5 Ocak 2022 Çarşamba

SİZE BİR SIR VEREYİM Mİ;

 

         SİZE BİR SIR VEREYİM Mİ;

         Çevremizdeki 10 kişiden neredeyse 9’ u şöyle dert yakınır;

         -Kocam beni sevmiyor…

         -Karım beni sevmiyor...

         -Çocuklarım beni sevmiyor...

         -Patronum beni sevmiyor,

         -Çalışma arkadaşlarım beni sevmiyor...

         ...

         Bu şekilde yakınanlara şöyle bir soru;

         -Peki, siz kendinizi seviyor musunuz?

         Elinizi, ayağınızı, başınızı, kollarınızı, kaşınızı, gözünüzü, tipinizi, cinsiyetinizi seviyor musunuz?

         Siz kendinizle barışık mısınız?

         ...

         Galiba bir gurup insan…

         -Aaa, bana şimdiye kadar kimse böyle bir soruyu sormamıştı...

         -Ne kadar gereksiz, çok anlamsız bir soru, diyecektir...

         Başka birleri de;

         -Böyle soru sorulur mu canım? Kendimi neden sevmeyeyim ki?             Diyecek kendinden nefret ederek, kendisiyle arasına dağları koyarak, karamsar, kötümser, kendini, belki de cinsiyetini reddederek yaşamına devam edecektir...

         ...

         Belki 100 kişiden birisi de;

         -Bu harika bir soru; şu ana kadar kendimi sevip sevmediğimi düşünmemiştim… Kimse de bana böyle bir soru sormamıştı.l.. Şimdi düşünüyorum da bu sorunun yanıtı;

         -Ben kendimi hep sevmişim…

         -Cinsiyetimle gurur duymuşum...

-Tipimden varlığımdan hep hoşnut olarak yaşamışım...

         -Arkadaşlarım, yakınlarım söylerdi de inanmazdım...

         -Meğer ben neler başarmışım da haberim yokmuş…

         -Bu soru sorulunca anladım, teşekkür ederim, diyecektir...

         ...

         Bu anlatılanlardan sonra somut olarak şöyle diyebiliriz;

         -Siz kendinizi sevmezseniz, ayrıca sevilecek hale getirmeseniz, kimse sizi sevmeyecektir...

         ...

         Size bir sır vereyim mi?

         -Siz kendinizi sevmedikçe,

         -Siz kendinizi sevimli hale getirmedikçe;

          -Siz kendinize değer vermedikçe,

         -Siz kendinizi önemsemedikçe;

             

-Ne eşinizin sizden şikâyet etmesinden,

         -Ne çocuklarınızın, ne arkadaşlarınızın, ne de patronlarınızın sizi sevmemesinden yakınmaya hakkınız var...

        

         Ama önce siz kendinizi severseniz, beğenirseniz, sevilecek duruma getirmek için çaba harcarsanız,

         Sevgi denilen bu harika duyguya ulaşıp yaşayabilirsiniz...

         ...

         Yaşam altın tepsi de sadece sunulan, altın fırsattır...

         Bugün sahip olduğumuz bedenimizle, cinsiyetimizle;

         Başka bir ülkede, ailede, başka bir cinsiyetle,

         Başka bir çağda yaşama şansımız bulunmuyor…

         Bu ellerimiz, ayaklarımız, kafamız, bacaklarımız, tipimiz, cinsiyetimizle varlığımızı sürdürmek zorundayız...    

         Zaman isimli bu sonsuz okyanusta; bu beden isimli bu gemimizle yol almaktan başka seçeneğimiz yok...

        

         Şunu asla unutmamalıyız;

         MUTLULUĞUMUZ DA, MUTSUZLUĞUMUZ DA kendi eserimizdir...      

         Fransız filozof MONTAİGNE diyor ki;

         -Bedeniyle ruhu bir birine küs olanlara acırım...

         Yaşam isimli ilk ve son defa geldiğimiz bu serüvende; bedenimizle ruhumuzu barıştıracağız onları evlendireceğiz...

         Çünkü beşikten mezara kadar kendimizle birlikteyiz…

         Hayatımız boyunca baş başa olduğumuz kendimize dayanacağız, tahammül edeceğiz, kusurumuzu affedeceğiz,

         Hastalık gibi sağlığın da yaşamın kuralı olduğu için kendimizle barışık sevgiyle yaşayacağız...

         Abdulkadir Kaçar… Adana 2021

 

 

        

        

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder