DAVUL DOM DOM…
BAŞKAN OY İSTERİM OY…
Belediyenin eski başkan öldü… Yeni başkan onun için muhteşem bir
tören düzenledi…
Bandonun arkasında yürüyenler cenaze törenindekiler aralarında
sesli biçimde konuşuyorlar;
-Başkan Aytaç Durak çok açıkgöz… Kendi de öldüğünde böyle bir
tören düzenlenmesini istediği için şimdiden şov yapıyor…
Cenaze törenindekiler üzüntülü… Bando hüzünlü bir marş çalıyor;
Davul Dom… Dom… Dom…
Trampet, Tıkırdak tıkırdak…
Zil, Çast çast… Çast…
Orkestra şefinin elleri gökyüzünde sanki armut topluyor gibi… Sekiz, on sekiz, 118 rakamları çiziyor…
Hüzünlü bir cenaze marşı çalınıyor…
Kortejin önündeki zabıtalar eski başkanın tabutunu hüzünlü
şekilde taşıyor…
Onların arkasından eski başkanın üzüntülü eşi, çocukları, diğer
yakınları kortej devam ediyor…
Protokolün ortasında yeni başkan… Takım elbiselerini giymiş… Ellerini
bazen iki yana, sonra birleştiriyor…
Bazen iki kişi başkanın elini tutuyor… Kaşlarını çatıyor… Cenaze töreninde çalan
bandonun ritmine uygun olarak tek tek basarak yürüyor…
Bazen yürüyenlerin arkasında kalıyor, ileri çıkıyor, her yerde
bulunmaya çalışıyor…
Protokolle yürürken üç gün önce ihale verdiği kişiyi yanına
çağırıp işi konuşuyor…
-Ne oldu? O nasıl? Çizim tamamlandı mı?
Ama başkan yaklaşık 500 metrelik yolda neler düşünüyor neler… Tabi
asıl düşündüğü de;
-Oy… Oy… Oy… Oy… Ey oy ne büyükmüşsün sen…
-İki gözüm oy… Canım ciğerim oy, çölde suyum oy… Oy… Şıkırdım,
şıkırdım oy…
Davul, dom dom… Başkan, oy oy… Trampet, tıkırdak tıkırdak… Başkan; Oy anam oy… Oy… Oy…
Bu tören başka bir tören… Cenaze değil sanki başkanın
çevresindeki politikacıları yanına çekme ve de oy toplama yeri gibi görünüyor…
Cenazenin arkasındaki konvoyda yürüyenlerin büyük bölümü kurt politikacılardan
oluşuyor; hepsi de birbirinin çok iyi tanır ve de anlar…
Durak Başkanın oy hesabını yaptığını bilen yaşlı, gözlüklü, kara
kuru politikacı yanındakini dirseği ile dürtüyor;
-Oy… Oy… Duymuyor musun? Her adımında başkan oy istiyor… Davulun
her vurmasında bunum oy kokusu alıyor…
Şişman olan kara burunlu eğri dudaklı olan;
-Helal olsun Başkan Durak sana, işi çok iyi biliyor…
Cenaze töreni hüzünlü, Cenaze marşı acıklı…
Oysa politikacılar olabildiğince neşeli, şen; kortejde hem
yürüyorlar, hem de günlük politikalarını doyasıya yapıyorlar…
Hem ağlayanların, hem gülenlerin katıldığı törende gözyaşları ve
sevinç iki ayrı oluktan akıyor sanki…
En önde belediye bandosu, arkasında başkan ve kurt
politikacılar…
Başkan Durak ın 12 kişi sağında, 12 kişi de solunda birlikte
yürüyor…
Gazeteciler bazen cenaze marşının temposuna ayak uyduruyorlar…
Bazen de adımlarını şaşırıyorlar…
Politikacılar arasındaki konuşmalar kulağımız kadar geliyor;
-S..tir e o pez..venk…
-Bak kaçıyor… Gözlüğünün çerçevesini düzeltiyor… Aytaç Başkan
gibi kimse olamaz…
Cenaze konvoyu yoluna asri mezarlığa doğru devam ediyor… Büyük
caddedeki apartmanların balkonlarından bakanlar… El sallayanlar... Yarı beline
kadar sarkanlar…
Yolun kenarında sağda solda saygı duruşunda bulunan sayısız vatandaşlar
üzüntülü gözlerle töreni izliyor… Cenaze geçinceye kadar esas duruşunu bozmuyor…
Eski politikacılar bazen başkanla birkaç adım geriden geliyor…
Kurt politikacı arkadaşını uyarıyor;
-Bak… Bak… Başkan Durak niçin bu kadar güzel tören düzenledi
biliyor musun? Nasıl olsa ben de öleceğim, diyor… Eski başkana böyle görkemli
tören yaptım…
Ben ölünce de, gerçi ben hiç ölmeyeceğim… Hayatımın sonuna kadar
başkan olarak kalacağım ya, diyor… O zaman bana da en azından bu kadar güzel
tören düzenleyin demek istiyor…
-Evet, bunu bilmeyecek ne var canım?
Davul, dom dom… Başkan kalbinden bir tek şey geçiyor;
-Oy… Vallahi oy… Billahi oy… Başka bir şey istemem sizden… Oy…
Her şeyim oy… Sağım solum oy… İçim dışım, sigaram, suyum, yemeğim, her şeyi oy…
Oy oy oy anam oy… Vay anam oy…
-OYYYYYYYY! OYYYYY! İçinden haykırıyor…
Ağıt yakmaya mı başladı ne diyenler oluyor? Ama başkanın derdi
başka…
Ah bu politikacılar ah… Cenaze törenini bile politika malzemesi
yaparlar…
Oya dönüştüremeyecekleri hiçbir değer yok…
Politikadaki kural GEMİSİNİ KURTARAN İYİ KAPTANDIR, nokta…
ABDULKADİR KAÇAR ADANA
(Bu makalem 1987 yılında yayınladığım KILÇIK kitabımda yer
alıyor… Google arama motoruna Abdulkadir Kaçar ın sanal dünyası yazarsanız
diğer makalelerimi de okuyabilirsiniz)
…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder