bomboş bir düş, insanın
da hiç olduğunu kanıtladı... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamım boyunca ölümle birlikte yürüdüm; zaman zaman o beni;
zaman zaman da ben de onu yokladım... Ancak yüzde yüz buluşmamız sadece bir
defa olacak; ancak ne ölüm beni ne de ben ölümü görmeyeceğim... Çünkü o
geldiğinde ben gitmiş olacağım... DAHA İYİ ANLADIM...
Yaşamımın değerini ölüm oluşturur... Ölüm olmasa yaşam bu
kadar güzel, vazgeçilmez, değerli ve mucize olamazdı… DAHA İYİ ANLADIM...
Ölümü anlamam; bana hemen, şimdi, dolu dolu anı yaşamam
gerektiğini kanıtladı... DAHA İYİ ANLADIM...
Doğumumla başlayan zamanımın son perdesinin ölümle
kapanacağını asla unutmadan yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM…
Ne ölümümden kaçtım, ne de onu kovaladım.... Aslında ölümden
korkmak, yaşamaktan korkmaktır... DAHA İYİ ANLADIM...
Ölüm milyarlarca canlıyı olduğu gibi bir gün beni de alıp
götürecek; ama ölümsüz düşüncelerimi bu
gezegen durduğu sürede söküp atamayacak... DAHA İYİ ANLADIM...
.Nereden ve ne şekilde gelirse gelsin ölümle severek ve iki
aşığın kavuşması gibi kucaklaşacağım... DAHA İYİ ANLADIM...
Ölüm korkusundan korkmadan; ölümümü gündemimde tutmadan;
yaşamımı ÜSTÜN İNSAN nın bazı özelliklerine taşımaktan başka kaygım olmadan
yaşadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Bir yandan yeşerip çiçek açıp üreyen-meyveler veren; diğer
yandan ölen insan soyuna mensup birisi olarak; ölmeden önce, ebedi değişimle
olgunlaşmamın da ötesine geçerek, ölümsüz olduğuna inandığım düşüncelere
ulaşmam ve bu konuda kalıcı eserler verebilmek uğruna çok çalıştım… DAHA İYİ
ANLADIM...
Ölümümle unutulmak istemiyorum; ölümsüz olduğuna inandığım
düşüncelerimle ortaya koyduğum ezerlerim bir süre daha var olmaya devam edecek…
DAHA İYİ ANLADIM...
Hep ileri, daha ileri; düşünce ve değişimlere
yöneldim..Durursam öleceğime inandım… DAHA İYİ ANLADIM...
Doğan her günümü bir gün önce ölmüşüm; ertesi gün bana
sunulmuş bir armağan olarak değerlendirmenin heyecanını hep yaşadım... DAHA İYİ
ANLADIM...
Uğruna ölünecek değer yoktur... Uğruna yaşanacak çok şey
varken; ölünmeye değer değerler yaratmadım... DAHA İYİ ANLADIM...
Ölecek tek insanın/ canlının ben olmadığımı; doğa
yasalarının bu konuta tüm insanlara ve canlılara eşit davrandığının bilincini
ve rahatlığını yaşadım... DAHA İYİ
ANLADIM...
.Hayata da, ölüme de her an hazırım...DAHA İYİ ANLADIM...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder