ÜSTÜN İNSAN
İlk söz
Sonsuzdan sonsuza akan zaman isimli okyanusun ortaya
çıkarttığı 200 milyon tür olduğu kabul edilen canlı içinde sınırsız gelişme,
oluşma, devinme, değişmeye sahip en ileri varlık şüphesiz ki insandır…
Beyin kapasitesinin yüzde kaçını kullandığı
tartışmalıdır… Bir varsayıma göre yüzde 2, ya da 4, belki 5 bazı varsayımlara
göre yüzde 10’unu kullanabilmektedir… İnsanın en yüksek niteliklisi de ÜSTÜN
İNSAN’ dır… O dehanın da ötesidir…
ÜSTÜN’ ü sözlükler söyle tanımlıyor;
1-Benzerlerine göre daha yüksek düzeyde olan, onları
geride bırakan…
Gününüzde belki de on milyonda bir rastlanan, ancak
gelecekte sayıları artacak ÜSTÜN İNSAN’ ı çağımda tanımaya, tanıtmaya, yazmaya
çalıştım…
Önce bilgi, sonra yüksek çalışma, üretme, oluşma,
devinme, değişme, üretme, gelişme vb
aşamalarından geçebilenlerin içlerindeki potansiyel ÜSTÜN İNSAN’ a ulaşıp onu
yaşayabileceklerine inanıyorum…
Bu dosyamı da tarihin ve zamanın yüce ve şaşmaz
hakemliğine sunuyorum…
Adana, Türkiye, 2004 ABDULKADİR KAÇAR…
ÜSTÜN İNSAN; diğer insanların pençesinde kıvrandığı
istekler, dürtüler, beklentiler gibi gereksiz tüm değerlerden arındırmıştır
kendini… Onun için yükselmiştir…
ÜSTÜN İNSAN; toplumun ilerisinde yürür, düşünür,
yaşar, oluşur, devinir, değişir, gelişir… Topluma çağın ötesine, insanın
ötesine nasıl geçilebileceğinin yolunu açar; gösterir, yürür ve örnek olur…
Tüm içsel savaşlarını kazanan ÜSTÜN İNSAN
dışındakilerin tamamını da kazanmış; zaferlerle çıkmıştır hepsinden… O tam ve
kusursuz muzafferdir…
Evrensel akıl ÜSTÜN İNSAN da görünür, sonsuzluğun
yürek atışıdır o…
Doğa kendini açıklasın diye ÜSTÜN İNSAN’ a üstün
yetenekler sunmuştur…
Sonsuzdan sonsuza akan zamanın önünde; kendinin
ötesinde yürüyen ÜSTÜN İNSAN en kalıcı, en çarpıcı, en yararlı, en ölümsüz düşünceler
ortaya koyarak insan soyuna en büyük iyiliği yapar…
Ana rahminde; karanlıkta bile hem kendiyle, hem
çevresiyle barış içindedir… Doğumuyla ışığa çıkmayı en büyük mutluluk sayar,
sevinç içinde karşılar… Varlığı boyunca; barışa örnek olarak herkesle tam ve
doğru iletişim kurar…. Yaşamdan ayrılacağı için küskün, kargın, dargın
değildir… Doğal süreçleri saygıyla sevgiyle karşılar ve bağrına basar…
Tam uyumdur ÜSTÜN İNSAN; kendindeki, evrendeki
varlığını tam keşfetmiş, tüm gizemleri çözmüştür o…
ÜSTÜN İNSAN;
kendini tam, doğru, kusursuz, verimli biçimde yöneterek dünyayı
yönetmekten daha büyük bir iş yapmış olur…
Filozoflar, büyük kâşifler, sanatta ölümsüzleşenler,
ölümsüz düşüncelere ulaşan dehalar; içlerindeki ÜSTÜN İNSAN’ nın bir bölümünü
keşfedip-bulup yaşama biçimi haline getirenlerdir…
Kendimize dost olamasak; ne kadar yaşasak da görmek
istediklerimizi göremez, öğrenmek istediklerimizi öğrenemez, tüm zevklerin ve
doyumların, sevinçlerin uzağında kalmaktan kurtulamayız… ÜSTÜN İNSAN bunu başarandır…
ÜSTÜN İNSAN suç işlemez; kendini suça itecek; her türlü amaç, istek, huy, çekememezlik,
kin, nefret, intikam duygularını yendiği için bu unvanı almıştır…
ÜSTÜN İNSAN; yapıtları, eylemleri, düşünceleriyle
ÜSTÜNDÜR… Onu çağı, kuşağı, tarih ve zaman isimli iki bilge hakem böyle
tanımlamıştır…
Zamana kusursuz örencidir ÜSTÜN İNSAN, onun
söylediklerinin de ötesindeki söyleyeceklerini; önceden anlama dehasına ve
ayrıcalığına sahip olduğu için zamanın hep önüne geçmiştir, zamanı dehasıyla
şaşırmıştır, zamanı yenmiştir; bu süreç durdurulamaz…
ÜSTÜN İNSAN’ nın ırkla ilgisi yoktur… O doğanın
mucizesi olarak; peşinden koşan, gerekli koşulları sağlayan, elde etmek
isteyenlere doğa tarafından verilen en büyük ödül olarak verilir…
Gerekli oluşma, gerekli değişme, gerekli yüksekliğe
ulaştığı için ÜSTÜN İNSAN; acıların içinden gül bahçesinden geçercesine rahat,
huzurlu, kolay, sakin biçimde geçmiştir…
Saf doğrudur, hoşgörüdür, iyiliktir, ahlaktır,
yüceliktir ÜSTÜN İNSAN’ nın girdiği yerler aydınlanır, huzura ve güvene neden
olur… İnsanlara moral ve yaşama sevincidir… Bulunduğu ortamlar bayram yeridir…
Onunla olgunlaşır, oluşur, gelişir, değişir, ÜSTÜN
İNSAN acılarını kendini çok iyi eğiten, kutsal ve saygıdeğer bir öğretmen
olarak benimser…
Her çağın ÜSTÜN İNSAN’ ı her çağın derdini, acısını,
sorunlarını yenip; o çağın ötesindeki mutluluklara ulaşandır…
İnsanın büyük geleceği; sonsuz oluşum, sonsuz değişim,
sonsuz gelişimiyle zaman ve mekân kavramını aşan, yüksek akıllı İNSANLARI
üretmesine bağlıdır…
Yenilmezdir ÜSTÜN İNSAN… Çünkü olanaklarını aşan isteklerini
yenerek bu yüceliğe ulaşmıştır…
Bilgi ve yüksek bilgeliğin egemen gücüdür ÜSTÜN İNSAN…
Aldığından çoğunu verir, fedakârdır, saygılıdır,
bağışlayıcıdır, anlayışlıdır, yiğittir, iyilikler bütünüdür ÜSTÜN İNSAN…
Yaşamın kendini anlayıp-anlamaması umurunda değildir
ÜSTÜN İNSAN’ nın… O yaşamın geçmişini, geleceğini arar, bulur… Hücrelerine
girip gerekli her şeyini öğrenir, kusursuzca uygulayarak inanılmaz başarılar
ulaşır…
Yaşamın ilkellikten; sonsuz kusursuzluğa uzanan
öyküsünün anlatımıdır ÜSTÜN İNSAN…
Yaşamın yüreğidir ÜSTÜN İNSAN… Oradan doğar, orada
yaşar, oradan ışık alır, yüceliği, sevgiyi, ulaşılmaz erdemleri yansıtır…
Tam doğrudur, ÜSTÜN İNSAN… Ve doğruluğun tek başına
galip geldiği her yerde hep o vardır…
Sonsuz oluşum, durmayan gelişim, sürekli değişimle
insanın ötesindeki en yüce değerdir ÜSTÜN İNSAN…
Değişerek milyonlarca kez oluşarak, gelişerek, sonsuz
kez yüksek düşüncelere ulaşır, alıp onu yaşar ÜSTÜN İNSAN…
ÜSTÜN İNSAN; tam özgürdür. O özgürlüğün koşullarını
bilir… Tüm özgürlüklere saygı duyar… Kendine ait olanını atomlarına kadar
kusursuzca yaşar…
Tüm insanların ÜSTÜN İNSAN olabildiği bir evren
düşleyin… Bu sonsuzluğun her köşesinde yaşam başlatılmış, en ideal yönetim
kurulmuş, eşit paylaşım, eşit koşullar, eşitlikler dünyaları kurulmuş…
Galaksiler arasında sonsuz ulaşım her türlü iletişim yapılıyor… Bu gelecekte
gerçekleşecektir… ÜSTÜN İNSAN ‘ nın liderliğinde tüm insanlık oraya
yönlendirilmektedir…
ÜSTÜN İNSAN’ nın üstünlüğü yaşamının ustası
olmasındandır… Bu güne kadar karşılaştığı, bundan sonra da karşılaşacağı her
şey onun kontrolünde gelişir gerçekleşir…
Evren için az olsa da; insanlık için büyüktür ÜSTÜN
İNSAN…
Kendine hâkim olmak ÜSTÜN İNSAN’ nın ulaştığı ilk bilgidir…
ÜSTÜN İNSAN’ nın mutluluğu; aşırı zenginliğinden
değil, sahip olduklarıyla yetinmesindendir… O isteklerini azaltarak mutluluğunu
arttırmanın formülüne ulaşmıştır…
Yükselmek, hep yükselmek devinmek, değişmek, gelişmek,
oluşmak hep olumlu olmak, iyilikçi, hep sevgi, hoşgörü bunlar ÜSTÜN İNSAN’ nın
karakteridir…
Her insanın özünde ortaya çıkartmak, göstermekten
gurur duyacağı, onurlanacağı cevher vardır… Bu ÜSTÜN İNSAN’ dır…
Işıktır, aydınlıktır ÜSTÜN İNSAN… Oraya ulaşabilmek
için uzun, derin, inanılmaz karanlıklardan geçmeyi başarmıştır…
ÜSTÜN İNSAN doğruluklar okyanusudur, bir damla eğrilik
bulunmaz onda…
70-89 kiloluk bir et yığınıdır insan… Onu ÜSTÜN İNSAN
yapan, 1250-1350 gramlık beynindeki düşünme, gelişme, değişme, farklı
düşünebilme yeteneğidir… ÜSTÜN İNSAN kendinin de ötesindeki varlıktır…
Sıradan insan yoktur… ÜSTÜN İNSAN olma yeteneğini
kazananlarla, kendini keşfedemeyenler vardır…
Kesintisiz sevinç, kesintisiz mutluluk, kesintisiz
doyum, kesintisiz hoşgörü, kesintisiz yardım, kesintisiz iyilik, kesintisiz
bağışlama, kesintisiz çalışma, kesintisiz üretim ve erdemlerin uygulayıcısıdır
ÜSTÜN İNSAN…
Kötü olamaz, kötülük yapamaz, kötü düşüneme, tüm kötü
duygulardan ve kötülüklerden uzaklaşmıştır… Tam iyidir ÜSTÜN İNSAN…
Bal’ı arı, ipek’i böcek, düşünceyi ÜSTÜN İNSAN değerli
yapar… Düşüncesinin büyüklüğü olmasa; insan karıncadan farksızdır…
Düşüncesindeki her türlü derinliğe, yüksekliğe,
zenginliğe, doğa isimli kitabı iyi okumanın sayesinde ulaşır ÜSTÜN İNSAN…
Yaşam; en yüksek, en verimli, en mutlu, en sevinçli
anlamıyla; ÜSTÜN İNSAN’ bulmak, olmak, yaşamak olarak tanımlanabilir…
İçinde ÜSTÜN İNSAN potansiyeli taşıdığı için her insan
saygıdeğer ve yücedir…
Katlanılmış tüm acıların meyvesi olarak çıkar
karşımıza ÜSTÜN İNSAN…
Çaresizlere çare, umutsuzları umut, sevgisizlere
sevgi, hoşgörüsüzlere bağışlama, dargınlara barış, kötülere iyilik, yaşlılara
yaşama umudu-sevinci, gençlere sevda, hastalara şifa, bütün bunları ÜSTÜN İNSAN
başarır… O karanlıklardaki aydınlıktır-ışıktır…
Savaşların en yüksek erdemlisi ÜSTÜN İNSAN olabilmek
için insanın kendi kendiyle yaptığı savaştır… Bunu kazanabilen sonsuza kadar
kahramandır…
Anlamının sevgi olduğunun bilincine ulaştığı için
yenilmezdir ÜSTÜN İNSAN…
İnsan ve evren, ÜSTÜN İNSAN gibi dev bir ölümsüz
kitaba sahip oldukları için övünmelidir…
Tüm değerlerini yenileyen, düşüncesinde yaptığı
devrimle her saniye, her salise milyonlarca kez yeniden doğabilen ÜSTÜN İNSAN
sıradanlığa asla geri dönmez…
Dikkattir ÜSTÜN İNSAN… Çalışmaktır, üretmektir,
kusursuzluktur, özveridir, geçmiştir-gelecektir… Her yerde her şeydir o…
Doğru yerde, doğru zamanda doğru düşünür, doğru
davranır, doğrularla arkadaşlık yapar, doğru konuşur, doğru durur yanlışları bu
yüzden sıfırdır ÜSTÜN İNSAN’ nın…
Gerçek ve tek yarışını yaşamla yapar ÜSTÜN İNSAN...
Onu yener, tarihe ve zamana ölümsüz izler bırakır…
Tüm insanlık yaşamın karanlığı4nı ÜSTÜN İNSAN’
ışığıyla aşar…
Üstünlüğünün verdiği şekli alır ÜSTÜN İNSAN… Onu
yaşar, yaşatır, açıklar, anlamını onunla sergiler, onunla anlamlıdır…
Yüksek irade insan’ı, insan da ÜSTÜN İNSAN ’ı yarattı…
Yaşamla savaşarak kesin kazanmanın, zaferlere
ulaşmanın, başarmanın öyküsüdür ÜSTÜN İNSAN…
Değiştiremeyeceği, düzeltemeyeceği, düzenleyemeyeceği,
yenilemeyeceği, olgunlaştıramayacağı, olumlaştıramayacağı, yükseltemeyeceği
çağının ötesine taşıyamayacağı bir tek düşüncesi yoktur ÜSTÜN İNSAN’ nın…
Evren gücünü ve varlığını ÜSTÜN İNSAN’ la açıklar… O
evrenin yüreği, evrenin gözü, evrenin dili, evrenin kulağı, evrenin canı,
evrenin kanıdır…
Kendini asla tekrarlamaz ÜSTÜN İNSAN… Hep tek’ tir,
hep yenidir, hep çalışır, hep üretir…
İnsan; ÜSTÜN İNSAN’ ı üstün insan da yüksek bilgiyi,
yüksek düşünceyi oluşturarak uygarlıkların gelişmesinde lokomotif görevi
üstlendi ve başardı…
Kendine yetme erdemi öyle büyük, öyle gelişir, öyle
sonsuzlaşır, öyle olgunlaşır, öyle yücelir ki; ÜSTÜN İNSAN’ nın ayağına gelir
elde etmek istedikleri…
Yüksek irade, yüksek tasarım, yüksek düşünce, yüksek
akıl, yüksek yetenek, yüksek hoşgörü, yüksek sevgi bunların da ötesindeki
yüksekliktir ÜSTÜN İNSAN…
Tüm yaşamlar, ÜSTÜN İNSAN’ a doğru onu aramanın, onu
bulmanın, ona ulaşmanın, onu yaşamanın araştırılmasına doğru yapılan aralıksız
yolculuktur… Ve bu yolculuk insan yaşadığı sürece devam edecektir…
Doğanın tüm engelleri, tüm tezgâhları, tüm çukurları,
ÜSTÜN İNSAN’ la aşılır… Zaten o bu engelleri aşıp, kusursuzluğa ulaşmak için
geliştirmiştir kendini…
Bilgilerin efendisidir ÜSTÜN İNSAN… Her çağın
bilgileri, onu geliştirmek, kusursuzlaştırmak, aydınlatmak, yükseltmek,
onurlandırmak için sıraya girip beklerler… ÜSTÜN İNSAN; onların hizmetlerinden
en verimli biçimde yararlanır…
İnsanlığın iki güneşi vardır. Biri bilinen güneş,
ikincisi ÜSTÜN İNSAN… Her çağda, her toplum olumludan yana gelişmek, değişmek,
uygarlaşmak için iki güneşe sınırsız gereksinim duyar…
ÜSTÜN İNSAN’ nın düşündüğüyle bulduğu gelecek
birbirinin aynısıdır… Çünkü o geleceğe çocukluğundan başlayarak şekil vermiş,
oluşturmuş, düzenlemiş, istediğini bulmuştur…
Yaşamın dikenlerini ayıklayıp, onu gerçek saf
güllerden kusursuz bir varlık haline getirmiştir ÜSTÜN İNSAN… Üstünlüğü
varlığının her aşamasında görülür…
Sevgisi kadar aydınlık, mutlulukları kadar sınırsız,
sevinçlerince yaşam coşkusu, umutlarından fazlası gerçekleşen, özgürlüklerin de
özgürlüğüdür o… Eşsiz görkemli, sonsuz duyguların okyanusudur ÜSTÜN İNSAN…
Kendine, yaşama, evrene sıfır hatayla yaklaşır ÜSTÜN
İNSAN… Kendinden hoşnut olmadığı AN yoktur… Yaşamıyla; bedeniyle-tam bir sevgi
bütünlüğü içindedir çünkü o…
İçimizdeki ÜSTÜN İNSAN’ ı bulabilmek için kendimize
gitmemiz, kendimizde aramamız, kendimizde bulmamız gerekir…
Ruhundaki tüm fırtınalar dinmiştir, sürekli sevinç,
sürekli huzur içindedir… En acımasız hastalıkları, en çaresiz hastalıkları
çözümsüz olayları gülümseyerek karşılar… Tam hoşgörü, tam iyilik, tam mutluluk,
tam ışıktır…
Doğuştan bilgedir ÜSTÜN İNSAN… Sürekli hoşgörü,
sürekli bilgece gülümsemesi, sürekli ılımlı, sürekli yapıcı, sürekli
iyilikçidir… Hüzün, gam, kaygı ona yaklaşamaz… Evrendeki evrendir o…
Her daim kendini öğrenir ÜSTÜN İNSAN evreni öğrenmek
için…
Kendini evrenle, evreni de kendiyle sürekli tartar,
sürekli değiştirir, sürekli geliştirir, sürekli yükseklere taşır ÜSTÜN İNSAN…
ÜSTÜN İNSAN’ nın gücü kendini bilmesi, kendini
tanıması, kendini düzeltmesi, kendini geliştirmesi, kendini bilgiyle daima
yenilemesinden gelir… Zor aşılır…
Düşüncenin aydınlığı olmasaydı insan, sağır, kör,
dilsiz, aptal, ilkel, barbar olacaktı… Düşüncenin en gelişmiş hali ÜSTÜN İNSAN
la ortaya çıkar; yapılanları yeterli görmediği için; hep daha yükseği, yükseği,
yükseği, yükseği evrenin tamamını ister; ona yönelir… Geleceği bu günden ulaşıp
yaşar…
Düşüncesinde ulaştığı kusursuzluk, her zaman, her
yerde, her koşulda, her türdeş, hep ileriye, hep yükseğe taşır ÜSTÜN İNSAN’ ı…
Evrendir ÜSTÜN İNSAN’ nın eve… Ülkesi; her gönülde yer
bulur… Her birey onun ışığından yararlanır… İnsan; şöyle ya da böyle onun ışığıyla onun
aydınlığıyla ilgilidir…
ÜSTÜN İNSAN; sınırsız güzellikleri, sınırsız
erdemleri, sınırsız hoşgörüleri, sınırsız sevgileri, sınırsız sevgileri,
sınırsız sevinçleri iç evreninde kendinde arar bulur yaşar…
Sınırsızlıktır ÜSTÜN İNSAN’ nın sınırı…
Zamanın efendisi olan, onu geleceğe doğru sık sık
geçen ÜSTÜN İNSAN; insana en yararlı, en verimli, insana en güzeli, insana en
etkili değerleri toplayıp yaşamı boyunca dünya insanlığına sunar… ÜSTÜN İNSAN’
la; zaman baş edemez, onu kıskanır…
Mutlu görünmez; ÜSTÜN İNSAN tam mutludur, tam
doyumludur, tam sevgidir, tam sevinçtir, zaten üstünlüğü her konuda TAM
lığından gelir…
Kendini okur, kendini öğrenir, kendini öğretir ÜSTÜN
İNSAN…
Doğanın en üstün, en yetenekli, en dahi öğrencisidir
ÜSTÜN İNSAN… Her dersinden en yüksek puanı alır… Öğretmenini hep geçmiştir…
İnsanı aydınlatmak için önce kendini aydınlatır ÜSTÜN
İNSAN…
Düşünce ve ÜSTÜN İNSAN; birbirlerini sürekli
değiştirir, geliştirir, oluşturur, olumlu yapar… Sonsuz değişim; asla
durmayacaktır…
Sürekli arayış, devinim, değişim, oluş, gelişim ve
yükseliştir ÜSTÜN İNSAN… Dünya kaygılarının ötesindeki ölümsüzlüğün peşindedir…
Ustası felsefedir; Ancak; öyle oluşur, öyle gelişir,
öyle değişir, öyle etkinleşir, öyle keskinleşir ki; Zaman zaman ustasının
ilerisine geçmeyi başarır ÜSTÜN İNSAN… Bu insanlığın önlenemez yükselişidir…
ÜSTÜN İNSAN; çağından sonra da ölümsüz düşünceleriyle
yaşayacaktır… Işığı; çağından sonra da insanların önünü aydınlatacaktır…
ÜSTÜN İNSAN’ IN dengeleri; evrenin ve yüksek aklın da
dengesidir… Hep doğrudur, hep yüksektir, hep dürüsttür, hep ileridedir, hep
liderdir... Ve ölümsüzlükler bütünüdür…
ÜSTÜN İNSAN; yalnız değildir… Yalnız görünse de;
kendini oluşturmakla, kendini olumdan yana değiştirmekle; düşüncelerinde
sonsuzlu ve ölümsüzlüğü aramakla uğraşır…
ÜSTÜN İNSAN’ da sonunda insandır… Fiziki olarak en
güçsüz, en çabuk üşüyen, en çabuk çaresiz kalan, en cılız, en çabuk ölen, en
zavallı varlığıdır… Düşünce olarak en güçlü, en dayanıklı, en verimli, en
üretken, en çok çare olan, en yüksek, en saygındır… Düşünceleriyle ürettiği
uygarlığı sayesinde; pek çok alandaki güçsüzlüğünü yenmiştir… ÜSTÜN İNSANLIĞI
buradadır…
Her çağ, her yaş, her ortam, her bilgi ÜSTÜN İNSAN’
nın kendini yenilemek, değiştirmek, aşmak, olgunlaştırmak, kötüler ve
kötülüklerden korumak, ölümsüz düşünceler ulaşmak için uygundur… ÜSTÜN İNSAN
zaman ve mekân kavramının dışındadır…
İç ve dış dengesini öyle eşsiz, öyle sağlam, öyle
incelikli, öyle nitelikli, öyle güçlü, öyle sevgiyle, öyle mutlulukla oluşturur
ki; ÜSTÜN İNSAN’A tüm insanlık yüksek hayranlık duyar…
Yaşamlarının efendisi olmak isteyenlere, en büyük en
güçlü, en somut, en canlı örnektir ÜSTÜN İNSAN…
Yaşam; efendisi olmayı başaran ÜSTÜN İNSAN’ a hizmet
etmekten büyük onur duyar…
ÜSTÜN İNSAN’ nın sürekli kanıtları, bilgece gülümseyen
yüz, yumuşak huy, yüksek anlayış, büyük hoşgörü, sürekli bağışlama, hataları
görmeme, kendiyle yarışma ve kendini her daim geçmedir…
Yükselmek için ÜSTÜN İNSAN örnek alınır… Çünkü o bir
idealdir, bir zirvedir, bir efsanedir, bir doyumdur, bir yüceliktir,
seçkinliğin zirvesidir…
Çağın ilerisidir ÜSTÜN İNSAN… Hedefi; gelecektir,
kendinin ötesidir, sonsuzluktaki gelecektir, sonsuz doruları, sonsuz bilgileri
ister; Onlara yönelir; çoğunu da bulup şaşılacak biçimde yaşar… Üstünlüğü de
buradan gelmektedir…
Doğa “EN BÜYÜK ESERİM” dediği ÜSTÜN İNSAN’ ı yaşam
isimli tablosunu süslemesinin en zirvesine yerleştirir…
Yaşam isimli tablo ÜSTÜN İNSAN’ la süslenmeseydi asla
bitirilmiş sayılmazdı…
Yürekten inancın, yürekten okumanın, yürekten
çalışmanın, yürekten düşünmenin, yürekten değişmenin, yürekten gelişmenin,
yürekten oluşmanın, yürekten yüksek değerlere ulaşmanın sonunda bekler ÜSTÜN
İNSAN olmanın sihri…
Her sabah gerçekleşen umutlarının sevinciyle uyanır
ÜSTÜN İNSAN… Çünkü o; çapına, gücüne, olanaklarına, yeteneğine, boyuna göre
umut etmeyi başarmıştır...
Aklının aydınlığından başka güce gereksinim duymaz
ÜSTÜN İNSAN… Yaşamı; aklının aydınlığında, aklını geliştirerek, aklını
yetkinleştirerek, aklının ötesine yürüyerek geçer…
Akıl, sevgi, erdem tüm değerler, ÜSTÜN İNSAN’ nın
aynasıdır… ÜSTÜN İNSAN bu güzellikleri ayna olarak tüm dünya insanlık ailesine
yansıdır… Böylece her şeyde, her değerde, her davranışta, her düşüncede
sonsuzluğa-evrenselliğe ulaşır… ÜSTÜN İNSAN; sıradan insanlara böylece sonsuzlaşarak
yardımcı olur…
Sıradan insan iken içindeki ÜSTÜN İNSAN’ nın sesini
duyar, ışığını hisseder, ona yürür, bilgiyle oluşumla, değişimle, dönüşümle,
sonsuz gelişimle içindeki ÜSTÜN İNSAN’ ı eşsiz bir ayna haline getirir, onda
kendini; kendinde de ÜSTÜN İNSAN’ ı görür… Sonsuzlaşır görüntü; Evrenselleşir…
ÜSTÜNLÜK bu evrenselleşip sonsuzlaşmaktadır…
İnsanlığın ulaştığı en yüksek değer ÜSTÜN İNSAN’ dır…
Ona ulaşamayan ulusların çağlarında ve tarihleri de değersizdir…
Dünyadaki tek üstünlük ÜSTÜN İNSAN’ ladır… Onun
dışındaki değerlerin tamamı parayla alınıp satılır…
Bir çağın değeri çıkarttığı ÜSTÜN İNSAN’ la ölçülür…
ÜSTÜN İNSAN’ ı olmayan çağ karanlık çağdır…
Yaşam ÜSTÜN İNSAN olmayı öğretmez, o kapanını kurar,
acılarını, engellerini, olanaksızlıklarını koyar, yoksulluklar oluşturur…
Sıradan insan; bu sınavların hepsinden geçmeyi başardıktan sonra ÜSTÜN İNSAN
olur…
Ölümsüzlük ışığını bu gün ÜSTÜN İNSAN temsil ediyor…
Elbette engellere takılıp, tökezler, düşer ÜSTÜN
İNSAN… Diğerlerinden farkı; düştüğü yerden kusursuzca kalkıp, daha da güçlü
şekilde yürümeyi başarmasıdır…
Evrenin, yaşamın, insanlığın tek amacı vardır; ÜSTÜN
İNSAN’ nın ortaya çıkmasına hizmet etmek…
Kendinin sevincidir mutluğudur, coşkusudur, doyumudur…
Kendi kendine yetmek, ÜSTÜN İNSAN’ nın birinci koşuludur… Diğerleri sonradan
gelir…
Sevginin başyapıtıdır ÜSTÜN İNSAN… Bu yönüyle yüksek
bir sevinç duyar sevgi…
ÜSTÜN İNSAN’ nın üstün olmaları için; Dünyaca ünlü
olmaları gerekmez… Bir kişilik dünyasında da yüksek, büyük, sonsuz ÜSTÜN İNSAN
olabilir…
Çağında keşfedilmemiş, yüksek yaşamlar süren, yüksek
bilgilere ulaşan, yüksek anlayış, yüksek kavrayış, yüksek akıl, yüksek
sevgilere ulaşıp örnek olmuş; ÜSTÜN İNSAN’ lar hep vardı… Bundan sonra da
olacak keşfedilmeyi bekleyerek…
ÜSTÜN İNSAN kendini tam anlayandır, kendiyle sorunu
yoktur, aşkıdır, sevdasıdır, sevgilisidir kendinin, en yakın dostu, güvendiği
tek kişi, tek varlığı, tek inancı, tek güveni, mezara dek süren arkadaşı olmayı
başarmıştır kendinin…
ÜSTÜN İNSAN; mutlu koşullarda doğmayabilir… Altyapısı
olmayabilir, ama mutluluğunu, alt yapısını hızla tamamlayıp, her dönemde
kendinden olanaklarından hoşnut yaşar, mutlu ölür kesinlikle…
ÜSTÜN İNSAN’ nın sözleri altından daha da değerlidir…
Akıllı insanlar bunu yaşarken aptallar ise ölümlerinden sonra anlarlar…
Ölüme karşı büyük, yüksek saygılı olmayı başardığı
için erişilemez yüceliktedir ÜSTÜN İNSAN…
Yazarı da öyküsü de, düşünürü de, kalemi de, kâğıda da
her şeyi de kendidir ÜSTÜN İNSAN’ nın…
Öyküsünün istediği yerinde acılarını yok eder, mutluluklarını arttırır,
sevincini çoğaltır, ölümsüz düşüncelere ulaşınca da son noktayı koyup yaşamdan
ayrılır…
Düşüncesindeki sonsuz değişimi, sonsuz gelişimi,
sonsuz oluşumu, ölüm korkusuyla ertelemez, yavaşlatmaz… Işık hızıyla oluşumunu
sürdürür, evrenselliğe koşar ÜSTÜN İNSAN…
Uzun süreli
düşünür, kısa süreli yaşayacağını bilir ÜSTÜN İNSAN… Her gördüğüne saygılıdır,
sevgiyle, son kez görüyormuşçasına yaklaşır… Kızmaz, kırmaz, incitmez, üzmez
zamanı geldiğinde yaşamdan onurluca ayrılmayı bilir…
Yaşarken de; ölüme giderken de söyleyecekleri bitmez
ÜSTÜN İNSAN’ nın üstünlüğü; ölümsüz bilgilere ulaşmasından gelmektedir…
Ölüm ÜSTÜN İNSAN’ yok eder görevini yapar… Doğa da
yeni ÜSTÜN İNSANLAR’ ı sahneye çıkartarak aradaki boşluğu hızla doldurur…
ÜSTÜN İNSAN ’a ulaşmak için yaşar insan; gerektiğinde
o yolda da ölür…
Ölümlü insanın ölümsüzlük süsüdür ÜSTÜN İNSAN…
ÜSTÜN İNSAN isimli kitap doğanın küçük kopyasıdır…
Yaşama, insana, değişime, dehaya, üstün akıla dair her şey bulunur içinde…
Ölümsüzlük suyudur…
Kendini anlayamadan ölenlerin mezarları üstünde dans
eder yaşam… ÜSTÜN İNSAN; dolu dolu ve örnek biçimde rolünü kusursuzca iyi
yapıp; yaşamı çok iyi anladığı için; onun mezarının başında saygıyla eğilir
yaşam… Sonsuza dek duruşunu bozmaz…
Ölümün; yaşamın sonunda kendini eve geldiği yere
döndüren doğal bir yolculuk olduğunun bilinicindedir ÜSTÜN İNSAN…
Parlayan onurdur ÜSTÜN İNSAN… Ölüm bile onun değerini
lekeleyemez… Düşünceleri sonsuza dek ölümsüzce parıldar…
ABDULKADİR KAÇAR 2004 Adana Türkiye…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder